Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> den manzaraya çevirdim yüzümü. Mükemmeldi. Bu adamla ilgili tüm tedirginliğim son bulmuştu.” Melike İnci, ilk romanı O Anda’da, okuru, karakterleriyle tanıştırdı. Aşk Sıraya Girmez, bu karakterlerden Selim’le aşkı, hayatı ve ölümü erkek gözünden görmeye fırsat verdi. İki kitabı okuyanların merak ettiği ise Yasemin’in Murat’la tanışma hikâyesi. Herkes Kırılır, bu hikâyeyi anlatıyor. Roman, Yasemin’i ve aynadaki aksiyle aşkının doğup gelişmesini anlatıyor... Mağriplinin Son İç Çekişi / Salman Rushdie / Çeviren: Begüm Kovulmaz / Can Yayınları / 552 s. Salman Rushdie’nin kaleminden Mağripliğin Son İç Çekişi; kendini, “Ana rahmine düştüğüm andan itibaren, başka bir boyuttan, zaman tünelinden gelen bir ziyaretçi gibi dünyadan ve üzerindeki her şey ve herkesten iki kat hızlı yaşlandım. Ana rahmine düşmemle doğumum arasında dört buçuk ay vardı” diye tanıtan bir HintliYahudinin ağzından hayat buluyor. İspanyol ressam Francisco Pradilla y Ortiz’in 1492’de Granada’nın düşmesiyle ilgili bir tablosunda ele aldığı efsaneden esinlenen Rushdie, Koşin baharat tacirleriyle yeraltı dünyasını yönetenlerin melezi bir soyun son temsilcisi olan roman kahramanı Moraes “Mağripli” Zogoiby’nin Hindistan’dan İspanya’ya uzanan serüveni özelinde, Hindistan’ın iç politikası, toplumsal yaşamı ve Hint alt kıtasındaki değişimleri de aktarıyor. Son Nöbet / Stephen King / Çeviren: Esat Ören / Altın Kitaplar / 376 s. Stephen King, Bay Mercedes’le başlatıp Kim Bulduysa Onundur’la ilerlettiği “Bill Hodges” üçlemesini sonlandırdığı Son Nöbet ile Türkçede. Okuru yeniden bir maceranın içine sürükleyen kitap, “Mercedes Katili”nin geri dönmesi üzerine kuruluyor. Romanda, katil bu kez düşmanlarını intihara sürükleyerek onlardan intikam almak üzere yola koyulurken Bill Hodges ve Holly Gibney, Brady Hartsfield’ı durdurmaya çalışıyor. Okur; ikilinin Mercedes Katili’nin kurbanı olmamak için verdiği mücadeleye ortak oluyor. Adem’in Laneti: Erkeklerin Olmadığı Bir Gelecek / Bryan Sykes / Çeviren: Aylin Onacak / Koç Üniversitesi Yayınları / 246 s. Bryan Sykes, Adem’in Laneti ile evrim teorisi ve genetikteki son gelişmeler temelinde, “İnsanda cinsiyetleri ayrıştırmaya yarayan Ykromozomu eşeyli üremeyi tehdit etmeye nasıl başladı? Erkeklerin saldırganlığının, açgözlülüğünün ve çokeşliliğinin genetik bir nedeni var mı? Bazı ailelerde genetik olarak sadece bir cinsiyetten çocuk sahibi olma eğilimi var mıdır? Eşcinsellik geni olabilir mi, cinsel yönelim ne zaman belirlenir?” gibi sorulara yanıt arıyor.Sykes’ın, DNA ve kromozomlar düzlemindeki bilimsel araştırmaları ele aldığı çalışması, “bir polisiye roman akıcılığında” diye niteleniyor. Genetik biliminin genişleyen sınırlarında gezinen yazar, kadınlık genleri ve erkeklerin soyu çerçevesinde insanlık için bambaşka bir gelecek resmediyor. Yıkarak Yapmak / Uğur Tanyeli / Metis Yayınları / 376 s. Uğur Tanyeli, “Anarşist Bir Mimarlık Kuramı İçin Altlık” alt başlığıyla yayımlanan Yıkarak Yapmak’ta, genelde “ilerici”, “öncü”, “avangart” gibi sıfatlarla anılan pek çok kişi ve yönelimi, eskileri gözden çıkaramayan, hatta onları çağdaş olanı gerekçelendirmek için hikmet deposu gibi kullanan argümanlar ekseninde “yaşayan ölü” olarak tanımladığı yapıları teşhis edip tartışmaya açıyor. Bunu açıklarken anarşi kavramını kullanan yazar, çok zayıf düşünce konstrüksiyonları oluşturduğuna inandığı mimarlık bilgi alanındaki egemen iktidar yapılarını söylemlerini, önyargılarını stereotiplerini, inançlarını sorunlaştırmayı amaçlıyor. Ayrıca, mimarın tasarımsal iktidarı ile siyasal yöneticinin toplum mühendisliği yapma iktidarı arasındaki ilişkiyi paralel bulan Tanyeli, mimarlık söylemlerinde gizli totalitarizme de atıfta bulunuyor. Kızıl Bayrak / David Priestland / Çeviren: Egemen Yılgür, Ali Çakıroğlu / İletişim Yayınları / 624 s. David Priestland’ın yazdığı Kızıl Bayrak, “Bir Komünizm Tarihi” alt başlığıyla yayımlandı. Priestland, kitabında; komünist siyasetin başlıca unsurlarının ilk kez görüldüğü Fransız Devrimi’nden Marksist partilerin kuruluşuna, Ekim Devrimi’nden gerilla hareketlerine, siyasal fikir, tutum ve davranışlardan komünist ülkelerdeki yaşama, ekonomizmden totalitarizme, enternasyonalizmden milliyetçi çizgiye uzanışa kadar birçok konuya değiniyor. İnsanlığın “cenneti yeryüzünde kurma” düşünü anlamak ve geçmişten dersler çıkarmak için kolları sıvayan yazar, küresel kapitalizmin krizde olduğu çağımızda, komünistlerin alternatif bir sistem yaratma çabalarını da yansıtıyor. n KItap 214 Mayıs 2017