24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MÜESSER YENİAY’DAN “SEVGİLİYLE DAİMİ KONUŞMA” Varlığın karma duyumu Müesser Yeniay’ın “Sevgiliyle Daimi Konuşma”sı, varlığın dinsel göndermelerinden kadınlık çağrışımlarına uzanan ilginç bulunabilecek şiirlerle dolu bir çalışma. ONUR AKYIL M üesser Yeniay, ülkemiz şiir okurunun şiirleri kadar çeviri ve eleştiri çalışmalarıyla da tanıdığı bir isim. Bununla birlikte Yeniay’ın, dünyanın birçok yerinde yayımlanmış kitapları bulunuyor. Genç yaşına rağmen ciddi bir birikime sahip şair, katıldığı uluslararası festivallerde ülkemizi temsil ediyor. Şairin yeni dizelerinden oluşan Sevgiliyle Daimi Konuşma, varlığın dinsel göndermelerinden kadınlık çağrışımlarına uzanan ilginç bulunabilecek şiirlerle dolu bir çalışma. Karma kültürel kodlar Yeniay’ın şiirlerine vurucu bir söylem olarak sızmış. Bu doğal. Bilginin, bilmenin özümsendiği bir sürecin yaşandığını anlamak zor değil şair açısından. Hâl böyle olunca değerlerin, sistematik algının, çözümlenmiş dinsel retoriğin gündelikle zaman dışı, zamanı aşan bir buluşması söz konusu. Açıkçası Yeniay’ın daha önceki kitaplarını okumayan ve diğer çalışmalarından haberdar olmayan bir okur, kitapta yer yer gerici bir yoğunluğun olduğunu, bu tür imajların kuvvetini hissettirdiğini düşünebilir kitaptaki şiirlerde. Hatta kitabın adının dahi böyle bir yönlendirmeyi olanaklı kıldığı bile düşünülebilir. Fakat işin aslı, kitabın adında da görülen soyut aranışın aslında benliğin kuruluşuna ilişkin varlık yasalarına bir gönderme olduğu. Yine de sıradan şiir okurunu zorlayacak dizeler bunlar. Yeniay’ın bu çalışmasına hâkim olabilmek için dünyanın önemli kadın şairlerinin şiirlerini iyi özümsemek gerekiyor. Gerçi şair de durumun farkında olmalı ki pek denememiş bir şey yapıp bir kılavuz yazı eklemiş şiirlerinin önüne. ÇOK KAYNAKLI ŞİİRLER Gelelim Yeniay’ın şiirlerine; dikkatimi çeken ilk şiir ‘Yabancı’. Yeniay, çapraz bir arayışa sürüklüyor bizi; şiirin öznesi aslında çoğul ve hızla yer değiştiriyor: “Yağmur yağıyor/ beni ziyarete gelen o yabancı” dizeleriyle başlayan şiir, “dursun yüreğim burada asılı/ dolu bir bulut gibi/ yağmayı henüz öğrenen” dizeleriyle bitiyor. Çapraz Müesser Yeniay arayış, bu ilk ve son dizeler arasında. İç ve dış dünyanın, soyut ve somuta yaslanan belirsizliği, hatta kimliksizliği “gören” bir okur açısından doyurucu olabilir. ‘Recm’ adlı şiir de kuvvetli bir söyleme sahip. Şair, “yürek, Tanrı’nın bana attığı en büyük taş” diyor; güzel, etkili, sarsıcı ama otosansür... Şiirin anlamı açısından “sıkıntı” yaratmayacak yerlerde Allah lafzı kullanılırken örneğin 19. sayfadaki şiir anlamın sertleşebileceği yerlerde karşımıza “Tanrı” çıkıyor. Daha doğrusu varlık ve iyilik uyumu, Allah lafzıyla taçlanırken ceza vs. gibi durumlarda devreye Tanrı giriyor kitap boyunca. ‘Emekli Tanrı’ şiirinde de benzer bir durum var. Elbette kadınlık hâlleri ve kadın duyarlığı şiirlerde yoğun. Bu anlamda oldukça başarılı kullanımlar var. ‘Mastürbasyon’ şiirinde, “ellerinden erkekler yap” deniyor örneğin. Fakat “erkekler”, sanırım biraz fazla tekrarlanıyor. Açıkçası feminist bakış, kadın varlığını ve sorunlarını çözümlemek açısından erkekleri çoktan bir köşeye koydu. Toplumların “aşağılık” erkeklikten pratikte hâlâ kurtulamadığı doğru ama estetik söylem açısından aranması gereken başka bir şey olmalı sanki. Rahim, yumurta, döl ve kan artık kadını minimalize eden şeyler gibi duruyor; kadın çok daha fazlası, çok çok daha ötesi... Ayrıca gerek kitabın başındaki kılavuz yazıda gerek ‘Regl’ isimli şiirde geçen “kalem” meselesi de bana başka bir şey anımsattı; Sandra M. Gilbert ve Susan Gubar’ın çalışmalarındaki “kalem kadının penisidir” meselesini... “Erkekten şaire kalem olur” dizesi, bu noktada bir anlayışın ürünü olabilir mi sorusunu getiriyor akla. İlk birkaç okumada, bu konular dışında Yeniay’ın daha kuvvetli bir şiire geçiş yaptığını, daha doğrusu yöneldiğini söyleyebilirim. Şair birçok kaynaktan besleniyor; kültürel, toplumsal ve elbette bir kaynaşım noktası olarak akademik kaynaklar bunlar. Çok kaynaklı bir şiirin elbette daha soyut bir hâl kazanması, tezat durum ve kavramları ortaklaştırması anlaşılmayacak bir durum değil. Ancak bunun, şair kadar okur tarafından da anlaşılması gerekiyor sanırım. Çünkü ne de olsa “ay, yeni bir gündüz kurar gibi/ büyümekte”. n Sevgiliyle Daimi Konuşma / Müesser Yeniay / Şiirden Yayınları / 104 s. KITAP 2314 Aralık 2017 Ödüllü yazar PATRICK NESS, zamanımızın en düşündürücü ve ilham verici romanlarından biriyle okur karşısına çıkıyor. “Seçkin… Etkileyici, düşündürücü ve olağanüstü zekice ele alınmış!” –The Times TÜM KİTAPÇILARDA www.yabanciyayinlari.com İnternet satış: www.ilknokta.com /yabanciyayinlari /yabanciyayinlari /yabanciyayinlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle