Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
179 ‘Selamün Aleyküm’ mahlaslı o İsrailli yazar “Sekseninci doğum gününde; örnek eş, anne ve eğitmen yengem Naciye Eminsoy için” 4426 Sahafbaşı Emin Nedret İşli, 2009’da Sahaf Turkuaz’a davet etti, yakınlarda vefat eden ünlü bir iş adamının kitaplığını almıştı ve ilgileneceğim parçalar vardı. Musevi iş adamı, daha çok Musevi yazarların (Franz Kafka, Isaac Bashevis Singer, Arthur Koestler…) kitaplarına odaklanmıştı ama benim dikkatimi, yorgun kitapların arasına karışmış bir küçük telefon defteri çekti. Üç adet İngilizce, ilk baskı roman alınca Nedret, Royal Caribbean Cruise Line antetli gizemli defteri hediye etti. Defter, iş adamının yurt dışı dünyasıyla ilgiliydi; iş yaptığı şirket ve fabrikalar, banka ve ünlü bankerler, lüks otel ve mağazalar ile yurt dışında mukim arkadaşlarının telefon ve adreslerini içeriyordu. İlk bakışta dikkatimi çekenler Safra Bank’ın ünlü bir ortağıyla, Türkiye göçmeni şarkıcı Neil Sedaka’nın bir akrabasıydı. (Sedaka İbranice’de “Sadaka” demektir.) (Spotify’dan bir Neil Sedaka önerisi: “Oh! Carol”) 4427 Defter geçenlerde yine elime geçti, açtığım ilk sayfada “Marioİnci Modiano” adları dikkatimi çekti, iletişim yerinde Atina’da bir cadde belirtilmişti. Aklıma 2014 Nobelist’i Patrick Modiano (doğ. 1945) geldi, Fransız yazarın dedesi Osmanlı vatandaşı bir Selanik Musevisi’ydi. Derhal Hazreti Google’a başvurdum. Mario Modiano (19262013) The Times’da otuz sekiz yıl çalışmış araştırmacıgazeteci ve Yunanistan vatandaşı bir Musevi’ydi. Karısı İstanbullu Müslüman İnci Hanım’la mutlu bir evliliği vardı. Kendisi aile soyağacıyla ilgili uzun bir araştırma yapmış ve bulgularını “Hamehune Modillano” adlı kitabında irdelemişti. 1570’den 2000’lere dek büyüyen ağaçta 3 binden fazla kişi vardır: Edebiyat Nobelist’i Patrick Modiano’nun yanı sıra 1964 iktisat Nobelist’i, ABD vatandaşı Franco Modigliani ile ünlü ressam Amadeo Modigliani de (18841920) aynı ailedendir. Babası Sam Modiano, “Biz gerçek Modiano sayılırız, çünkü Haham Samuel’in ailesi Bonomo’lardan gelmekteyiz” dermiş. (Bundan sonrası İzmirli şarkıcı ve şair Can Bonomo’ya (doğ. 1987) kalmıştır…) 4428 Küresel kültürazzi: Londra’da bir hastanede bir bebek öl mek üzeredir ve doktorlar çaresizdir. Agatha Christie okuru bir hemşire onun durumunu “Pale Horse” adlı polisiyedeki hasta bebeğe benzetir; o körpe çocuk talyum zehirlenmesinden mustariptir. Doktorlar hemşireye güvenip ilgili tedaviyi uygulayınca bebek kurtulur. / Şair Robert Frost, John F. Kennedy’nin başkan seçilmesi şerefine yazdığı şiiri törende okuyamaz, güneş gözlerini rahatsız etmektedir. Yerine ezberindeki “The Gift Outright” (Bâriz Ödül) şiirini okuyacaktır. / Matthew Arnold eğitim müfettişi, Daniel Defoe tütün tüccarı, Thomas Hardy mimar, Langston Hughes garson, Jack London altın arayıcısı ve Marianne Moore kütüphaneciydi. / Hector H. Munro Birinci Dünya Savaşı’nda öldü. Ömer Hayyam’ın “Rubaiyat”ından ödünç aldığı “Saki” mahlasıyla tanınırdı. / Solomon Rabinowitz, “Sholem Aleichem” mahlasından vazgeçmedi, İbranice “Selamün Aleyküm” demektir. / İngiliz yazar Evelyn Waugh’un iki kişinin birlikte yazdığı kitaplara tahammülü yoktu, “Bu, bebek sahibi olmak için üç kişinin bir araya gelmesini andırıyor” görüşündeydi. / Sherlock Holmes’un adının kaynağını merak ediyorsanız, Arthur Conan Doyle’un kriket oyunundaki rakibinin adı Mordecai Sherlock’tu. / Oscar Wilde ise Thorton Wilder. (Semih Gümüş ise Selçuk Altun). / Küresel yazar H. G. Wells ölüm döşeğindedir, etrafındakiler veda niyetine birkaç unutulmaz söz talep edince üstat sinirlenir, “Ölmeye çalışıyorum, rahatsız etmeyin!” / Dylan Thomas o konuda daha az ciddidir; “Arkası arkasına 18 duble sek viski içtim, bu bir rekor olmalıdır” deyip son nefesini verir… 4429 (H)AZ. Sue Grafton 4430 Aralık ve Ocak aylarında küresel kültür ve müzik âleminden önemsediğim dört kişiyi yitirdik: i) Polisiye yazarı Sue Grafton (19402017) 1986’da çılgınca bir projeye girişti, alfabenin her harfi için bir roman yazacaktı ve otuz bir yıl sonra “Z for Zero”yu bitiremeden öldü. Hınzır kadın kahramanı Kinsey Milhone’u yaşdaşım olduğu için de severdim, hatta onu “Bizans Sultanı”na konuk ettim. Sue Grafton bu girişimime kendi internet sitesinde yer vermişti. ii) Fred Bass (19282018), babasının 1927’de 600 dolar sermaye ile New York’ta kurduğu “Strand”ı dünyanın en büyük sahafı konumuna çıkartmıştı; nitelik ile niceliğin harmanlandığı mekânda 2,5 milyondan fazla kitap bulunur. iii) Aharon Appelfeld (19322018), Ukrayna kökenli bir Museviydi, dokuz yaşındayken Nazi soykırımından kaçıp üç yıl ormanlarda saklandı. İsrail’e ulaştıktan sonra özyaşamöyküsel romanlar yazdı, adı Nobel adayları arasında anıldı. Selçuk Altun ile Güven Turan, onu Türk okurlara tanıtmak için uğraştılar. (YKY’den çıkan “Demir Raylar”ı öneririm.) iv) Fransız şarkıcı France Gall (19472018), 1965’te Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanarak ünlenmişti; iç gıcıklayıcı bir sesi ve masum bir yüzü vardı. Lisedeyken okul dolabımda bir fotoğrafı asılıydı. 4431 Rodney Dangerfield diyor ki: Ben çocukken ailem durmadan taşınır ama ben her seferinde gider onları bulurdum. Karıma, “Erkek şaraba benzer yaşlandıkça değeri artar” deyince beni mahzene Fred Bass, yardımcısı ve kızı Nancy ile. kapadı. Komedi kanıma girmiş, bir de programı ma girse. 4432 “Tarihte Garip Vakalar”danMax Kemmerich (Çev. Behçet Necatigil), 1952. Ortaçağ’ın sonlarına, yani reform devrine doğru on iki yaşında oğlanlar bile genelevlere dadanmışlardı. Ulm Belediyesi, 1527’de on ile on dört yaş arası çocukların genelevlere alınmasını yasak ederek böylelerinin sopa ile kovulmalarını kararlaştırdı. Ortaçağ papazlarının ahlâksızlıkları yazmakla bitmez. Bir misal: Nördlingen şehrinde 1472’de belediye meclisi, papazların genelevlere gitmelerini yasak etmeye cesaret edemeyerek sadece bütün gece orada kalmalarını menetmekle yetindi. 1526’da Nürnberg’de lağvedilen bir kadın manastırındaki rahibelerin bir kısmı genelevlere dağıldı. Hâlbuki bu manastır, kadınlar arasındaki ahlâksızlığı azaltmak, düşmüş kızları kurtarmak için kurulmuştu. 4433 Bookforum dergisinin yılsonu sayısında yılın en iyi kitabı sorusuna romancı Joshua Cohen’in yanıtı: “2017’de favori kitabım kendi yazdığım “Moving Kings”dir. Çünkü onun için çok çalıştım. Çünkü kitabım çok iyi. Çünkü sağlık, gençlik ve ruhsal yorgunluk pahasına elde edilen başarıdan gururlanmazsanız onun ne değeri kalır ki?” 4434 Yılbaşında yatağıma girdiğimde yazar Muriel Spark (19182006) ile ilgili bir anı kitabı okuyordum. Bana novellayı öğreten ve sevdiren Spark’ın 100. doğum yılıdır. (Önemli şairimiz İlhan Berk’in de 100. doğum yılını idrak ediyoruz. Bir anı kitabında onun 1915’li olduğu belirtilir denmişti. Önemi yoktur, şair kendi yaşını belirler!) 4435 “İsviçre Kahvehaneleri”ndenUğur Kökden, 2017 27 Mayıs Cuma İsviçre ve “intihar” (Le Temps / Zaman gazetesi, 26 Mayıs 2005) Her yıl, yaklaşık yüz kişi intihar ederek İsviçre trenlerinin altında kalıyor. Otuz yıldır demiryollarında çalışan birisi, “Asla buna alışılamaz!” diyor. “Tekerleklerin bir vücudun üstünden geçerken çıkardığı gürültü, dehşet vericidir!” Makinist, söz konusu dramın izleyicisi. Onun elinden bir şey gelmiyor. O bir kurban! İntiharın istenmeyen aktörü. Her üç makinistten ikisi, böyle bir kazayla karşılaşıyor: “accident de personne”. Deyim böyle! Saatte 140 km hızla giden bir tren, acil fren ve alarm işareti verse bile, ancak 600 m sonra durabiliyor. İşte 2003 yılı rakamları: İsviçre’de 115, Almanya’da yaklaşık 1000, Fransa’da 500, Avusturya’da 400, Japonya’daysa 800… 4436 “Yalnızca Chanel No: 5 parfümü.” (Marilyn Monroe’nun yatarken üstünüzde ne bulunur sorusuna yanıtı) 4437 Şair Arkadaş Zekâi Özger’i (19481973) yirmi beş yaşındayken yitirdik; yaşasaydı 70. yaşını 8 Ocak günü kutlayacaktı. Ankara’da evine dönerken bir karanlık sokakta düştü, ertesi sabah hastaneye kaldırıldı; bir hafta sonra beyin kanamasından öldü. Ailesi ve dostları beyin kanamasının asıl nedeninin, 1971’de kaldığı öğrenci yurduna baskın yapan polisin dayak seansında başına aldığı darbeler olduğu görüşünde. >>(Yaşasaydı ülkenin en önemli şa irleri arasında yerini alacaktı.) 8 1 Mart 2018 KITAP