20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NOAM CHOMSKY’DEN “GÜÇ VE İDEOLOJİ ÜZERİNE” OKURLARA Bugünü anlamak için... Noam Chomsky’nin, “Güç ve İdeoloji Üzerine: Managua Dersleri” adlı kitabı, devam eden gaddarlık ve savaşların kökenindeki nedenlerin anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Abdülkadİr kurtulmuş D ünyamız, özellikle de aynı coğrafyayı ve kültürleri paylaştığımız Ortadoğu büyük acılar çekmeye devam ediyor. Her yanda savaşlara, katliamlara, göç etmek zorunda kalan milyonlarca “mülteciye” rastlıyoruz. Ne yazık ki dünyanın ve Ortadoğu’nun durumu bunun öncesinde de çok farklı değildi. Belki de değişen tek şey savaşların artık devletler arasında değil, onların desteklediği silahlı gruplar arasında olması: Buna “vekâlet savaşları” diyoruz. Noam Chomsky’nin, Güç ve İdeoloji Üzerine: Managua Dersleri adlı kitabı, devam eden gaddarlık ve savaşların kökenindeki nedenlerin anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Her şeyden önce modern dünyada savaşların ve zulmetin neden bir türlü sona ermediğine dair kapsamlı bir analiz sunuyor fakat diğer yandan bunun bir kader olmadığını da mevcut kurumların işleyişine dayanarak açıklıyor. Kitabın önemi de bu noktada açığa çıkıyor. Kitap temelde şu temalar üzerine kurulu: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD dünyada nasıl bir düzen tesis etmeyi hedefledi? Bu düzenin ardındaki esas motivasyon neydi? Söz konusu düzende, Birleşik Devletler dışındaki gelişmiş kapitalist ülkelere ve yoksulluktan kurtulmak için çabalayan diğerlerine nasıl bir rol düşüyordu? Bu rolü benimsemeyip halkının refahını gözeten yönetim ve hareketlerle nasıl başa çıkılmaya çalışıldı? Son olarak hâlâ içinde yaşanan bu düzene rıza göstermemiz için nasıl bir ideoloji üretildi; Batıdaki aydınlar, üniversiteler ve medyanın bu ideolojinin üretilmesindeki işlevi nedir? Bu kısa değerlendirme yazısında yukardaki temaların her birini ele almak elbette olanaksız. Yine de bu karmaşık tablonun en çarpıcı boyutuna değinmek mümkün. SERT BİR KİTAP ABD, yirminci yüzyıl ortalarında bir dünya düzeni kurdu ve büyük bir gayretle bunu düzeni sürdürüyor fakat bu düzenin tesisi çok da pürüzsüz değil. Bazı halklar kendi yollarını çizmeyi denedi. Her ne kadar sistem onları “komünist”, “terörist” vs. olarak etiketleyip karalasa da bu toplumların asıl suçu, kendi kaynaklarını bizatihi kendi refahları için kullanmayı hedeflemesi yani bağımsız bir yol izlemeye çalışmasıydı. Vietnam, Küba, Allende dönemindeki Şili, Nikaragua ve başka birçok ülkede halkın yararına demokratik bir rejim kurma çabası karşısında Batı’da bu kadar kıyamet koparılmasının temel nedeni buydu. Dolayısıyla Chomsky’ye göre sistemi rahatsız eden eski Sovyetler Birliği değil başkalarına “kötü örnek” oluşturabilecek bu tür halkçı yönelimlerdi. Bu ülkeler “kötü örnek” oluşturuyordu çünkü gelir eşitsizliğinin had safhada olduğu, ABD’ye bağımlı mutlu bir azınlığın yönetiminde benzer durumdaki toplumlar “neden biz de aynısını yapmayalım” diye düşünebilirdi. Bu nedenle ABD liderliğindeki sistemin bağımsızlıkçı ve halkçı politikalar güden toplumlara karşı tepkisi, ilk bakışta insana irrasyonel gelebilecek kadar sert oldu. Güney Vietnam halkı askerî açıdan zafer kazanmışsa da ülkesi yerle bir edildi. Küba’da Castro yönetimi sayısız komploya, işgal ve darbe girişimine maruz kaldı. Orta ve Güney Amerika, CIA destekli askerî darbeler ve kitle katliamları için âdeta bir laboratuvara dönüştürüldü. Bu laboratuvarda test edilen yöntemler daha sonra Türkiye’de Kürt coğrafyası dahil birçok ülkeye “ihraç edildi”. “Kötü örnekler” acımasızca ortadan kaldırılmalıydı. Belki de dünyanın mevcut hâline bakıp “Niçin kayda değer güzel gelişmeler olmuyor?” diye dertlenenler, dönüp bu olumlu örneklerin nasıl “örnek” olmaktan çıkarıldığını görebilir. Bu açıdan bakıldığında Güç ve İdeoloji son derece sert bir kitap. Sert olansa gerçekliğin kendisi... “TARİHİN SONUNA GELMİŞ” DEĞİLİZ Bu gerçeklikten hareket eden Noam Chomsky, o zamanlar Sandinista gerillalarının iktidarda olduğu Nikaragua’da kendisini dinleyenleri, ABD dış politikası konusunda yanılsamaya kapılmaması için uyarır. Zengin bir olgusal malzemeye dayanarak sitemin mantığının fazla sapmaya izin vermeyecek kadar belirli ve istikrarlı olduğunu ortaya koyar. Böyledir çünkü sistemi oluşturan kurumlar büyük ölçüde sabit bir nitelik taşıyan egemenlik ilişkilerini temsil eder. Bununla birlikte, Chomsky’ye göre “kurumlar sonsuza dek değişmemek üzere sabitlenmemiştir” ve “tarihin sonuna gelmiş” değiliz. Dünya sahnesinde insani yönde kayda değer değişiklikler ancak egemenlik sistemlerinde anlamlı değişimlerin sonucu olabilir. Sonuçta kurumsal dönüşüm işin kalbinde fakat burada kast edilen iki yönlü bir dönüşüm: Öncelikle egemen kurumların dönüşümü, aynı zamanda muhalif hareketlerin kendi kurumlarını yaratıp kalıcılaştırması. Gelecek içinse şimdiden bir şey söyleyemeyiz: “Gelecek açık uçludur, öngörülemez ve içinde çok sayıda ciddi tehdit ve umut verici olasılık barındırır.” n Güç ve İdeoloji Üzerine: Managua Dersleri / Noam Chomsky / Çeviren: Taylan Doğan, Şebnem Duran / BGST Yayınları / 236 s. KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 33 Ağustos 2017 Turhan Günay için... H er sabah, uyanıp Cumhuriyet’i elime aldığımda gözüm, otuz yıllık arkadaşımın fotoğrafında çakılıp kalıyor. İçeride de dimdik; sıcak gülüşlü, bakışından türküler akan bir kitap bilgesi... Bir tutuklunun değil, beynini kitapların aynası kılan Turhan Günay’ın portesidir bu. Yaşadığı yer kır, bayır, dağ başı, çöl, zindan karanlığı da olsa, yüzü kitaba dönük olanın beyninde yaratıcı aklın yıldızı ışıldar. Her şeyi örten zaman, hiçbir çağda aklın ışığını söndürmeye güç yetirememiştir. O ışığın kaynağı kitaptır. Gelişim tarihi, bilgi kaynaklarını kurutmaya kalkan kafalarla doludur. En karanlık dönemlerde bile zafer, beynini bilgiyle donatanlardan yana olmuştur. Turhan, bilgelik ruhuyla Cumhuriyet Kitap’ı kurumsallaştırıp kitabın geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan adamdır. Özgürlüğü kısıtlanıp işinin başında olmasa da, Cumhuriyet Kitap’ın işleyişinde hiçbir kesinti yaşanmamıştır. Cumhuriyet gazetesinin üretici ortamında yetişen çalışma arkadaşları Eray Ak ile Ali Bulunmaz kitap tanıtımlarının yanında gelen yazıları değerlendirmeleriyle; Dilek Akıskalı teknik bilgisiyle dergiyi her hafta, her sayısıyla aranır kılmıştır. Sorumluluk yüklenmenin erdemi, kurumsallaşmanın yarattığı bu bilinçli dayanışma duygusunda aranmalıdır. Adnan Binyazar Sevgili Adnan Binyazar ne güzel söylemiş. Yokluğumda köşemi boş bırakmayan yazar dostarıma ve yokluğumu aratmayan yakın çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Her zaman ve herkes için dokuz ay sonra yeniden; Bol kitaplı günler... [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle