Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
169 ‘Kalbi var kitapların’ “İsmet Alkan Hanımefendi’nin anısına” 4176 Times Literary Supplement (tevellüt 1902) edebiyat dergilerinin duayenidir. TLS’de kitabının olumlu eleştiri alması bir yazar için özel anlam taşır (Samuel Beckett’in “Molloy”u soğukta üşümemek için paltosunun altında, bedenini TLS’lerle sarmalar ve kendisini koruduğu için ona dua eder). Şubat ayında derginin “Freelance” sayfasında Selçuk Altun tanıtılıyordu. Bu yüzden yurtdışındaki yazar ve şair tanıdıklarımdan tebrik mesajları geldi. Çorak edebiyat âleminde bunu yalnızca “Dünya Kitap” ile “Cumhuriyet” kültür sayfasına taşıdı ama yer sorunu nedeniyle gazetemde “Selçuk Altun ve Godot” başlıklı yazının tek cümleden mürekkep ikinci paragrafı kırpılmıştı. Kıs(s)a yazının tamamıdır: “Dünyanın en köklü edebiyat dergilerinden İngiliz ‘Times Literary Supplement’ 24.02.2017 günkü sayısında yazar Selçuk Altun’u tanıttı. Amerikalı araştırmacı yazar Scott Sherman’ın kaleme aldığı yazıda; Altun’un zarif romanlarının İstanbul’a melankolik mesajlar yollarken gizemi de eklediği ve onun bir bibliyofil ve filantropist olduğu da belirtildi. Ayrıca Altun’un Samuel Beckett’in başyapıtı ‘Godot’yu Beklerken’ ile ilgili, Batı’da ses getiren teorisine de (Godot gelmeyecektir çünkü o zaten sahnededir) yer verilirken oyundaki bazı repliklerle Türkiye’deki gelişmeler arasında paralellikler kuruldu.” 4177 13.03.2017! Londra’da “üyelere mahsus” The Travellers Club’ta, edebiyat dünyasından üç Türk(iye) dostuyla akşam yemeğindeydim. Barnaby Rogerson’un (Eland Yayınevi ortaklarından) diğer davetlileri Marius Kociejowski (şair, yazar, sahaf) ile Jason Goodwin (yazar, araştırmacı) idi. Masamıza merhaba demek için gelen yaşlı beyefendi Osmanlı Bankası’nda yirmi yıl üst düzey yöneticilik yapmıştı, neolursaolsun İstanbul’un dünyanın en güzel kenti ve Türklerin dost insanlar olduğu görüşündeydi. Bilahare gelen Nicky Haslam ünlü bir dekoratördü. Ömer Koç, ikisinin de tanıdığıydı. İki gün sonra Royal Academy’de gittiğim “America After The Fall” adlı serginin sponsorları arasında Ömer Koç’un adı ilk sıradaydı. Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç bir estet, filantropist ve dünya çapında bir koleksiyonerdir. İndimde, Orhan Pamuk ve Nuri Bilge Ceylan ile aynı önem kategorisindedir. 4178 14.03.2017! Londra’dayken kitap fuarını da ziyaret ettim. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın ferah standında Metin Celâl ve Kalem Ajans’tan Mehmet Demirtaş ile sohbet ettik. İş Kültür Genel Müdürü Ahmet Salcan ve editörüm Ruken Kızıler ile karşılaşmak da hoştu. Yoğun görüşme trafiği yüzünden Güven Turan ile akşam buluşabildik. Londra Kitap Fuarı’nda Kalem Ajans’ın kurucusu Nermin Mollaoğlu, yılın en başarılı edebiyat ajanı seçildi. Türk edebiyatının yurtdışında tanıtımına önemli katkılarda bulunan çalışkan ve cesur Nermin’in bu ödülü hak ettiğini düşünüyorum. (Kendime not: “Bizans Sultanı”na Endonezyacada bulduğu hâlde, Almanca’da hâlâ neden yayıncı bulamadığını Nermin’e sor!) 4179 Bir iddialı roman projesi: Eşyaların konuştuğu, insanların sustuğu… 4180 Has okurlarımdan Doç. Dr. Fatih Adıbelli’nin linkinden, Cemil Meriç (19161987) alıntıları (“Jurnal Cilt I”): “Kalbi var kitapların, onları bir kerhane sermayesi gibi haşin parmaklarınla mıncıkladın mı senin oldular sanıyorsun. Gaflet. Senin olan sadece on dakikalık tenleri. Konuşmaz seninle kitap, o bir basamak değildir, sırtına basıp ikbale tırmanamazsın.” “Kahrını çekeceksin kitabın, hizmetinde bulunacaksın. Senelerce, senelerce hiçbir şey beklemeden diz çöküp emirlerini dinleyeceksin... Adam vardır, Aristo’yu Atina kerhanelerinin adresini sormak için köşe başında bekler. Adam vardır, kenef süpürtür Venüs’e. Ve kitabı ağzına kadar ruhla dolu kutsal bir emanet olarak değil, maddi refahına hizmet edecek bir hüddam olarak görür.” “Çocuğum, çocuklarım. Ben bu kitapları bütün dünya nimetlerinden, çok defa vazgeçilemeyenden, vazgeçilemeyecekten feragat ederek bir araya getirdim. Size bir dünya, dost bir dünya hazırladım, hazırlıyorum. Fırtınaya tutuldukça sığınacağınız tek liman bu.” 4181 06.02.2017! Fransa’da bir sahaftan 2014 Nobelisti Patrick Modiano’nun, küresel yazar Jorge Semprun’a (19232011) imzaladığı “Un Pedigree”yi 293 dolara (1055 TL) alırken postacıya 186 TL de vergi ödedim. (Un Pedigree Modiano’nun ilk yirmi yılının öyküsüdür. Dedesi Selânik’te mukim bir Osmanlı Yahudisiydi…) 4182 “Ada ile Brunik”Levent Yılmaz: “Brunik Defteri”nden Günler sıkıntılı olsa gerek. Çoğalıyor çünkü sürekli kertenkeleler. Ya ben tuhafım ya etraf, yine sessiz evren, yine ıslak çimenler. Büyük bir sessizlik içinde oluyor, ne oluyorsa. Oysa, daha dün… 4183 “Bâki Muhabbet”tenÖmer Koç Koleksiyonu’ndan Osmanlı mektupları: “Aziz Kardeşim Mektubu postaya attıktan sonra hatırı ma geldi. Üç yumurta pişirecek dışı mavi içi beyaz emaye sırlı Galata’da yumurta kaplarından da bir tane alıp bunu da beraber gönderiniz çünkü buna da ihtiyaç var. Tekrar çok selamlar ile gözlerinden öperim. Fi 22 Eylül sene 339 (1923) Abin Ruhi Bir de aman kardeşim helaya çıkmak için emzikli bir teneke ibrik de behemehal gönder. Anlıyorsun ya kardeşim burada en lüzumlu şeyler dahi yok. Para ile almak ise çok pahalı. Ekmekleri de çok fena, bizim İstanbul ekmekleri bunların yanında has francala. İşte bir şey lâzım olur ise yazarım fakat şu yazdıklarımı hemen göndermenizi çok rica ederim. Hele hela için teneke ibrik ne kadar lâzımdır. Diğerleri de hakeza. Bunları sabırsızlıkla bekliyorum kardeşim vesselam.” (Ressam Ruhi Arel: 18801931) 4184 Küresel kültürazzi: 1989 Nobelist’i Camilo Jose Cela (19162002) İspanya İç Savaşı’nda Faşistlerin safında savaşmıştı. / Yaşar Kemal’in ilk çevirmeni, şair, yazar ve denemeci Eduard Roditi (19101992) eşcinseldi. 1929’da, sarhoşken tanımadığı bir adamla birlikte olur. İspanyol şair Garcia Lorca’yı (18981936) Faşistler eşcinsel diye öldürür. Roditi onun ölüm haberini okurken yedi yıl önce birlikte olduğu gizemli adamın Lorca olduğunu öğrenecektir. / Lorca 5 Haziran’da doğmuş (Nur Altun’un doğum günüdür) ve 19 Ağustos’ta ölmüştü (Selçuk Altun’un doğum günüdür). / Roma İmparatoru Neron (MS 3867) annesini öldürtür. Senato’ya hitaben annesinin intihar etti Fırtına, Bilge Alkor ğine dair mektubu filozof ve devlet adamı Seneca kaleme alacaktır. / Çağdaş şiirin öncülerinden T. S. Eliot (18881965) St. Louis’de doğmuş ama 1927’de İngiliz vatandaşlığına geçmişti. Emfizemadan öldü. Ölümünden önce son kez St. Louis’e uğradı, orada Toplu Şiirler’ini elleri titreyerek imzalamıştı. (O nadir kitabın kimde olduğunu tahmin ediyorsunuz değil mi?) / Aristoteles’e (MÖ 384322) göre, bir tiyatro oyununun ne kadar kötü olduğu, oyun boyunca yenen yemekten anlaşılabilirdi. / Çaykovsky, Glinko, Borodin ve Mussorgsky, St. Petersburg’da aynı mezarlıkta yatmaktadırlar… 4185 Kitap önerileri: Göğüne Sığmayan Bulut, Emin Özdemir Kitabı – Söy. Hatice Aydoğdu, Akılçelen Kitaplar / Yaşamayı Nasıl Özledim Bilsen – Erdal Öz, CAN / Yağmur Sayma Makinesi – Gülçin Sahilli, Yasakmeyve / Kuş Bir Cümledir Uçarken – Güven Pamukçu, Sıcak Nal / Bir Acayip Kız Çocuğu – Sibel Baykam, Piramid Yayıncılık / Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig (Çev. Esen Tezel), CAN / Feniçka – Lou AndreasSalome (Çev. İlknur İgan), İş Kültür / Amerikalı Yazarlar İstanbul’da – Kim Fortuny (Çev. Zeynep Arıkan), Edebi Şeyler… 4186 – (B)ETER! 4187 “Varlık, Ocak 2017”de Şeref Bilsel diyor ki: Yetenekli bir şiir toprağına sahibiz, Doğu’dan, Batı’dan getirilmiş her türlü bitki bu toprakta yeşerir. Bu yüzden bizde belki de sadece şiir yazarak ‘şair’ olunmuyor, hayat da istiyorlar şiirin yanında. Şiiriyle yan yana yürümeyi beceren, yalpalamayan bir hayat. Yürürken fiiller devreye giriyor. Türkçede fiil ve özellikle fiilimsilerin yoğunluğu da işe yarıyor, imkân sunuyor düz giden şeyleri tersyüz etmeye. Aliterasyonlar, asonanslar, teşbihler için de bereketli bir toprak Türkçe. Bazı şiirleri okurken insan bu hazzı yaşıyor. İşte bu hazzı yaşatanlar ‘yaşayan şiirler’dir belki de. Şu da var: Dünyada olduğumuzu hissetmek için mi okuyoruz yoksa ‘dünyadan çıkmak’ için mi? Okurken, şiire gitmek yahut şiirin size gelmesini beklemek yerine okuma çabasıyla şiirin kendini okutma yeteneği bir yerde birleşmeli. Şiire rastlamalıyız, tıpkı yazılış ânında olduğu gibi. Hazırlıksız, tasasız, apansız… Hayat gibi. Sanat, hayatla kazanılır çünkü. 4188 03.03.2017! Okumayazma evimden çıktım, kapının önünde belki lise bir öğrencisi bir çocuk, bitmekte olan sigarasıyla yenisini yakıyordu. İrkildim, “Oğlum sen günde kaç sigara içiyorsun?” dedim. Kendinden emin bir ifadeyle “Haftada iki tane” deyip yürüdü. 4189 Turhan Günay için Youtube ve Spotify’dan bir türkü dinlemek ister misiniz? Önerim, Ahmet Yurt Dede’den “Eşrefoğlu Al Haberi…” 4190 “Van Gogh”Antonin Artaud: “Gerard de Nerval deli değildi ama öyle olmakla suçlandı, yapmaya hazırlandığı kimi önemli açıklamaları değersiz kılmak için ve suçlanmaktan başka, bir de ka fasına vuruldu, bir gece kafasına fiziksel olarak vuruldu, açıklayacağı korkunç olayların belleğini kaybetmesi için, ve on lar, bu darbenin etkisiyle, onda doğaüstü düzleme geçtiler, çünkü onun bilincine karşı gizlice birleşmiş bütün toplum, o anda onların gerçekliğini ona unutturacak kadar güçlü oldu. Hayır, van Gogh deli değildi, >> 10 4 Mayıs 2017 KItap