21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Söz konusu birkaç ağaç/ Suskun, dik duran yaratıklar gibi’ 1939’da Dresden’de doğan ve Berlin’de yaşayan Volker Braun, birleşme öncesinde de sonrasında da Almanya’nın en önemli şairlerinden biri sayıldı. Bir dost, bu yakınlarda onun 2016’da yayımlanan ve yeni şiirlerini bir araya getiren son kitabı ‘Handbibliothek der Unbehausten’i (Yurtsuzların El Kitaplığı’nı) armağan etti. Kitapta “Gezi Parkı’ndaki Ağaçlar Üzerine Söyleşi” şiirini okuyunca birkaç şiiri Türkçeye çevirmekten kendimi alamadım. VOLKER BRAUN/ ŞİİRLER/ ÇEVİREN: YÜKSEL PAZARKAYA 4 Aklına geliyor gibi kendi Varlığı, dur duraksız, tutanaksız bir şey Uykusuzluk, sabırsızlık Eksikliği ilkesel, temel bir şeyin. Ağaçlar ona anımsatan Doğasızlığını Çürümüş ırkların ve dinlerin Boyunduruğa alınması nefeslerinin, ezilmesi İnsan olmak yeteneğinin! 5 Ve düşlenen hesaplar Açıklar, acıya katlanmak, yapılmamış gün. Geleceğin çıplak Alpleri Milyarlar Arabistan’ın su deliklerinde, ama Su püskürtücülerin gizli yangın muslukları var. Sefiller deniz üstünde tahta kayarak! 6 Şu caddede sakin duran Ulaşılabilir haksızlık için. Sonsuz Yorgun, sonsuz süre Duruyor, armağan verilmiş Süt ve limon, gözlerini yıkasın diye. Bir orman büyüyor canından. Ne devir bu, ki Ağaçlar üzerine bir söyleşi bütün kötülükleri kapsıyor. ŞİMŞEKLER KARARSIZ Unutmanın bulutu Gidiyor insanlığın peşinden Devasa bir karanlık Geçiyor geçiyor. Şimdiki zaman Giriyor göz kamaştıran ışığa Gözü kapalı. YAZGI Evet, uzaklara uzanır özlemim İşlerim orada neşeli işler. Oysa yıldızlar ayağım benim Toprağa bassın ister. Ve ne denli yükselmek istesem de Aşağı çeker bir yük beni Dokuma kaynaşık hem de Bulmuştur o kendi yerini. Volker Braun GEZİ PARKI’NDAKİ AĞAÇLAR ÜZERİNE SÖYLEŞİ 1 Söz konusu birkaç ağaç Suskun, dik duran yaratıklar bizim gibi Yani ünsüz, rastgele, kolay kaldırılabilir Köklendikleri yerlerinden Yapraklarıyla ışık topladıkları yer Yeşil bir şule kor ateşinde betonun Sıcak taçları öğlelerin yuvası 2 Söz ağaçlardan, canlı Ve bayağı, kesilebilir Bir sabah ufak bir kıyımla Bizcileyin, direklerden bir armada batarak Suda, keyfi ve göz yaşartan gaz Tohum saçmayan bir mutluluk istatistiği Dönüşü olmayan yıkılmış bir mevsim. 3 Ağaçlardan söz ve bir adam duruyor Şaşkın adımlarının ayırdına varıyor gibi Attığı yalnız adımı düşünüyor gibi Kök salıyor Islak yerde, sanki Gölgesini katı bir maddeyle dolduruyor gibi Tortusu kalabalığın Buharlaşıyor. BİLANÇO Şimdi sıra hesapta, hazır duranda. Krize giriyorum, çünkü yeryuvarı çöküyor. Nerede şimdi cesaretimiz? baş kaldırma? Yığınla yürüdünüz ve ruhu yolcu ettiniz Ve halktınız. Şimdi adım Volker olsun Ve nüktem zayıflığımızla beslensin Ve direnç alış veriş merkezinde kendini göstersin. Bütün yaşamı ticarete attık Evrilecek diye inandık Can emeği asgari ücrete. Neyiz ki görünürde, neyiz biz şimdi? Bir dilenci halk. Bunu kendimle alay için de söylüyorum. ÖZGÜRLÜK Ağır, kesime hazır, inek duruyor donuk Gözü kızıl akşama dönük. Günler, kimin tarafından, sayıldı mı ki Ormanlığa doğru çıkışı seçti. Çopra yer kısır bir geçim Mısıra dalıp çiğniyor soğuk biçim. Kızıl akşam onu halden düşüren. Gına geldi insan hakkı denilenden. Kulaklarını çeviriyor yabani gibi dikkatle Ve dolaşıyor uçsuz bucaksız arazide Ve bir yaban hayvanı gibi avlanıyor! Dünyanın Bir umudu var o zamandan beri: elimizden kurtulmanın. SANTORİN Kükürtte yüzerek volkanın üstünde Krater kenarında evler kar gibi Erimeden önce. Uçurum ne kadar yakınsa Öyle büyük mutluluk duygusu. Ben Birinci sırada oturuyorum: HOMERIC POEMS Defter dizlerimde, son not Yeni bir şey yok. n 22 23 Mart 2017 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle