Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ITALO CALVINO’NUN ABD SEYAHATİ OKURLARA Calvino’nun Amerikası “Amerika’da Bir İyimser” isimli kitabında, bir Akdenizli ve yabancı olarak ABD’nin uzak ve yakın geçmişi ile 1960’taki hâlini, gözlemleri ve yorumlarıyla anlatıyor Italo Calvino. alİ bulunmaz [email protected] I talo Calvino biyografilerinde gözümüze pek çarpmayan ama yazarın poetikasının kavşaklarından olan bir tarih aralığı var: Kasım 1959Mayıs 1960. Yazarın bu tarihlerde gerçekleştirdiği seyahatle ABD’ye açtığı geniş parantez, sonradan “hafiflik”, “kesinlik”, “hızlılık”, “çokluk” ve “görünürlük” diye kavramlaştırdığı, ölümünün ardından yayımlanan ve 19851986 arası gidip veremediği konferansların metinlerinin bulunduğu Amerika Dersleri isimli kitabında yer alan çözümlemelere esin kaynağı oluyor. Özellikle muğlaklıktan ve gizemden uzak New York, Calvino için ABD’nin âdeta bir maketi. Belli başlı kent ve eyaletlerdeki gezisini tam bir huzur olarak niteleyen Calvino, ABD’de yazarlarla, işadamlarıyla ve Martin Luther King gibi aktivistlerle tanışır; Mayıs 1960’ta İtalya’ya döndükten sonra bu gezinin kendisinde bıraktığı izleri, aslında hiç niyeti yokken kaleme almaya başlar ve böylece Amerika’da Bir İyimser doğar. Yolculuğun bir deneyim olduğunu söyleyen; (Görünmez Kentler’de karşımıza çıktığı üzere) hikâye yaratıcısı ve anlatıcısı, denemeci, tarih meraklısı olan Calvino, bu deneyimin yazıya geçirilme çağrısı karşısında çaresiz kalır bir bakıma. TANRIŞEYTAN KARŞITLIĞI Calvino, ABD için “didiştiğim” ve “uzaktaki bir sevgili” diyor. Bu öyle bir aşk ki yazarı sımsıkı kavrayıp sonra bırakırken ona, Avrupa ile ABD’yi “Hangisi daha Amerikan?” sorusu etrafında karşılaştırma ihtiyacı hissettiriyor; topladığı Amerikan imgelerini Avrupa’nınkilerin yerine koyuyor. Kültürel gezintisi Calvino’ya en başta, ABD’de yaşamayı seçen yabancıların, paranın her şeyden önce geldiği ve insanın değerinin rekabete indirgendiği oyunun kurallarını kabullendiğini gösteriyor. Calvino, yeni kıtanın sunduğu yeni yaşamın temel ilkesini, bir yazar olarak ve bir işadamının bakış açısıyla gözlemliyor. Yazar, ülkeye yerleşen Avrupalıların geleneklerinin biçim değiştirdiğinden bahsederken ABD’de hüküm süren bir alışkanlığı hatırlatıyor: “Amerika her zaman mutlak kendilikleriyle düşünmeye çalışıyor, o kendilikler para ya da başarı olsun; gerçeği devinim olduğu halde, antitezden yani TanrıŞeytan karşıtlığından ötesini anlamıyor.” Gözünü kör etmeyen veya onu sersemletmeyen ama hayli etkileyen ABD’deki hoyratlığın rahatsız ediciliği, garip bir biçimde Calvino için moral yükselten tecrübe hâline geliyor. Yazar, o yıllarda yerden yere vurulan “kitle kültürünü” ve “kültür endüstrisini” peşinen kötülemediği gibi filizlenen bu gerçeğin, insana ne kattığını ve ondan ne götürdüğünü sorgulayıp ABD’nin o dönemki asıl açmazının “dünya sorunlarını kavrama zayıflığı” olduğu sonucuna varıyor. OTOPARK RENKLİ ÜLKE Calvino, iç içe geçmiş farklı birkaç Amerika görüyor; çatı aynı kalmasına rağmen ayrıntı ve yaşantıdaki başkalaşımlar, ona henüz tam anlamıyla Amerikanlaşmamış coğrafyalar bulunduğunu Italo Calvino hissettiriyor: Otopark renkli (mavigripembeaçık yeşil karışımı) ABD, endüstri ile kırsallığın bileşimi. “ABD artık sınıfsız bir toplum” gibi bir iddiayla belirginleşen Amerikan iyimserliğinin üstünde duran Calvino, gerçeğin hiç de böyle olmadığını fark ediyor; üretim ve tüketim cenneti şeklinde sunulup pazarlanan ülkede, zenginlikten pay alamayan “kızılkahverengi tuğlalı evlerin oluşturduğu ve otoyolların etrafından dolandığı mahallelerde kümelenen kalabalık bir kitle” bulunduğunu söylüyor. Böyle baktığımızda Calvino’nun izlerini takip ettiği, yakın geçmişin ekonomik krizlerinin ve ırk ayırımcılıklarının rüzgârını o tarihlerde hâlâ ensesinde hisseden ABD’nin baş aktörleri ise göçmenler: Göç sürecinin geri döndürülemezliğinin, zahmet ile acıdan oluşan Amerika’da derin biçimde kök saldığını ve bunun da tekdüze yaşama belli belirsiz bir hareket kattığını gözlemliyor yazar. “Söze sığmayan şeylerle, dile getirmesi güç bayağılıklarıyla dolu; geleceği düşünmeyi bilmeyen, yine de hepimizin geleceğinin geniş bir bölümünü içinde barındırıyor” dediği ABD’nin, uzak ve yakın geçmişi ile 1960’taki hâlini bir Akdenizli ve yabancı olarak gözlemleri ve yorumlarıyla anlatıyor Calvino. Kendisine aktarılan ABD imgesiyle bizzat yerinde gördüğü Amerikan imgesini karşılaştırma imkânı bulup bunu yazıya döküyor. n Amerika‘da Bir İyimser / Italo Calvino / Çeviren: Neyyire Gül Işık / Yapı Kredi Yayınları / 208 s. Turhan Günay için... M erhaba Turhan, Son zamanlarda “kendi olma” kavramıyla boğuşup duruyorum. Çağdaş Türk tiyatrosunda hangi metni kazısam altından hep kişisel dilini yitirmiş, kendi olmayan yani kendi düşüncesi, davranışı olmayan insan ve toplum sorunsalı çıkıyor. Araştırıp öğrendikçe, irdeleyip çözümledikçe durum daha da boyutlandı kafamda. Düşünüyorum da galiba bizim toplumun başat sorunlarından biri de bu. Kendine ait bir sözü, duruşu olan kişi ne kadar az... Kitap, gazete bile okumayan, sanatla yakından uzaktan ilgisi olmayan ve hayatı TV karşısında geçen insan nasıl düşünce üretebilir, kendi diline sahip olabilir ki? Ona çeşitli yollardan verilen dili konuşur, düzen papağanlığı yapar ancak. Yakın zamanda tanık olduklarımıza bu açıdan baktığımda yaşananların, bize dayatılan düzen anlayışı ile “kendi olma” çatışması olduğunu daha açık görüyorum: Gezi Direnişi, kadın başkaldırısı, sizlerin kapatılması... Galeano, “Sistem dilin içeriğini boşaltıyor” der, “...daha kolay egemen olmak için insanları izole etmesi gerektiğinden. Dil iletişimi içerir ve bu yüzden insan ilişkilerini korkuya, güvensizliğe, rekabete ve tüketime indirgeyen bir sistemde tehlikeli olur.” Kitabın adı da güzel: “Biz Hayır Diyoruz”. Belki biz de kendi “Hayır” kitabımızı yazarız sevgili Turhan. Dostluk ve dayanışma duygularımla. Esen Çamurdan KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 323 Mart 2017 [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap