Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Voltaire ve Turhan Günay Voltaire’in felsefesine göre yaşamın amacı nedamet yoluyla cennete ulaşmak değil, bilim ve sanatta ilerleyerek insanlığın mutluluğunu sağlamaktı. İnançlı bir adam olmasına rağmen hayatı boyunca dindeki yobazlık, zorbalık ve katı ahlakçılıkla savaştı. “Cahil Filozof” da bu yolda kaleme aldığı kitaplardan biri. U luslararası Yayıncılar Birliği (IPA), her yıl Prix Voltaire adıyla İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin on dokuzuncu maddesine göre, ifade özgürlüğünün vazgeçilmez parçası olan yayınlama özgürlüğüne dikkat çekmek üzere 2005’ten beri bir ödül verir. Hapsedilen, işkence gören, sürgüne yollanan ve öldürülen gazeteci ve yazarları onurlandırmak amacıyla oluşturulmuş bir ödül bu. Göteborg Kitap Fuarı’nda 29 Eylül’de takdim edilecek ödül için bu yıl Türkiye’den Evrensel Basım Yayın ile birlikte Cumhuriyet Kitap ekinin editörü, sevgili Turhan Günay da kısa listede yer alıyor. Bu vesileyle “Voltaire”, Maurice Quentin de La Tour, 1736. masamın üzerinde okunmayı bekleyen, Aydınlanma çağının en önemli düşünürlerinden Voltaire’in Cahil Filozof (Çev. Güzin Aker, Kırmızı Kedi Yayınevi) kitabını tanıtayım istedim bu hafta klasikleri ele aldığımız köşede. Voltaire, hayatının bir dönemini (17551759) İsviçre’nin Cenevre kentinde geçirmişti. Cenevre’de ilk yaşadığı evi satın almasına ülkenin o dönemdeki kanunları izin vermiyordu çünkü Katolik bir Fransız’ın Protestan ülkede mülk edinmesi yasaktı. Özel bir izinle evi kiralamasına izin verilmişti. O dönemde Voltaire, birlikte yaşadığı sevgilisi MarieLouise Denis ile bu güzel eve “Les Delices” adını vermişti. Özellikle bu evi seçmelerindeki neden, orada Voltaire’in piyeslerini sahneleyebileceği büyük bir tiyatronun olmasıydı fakat ne yazık ki önce Fransa, ardından Prusya’dan sürgün edilen Voltaire’in burada da huzur bulması mümkün olmadı çünkü Cenevre’de o yıllarda tiyatro yasaktı. Yerel yönetimle sorunlar artınca birkaç yıl kaldıkları bu evden de taşınmaları gerekti. Sınıra yakın Ferney (bugün Voltaire’e saygıdan adı FerneyVoltaire olarak değiştirildi) adlı köye yerleştiler. Voltaire, yapıtlarında olduğu gibi düşüncelerini hayata taşıyan bir filozoftu. Dinsel hoşgörünün yerleşmesi, refahın eşit dağıtılması, adaletten toplumun her kesiminden insanın faydalanması, ceza ve işkencenin kaldırılması, insan haklarına saygı gösterilmesi gibi öncü fikirlerini yaymak için yazıyordu. Onun felsefesine göre yaşamın amacı nedamet yoluyla cennete ulaşmak değil, bilim ve sanatta ilerleyerek insanlığın mutluluğunu sağlamaktı. İnançlı bir adam olmasına rağmen hayatı boyunca dindeki yobazlık, zorbalık ve katı ahlakçılıkla savaştı. ANSİKLOPEDİ İlk sürgün yıllarını yaşadığı İngiltere’de John Locke ve diğer aydınlanmacı filozofların düşünceleriyle tanışmış, düşünce özgürlüğünün Kıta Avrupası’nda en önemli savunucularından biri olarak isim yapmıştı. Düşüncelerini ifade ediş biçimi ise çok kendine özgüydü; akade mik felsefe yerine, herkesin anlayacağı, günlük hayata bağlı felsefesini geliştirdi. Bilgiye toplumun her kesiminin ulaşması için ansiklopedi yazarlarıyla birlikte çalıştı. Ansiklopedi onun önemli uğraşları arasında yer alır. Vikipedi’nin yasaklandığı ülkemizde bugün bu düşüncelerin önemini ne denli vurgulasak az. Ansiklopedinin amacı insanlığa mümkün olduğunca tarafsız bilgi sunmaktı ve o zamana kadar gelişen farklı dallardaki bilgileri bir araya getirmeyi arzuluyordu. Ansiklopedi, bilgiye ulaşımı sağlamasıyla Aydınlanma Çağı’nın en önemli eseri olarak görülür bugün. Cahil Filozof adlı eserini 72 yaşında kaleme alan Voltaire bu yapıtına bir dizi soru ile başlar: “Sen kimsin? Nereden geliyorsun? Ne yapıyorsun? Ne olacaksın?” Bu soruları yanıtlamak amacını taşımaz, yüzlerce yıldır, Antikçağ’dan beri filozofların sorduğu sorular karşısında ne denli aciz olduğumuzu ortaya koyar. Elli altı bölümden oluşan kitapta basit sayılacak sorular sorarak bölümleri ayırır. “İnsan özgür müdür?” “Ahlak diye bir şey var mı?” gibi başlıklar taşıyan bölümlerde birkaç paragraf içinde fikirlerini ortaya koyar. Örnek olarak özgürlük konusunu nasıl ele aldığına bakarsak öncellikle özgürlüğü bölümlere ayırdığını görürüz. “İnsan fiziksel kısıtlamaları olan bir varlıktır; Fiziksel anlamda özgür değildir” der. “Yaşlanmak, ölmek zorunda olan, yerçekimine bağımlı bir varlıktır”; “… insan her koşulda bağımlı bir varlıktır” diye açıklar fiziksel varlığımızı fakat buna ek olarak insanın siyasi ve ahlaki olarak özgür bir varlık olduğunu da ekler. “Olayı daha iyi kavratmak amacıyla, zorunluluk ile zorlama arasında ayrım yapma yoluna” gider. Bu çok basit ama öylesine temel bir duruşu simgeler ki Voltaire’in bu sadeliğine hayran kalmamak mümkün değildir. ADALET Voltaire, kitabın otuz ikinci bölümünde adalet konusunu ele alır. Ona göre evrensel bir kavramdır adalet. “Bana öyle geliyor ki adalet fikri tüm evrenin onayladığı, en başta gelen hakikattir” diye açıklamaya başlar düşüncelerini. Adalet, her türlü kanundan, anlaşmadan, dinden bağımsızdır. Örneğin borç para vermiş biri ister Türk, ister Zerdüşt, ister Protestan olsun, borcun geri verilmemesini haklı bulmaz. “Küçük hırsızlar … ‘haydi gidip çalalım, dul ve yetimin yiyeceklerini ellerinden alalım’ demez. Adaletsizlik sözcüğü, en adaletsiz ölüm kararları verilen devlet konseyinde asla telaffuz edilmez. Suikastçıların en fazla kan dökenleri bile ‘bir suç işleyelim’ demez. Tek kelimeyle alçak dalkavuklar, barbar bakanlar, korkunç haydutlar, büyük haksızlığa sebep olmuş hırsızlar, hepsi de ayaklar altına aldığı erdeme istemeden de olsa hizmet etmiş olur.” Kitap ekimizin editörü sevgili Turhan Günay, Aydınlanma Çağı’nın kilometre taşı düşünürlerinden Voltaire’i işte böyle yeniden gündemimize getirdi. Kendisinin haberi var mı Voltaire Ödülü’ne aday olduğuna, onu bile bilmiyoruz. Kitabın son “Aklın Başlangıcı” adlı bölümde yer alan, son tümceleriyle bitirelim yazıyı: “Bana kalırsa gerçek artık bu canavarların karşısında kendini gizlememeli.” n 6 13 Temmuz 2017 KItap