Katalog

>> Koz /Abidin Parıltı / Doğan Kitap / 192 s. 1978 MardinNusaybin doğumlu Abidin Parıltı’nın ilk romanı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı’nı bitiren ya zar, gazetecilik ve televizyon dizisi yazarlığından sonra, ilk romanıyla doğduğu yörenin insanlarına dönüyor. Koz romanında yöre insanlarının acıyı, kederi, ölümü yaşayanların hikâyesini, bilmediğimiz bir coğrafyanın gündüz ve gecelerini, insanlığın bildiğimiz hallerini bir karnaval havasında anlatıyor. En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak / Tuna Kiremitçi / Mona Şiir / 84 s. Edebiyata şiirle başlayan, sonraki yıllarda yazdığı romanlarıyla çok satan yazarlar arasına katılan Tuna Kiremitçi, yıllar sonra ilk göz ağrısı şiire dönüyor bu kitabıyla. Birkaçı dışında çoğu ilk kez bu kitapta yayımlanan şiirlerde, günümüz bireyinin iç dünyasındaki arayışların peşine düşüyor. “Mutluluk mu arıyorsun? / diyordu aynı yabancı: / En iyisi arttır sessizliği.” İçli bir şairden, içli şarkılar dinlemek isteyenler için. Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği / Ömer Faruk / Altıkırkbeş Yayın / 184 s. Ömer Faruk bu yeni kitabında çatışmalar, adaletsizlikler, doğa katliamları üreten insanoğlunun bu sorunları doğuran toplumsal ve düşünsel kökenlerini irdeliyor. İnsanların kendi hikâyelerini edinme ve yaşama hakkının gözetilmemesini temel sorun olarak gören yazar, çözümü insan zihninin özgürleştirilmesinde görüyor. Yaşamın “güzel ve vazgeçilmez” olduğu vurgulanan kitapta insanın kendi hayatı ve toplumsal yaşam biçimleri üstüne düşünmesi için yeni yollar sunuluyor. Mukadderat / Erkan Kolçakköstendil / İllüstrasyonlar: M. K. Perker / Karakarga Yayınları / 114 s. Oyuncuyazaryönetmen Erkan Kolçakköstendil’in kaleminden çıkmış sinematografik öyküler “Mukadderat” ile bir araya geliyor. “İnsan, bütün hayat tecrübesine ve yaşam arzusuna rağmen bir şeye asla meydan okuyamaz: Ölüm. Ve insan, dilimlere ayırarak ölçtüğü anları toplayıp da Vakit denen mefhumun çemberinde dolandığından, yaşamak, başımızdan geçenlerin yükünü sisli bir ormana doğru taşımaya benzer. Vakit’in gelip gelmediğine, dolup dolmadığına karar verebilecek tek şey, tüm tecrübelerimize ve sınırsız ihtimallere rağmen, Mukadderat’tır. Bazen tazecik çiçekleri koparacak, bazen yaşlı ayaklara dolanacaktır. Ama hep, tam vaktinde olacaktır.” İki Nehir Arası / Altar Kaplan / Alfa Yayınları / 460 s. “Hiçbir söz ölenleri geri getirmiyor. Bu yürüyüşün bir sonu olacak mı, bilmiyorum. Tek bildiğim, sonsuzluktaki kum taneleri gibiyiz bir daha asla ışığı göremeyecek… Bu bölgelerden hiç tren geçmeyecek. Tarifeli ya da tarifesiz hiçbir uçak buraya uçmayacak. Hiçbir mucize gerçekleşmeyecek. Bu dünyada rüyaların gerçekleşmediği gibi…” Savaşın hikâyesidir bu, hayali bir ideolojinin peşinde birbirlerini, hiç tanımadıkları, belki de normal hayatta arkadaş olabilecekleri başka insanları öldürmenin hikâyesidir. Herkes, her şey bu hayali ideolojinin kurgusal varlığının insafına kaldığında yaşananların hikâyesi... “Bitmedi Daha...” / H. Selim Açan / Sel Yayıncılık / 272 s. Türkiye Devrimci Hareketi tarihî baskının ve zorun olduğu kadar direnişin, dayanışmanın ve mücadelenin de tarihidir. H. Selim Açan ise bu tarihe 1968’den beri sürdürmekte ısrar ettiği örgütlü devrimciliğin gerektirdiği şekilde; başarılanlar kadar başarılamayanlar, övünçler kadar eksiklik ve yetersizlikleri de söylemekten kaçınmayarak yaklaşıyor. Yenilgi edebiyatına ve tarihin tahrif edilmesine karşı katıksız bir gerçekçilikle anlatıyor olup bitenleri: Mücadelenin sağaltıcı gücünü bugüne taşıyan üslubuyla, insani sıcaklıkları, büyük dönemeçlerin ardındaki fark yaratan o küçük anları da ıskalamadan anlatıyor: “Bitmedi Daha..” Benim Sevgili Ünlülerim / İpek Tekil / Berfin Yayınları / 168 s. “Benim Sevgili Ünlülerim” kitabında İpek Tekil kişisel anılarıyla iç içe geçmiş olan sanatedebiyat dünyasından anılarını, yakın tarihin önemli olaylarını, yerlerini yumuşak anlatımı ile aktarıyor. Alçakgönüllü içtenliği ile sanki sıradan bir anı gibi sunduklarının hepsinin de kahramanı birer ünlü kişidir aslında. Anılarındaki ünlü isimlerin, İpek’in yaşantısına uğrayışlarını, kimi zaman buruk bir iç çekişle, kimi zaman yüzünde gülümsemeyle okuyacak herkes. n 2121 Şubat 2019 Büyük takibin belgeleri gün ışığında… Tolga Şardan arşivlerde gizlenen Nâzım Hikmet hakkındaki polis raporlarını açıklıyor. 1921 yılından ölümüne kadar süren, bir dönem ailesini ve oğlunu da kapsayarak genişleyen devlet takibi hakkında yüzden fazla belge, şairin hayatını “devletin gözünden” aktarıyor. Hem de çok ilginç ayrıntılar eşliğinde.