22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R. D. LAING’İN KLASİKLEŞEN KİTABI OKURLARA Dil oyunlarıyla atılan düğümler R. D. Laing’in “Düğümler”i, düşünme ile yapma, isteme ile alma, ‘Ben’ ile ‘Ben olmayan’, bilinen ile bilinmeyen ya da bilindiği sanılan, kastedilen ile söylenen arasındaki bağlantı ve kopukluklara dokunan şiirsel bir metin. R. D. Laing alİ bulunmaz [email protected] A kıl Hastanesi”nin, henüz kapatılma olarak değil de “ıslah” ve “tedavi merkezi” diye algılandığı 1950’lerin ortalarında, Ronald David Laing, “hastaların” sorununu, varoluşsal bir güvensizlik diye açıklamıştı. Meslektaşlarının, klasik hastalık sınıflandırmaları ve tedavi yöntemleriyle insanları damgalayarak problemi daha çok derinleştirdiği fikrini ortaya atan Laing, “antipsikiyatri”nin öncülerinden sayıldı. Uyum ve itaatin kişileri “normalleştirme” pratiği olarak dayatıldığını savunan Laing, oyunu kuralına göre oynayarak toplumun geneli tarafından dışlanmak istemeyen bireyin, kendine sahte bir kişilik yaratıp bedeninden uzaklaştığını ve gerçekliği sumen altı ettiğini belirtmişti. “Delilik” teşhislerinin, insanları hem kendisine hem de topluma yabancılaştırdığını, hatta o dönem uygulanan tedavilerle “hastaların” aklının karıştırıldığını iddia eden Laing için son derece önemli olan söz, bu şekilde bulanıklaşırken anlamsızlaş(tırılı)yordu. Söz demişken Laing’in, dil ve dilin olanakları ya da sınırları üzerine özel çalışmalar yürütüp metinler kaleme aldığını; konuyu antipsikiyatri penceresinden bakarak incelediğini hatırlatmalı. Bu araştırmalarından hareketle kaleme aldıklarının başında, bir klasik sayılan Düğümler geliyor. Ludwig Wittgenstein, Tractatus’ta “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır” önermesini ortaya attığında, farkında olmadan pek çok alana seslenmişti aslında. Laing’in Düğümler’inin, anlatılan veya anlatılmayan (ya da anlatılamayan) şeylere dair bir şiir, bir söz veya konuşkan bir sessizlik olduğu göz önüne alındığında Wittgenstein’ın, tahminin ötesinde derinliğe sahip bir laf ettiği düşünülebilir. AYRIŞTIRAN VE BİRLEŞTİREN SÖZLER Laing, 1970’lerden itibaren antipsikiyatri başlığı altında yaptığı okuma ve yürüttüğü çalışmalar sonunda ulaştıklarına “İnsanları birbirine bağlayan ya da birbirinden uzaklaştıran nedir?” gibi bazı sorular ekledi. Laing’e göre dil, varoluşumuzu yansıtan, atılan düğümleri çözen, kurduğumuz bağları gevşeten veya tamamen koparan bir ‘şey’ söylediklerimiz kadar, söylemeyi düşündüklerimiz ve bunların ağzımızdan ne kadarının, nasıl çıktığı da önemli. Dolayısıyla sözcüklerle düşünüp konuşurken meramımız ile kastettiğimiz arasındaki kopuklukların; sorgusuz sualsiz kategorize edip damgalamanın, ayrıştırmanın ya Laing’in “Düğümler”i, anlatılan veya anlatılmayan (ya da anlatılamayan) şeylere dair bir şiir, bir söz veya konuşkan bir sessizlik... da birleştirmenin aracı oluveriyor dil. İşte Laing, Düğümler’de hayatımızı zorlaştıran veya anlamsızca kolaylaştırıp yeni açmazlar yaratan bu aracı inceliyor. Laing’in, kitapta iç sesine yer verdiği iki özne, bazen söylediği şeyi hiç düşünmüyor ya da söylemek istediğini dillendiremiyor. Bülent Somay, ‘Düğümler Üzerine’ başlıklı yazısında, bu dil meselesine şöyle açıklık getirmiş: “Esas dil, iki özne arasında cereyan ediyor ve her söz, söylendiği andan itibaren kendisinden başka bir şeye dönüşüyor çünkü her söz, ‘öteki’nin kendisini nasıl algılayacağına göre farklılaşıyor, bunu varsayıyor, daha ağızdan çıkmadan iki kişilik bir fiile dönüşüyor.” Laing’in dediği gibi dil aracılığıyla oynadığımız oyunun kimi anlarında düşündüklerimizi ifade etmek yerine “mış gibi” yaparak yaşamımızı sürdürürken kimi anlarında ise aklımızdaki hikâyeyi gerçek sanıyoruz. Böylece geliştirdiğimiz önyargılar, iletişimsizliğe giden yolun taşlarını döşüyor. Bunun, kendini önce dilde gösterip ardından yaşamın tamamına yayıldığını bilen yazar, kastedilen ile söylenenin arasını açan gerçekdışını ya da yalanı bertaraf etmek için Calvino’nun, “sadece orada hile yok” dediği şiirsel bir üslupla kaleme sarılmış. İki kişi arasında başlayan hakikat yanılsamasının, topluma yayılarak iktidarını uzun süre koruyan yaftalayıcı bazı paradigmalara evrildiğini gören Laing, dil ile atılan; gerçeklik veya yalansızlık algısına neden olan düğümlerin üstüne gidiyor. Fakat yazarın bildiği ve Somay’ın da hatırlattığı gibi “çözdüğümüz her düğüm, başka bir düğüm yaratıyor.” Düşünme, konuşma ve anlaşma zincirinin en önemli halkalarından biri bu. Kitap bu anlamda kendisine gönderme yapıyor. n Düğümler / R. D. Laing / Çeviren: Nesrin Demiryontan / Metis Yayınları / 120 s. KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 313 Temmuz 2017 Turhan Günay için... S evgili Turhan, değerli kardeşim, Gazetedeki odan dolup taşmış, adım atacak yer kalmamış. Yazarlarçizerler, dostların hepimiz senin için toplanmışız. Kalabalık dışarı taşıyor… Gazetenin her yanından bahçesine dek… El eleleyiz. Kenetlenmişiz. Bekliyoruz. Belli belirsiz bir ışık süzülüyor aniden, giderek büyüyüp, genişleyerek, her yana dağılıyor… Gözlerimiz kamaşıyor… Derken sen odaya giriyorsun, seninle birlikte olan arkadaşların da yanında… Herkesin, hepimizin yüzü gülüyor… Sevgimle, sevgimizle… Nevra Bucak [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle