Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RENKLİ HABERLER Hazırlayan: ÇİĞDEM Gündeş * Çocuk edebiyatının nobeli olarak görülen Hans Christian Andersen ödülüne, yazar Mavisel Yener ile çizer Sedat Girgin Türkiye’den 2018 yılı adayları olarak gösterildi. Her iki yılda bir, tüm eserleri ile çocuk edebiyatına kalıcı katkı yapmış olduğu kendi ulusal IBBY teşkilatınca (Türkiye’de ÇGYD) belirlenerek aday gösterilen ve bu adaylar arasından uluslararası bir jüri tarafından seçilen bir yazara ve bir çizere verilen Hans Christian Andersen Ödülü, alanın en prestijli ödülü. Danimarka Majeste Kraliçesi 2.Margrethe, ödülün destekçisi. Yazar ödülü 1956’dan, çizer ödülü 1966’dan beri verilmektedir. Ödül 2018 IBBY Kongresi’nde sunulacak. * Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği yayıncılık konferansı 8 Ekim 2016’da Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşiyor. Bu yılın gündeminde, edebiyatın hayata direnişi, edebiyatta yayımlanamayan türler, yayıncılığımıza ilişkin güncel konular, edebiyat eleştirisinin dokunulmazlığı, dijital mecralarda edebiyatın geleceği gibi konular ele alınıyor. Usta kalemlerle edebiyat sohbetlerinin de yer aldığı konferansta Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2016 ödül töreni de gerçekleştirilecek. * 2003’ten bu yana, çocuk ve gençlik edebiyatımıza çağdaş ve özgün eserler kazandırmak amacıyla düzenlenen Tudem Edebiyat Ödülleri, 2016’da kısa öykü dalında verilecek. Ödül töreni 35. İstanbul Kitap Fuarında gerçekleştirilecek. n KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Uçan Kaçan Bir Pijama Öyküsü / Nilay Özer / Resimleyen: Öykü Gölemen / YKY / 2016 / 52 s. / 5+ Memo, ayıcık desenli pijamasını çok seviyor. Annesinin onu yıkamasından hiç hoşlanmıyor: “Kokum uçup gitmiş yazık ki. Kokla bak, sadece deterjan kokuyor. Hem de sert olmuş kaya gibi.” Memo’nun yakınmaları bu kadarla da kalmıyor. Ya akşama kadar kurumazsa diye kaygılanıyor. Sevgili pijamasının kurumasını beklerken, koltukta uyuyakalıyor Memo. O gece korkunç bir fırtına çıkar. Meğer Memo kaygılanmakta haklıymış. Pijamayı mandallarından söküyor, uzaklara götürüp başka bir balkona bırakıveriyor. O evde yaşayan küçük Zeyno, sabah pijamayı görünce şaşırıyor. Nereden gelmiş bu pijama, kime ait? Memo kaybolan pijaması için üzülürken, öte yanda Zeyno, pijamanın sahibini bulmak için planlar yapıyor. Acaba plan işe yarayacak mı? Bay Jaromir ve Usta Hırsız / Heinz Janisch / Resimleyen: Ute Krause / Çeviren: Genç Osman Yavaş / Can Çocuk / 2016 / 148 s. / 9+ Dedektiflik romanlarından hoşlanan okurları, heyecanlı bir serüven bekliyor. Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde sergilenen “Çocukların Oyunları” başlıklı ünlü tablo çalınır. Ama işin tuhafı ne içeriye giren ne de çıkan vardır. Üstelik daha önce de buna benzer hırsızlıklar olmuş, dünyanın çeşitli yerlerindeki ünlü müzelerden değerli tablolar çalınıp daha sonra müzeye geri bırakılmıştır. Tabloları kim çalıyor? Sonra neden yerine bırakıyor? Bunu güvenlik kameralarına yakalanmadan nasıl yapabiliyor? Sıradışı olaylardan hoşlanan Lord Huber ve yardımcısı Bay Jaromir bu esrarengiz olayı çözebilecek mi? Neyse ki Lord Huber’in karatede siyah kuşağı var. Ayrıca bastonunun telsiz, telefon, fotoğraf makinesi ve mikrofondan başka birçok sürprizi barındırdığını da dikkate almak gerek… Romanın sonunda yazar, tablo ile ilgili bilgi veriyor. Evet, Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde gerçekten de böyle bir tablo varmış, 1560’ta Hollandalı ressam Pieter Bruegel der Altere tarafından yapılmış. Öyle iyi korunuyormuş ki, aslında onu kimsenin çalmasına olanak yokmuş. Nerede Bu Denizyıldızı? / Yazan ve Resimleyen: Barroux / Redhouse Kidz / 2016 / 32 s. / 3+ Çevreci Kitaplar serisinden yeni bir “sessiz” kitap. Siz yalnızca sayfaları çevirin ve kitabın tüm metni olan üç satırcığı okuyun: “Nerede bu denizyıldızı? Nerede bu denizanası? Nerede bu palyaço balığı?” Hepsi bu. Sonra bırakın, kitabın öyküsünü çocuğunuz kendisi yorumlayıp anlatsın. “Güneşli bir günde, mesela vapurda giderken elindeki boş pet şişeyi denize atmak zararsız bir şeymiş gibi görünebilir. Çünkü deniz kocaman, pet şişeyse minicik bir çöptür,” diyor yazar. “Ama milyonlarca insan tarafından atılan pet şişe çöpleri, bisküvi paketleri, araba lastikleri ve daha nicesi denizleri ve okyanusları giderek daha çok kirletmekte ve içinde yaşayan canlılara zarar vermektedir.” Kirliliğin denizlerdeki ve okyanuslardaki yaşamı nasıl tehdit ettiğiyle ilgili bir kitap yazma düşüncesi de, yazarın denizde gördüğü bir plastik poşeti denizanası zannetmesiyle doğmuş. Şair Kısakulak / Eva Furnari / Resimleyen: Eva Furnari / Çeviren: Nazlı Gürkaş / Tudem / 2016 / 55 s. / 9+ Tavşan şair Kısakulak, adından da anlaşılacağı gibi kısa kulaklı bir şairdir. Bu yüzden evinden dışarı çıkmayı hiç sevmez. Çocukken arkadaşlarının alaylarına katlanmak, özellikle kısa kulağının uzatılması için yıllarca takmak zorunda olduğu tıbbi bir gereç yüzünden çektiği sıkıntı, onun içine kapanık olmasına sebep olmuştur. Zamanla diğer tavşanlardan iyice uzaklaşmış, kendini şiirlerine vermiştir. Hayranlarından her gün onlarca mektup gelir. Ama o hiçbirini okumaz, olduğu gibi bir kutuya atar. Bir gün mor renkli bir zarf dikkatini çeker. Kocaman kurdele ile bağlanmış zarfı açar. Şirin, adındaki hayranından gelen mektup ilginçtir. Şirin’e göre umut yoktur, Kısakulak’ın Ters Prenses adlı eserinde. Çok öfkelenir ama bu okura yanıt verip şımartmak istemez. Ne ki kafası da karışır, önceki kitaplarına bir göz atar; Şansız Tavşanın Patisi, Kızarmış Gözler, Tatsız Paskalya ve daha niceleri… Tam bu mektubu unutmak üzereyken Şirin’den bir mektup daha gelir. O da bir önceki gibi eleştiri ve beğeni doludur. Kısakulak bu kez dayanamaz, hemen sert bir yanıt yazar bu densiz hayranına. Ama çok geçmeden yanıldığını anlayacaktır çünkü tavşan Şirin’in pes etmeye niyeti yoktur. İki tavşan karşılıklı mektuplaşmayı sürdürür. Kısakulak, bu mektuplaşmalar sırasında biraz kendini sorgular biraz yazdıklarını. Zamanla şiirleri renklenir, neşelenir. Derken bir gün Şirin onu çaya davet eder. Ama Kısakulak, bu çağrıyı kabul etmez. Sonra mı? Sonrasını keşfetmeyi okurlara bırakalım. Şair Kısakulak ve Şirin’in mektup arkadaşlığı sürecek mi sizce? Yazar Eva Furnari, hemcinslerinden biraz farklı olan bir tavşanın hayal kırıklıklarını, sosyal ilişkilerini, iç dünyasını, diğer tavşanlara ve hayata bakış açısını anlatmış. Satır aralarında duygudaşlık kurmamızı sağlayan gizli iletiler var. Bay Bello’nun Yeni Maceraları2 / Paul Maar / Resimleyen: Ute Krause / Çeviren: Süheyla Kaya / Can Çocuk / 2016 / 220 s. / 9+ Bay Bello aslında bir köpek. Tuhaf bir yaşlı kadının Max’ın babasının laboratuarına getirdiği mavi suyu içiverince, insan olmuştur. Evet hâlâ köpek olduğu zamandan kalan alışkanlıklarını sürdürmekte, ama Max’ın en yakın arkadaşı o, adı da artık Bello değil, Bay Bello. Ancak, insan olmayı sürdürmek için, sürekli mavi suydan içmesi gerektiği ortaya çıkınca, işler karışır. Yaşlı kadının getirdiği şişe kırılmıştır. Şimdi Max ile Bay Bello, bu gizemli suyun formülünü bulmak zorundadır. Sihirli mavi suyun mucidi kimdir acaba? Max’ın dedesi mi yoksa başka biri mi? Max ve Bay Bello, mavi suyun izinde, heyecanlı bir serüvene atılırlar. Aradıklarını tam olarak elde edemeseler de, sonuç her ikisini de mutlu edecektir. İlk kitabı okumadıysanız bile, bu ikinci kitapla başlayabilirsiniz, çünkü girişte “Hikâyenin Öncesi” başlığı altında, ilk kitapta neler olduğundan söz ediliyor. Taş Devri Bebeği / Julia Donaldson / Resimleyen: Emily Gravett / Çeviren: Derin Erkan / Binbir Çiçek Kitaplar / 2016 / 32 s. / 6+ Taş Devri Bebeği, anne ve babasıyla birlikte bir mağarada yaşamaktadır. Babası çok becerikli bir avcı annesi ise yetenekli bir ressamdır. Annesine özenen Taş Devri Bebeği, bir gün fırçayı ve boyaları alıp duvarlara rengârenk resimler yapar. Ama bu durum, annesini ve babasını pek memnun etmez. Tüm resimleri siler ve bir daha duvarları karalamamasını söylerler. Çok üzülen bebek, yatağında uykusunun gelmesini beklerken kocaman bir mamut gelir ve onu kucakladığı gibi sırtına atar. Birlikte kocaman ve karanlık ormana girerler. Bebek önceleri çok korkar. Mamut ise nereye gittiklerini söylemeden yürümeye devam eder. Yolun sonunda mamutun evine ulaşırlar. Bu sevimli öykünün sonunu merak ettiniz mi? Mamut, onu buraya niye getirdi acaba? Sakın kaçırmış olmasın… Bebek, kendi evine dönebilmiş midir? Çocukların yetenek ve heveslerini desteklemenin, yaratıcılıklarını beslemenin yolu ve önemini anlatan bu sevimli öyküyü yetişkinler de okusa… Kitabın resimleri de çok güzel. n KItap 29 Eylül 2016 19