27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PRISCILLA MARY IŞIN’DAN “YEMEĞİN KÜLTÜREL TARİHİ” Yemek sadece yemekten ibaret değildir “Yemeğin Kültürel Tarihi”; yemeklerin, pişirme tekniklerinin, sofra alışkanlıklarının ve adabının kültürden kültüre, ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya yaptığı seyahatlerin sürprizlerle dolu hikâyesini milyon yılları aşan bir süreçle birlikte anlatıyor. ELIF AKTAN H emen herkesin bildiği şu meşhur söz: “İnsan yendiği şeydir.” Sadece üç kelime ne kadar çok şey anlatıyor değil mi? Tükettiklerimiz kadar var olabildiğimiz, neyi tüketiyorsak aslında onunla varlığımızı sürdürebildiğimiz, hasılı tıpkı söylendiği gibi yediklerimizden ibaret hâlimiz... Bu üç kelimeden devşirilebilecek anlamlar uzar gider. Peki, yediklerimizden sadece kendimize dair çıkarımlar mı yapabiliriz? Örneğin, bu besinler bize insanlık tarihi hakkında da bilgi verebilir mi ya da insanlık tarihini yemekler, mutfaklar üzerinden okumak mümkün mü? Priscilla Mary Işın, yeni kitabı Yemeğin Kültürel Tarihi’nde bu soruların peşine düşmüş. Işın, çalışmasıyla bu soruların peşinden giderken meselenin sadece beslenmek olmadığını, daha Priscilla Mary Işın’ın kitabı, donatıcı olduğu kadar eğlenceli bir okuma vaat ediyor. doğrusu biz farkında olmadan ağzımı harman olarak yeni bir kültür ve mut za dolan her kaşıkta aslında büyük bir fak olma yolculuğunun simgeleşmiş hikâyeyi ve mirası da midemize indir bir ülkesi şeklinde can buluyor kitabın diğimizin altını çizme derdinde... sayfaları arasında. Bu dert ya da hikâye arayışı sadece Priscilla Mary Işın çok haklı. bu topraklar üzerinden okunmuyor üs İnsanlığın geçmişi kadar uzun bir telik. Merkez Anadolu coğrafyası olsa tarihe sahip olan yemek kültürü, nasıl da toprakların bu noktadaki buluşturu bir coğrafya üzerinden okunabilir? cu yönü öne çıkarılıyor daha çok. İşin aslı; kitabın yazarı, bu hikâyenin çağ MİLYON YILLIK YOLCULUK ları ve kültürleri içine alan büyük bir Dünya tarihini belirleyen en önemli evren olduğunu ve tam da bu nedenle dönüm noktalarını göçler meydana sadece bir coğrafya üzerinden, bir getirir. Bu anlamda göç olgusu, tarihin topluluk üzerinden okunamayacağının olduğu kadar sosyoloji ve psikolojinin vurgusunu yapmak istiyor. Fakat Ana de meselesidir. Göçlerin yarattığı top dolu, az önce de dile getirildiği gibi, lumsal hareketleri sosyoloji inceliyor coğrafyalar üstü bir coğrafya olarak ken, bu göçlerle birlikte dağılan zihin pek çok kültürün, dolayısıyla mutfağın ler, psikolojinin alanındadır. Işın’ın kitabı özelinde ise göçler; toplumların birbiriyle tanış ması, dolayısıyla kültürlerini, yaşayışlarını, yeme içme alışkanlıklarını birbirlerine tanıttıkları bir olgu olarak görülüyor. Yazarın anlatmak istediği yeme içme kültürü macerası da bu noktada başlıyor diyebiliriz. Her ne kadar Işın, Paleolitik Çağ ile anlatmaya başlıyorsa da bu hikâyeyi, meselenin dönüp dolaşıp kaynaşacağı nokta İnsanlığın tarihi kadar eski bir hikâyeyi anlatıyor yazar. yine göçlerle ortaya çıkan yeni yeni buluşmalar oluyor. Hemen yukarıda dikkat çekildi; kita bın yazarı, Paleolitik Çağ’dan, yani avcı toplayıcı gelenekten itibaren anlatmaya başlıyor hikâyesini. Dolayısıyla bu, yazarın, yolculuğunu iki buçuk milyon yıl önceye kadar taşıdığı anlamına geliyor. Son durağı ise yirminci yüzyıl. Bu bağlamda Priscilla Mary Işın’ın, iki buçuk milyon yıl öncesinden yirminci yüzyıla kadar uzanarak toplumların yeme içme alışkanlıkları üzerinden genel bir harita çıkardığını söyleyebiliriz. Bu haritanın içinde Paleolitik Çağ’dan sonra, Neolitik Çağ başlıyor. Ardından da Anadolu ile buluşma noktaları esas alınarak uygarlıklar: Mezopotamya, Eski Mısır, Hitit, Urartu, Lidya, Frigya, Antik Yunan, Roma, Bizans, İran, Arap, Orta Asya, Hindistan, Çin, Selçuklu, Osmanlı ve Batı Avrupa... Yazar bu medeniyetler ve yeme içme alışkanlıkları üzerinden, “binlerce yıldan beri süren toplumlararası kültürel, ticari ve siyasi ilişkilerden doğan etkileşimin şaşırtıcı boyutları ve karmaşıklığı, gıdalar ve yemeklerle pişirme tekniklerinin yayılma serüvenlerinde görülebilir” tezini öne sürüyor bu bağlamda. BİR KÜLTÜR OKUMASI Yukarıda anlatılanlar meselenin bir anlamda teknik boyutları. Yemeğin aslında sadece yemekten ibaret olmadığını anlatma derdine düşmüş yazarın, bunu kültürler ve buluşma noktaları ile birlikte anlatmak istemesinin yansımaları bir diğer anlamıyla... Ancak Işın’ın kitabının bunun dışında bir hikâyeler toplamı olduğunu söylemekte de yarar var ve kitabın bu özelliği, birbirinden ilginç pek çok şeyi öğrenmeye yardım ediyor. Meyvelerin adlarının nereden geldiğini merak ediyor musunuz? Peki, kimi içkilerin nasıl icat edildiğini ya da hangi topraklardan çıktığını? Osmanlı mutfağının, hangi mutfakları etkilediği ilginizi çekmez mi? Priscilla Mary Işın’ın kitabı Yemeğin Kültürel Tarihi, tüm bu içeriğiyle donatıcı, donatıcı olduğu kadar da eğlenceli bir okuma vaat ediyor. Yemekle insanoğlunun kurduğu ilişkiye Işın’ın çizdiği perspektiften bakmak açıcı bir kültür yolculuğuna çıkarıyor okuru. Yemeğin Kültürel Tarihi; yemeğin, pişirmenin ve sofra alışkanlıklarının milyon yıllık tarihine doğru bir seyahat aynı zamanda. Bu seyahatte okur karşısına pek çok sürpriz hikâye de eşlik ediyor. n Yemeğin Kültürel Tarihi Avcılıktan Gurmeliğe / Priscilla Mary Işın / Yapı Kredi Yayınları / 422 s. 14 15 Mart 2018 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle