Katalog

>> 4263 Boğaziçi derken aklıma geliverdi: Karadeniz’e, dünya da “Karadeniz” diyor. Yalnız, 1767 tarihli bir Latince haritada Marmara’ya, “Akdeniz” dendiğini gördüm. Bizim Akdeniz dediğimizeyse dünya Mediterranea diyor ve Latincede “topraklar arası” demekmiş. 4264 “Rahibinden Satılık Kilise”den – k. İskender, 2006: İnsan bazı aşklara büyük harfle başlar. Gökyüzü: İçinde kuşların ve yıldızların olduğu çekmece. Hiçbir ambulans, aşkı insana yetiştiremez. Uyan yüzüm! Bu sabah ava erken çıkacağız. 4265 “Sevgi Büyüleri”nden – İsmet Zeki Eyüboğlu: Kına Erkeğinden yüz çeviren, soğuyan bir kadını yola getirmek, soğukluğunu gidermek için kına büyüsü yapılır. Üç gün, akşam ezanından sonra, ocak başına bir kahve kaşığı kına, bir asma yaprağına (asma yoksa yemişi yenen, evde kullanılan, ağulu olmayan bir yaprağa) konup üç “kulhuvallah” bir “elham” okunacak sürece bekletilir. Bu arada sureler okunup kınanın üstüne üflenir. Kadının adı söylenip yetmiş bir kez “ya habibe”, kırk bir kez “ya habib” denir, gene muşamba, bir yeşil beze sarılıp dikilir. Bir cuma gecesi, yatsıdan sonra, kına kadının yattığı odanın çatısı üstüne ya da tavan arasında, kadının başının üstüne gelebilecek bir yere saklanır. Büyüyü yapan, kimseye duyurmaz, erkek de, kadın da bu durumu bilmez. Yedi gün içinde büyü etkisini göstermeğe başlar, kırkıncı günü, kadın büsbütün düzelir, kocasına karşı yakın bir ilgi duyarmış… 4266 Kitap Önerileri: Yabancıların Gözüyle Bizans İstanbul’uSemavi Eyice, Yeditepe Yayınevi / Yeniden OkumakDoğan Hızlan, İş Kültür / Sona ErmekSelim İleri, Everest / PeyamiBeşir Ayvazoğlu, Kapı / Montano HastalığıEnrique VilaMatas (Çev. Seda Ersavcı), Jaguar Kitap / DeriNihat Özdal, Yasakmeyve / Tepedeki OkulCem Akaş, NMC Yayınları / Ada ÖyküleriEdmund White (Çev. Roza Hakmen), Edebi Şeyler / Sen Surat Okumayı Bilir misin?Selçuk Demirel, YKY / Gece Gelen ÖykülerTuncer Erdem, YKY… 4267 Aziz Jerome (347420) yazar, tarihçi, çevirmen, din adamı ve bibliyofildi. İncil’i Latinceye çevirmiş; Antakya’da iki, Konstantinopol’de üç yıl kalmıştı. Papaların saygı duyduğu bir kişiydi, erdem ve yalınlığı yeğlerdi. Kadınlara değer verirdi. Dalmaçya’da doğmuş, Filistin’de ölmüştü. Arkeologlar, İncil yorumcuları, kütüphaneler ve kütüphaneciler, çevirmenler, arşivciler, bilimadamları ile öğrencilerin koruyucu azizi bellenir. (Sanatta “Altın Oran” diye bilinen gizemli teoriyi de Mısırlılardan Batı’ya, gezgin Aziz Jerome’ın taşıdığı iddia edilir.) 4268 Nur, televizyonda yemek programı izliyorsa ben de bir süre ekrana takılırım. Dikkat ettim, malzemeyle ilgili bilgi verileceği zaman sunucular (teleşef) “biberimiz, soğanımız, havucumuz vs.” demekteler. Tuhafıma gidiyor, nedenini merak ediyorum; öyle sunulursa daha mı inandırıcı oluyor, program kalitesi mi artıyor, yoksa mutfağın dili ekrana aktarılmış mı oluyor? Teleşeflerin vurgulama yöntemine bakılırsa sanki o malzemeleri büyük fedakârlıklarla babalarının bahçesinden getirmişler…Kim bilir, belki de bu “duygu için” bir süre ekrana bakıyor ve koşarak kitaplığımın bulunduğu odaya kendimi atıyorum! 4269 01.06.2017! Usta oyuncu Johnny Depp aşkına “Karayip Korsanları5”e gittim. Çizgi masal dokulu filmden önce Hollywood ürünü üç fragman izledik; yüksek bütçeli, gürültülü, stres kaynağı aksiyon filmleriydiler. İnsanın içinde kalan bir nebze yaşama sevincini de yok ederken diyaloglarında bir üslup yoktu. Ezcümle, tüm dünyada hâsılat rekorlarını kırmak için itici bir yarışın içindeydiler. Aklıma Kitabistan’ımızın durumu geldi; genç yazarlar, üsluba saygısızlık yemini etmişçesine çalakalem yazıyorlar, okumayazma özürlü kişiler ilan ve reklam için çıkarılan uyduruk dergilerde o sığ yazarların kitaplarını güya tanıtıyor. O yazar adayları sistemde tedricen yok olurken o kitaplar için kesilen ağaçlara yazık olup gidiyor… 4270 İki yıl önce bir İTEF toplantısında şirin bir Moğolistanlı genç kızla tanıştım. Yazar ve çevirmendi, “Bizans Sultanı’nı Moğolcaya çevirirsem Ulan Batur’a gelir misiniz?” diye sormuş, ben reddedince kırılmış “Ama neden?” demişti. Oralara gitmeye bir nedenim yoktu ve kitaplarımın reklamı için gezmekten pek hoşlanmazdım. Derken son Patek Philippe dergisinde Ulan Batur’dan bir saat uzaklıktaki bir bozkır tepesinde; 50 metre büyüklüğünde, 250 ton ağırlığında, paslanmaz çelikten ve at üstünde müthiş bir Cengiz Han heykelinin (tevellüt 2008) konuşlandığını görmez olaydım. 4271 (Y)AZIK! 4272 Faşist lider Benito Mussolini (18831945) işçi sendikasında çalışırken bir sosyalist dergiye haftalık yazılar yazardı. Editörün talebi üzerine 1919’da, “Kardinal’in Metresi” adlı bir roman da yazmıştı. 4273 Victor Hugo 1848’de Fransa cumhurbaşkanlığına adaydı. 4274 “Oldur beni bensiz koyan hem ben oyum bu ben neyim.” Yunus Emre (XIII. Yüzyıl) 4275 Emekli askerî doktor bir (z)arif okurum vardı; 19 Ağustos günleri arar uzatmadan yaşgünümü kutlar, beni mahcup ederdi. Nicedir aramıyor, umarım sağlığı yerindedir ve Kitap İçin’leri okuyordur… n KItap 93 Ağustos 2017