Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Uğultular / Gönül Kıvılcım / İletişim Yayınları / 220 s. Bir rüyadan arta kalanlar, derinlerden, ta çocukluktan çınlayan hatıralar; garip, güzel, korkunç… İstanbul’dan Antakya’ya uzanan, ormanda biten bir yolculuk. Neyi konuşsa hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bilen erkekler. Gönül Kıvılcım; Kader’in, Dolunay’ın, Melek’in ve ormandaki diğerlerinin hikâyesini anlatıyor… Tarihi olmayan zamanın, kadınların… Uğultular, hepsi görünen ve hiçbiri anlatılmayan küçük ve büyük sırların romanı. Neden peşinden gideriz geçmişimizin? Ejderha uyanır diye korkar mıyız? İncil’in Kısa Bir Özeti / Lev Tolstoy / Çeviren: Kayhan Yükseler / Everest Yayınları / 144 s. Tolstoy, İncil’in Kısa Bir Özeti’nde Batı kültürünün en önemli hikâyesini, kurucu mitini yeniden yorumluyor. Büyük yazar, orta yaşında geçirdiği derin varoluş bunalımının ardından, uzun süren bir arayış ve tefekkür döneminden sonra kaleme aldığı yapıtta, dört İncil’i İsa’nın hayat hikâyesi olarak birleştirerek on iki bölümlük tek bir anlatı hâline getiriyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında Wittgenstein’ın bir kitapçıda rastladığı ve sayesinde intihar düşüncesinden kurtulduğu İncil’in Kısa Bir Özeti’nde Tolstoy, bugüne kadar yazılmış en önemli anlatılardan birini ele alıyor. Sevginin Bağladıkları / Agatha Christie / Çeviren: Çiğdem Öztekin / Altın Kitaplar / 272 s. Bir kardeşi olacağı haberi Laura Franklin’i çılgına çevirir. Ailenin üzerine titrediği kardeşi Shirley doğduğunda ondan nefret eder. Fakat bir gece yaşanan olay, Laura’nın duygularının değişmesine neden olur. O günden sonra küçük kardeşini korumaya yemin eder. Shirley, özgürlük ve aşk özlemi çekerken Laura, sevginin tek taraflı olamayacağını öğrenir. Kız kardeşine duyduğu sevginin ağır yükü her ikisinin de hayatlarını dramatik biçimde etkiler. Agatha Christie’nin romanı, sevginin tutku hâline dönüşünü dile getiriyor. Süper Bahtsız / Beth Garrod / Çeviren: Aycan Başoğlu / hep kitap / 278 s. Kaçırılan bir doğum günü partisi. Partideki eski sevgiliden gelen sinir bozucu bir mesaj. Üstünde mısır gevreği kutularından yapılmış bir kostüm varken tanışılan yakışıklı bir çocuk. Kontrolden çıkan yalanlar… Ufuktaki yıl sonu balosu. O baloya katılmak için kaybedilmemesi gereken okul puanları. Tuhaf rastlantılar. Yanlış zamanda verilmiş yanlış kararlar… On beş yaşındaki Bella Fisher tüm bunların üstesinden nasıl gelecek ve en önemlisi, etrafındaki insanları kaybetmemeyi başarabilecek mi? Beth Garrod’dan okuru güldürmeye aday bir roman. Kendini Arayan Yıldız / Nedret Güvenç / Ayizi Kitap / 360 s. Sinema ve tiyatro sanatçısı Nedret Güvenç’in otobiyografisi Kendini Arayan Yıldız. Kitap sadece usta bir sanatçının değil, Türkiye sinema ve tiyatrosunun tarihinden de bir kesit sunuyor. Güvenç, kitapta; çocukluğunu, gençliğini, ailesini, hocalarını, arkadaşlarını hatırlıyor. Bazen tebessümle, bazen ah ile… Sevinçlerini, üzüntülerini, iyi ki’lerini, keşkelerini… İçinde büyüttüğü heyecanları, pişmanlıkları… 1940’lardan itibaren İzmir’i, Ankara’yı, İstanbul’u… Ve elbette tiyatroyu, sinemayı… Seksen yedi yıllık ömrü kapsayan Kendini Arayan Yıldız, bir anılar dökümü. Edebiyatta Kötünün Yeniden DoğuşuCehennem Azabı, Şeytan Ayinleri ve Sefahat Âlemleri / PeterAndré Alt / Çeviren: Sabir Yücesoy / Sel Yayıncılık / 110 s. Aydınlanma döneminde insanın “içindeki kötülük” formunu alan Şeytan, yeniden somutlaşıyor. Yazar, Edebiyatta Kötünün Yeniden Doğuşu’nda, sonsuz ceza fantazmasını kor ateşiyle harlayan cehennem tasvirlerinin yanı sıra on dokuzuncu yüzyıl itibariyle hem gerçeklikte hem de edebiyatta kendini gösteren, metruk kiliselerde bilindik Hıristiyan tapınma biçimlerinin tersine çevrilmesiyle gerçekleştirilen satanistik ritüeller ile dindar ahlakın zıddı niteliğindeki sefahati ele alıyor. Dönüş / Robert Charles Wilson / Çeviren: Burak Kara / İthaki Yayınları / 440 s. Robert Charles Wilson, Dönüş ile “Dönüş Üçlemesi”ne başlıyor. Yıldızların kaybolduğu, gökyüzünün karardığı bir ekim gecesi, Ekim Olayı’na tanık olan üç genç: Tyler Dupree, Diane Lawton ve Jason Lawton. Denk geldikleri olay yalnızca kendi hayatlarını değil, tüm dünyanın gidişatını değiştirir. İsyanlar, intiharlar ve cinayetler hızla artış gösterirken inanç hareketleri de tıpkı dünyanın çevresindeki bariyer gibi dört bir yanı sarar. İnsan ırkı, evrende yalnız olmadığının farkına acı bir biçimde varacaktır. Şehrazad’ın Sırları / Özcan Yüksek / Doğan Kitap / 320 s. Gerçeği yalnızca masallar anlatır… Bu yüzden binlerce yıla, onları kulaktan kulağa aktaran binlerce dile rağmen özünü yitirmezler… Bir masal sözlüğü olan Şehrazad’ın Sırları, okurları hakikat ormanına davet ediyor. Sessizce Dön, Hakikatçi, Cinistan ve Kayıp Deniz kitaplarıyla tanınan Özcan Yüksek, Şehrazad’ın Sırları’yla Binbir Gece Masalları’nın sırlarını çözmeyi amaçlıyor. Tüylü Bir Şeydir Şu Yas / Max Porter / Çeviren: Pınar Umman / Monokl Yayınları / 122 s. “Koridorumda, devasa bir kuşun kucağında korku içinde yatmıyor olmayı diledim. Hayatımın en büyük trajedisi vuku bulurken aklımın buna takılmamış olmasını diledim. Gerçeklere dayanan özlemlerdi bunlar. Acıklı ve harikaydı. Zihnimde bir şeyler açıklığa kavuştu. Merhaba Karga, dedim. Nihayet tanıştığımıza memnun oldum.” Tüylü Bir Şeydir Şu Yas, Max Porter’ın ilk kitabı. AristotelesFilozof ve Bilme Meselesi / Michel Crubellier, Pierre Pellegrin / Çeviren: Burag Garen Beşiktaşlıyan / Yapı Kredi Yayınları / 276 s. Gözümüzün önünde gelişme kaydeden her disiplinin Aristotelesçi bir temeli var. Aristotelesçi olmanın bir nedeni de Aristotelesçiliğin bir tezler bütününden ziyade bir felsefe yapma biçimi olması. Bir başka deyişle hem özneyi bilinen nesneye ve bizatihi bilgiye göre konumlandırma hem de kelimenin coğrafî anlamıyla bilmenin haritasını çizme durumu söz konusu. Dolayısıyla Aristoteles felsefesindeki kırılmaları tespit etmek, birleşme noktalarını ve geçişleri bulmak ve farklı yerlerde bulunan aynı şemaları teşhis etmek gerek. Yazarlar kitapta, filozofun eserlerinin bütününe “bilme meselesi” doğrultusunda bir güzergâh çizmeyi öneriyor. Akıl Zayıflığı / Arthur Schopenhauer / Çeviren: Ahmet Aydoğan / Say Yayınları / 136 s. “Cemiyet hayatımızın hangi veçhesine nazar etsek akla çağrıda bulunan, ‘aklı başa getirmeyi’ buyuran bir çürüme, bozulma ve dağılma manzarası ile karşılaşıyoruz. Oysa milletçe ekseriyetimizin şiarını belirleyen şey ‘bize akıl değil para lazım’ yaygın deyişinde ifadesine kavuşmuş vaziyette. Asıl yoksulu olduğumuz şeyin yokluğunun idrakine bir türlü varamıyor, o yoksulluğu mütemadiyen başka bir şeyin varlığı ile beyhude yere dindirmek istiyoruz ve doğrusu bu zamana kadar onu görmeyip nazarımızı berikine çevirdiğimiz her defasında lazım dediğimizi her nasılsa fazlasıyla önümüzde bulduk. Bulduğumuzu ötesini berisini sorup sual etmeden aldıkça diğeri her defasında daha da geriledi. Böylece kendimizi bu git gide daha da derinleşen, derinleştikçe idrakine varılması daha da güçleşen akıl fukaralığının içinde bulduk.” Arthur Schopenhauer, günümüze de seslenen Akıl Zayıflığı’yla okurların karşısında. Tanrı Adına Savaş / Karen Armstrong / Çeviren: Murat Erdem / Alfa Yayınları / 624 s. Köktendinciliğin hayaleti dünyamıza musallat olmuş durumda ve çoğumuz sadece dehşete kapılmakla kalmadık, şaşkınlığa da uğradık. Karen Armstrong, Tanrı Adına Savaş’ta bu açmazı anlatırken on dokuzuncu yüzyıl sonuna ve yirminci yüzyıla dek uzanan bir çizgide ilerliyor. Armstrong, köktendinciliği korkutucu öğlerinden arındırılmış olarak görmemize, böylece onu ciddiye alıp onunla baş etmeye yönelik stratejiler geliştirmemize imkân sağlıyor. Deniz: Devrimcinin İşi Devrim Yapmaktır / Mustafa Öner / Ceylan Yayınları / 416 s. Deniz Gezmiş ve onun THKO’su hakkında çok kitap yazıldı, anı anlatıldı. Mustafa Öner’in, Deniz: Devrimcinin İşi Devrim Yapmaktır adlı kitabı, halk deyişiyle “bu pilav daha çok su kaldırır”ı kanıtlıyor. Türkiye devrimci hareketinin, 68 başkaldırısıyla mayalanmaya başlayıp 1971’de tarih sahnesine adım atan, çarpışmasını anlatıyor Öner. Denizler ve THKO üzerinden bu süreci aktaran, irdeleyen, eleştirel gözden geçiren ve ağıt yakan bir metne imza atıyor yazar. n 20 13 Temmuz 2017 KItap