Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞUBAT 2018 KITAP RENKLER... SESLER... HARFLER... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU KITAP GÖLGESI Sevgilim öykü Tolga Gümüşay’ın kaleme aldığı “Genç Kareli Öyküler”, objektife kaydedilmiş yaşamı belgelerken belleğin bir parçası olan öykü türüne dikkat çekiyor. 'Bir fotoğrafta nelere bakarsınız?' sorusunu soruyor gizliden. Mekânın, ışığın, insanların, yani görünenin karşılığı olanları bir yana bırakıp fotoğrafın beslendiği kaynağa götürüyor bizi. OsmaOnrlhıcaanaKsloıçnadka’nınysaoynınsöazhüayzlıer,lİalyeatinşiSmevKallaŞsaikhlienr,i Sadeleştirilmiş ve eleştirel basımlarıyla Edebiyatımızın bir köşe taşı Halit Ziya Uşaklıgil’in bireyin edebiya a “birey” olarak da var olabileceğini gösteren büyük eseri Mai ve Siyah’ın eleştirel basımı, 1898’de yayımlanan kitap temel alınarak değişik nüshalar arasındaki farkları gösteriyor. Yazarı tara ndan sadeleştirilmiş nüshadan hazırlanan sadeleştirilmiş baskı ise dipnotlarla zenginleşiyor. Her iki çalışma da görseller ve sonsözlerle çok yönlü bir okumanın da imkânları sunuluyor. Bu kitap için Türkiye’de nesli nanıma konuşan ilk eserdir, denebilir. AHMET HAMDİ TANPINAR Halit Ziya, Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Batıya açılışın insanını vermekle bugünkü Türkiye’nin de önemli bir bölümünü aydınlatmak bakımından ilginç bir edebiyatçıdır. OĞUZ ATAY MAVİSEL YENER maviselyener@yandex.com www.maviselyener.com D ün 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nü kutladık. Yazar Özcan Karabulut’un önerip alt yapısını hazırlamasıyla Kasım 2003’te 69. Uluslararası PEN Dünya Kongresi’nde onaylanan 14 Şubat Dünya Öykü Günü, artık tüm dünyada edebiyatçılar tarafından kutlanıyor. Sivil toplum kuruluşlarının, belediyelerin ve diğer kurumların düzenlediği programlarda “çocuk ve öykü”nün yeterince konuşulmadığından yıllarca yazılarımda yakındım. Sonunda, seslenişime Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği kulak verdi. Bu yıldan itibaren, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği de 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nde “Çocuk ve Öykü” temalı bir bildiri yayımlamaya karar verdi. Her yıl başka bir çocuk ve gençlik edebiyatı yazarının kaleme alacağı, okuma Tolga Gümüşay kültürü alanındaki farkındalığı arttırmayı amaçlayan bu bildirinin ilkini, yazar Fatih Erdoğan kaleme aldı. İşte bu bildiriden bir bölüm: “…Öyküler susmaz çünkü. Öyküler kısa olur, uzun olur, eğlenceli veya sıkıcı olur, heyecanlı veya ürkütücü olur, karmaşık veya çok yalın olur. Ama susmazlar. Sadece bir zaman gelir biz onları dinlemeyi bırakırız. Çünkü bazılarımız bazen ölürüz. Bazen de ölmeden bırakırız öyküleri dinlemeyi. Öyküleri dinlemeyi bıraktığımızda birbirimizi de dinlemeyiz, kendimizi de... Duymayız. Duymayız ama bağırıp dururuz birbirimize. Bağırmakla yetinmez haykırırız. Haykırmakla da yetinmez vururuz. Öldürürüz. Hedeflerimiz vardır çünkü. Planlarımız, gündemlerimiz, hırslarımız ve bunların önünde engel gördüğümüz bizden olmayanlar vardır. Düşmanlarımız vardır. Düşmanlarımız çoğaldıkça öykülerimiz azalır. Öyküleri olanları da düşman belleriz. Sustururuz. Korunaksız, barınaksız, aç, susuz, sevgisiz, şefkatsiz toprakların sahillere vuran çocuklarını var eden melun hakikat, dünyaya hükmedenlerin öyküleri dinlemeyi bırakmasının sonucudur. Öyküsüzlük insanlıktan çıkarır. Çocuklarsa öyküleri dinlemeyi asla bırakmaz. Tam uykuya dalacaklarken yorganın üstüne çöken karayelin sesinden onları öykülerin koruyacağını bilirler. Israrla ve tekrar tekrar isterler öyküleri. Öyküler korur çünkü. Cesaret verir. Umut verir. Hayata bağlar. Öyküler insan yapar. Çocuklara öyküler anlatmak, yazmak, çizmek, okumak >>dünyamızı kurtarmanın tek yoludur. Başka da bir umut yoktur.” www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin 20 15 Şubat 2018 KITAP