Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> üretilirler. Marjinalleştirilenlerin ve sömürülenlerin hikâyelerini duyurur; şimdi ve gelecek için tavsiyelerde bulunurlar. Yalter’in yapıtı haritalarda olmayan bir yeri gösterir ve bize kayıt dışı kalanların peşinden gitmemiz gerektiğini hatırlatır.” 4095 Zülfü Livaneli’nin (doğ. 1946) sanat hayatının ellinci yılı nedeniyle çıkardığı albüm haberi bana bir tuhaf etkinliği anımsattı: Nedim Gürsel de (doğ. 1951) “Edebiyatta 50. Yıl”ını kutlamış. Bir şiirinin, bir çocuk dergisinde yayımlanmasından itibaren açtığı taksimetreye göre elli yıldır yazıyormuş. Peki, bu kutlamayı organize eden kim? Konuşmacı ayarlama girişimlerinden biliyorum; Kendisi! Kırkıncı yılı için de bir kutlama yaptırdığında onu KİTAP İÇİN’de yine eleştirmiştim. Onun Kitabistan’ın önemli yazarlarından olduğunu kabul ediyor ama edebiyatın etik değerlerini zorlamasını doğru bulmuyorum. 4096 Ünlü yazar ve arkadaşım Jason Goodwin 02.10.2016 günü İnsan Kitabevi’nde okurlarıyla söyleşti, bilahare Türkiye’de henüz yayımlanan “Yeniçeri Ağacı”nı imzaladı. Bir kadın okuru kitabını imzalatırken ondan Türkçe bir cümle yazmasını da rica edince, “İt Ürür, Kervan Yürür” yazmıştı. O cümleyi görünce anımsadım, benim bir (s)aldırmanım daha var(dı). Romanlarım hakkında yazdıkları (ç)ekememezlik odaklıydı, demek ki teknik, içerik ve etikten yoksundu. En son “Annemin Öğretmediği Şarkılar”a saldırmıştı ve ben ona Eyvah Üşütükses adını takmıştım. Sonra o süfli saldırılar kesildi! Sosyal medya denilen arenada yokum, belki de Eyvah Üşütükses girişimlerini orada sürdürüyordur. 4097 Eyvah Üşütükses’in saldırmaya (ç)alıştığı “Annemin Öğretmediği Şarkılar”, önemli eleştirmen A. Ömer Türkeş’in Radikal Kitap Eki’nde (30.09.2011) çıkan “Cumhuriyet Döneminin En İyi Romanları” arasında yer aldı. İngilizcesi AngloAmerikan ülkelerde ses getirdi: International Association of Crime Writers’ın 2008’in “En İyi Çeviri Gizem Kitapları” listesindeydi. 15.07.2011 günkü The Observer’e göre, “Yazın Okunacak En İyi Kitaplar” arasındaydı. Önemli kitap tanıtım dergisi The Publishers Weekly’nin 02.02.2009 günkü “olumlu” yazısı, “This intelligent thriller from Altun” diyerek başlıyordu. ABD’nin prestijli bloğu Huffington Post’un 27.07.2015 günkü “İstanbul’dayken okunacak dokuz kitap” listesine göre, Orhan Pamuk’un “İstanbul”undan sonra, ikinci sırada “Annemin Öğretmediği Şarkılar” vardı vs.vs.vs. Jason Goodwin’in inci gibi yazısıyla yavaş yavaş yazdığı üzere, “İt ürür, kervan yürür.” 4098 11.11.2016 / 15.11.2016! Bizans Sultanı’nın İtalyancasını (Il Sultano di Bisanzio) küçük ama nitelikli işler yapmaya çalışan bir yayınevi yayımladı. Bu bağlamda, Pisa’daki bağımsız yayınevlerinin katıldığı kitap festivali ile Roma’daki Il Libraccio kitabevinde birikimli okurlara hitaben iki konuşma yaptım. İtalya seferime Nur ile Kalem Ajans’ın kurucusu Nermin Mollaoğlu da katıldı. Yayıncım Roma’daki programa Türkiye Büyükelçiliği’ni de davet etmişti. Aldığı yanıta göre geceye onları temsilen bir İtalyan katılacaktı; burnuma nahoş kokular gelmeye başladı… Toplantıya iki İtalyan kadın katıldı, Turizm ve Kültür Bakanlığı temsilcileriydi ve işbilir bir duruşları vardı. Büyükelçiliğimizden neden kimse katılmıyor soruma şaşırdılar; yeni büyükelçinin gelişine hazırlanılıyor yanıtı pek inandırıcı değildi, Hasan Âli Yücel, Konya’da. çünkü konuşmam akşam altıda başlıyordu. Aynı şekilde Roma’daki Yunus Emre Kültür Merkezi’mizi temsilen bir İtalyan kadın gelmişti. Merkez’in Türk müdiresi hastaymış… Ben benzer olayı 2008’de Londra Büyükelçiliği’nde yaşarken de utanmıştım şimdi yazarken de utanıyorum! Büyükelçiliklerimiz ve yurt dışındaki ilgili temsilciliklerimiz Türk yazar ve sanatçılarının programlarına kesinlikle katılarak destek olmalıdır. Devletimizin kaynaklarıyla kitabı yabancı dillere çevrilen, kitabın tanıtımı için gittiği etkinliklerde kişisel gösteri uğruna ülkesi hakkında haksız suçlamalarda bulunan yazar ve sanatçı (t)akımına gerektiğinde yanıt vermeleri, hiç olmazsa not etmeleri açısından da yararlı olacaktır bir Türk yetkilinin katılımı. FETÖ’nün, kamu kuruluşlarındaki vurdumduymazlıktan hortladığını unutmayalım! (Kitapseverlere bir tüyo: Roma’ya giderseniz Il Libraccio’ya [Via Nazionale, 252255] uğrayın.) 4099 09.11.2016! İş Kültür’ün 60. Kuruluş yıldönümü için İş Kuleleri’ndeyim. Sergi mekânı, edebiyatın zaman tünelinde insanı bir safariye davet ediyor. Yayınevi’nin bugüne dek yayımladığı 3 bin 650 kitaptan mürekkep nitelikli kütüphanenin içinde dört dönüyorum. Ruken Kızıler ile Nedret İşli’nin hazırladığı “Hasan Âli Yücel” albümü edebiyat tarihi için elzem bir kaynak olmuş. İş Bankası, yayınevlerinin kurucusu Hasan Âli Yücel’e (18971961) saygı ve vefada duyarlı davranışını sürdürüyor. Klasik yapıtlar, çocuk ve kurmaca dışı kitapların öncü yayınevi İş Kültür, on altı kitabeviyle aynı zamanda ülkenin ikinci büyük kitapevi zinciridir. (Bir diğer iyi yanları da İş Bankası Genel Müdür’ü, İş Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür’ü koyu Fenerbahçeli’dir. Madde, 21.11.2016 sabahı bir FBGS maçı sonrası yazılırken aklıma geliverdi de.) 4100 Son “kudretli eleştirmen” Fethi Naci (19272008) yaşlanıp yaz(a)maz olduğunda onun “etinden ve sütünden” beslenmeye (ç)alışan çakallar çevresinden teker teker tüydüler. Turhan Günay onu kara toprağa teslim edene dek yanındaydı. Naci Amca’m Turhan’ı severdi, bizi o tanıştırmıştı. Kitap İçin’lere Turhan’ın ısrarıyla başladım. Alçakgönüllü ve dost bir duruşu vardır; yazar ve şairin “dert babası”dır. Kitaplara ve türkülere tebelleş olmaktan başka suçu yoktur. Kitabistan’ın meleğidir o! n KItap 5 Ocak 2017 9