05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap l bebek l ÇOCUK [email protected] l GENÇ BURCU YILMAZ l HAFİZE ÇINAR GÜNER l Sİmlâ SUNAY TAŞ KÂĞIT MAKAS Dünyanın en güzel ülkesi neresi? “Dünyanın En Güzel Ülkesi”, Rukiye Ulusan’ın göz dolduran resimleri ve Özge Altınok Lokmanhekim’in keşif dolu hikâyesiyle sadece yaşadığı yeri değil tüm dünyayı tanımak isteyen günümüzün meraklı çocukları için iyi bir rehber niteliği taşıyor. HAFİZE ÇINAR GÜNER B azen bize tüm dayatılanları geride bırakıp kaçmak isteriz. Ama omuzlarımıza yüklenen ya da yüklediğimiz sorumluluklar yüzünden bu kaçış planını bir türlü gerçekleştiremeyiz. Hayallerimizi bir başka bahara erteleriz. Düşünü kurduğumuz şeyleri emekliliğimize saklarız. Kimi zaman hayat da avuçlarımızın arasından kayıp gider… Emekli olunca yerleşeceğimiz sahil kasabası ya da dağ köyü sisli bulutlar arasında kalır. Oysaki yaşam tam da şu andır. Dünyanın En Güzel Ülkesi’ni arayan Aslan da hayallerini gerçekleştirmek için emeklili ğini bekleyenlerden. Bu hafta sizi onunla tanıştırmak istiyorum. Ormanın Kralı Aslan artık hem yorulmuş hem de yaşlanmıştır. Elini eteğini orman işlerinden çekmeye, görevini çocuklarına devredip emekli olmaya karar verir. Emekli olunca kendine yeni bir hayat kuracak, uzun zamandır yapmak istediği şeyi yapacaktır. “Aslan, ömrünü bu ormana ve buradaki dostlarına adamıştı. Şimdi ise kendi için bir şey yapmak istiyordu.” (sayfa:5) tümceleriyle yazar, öykünün başkahramanı Aslan’ı bize tanıtır. Bu satırları okuyunca Aslan keşke hayallerini ıskalamayıp yaşlılığına ertelemeseydi diye düşünmeden edemiyor insan. Başkalarına adanmış hayatlarla kuşatılmış toplumumuzda öğrenmek, keşfetmek dahası kendini gerçekleştirmek için sınırların dışına çıkmaya, düzeni sorgulamaya ihtiyacımız var. Elbette bireysel ve toplumsal sorumluluklarımız da önemli. Peki ama düşlerimiz, düşlerin zamanı var mı? Yaşanmamışlıklar Aslan’ın içini iyiden iyiye kemirmiş olacak ki daha fazla dayanamaz, emekli olur olmaz yıllarca hayalini kurduğu Dünyanın En Güzel Ülkesi’ni görmek ister. Bu hayalini dostlarına anlattığında hepsi merakla buranın neresi olduğunu sorar. Aslında bu sorunun yanıtını Aslan da bilmemektedir. İşte öykü tam da burada başlar. Bilge Baykuş’un önerisiyle dünyanın her yerindeki hayvanlara haber yollanır. Bazı hayvanlar göç mevsimi ya da işleri nedeniyle gelemeyip Aslan’a mektup yollarken pek çoğu ülkelerini anlatmak için yola koyulur. 10 ve 11. sayfalarda dünyanın dört bir köşesinden farklı taşıtlarla gelen hayvanları görürüz. Bu sessiz sayfalarda “Balondaki hangi hayvan, ne gibi özelliklere sahip, hangi ülkeden geliyor olabilir?” gibi sorular sorabilir ve kitabı okuduğumuz çocuğun öyküye daha da yakınlaşmasını sağlayabiliriz. FARKLILIKLAR ÜZERİNE DÜŞÜNMEK Kısa süre sonra, Aslan’ın en sevdiği ağacının altına toplanan hayvanlar bir an önce söz almak için sıraya girer. Ülkelerinin coğrafi, mimari ya da kültürel özelliklerini anlatarak Aslan’ı ülkelerinde yaşamaya ikna etmeye çalışırlar. Bu anlatışlarla hiçbir hayvanın öbüründen daha üstün ve hiçbir ülkenin ötekinden daha önemli olmadığını duyumsarız. Sayfa 47’de Madagaskar’dan gelen halka kuyruklu makiyle “Ne biçim bir hayvan bu? Yüzü kediye, gövdesi maymuna ve kuyruğu da çizgisiyle zebraya benziyor!” diye dalga geçen Kana dalı bozayı ve ak kuyruklu geyiğe Aslan gereken yanıtı vererek bu altmetnin bir kez daha altını çizer. Farklı kültürleri tanımak, anlamak ve hoşgörüyle kabul etmeye ne yazıkki hâlâ ihtiyacımızın olduğu bu modern çağda kitap, hayvanları kullanarak hitap ettiği yaş grubunun anlam evrenine uygun biçimde bu mesajı okura sezdiriyor. Kitapta her hayvanın konuşmasının ardından gelen sayfada, o hayvan ve tanıttığı ülke hakkında kısa bilgilere yer verilmiş. Bu bilgiler o ülkeyi anlatan hayvanın diliyle değil de yazarın diliyle verildiğinde öykünün dışına çıkıyoruz. Oğlu Kemal ile birlikte gezdiği kentleri anlattığı kitaplarıyla tanıdığımız yazar, belli ki bu kitabında da okuru, sözü geçen ülkeler hakkında daha da bilgilendirmek istemiş. Aslan Kral tüm hayvanların anlattıklarından ve yazdıklarından çok etkilenir ancak kafası karışır. Dünyanın en güzel ülkesinin hangisi olduğuna bir türlü karar veremez. Bunun üzerine bir dostuna akıl danışmaya gider. Dostu böylesi önemli konuyu aceleye getirmek istemez, düşünmek için biraz zaman ister. Yanıtını da mektupla vereceğini söyler. Yazar burada bizi öyküye dahil ediyor ve biz okura da söz hakkı tanıyor. KEŞFETMEYE DEVAM! Kitabın sonunda küçük kâşifler için bir de dünya haritasına yer verilmiş. Haritada ülkelerin bayrakları ve o ülkelerde yaşayan hayvanlar resmedilmiş. Kitabın boyutlarının, tasarımının ve baskı kalitesinin oldukça iyi olduğunu söylemeliyim. Kitabın resimleri yazının başında da belirttiğim gibi başarılı çizgisiyle Rukiye Ulusan’a ait. Sevimli, net, sıcacık ifadeler ve yumuşacık renklerle göz dolduruyor. Resimler tek bir sayfada kesintiye uğramadan iki sayfaya yayılmış ve cömertçe okura sunulmuş. Resimler okurun görsel okuma yapması için anlamsal bir tutarlılık taşıyor, ayrıca çocukta resim yapma isteğini de uyandıracağından şüphem yok. Kitabın öyküsü drama / tiyatro, yaratıcı dans, orff, yoga atölyelerinde kullanmaya uygun oyunbazlıkta. Öyküye farklı hayvanlar ve ülkeler eklenebilir, çocuklar araştırma becerilerini ve yaratıcılıklarını kullanarak bambaşka yaratımlarda bulunabilir. Yani keşfetmeye devam! Dünyanın en güzel ülkelerinde, başka başka kitaplarda buluşmak üzere… n Dünyanın En Güzel Ülkesi / Özge Altınok Lokmanhekim / Resimleyen: Rukiye Ulusan / Abm Yayınları / 2018 / 72 s. / +5 18 21 Şubat 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle