23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FATİH ALTUĞ’DAN “KAPALI İKTİSAT AÇIK METİN” OKURLARA Eleştiriye ‘açık’ davet Fatih Altuğ, Selim İleri’nin 1980 Darbesi’nden hemen önce yayımlanmış ‘Kapalı İktisat’ını, “Kapalı İktisat Açık Metin” ile bir dedektif edasıyla inceliyor. AYLA DURU KARADAĞ F atih Altuğ, Selim İleri’nin ‘Kapalı İktisat’ öyküsünü derinlemesine ve etraflıca ele alarak modern eleştirinin önemli örneklerinden birini kaleme aldı: Kapalı İktisat Açık Metin. Kitabın ilk kısmı Altuğ’un sözlük formunda hazırladığı “Açık Metin”den oluşuyor. “Açık Metin”e başlarken Altuğ bize ‘Kapalı İktisat’la karşılaşmasının ve çalışmalarının bir parçası hâline gelmesinin hikâyesini de anlatıyor. Selim İleri’nin bu öyküsünün hikâyesini de satır aralarında anlıyoruz. Altuğ ilk sayfalardan ‘Kapalı İktisat’a dair “Selim İleri’nin ‘Kapalı İktisat’ı, kendini başka metinlere ve mecralara açan, bu metin ve mecraların özel bir haritası olarak vücut bulan, onlarla örülen bir metin olduğu kadar olay örgüsünün asal hareketleri de açılıp kapanmalara dayanıyor” diyerek bir çerçeve belirlerken bu çerçevenin ne kadar geniş tutulması gerektiğini ve kendini aştığını da dile getiriyor. Bir edebî metnin kendisiyle ve kendisi dışında kalan “şeyler”in tümüyle ilişkili olduğunu; sadece “ilişkilenmek”le kalmayıp “kendi oluş” hâline varmasını sağlayanın aslında kendini odağa almamak, sürekli başka bir noktayı işaretlemek ve o gösterilen yerler çoğaldıkça tam da işaret edilmeyen yerde olmakla belirlenmek, saklanmadan görülmemek ve görülen noktalardan bir harita çıkarmak bu çalışmada Fatih Altuğ’un ‘Kapalı İktisat’ için yaptığı. Aslına bakılırsa bir metni bu kadar iyi anlayabilmek ve tam da kendisini kurduğu yerden ona dair eleştiriyi kurabilmek muazzam bir incelik ve görü istiyor. ‘Kapalı İktisat’ın kendisi de üzerine yazılmış “Açık Metin” de mütemadiyen kendinden nispeten gayri olanı göstererek kısmen onda zuhur ediyor. “Açık Metin”, ‘Kapalı İktisat’a dair bir sözlük ya da bir harita olma özelliği de taşırken bununla kalmıyor. Çalışma bize ‘Kapalı İktisat’ın psikolojik biyogra Fatih Altuğ (sağda), Selim İleri’nin öyküsünü derinlemesine ele alıp, modern eleştirinin örneklerinden biri haline getiriyor. fisini de sunuyor. Metinde leitmotif gibi işleneyazmış ancak üstüne gidilmemiş, atmosferin tamamına sinmiş duygu dalgalanmaları “Açık Metin”de yerini alıyor (bkz. Çöküntü, s. 22, 23). Bunları da tek bir tarafıyla okumayı ve algılamayı kabul etmiyor Altuğ. Tarihsel, toplumsal ve sosyal boyutlarıyla ele alıyor; mecaz ve ilk anlamlarıyla ayrı ayrı yerlere oturtuyor fakat metnin gücünü ortaya koyan bir faktör olarak bu farklı algılamanın faklı bağlamlarda bir bütün oluşturmasının da altını çiziyor. KÖKLERİN PEŞİNDE Açık Metin’de dikkat çeken başka bir özellik ise mekânların, kitapların, yazarların, dergilerin, gazete haberlerinin, ideolojilerin ve döneme damgasını vurmuş belirleyici, etken durumların o zamanki anlamıyla bugünkü anlamını yan yana getirip farkları ve aynılıkları görmemizi sağlaması. ‘Kapalı İktisat’ı bir ağaç gibi ele almamızı, köklerinin peşinden gitmemizi, filizlenip yetiştiği toprağın analizini, yapraklarının nereye uzandığını ve hatta gölgesinde kimlerin serinlediğini bile anlatıyor Fatih Altuğ. Bu iz sürücülük eleştirinin nasıl olması ve nasıl çalışması gerektiğine dair de ufuk açan nüveler veriyor okurun eline. Kendini hiçbir şeyden münezzeh kılamayacağını, hayatın tam ortasında, üstelik sabit bir yerde durmaktan kaçınarak sürekli bir akış ve kendini tekrardan uzak devinim içinde olması gerektiğini, metni ancak böyle tersyüz edebileceğini, metnin bir parçası olurken sınırlarını korumasının mecburiyetini de hatırlatıyor. Kendi içinde de bölümlere ayırabileceğimiz Açık Metin, illüstrasyon okumalarında ‘Kapalı İktisat’ın karakterlerinin toplumsal bellekten etkilendiği bir psikanaliz okumaya da imkân veriyor. Burada taşların yerine oturduğu, açıkların kapandığı ya da yeni açık alanların yaratılarak başka okumalara okurun çağırıldığı görülüyor. Kitabın son bölümü ‘Kapalı İktisat’ın tamamını içerirken Fatih Altuğ kitapla ilgili verdiği söyleşide dediği gibi “Okuru metne hazırlıyor.” Metnin parçalanmış yekpareliğinden sonra bambaşka gözle ve bir dedektif edasıyla kişisel ‘Kapalı İktisat’ okuması yapmak kaçınılmaz oluyor. Altuğ, Selim İleri’nin 1980 Darbesi’nden hemen önce yayımlanmış ‘Kapalı İktisat’ını parçalayarak birleştiriyor. Altuğ’un yaptığı ‘Kapalı İktisat’tan bir yapboz meydana getirip parçaları birleştirmekle de sınırlı kalmıyor; parçaların birleşmesini sağlayan iki parça arasındaki boşlukları dolgulayarak yekpare bir eser hazırlıyor ve elbette bundan sonrası için bir sınır çizmeden, yeniden ve başka türlü parçalanıp birleştirilmeye hazır olduğunu belirterek; yani farklı okumaların kapılarını da aralayarak okuru, eleştirmeni, metne etken bir göz olarak görmeye davet ediyor. Tıpkı ‘Kapalı İktisat’ın davet ettiği gibi. n Kapalı İktisat Açık Metin / Fatih Altuğ / Everest Yayınları / 166 s. KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 315 Mart 2018 Juan Carlos Onetti R ahat bırakılmayı arzulayan, moda olandan hızla kaçan, düşüşten korkmayan, yazınsal hırsızlığı kendini geliştirmek için önemli bir eğitim sayan, eleştirmenlerin gözünü boyamak için ve okurlara göre yazmayan Juan Carlos Onetti’nin “Tersane”den sonra üç kitabı daha; “Veda Ederken” ve “Yarın Başka Bir Gün Olacak” Münir Göle, “Artık Fark Etmediğinde” ise Nurhayat Çalışkan çevirisiyle Türkçede. Onetti ve kitaplarına Ali Bulunmaz kapsamlı bir değerlendirmeyle bakıyor. İsmail Güzelsoy, yeni romanı “Hatırla” ile sekiz yüzyıl önce Artuklu sarayında ElCezerî isimli mühendisin yaptığı karmaşık robotların can kazandığı büyülü bir masala davet ediyor okuru. Hikâyenın bir diğer ayağı ise yakın tarihe uzanıyor. Yazar, dün ve gün arasında açılan bu geniş çerçeveyi, derin bir insanlık ve iktidar sorgulamasının yatağı hâline getiriyor. Eray Ak değerlendirdi. Sahaflıkta kırkıncı yılına giren Emin Nedret İşli “Sahafnâme”de, bu süre boyunca eline geçen belgelerin bir kısmının hikâyesini meraklısıyla paylaşıp tarihe bir not düşüyor. Reyyan Bayar, İşli ile Cumhuriyet Kitap’taki sayfalarımızda ‘Kirli Çıkı’ adlı köşesinde kaleme aldığı yazılarını topladığı kitabının oluşum sürecini ve ‘kâğıt arkeologluğu’ olarak tanımladığı mesleğini konuştu. Priscilla Mary Işın’ın yazdığı “Yemeğin Kültürel Tarihi”; yemeklerin, pişirme tekniklerinin, sofra alışkanlıklarının ve adabının kültürden kültüre, kıtadan kıtaya yaptığı seyahatlerin hikâyesini milyon yılları aşan bir süreçle anlatıyor. Elif Aktan tanıtıyor kitabı. Bol kitaplı günler... [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle