Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU CUMHURİYET KİTAP EKİ’NİN ÇOCUKGENÇLİK SAYFALARI 20 YAŞINDA 2 017’nin tüm çocuklara yaşamsal, sanatsal, düşünsel gereksinimlerinin karşılandığı bir dünya getirmesini diliyoruz. Çocuk ve gençlik kitapları ile okurlarımız arasında köprü kurma yolculuğumuzda bizi yüreklendiren yayın yönetmenimiz sevgili Turhan Günay’ın çocuğa ve çocuk edebiyatına saygısı yirmi yıldır bu sayfalardan da yansıdı. Nice okur, sanatçı, yayınevi ve eleştirmenin okulu olmuş Cumhuriyet Kitap’ın yayın yönetmeni olarak toplumsal okuma kültürüne katkıda bulunan değerli gazeteci Turhan Günay ile Cumhuriyet’in yazar ve yöneticilerinin tez zamanda aramızda olmasını diliyoruz. Bu korkunç yanlışın düzeltilmesi, gerçeğin ortaya çıkması, kanun içinde hakkın istenmesi hepimizin sorumluluğudur. Çocuk kitaplarının sesini duyuran, çocuk yazınından haberler aktaran, çocuk ve konuk yazarların mektuplarına yer veren Renkler, Sesler, Harfler sayfalarımız 2016’da 712 kitabı ağırladı. Yeni yılda okurlarımızı daha da fazla kitapla tanıştırmayı hedefliyoruz. Bu yolculukta bize cesaret veren okurlarımıza teşekkür ederiz. Yeni yılın, çok renkli, çok sesli, özgür, barışçıl cümleler getirmesi umuduyla... Renkler Sesler Harfler Ekibi: Mavisel Yener, Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu Kitap Gölgesi Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı Mustafa Ruhi Şirin’in kaleme aldığı “Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı”, çocuk edebiyatına yönelecek genç kuşağın yolunu kısaltacak bir kitap. MAVİSEL YENER www.maviselyener.com Ç ocuk ve çocukluktaki değişime paralel olarak edebiyatındaki amaç ve işlev de yeniden gözden geçirilmeyi hak ediyor. Çocuk edebiyatı tarihimizin kırk yıllık tanıklarından olan yazar Mustafa Ruhi Şirin’in Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı adlı yapıtında bu değişim yansıtılırken çocuk edebiyatında “çocuğa göre”lik ölçütü yanında “çocuk gerçekliği”nin zamana ve dönemlere göre nasıl değiştiği de yorumlanıyor. Arka kapakta söz edildiği gibi “Çocuk klasiği olarak adlandırılan kitaplar yanında çoğu dönem yazarının çocuk kitapları yeni kuşaklarca okunmuyor artık.” Çocuk edebiyatı konusundaki yazıları bir araya getiren yapıtın beş ana bölümünde, çocukluk ve çocuk edebiyatı büyütece alınıyor. Çocuk edebiyatındaki pedagojik, görsel, estetik ölçüt ve ilkeleri üst bir dile ulaştıran sanatçı tutumunun belirleyici olduğu vurgulanıyor. Genel bakışın ardından çocuk modernleşmesi konusu tartışılıyor. “Çocuk edebiyatı nasıl okunmalıdır? Kim çocuk edebiyatı yazarıdır? Kanon gerekli mi? Çocuk edebiyatımızın öncelikli gündemi nedir?” gibi pek çok soruya yanıt aranıyor. ÇOCUK EDEBİYATI SIRADAN YAZICILARIN İŞİ DEĞİLDİR! Kitabın üçüncü bölümü sınırları oldukça geniş olan “Kim çocuk edebiyatı yazarıdır?” sorusuna ayrılmış. Bu soruya, hem çocuk kitabı yazarlarının çocukluk tarihiyle ilişkisini açıklayan hem de çocuk kitaplarının dönüşüm evrelerini hatırlatan bir yanıt aranıyor. “Bir yazarın çocuk edebiyatı yazarı olup olmadığına kim karar vermelidir? Yazarın kendisi mi, editörler mi, eleştirmenler mi, edebiyat ve çocuk edebiyatı araştırmacıları mı, çocuk ya da yetişkin okur mu?” (s. 164). Mustafa Ruhi Şirin, edebiyat tarihimizde çocuk edebiyatı yazarı’kavramı üzerinde yeterince durulmadığı değerlendirmesini yapıp “Çocuk edebiyatı sıradan yazıcıların, abartılı görselliğin ve pedagojik fayda savunucularının sıradanlaştırdığı bir edebiyat türü değil, sanatkârların gerçekleştirebileceği özgün bir edebiyat türüdür” (s. 13) diyor. Konunun eleştirel boyutu da unutulmamış. Yetişkin edebiyatında başarılı olamayıp da çocuk edebiyatı alanında kalem oynatmaya başlayan, böylece kendisine okur kitlesi yaratabileceğini uman ‘yazıcı’lar konusunda da söyleyecekleri var kitabın. Şirin’in son zamanlarda yaygınlaşan, popüler kültürün yansımalarından olan çocuk yazar konusundaki saptamasını paylaşalım: “Hangi türde olursa olsun, şiir, edebiyat, müzik, tiyatro gibi alanlarda, yetişkinlerin ‘çocuklaşmaya’ dayalı çalışmaları edebiyat ve sanat katına ulaşamayacağı gibi, çocuk şair, çocuk yazar, çocuk besteci de istisnalar dışında edebiyat ve sanat katına ulaşamaz” (s. 101). ÜÇ YAZAR, ÜÇ ÇOCUK EDEBİYATI ANLAYIŞI Edebiyatımıza rengini veren yazarlardan Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Zarifoğlu, Gül ten Dayıoğlu ile çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlıklarının irdelendiği bölümde, çocuk ve çocukluğa yeni bir pencere açılıyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın poetik cesaretle, estetik kaygıyla yazdığı çocuk gövdeli şiirler değerlendirilirken şiirin dokusunun çocuğa göre nasıl yoğrulacağı konusunda da ip uçları veriliyor. Dağlarca’nın şiirlerinde çocukları kozmik bir bilince davet ederken bunu asla şiirden ödün vermeden gerçekleştirmeyi nasıl başardığı aktarılmış. Kitabın Cahit Zarifoğlu ile ilgili bölümünde Zarifoğlu’nun çocuk kitabı yazarlığına ilişkin görüşleri eserleri üzerinden yorumlanıyor. Yazarın fantastik kitaplarındaki semboller dünyası ile şiirleri arasındaki yolculuğu anlatılıyor. Antoine de SaintExupery, Behrengi gibi yazarlar ile Cahit Zarifoğlu’nun yazarlık anlayışlarının karşılaştırıldığı satırlar çok ilginç. Çocuk ve gençlik edebiyatımızın köşe taşlarından olan sevgili Gülten Dayıoğlu’na ayrılan bölüm onun yüreğimize nakışladıklarının yanı sıra okuruyla kurduğu bağın şifrelerini de barındırıyor. Kemalettin Tuğcu ile Gülten Dayıoğlu’nun yazarlık tutumları arasındaki farkı ilk kez ortaya koyan Ülkü Tamer de bu bölümde yerini almış. Dayıoğlu edebiyatında benim de çok önemsediğim, vurgulanmasını önerdiğim “yenilenme çabası”na Mustafa Ruhi Şirin de dikkat çekiyor. Dayıoğlu, değişen çocuk ve çocukluk kavramları üzerinde düşünüp, yapıtlarının biçim ve özünü kurgulayan, kendini yenileyen bir yazardır. Okuruyla uzun erimli bir sözleşme yapmış gibidir. İkisi de birbirini yakından izleyecek, çoğaltacak, değişim ve dönüşüme el ele ayak uyduracaklardır. Şirin diyor ki: “Gülten Dayıoğlu, biçimsel gerçekçilikle eğitsel gerçekçilik arasındaki yazarlık tutumuyla yalın bir biçeme öncelik vermiş verimli bir yazarlık serüveni ve iyimserlik felsefesi olan bir çocuk ve ilk gençlik edebiyatı yazarıdır” (s. 193). Dağlarca, Zarifoğlu ve Dayıoğlu’nun çocuk ve ilk gençlik edebiyatına katkılarının aktarılmasını, geçmişten günümüze uzanan ışığın gelecekteki yolculuğunu hayal edebilmemiz açısından da değerli buluyorum. ÇOCUK EDEBİYATINA YANSIYAN ŞİDDET Çocuk hakları savunuculuğunu sözde değil eylemsel olarak da Çocuk Vakfı aracılığı ile gerçekleştiren yazar, kitabın son bölümünü “Çocuk edebiyatına yansıyan şiddet nasıl okunmalı?” sorusunun yanıtını aramaya ayırıyor. Bir yaşam tarzını, yaşam felsefesini de beraberinde getiren korku kültürünün olumsuz etkileri vurgulanırken korku kültürünün başat belirleyicisi olan şiddet kavramı masaya yatırılıyor. Şiddetin psikolojisi ve sosyolojik örüntüleri üzerinde durularak tespitler yapılıyor. Modern dünyada şiddetin en yaygın boyutunu kültürel şiddetin oluşturduğunu gözlemliyoruz. Bu olgunun çocuk edebiyatına yansıması konusu örneklerle ele alınıyor. Ne yazık ki her gün televizyonda, sosyal medyada, çocuklar şiddetin uç noktalarının tanığı oluyorlar. Şiddet içerikli film ve çizgi filmler bile haberlerin yanında masum kalıyor. Bu konuda Şirin’in dikkat çeken bir cümlesi var: “Çoklu okuryazarlık bilinci oluşmamış çocuk için sanal şiddet de yansıtılan gerçek şiddet de eşit oranda etkileyicidir. Eleştirel görsel okuma düzeyine ulaşmamış çocuk açısından edebiyata yansıyan şiddet adeta bir ateş topu gibidir” (s. 204). Çocukların en çok etkilendikleri şiddet biçiminin sevdikleri kahramanın maruz kaldığı şiddet olduğu saptamasına katılmamak mümkün değil. “Gerçek hayattaki somut şiddet, edebiyata soyutlanarak yansıtılsa bile, her çocuk bunun ayrımına varamaz” (s. 206). Çocuklara seslenen kitaplarda sayısız şiddet öğesi bulmanın mümkün olduğunu söyleyen Şirin’in “Çocuk edebiyatını günah keçisi ilan etmemek kaydıyla, çocuk kitapları şiddet ekseninde de değerlendirilmelidir” sözü özellikle eğitimcilerin dikkatini çeker umarım. Modern çocuk edebiyatındaki kavramları bir kez daha gözden geçirme olanağı tanıyan bu kitabın, çocuğun dünyasına yönelen herkesin kulağına fısıldayacak sözü var. n Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı / Mustafa Ruhi Şirin / Kapı Yayınları / 228 s. / 2016 Mavisel Yener Ata Cad., Defne Sok., No: 1 D: 1, Balçovaİzmir 20 5 Ocak 2017 KItap