29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YARATICI BİR YAZ OKULU KİTABI: “USTALAR OMAR’DA” Türk müziği geleneğinde dün, bugün ve yarın İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR), 1. Uluslararası Türk Müziği Yaz Okulu’nda konusunun uzman ve ustaları ile bir araya geldi. Konuşmacılar Süleyman Seyfi Öğün, Necdet Yaşar, Fikret Bertuğ, Uğur Derman, Zeynep Tarım, Nuri Özcan, Mutlu Torun öğrencilere deneyimlerini aktarırken onların sorularına da aydınlatıcı yanıtlar vermiş. Gönül Paçacı Tunçay nağme yarkın Geçtiğimiz günlerde, klasik ve yerli müziğimizle arasına önemli mesafe girmiş “aydın”larımıza alternatif oluşturacak isimlerin konuşma metinlerinin yeraldığı bir kitap yayınlandı. Müziğimizin tarihi ve sosyal olarak öneminin daha iyi hissedildiği günümüzde, çapı her ne kadar küçük de görünse bu tip yayınların tutacağı yerin ne denli değerli olduğuna işaret ederek kitabı tanıyalım. Ülkemizin önemli müzik yayıncılarından Pan Yayıncılık’ın bu çalışmayı ve devamında gelecek çalışmaları destekliyor olması da, göze çarpan bir özellik. İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak 2012’de kurulan ve alanında önemli bir boşluğu dolduran İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR), yine bir ilk olarak, 2014’ten itibaren içinde bir seminer dizisinin de olduğu, Uluslararası Türk Müziği Yaz Okulu’nu başlatmıştı. Gerçekleştirilen ilk Yaz Okulu’nun seminer konuşmalarının yer aldığı “Usta’lar OMAR’da” isimli kitap da, bir serinin başlangıcı niteliğini taşıyor. Metinler okunduğunda, entelektüel seviyenin bir hayli yüksek olduğu konuşma çözümleri üzerinden, Yaz Okulu’nun seviyesinin yüksekliğini algılamak mümkün görünüyor. Kitabın başında da belirtilen, Yaz Okulu “Master Class” hocalarının isimlerine baktığımızda, alanlarındaki en iyi icracılardan seçildiğine tanık oluyoruz: Neyzen Sadreddin Özçimi, Kanuni Göksel Baktagir, Udi Yurdal Tokcan, Kemençevi Derya Türkan, Tanburi Murat Aydemir, Ses Sanatkârı olan entelektülleri Münip Utandı... Bu ustaların birikimin ve onların söylem den faydalanmaya talip olan katılımcı lerini bilirsiniz. Bu ların, bahsedilen seminerlerde, farklı bir tarihsel eksiklik disiplinlerden gelen çok önemli kişi gibi görünüyor. lerden, bu müziğin değişik cephelerine Dolayısıyla evet, ilişkin bilgilerle donanarak, dolu dolu Tanburî Cemil Bey geçen bir eğitim sürecinden yararlan bir bakıma Türk dığını söylemek mümkün görünüyor. müziğinde “bireysel “BİREY OLAMADIK, ÇOK FAZLA CEMAATÇİYİZ!..” yaratıcılıkları” özellikle tırnak içinde söylüyorum, seferber etmiş; bunun ilk örneğini vermiş bir insan. Dolayısıyla Hemen burada kitaptan bazı alıntı modernleşme tarihimizin teleolojisi larla örnek vermek gerekirse; Prof. Dr. içerisinde, amaçları içerisinde şapka Süleyman Seyfi Öğün’ün, Tanburî Ce çıkartılması gereken bir şahsiyet olarak mil Bey’in Örneğinde Türk Müziğinde gözüküyor. Oysa birey meselesi haki Bireyselleşme başlıklı yazısından: katen çok netameli, sıkıntılı bir mesele “Birey kavramı genellikle bir yalı ve onu kuşatan tarihsel, toplumsal, tılmışlığın karşılığıdır, yani her türlü kültürel çevreye baktıp, onları dikkate tarihsel ve toplumsal, kültürel çevresin aldığımız zaman, çok farklı şeyleri dü den göreli bir arınmışlığı ve kendisiyle şündürtüyor.” özdeş olma halini anlatıyor. Tabii bu Fikret Bertuğ ile yapılan röportajdan; kült aynı zamanda, aydınlanmadan “Türk müziğinin dinlenmesi de bi beri, hattâ daha önce belki hümanizma raz kolay sayılıyor, kolay olmadığını dan beri bu kült üzerinde çok duruldu çağımız ispat etti. Aslında Türk müziği ve Türkiye’de de bu tartışmaların, ismiyle ilgili Mesud Cemil’in çok güzel biliyorsunuz sonu gelmez bir mecrası bir sözü vardır. Kendisinden duyma vardır. ‘Birey olamadık, çok fazla ce dım, çok sene önce Niyazi Abi’den (Sa maatçiyiz,’ gibi böyle sızlanma içinde yın) duymuştum: ‘Bu İstanbul musikisi dir,’ dermiş. Bahsettiği miz gibi Osmanlıca ve ud nasıl İstanbul’da yeşerdi ise, hat sanatı, ebru, mü zik sanatı da İstanbul’da yeşerdi. Çok emek ve rildi çünkü musikiye. Yakından tanıdığımız sekiz on kişi bile bunun ispatına yeter. Çok emek verdiler.” Başarıları ve ünü dün ya çapına ulaşmış, Türk müziği ve tanbur için çok önemli bir şahsiyet olan Necdet Yaşar ise Yaz okulundan... Soldan sağa: Hikmet Toker, Murat Aydemir,Gönül Paçacı Tunçay, Nağme Yarkın, Fahreddin Yarkın “Tanbur ve Tanburîler” başlıklı konuşmasında, Tanburî Cemil Bey’in aydınlattığı yolda, O’na olan hayranlığı ile nasıl yürümeye başladığını ve bu yolda kendisinin, Tanburî Cemil Bey’in oğlu Mesud Cemil ile olan paylaşımlarını ve anılarını kimi zaman hüzünle, kimi zaman özlem ve huzurla anlatıyor. Tanburîlere ve Türk müziği ile ilgilenmek isteyen kişilere de verdiği bilgileri ve öğütleri okuyabileceğimiz konuşma çözümünden, Behçet Kemal Çağlar’ın kendisi için yazmış olduğu beyiti de alıntılamak isterim: “Getirirken dile Necdet vecd ile tanburumuz Ne olur ahh sağ olaydı sevgili Mes’udumuz..” NİTELİKLİ BİR KAYNAK Ud virtüözü ve besteci Mutlu Torun ise Türk müziği ve dünya müziğinde çok önemli bir yer tutan ve farklı coğrafyalarda farklı üsluplarla çalınan ud enstrümanını, “Ud Çalış Tekniğinde Eski ve Yeni Üsluplar” başlığı altında inceleyerek anlatıyor. Yorgo Bacanos’tan Cinuçen Tanrıkorur’a, Nevres Bey’den Şerif Muhittin Targan’a kadar geniş bir yelpazede örnekler vererek analiz ediyor. Kendisinin ve öğrencilerinin kayıtlarından da örnekler vererek, ud’u gelenekten geleceğe detaylarla anlatıyor. Prof. Uğur Derman, “Bestekâr Hattatlar” başlıklı konuşmasında, tarihin aydınlattığı kadarıyla, kendi uzmanlık bilgilerini anlatıyor ve kitapta da yer alan görsellerden, Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin Hilyei Şerif’i gibi önemli belgelerle hat ve levha örneklerini sunuyor. Prof. Dr. Zeynep Tarım, günümüzde daha az bilinen bir dönem olan, genellikle 15. ve 16. yüzyılları odağına alarak “Osmanlı Kültür Tarihinden Bir Ayrıntı: Şenlikler ve Kutlamalar” başlıklı konuşmasında, düğünlerden, sünnet törenlerine, zaferlerden, diğer eğlencelere kadar, yapılan müziğin yeri, önemi, çeşitliliği ve müzisyenler hakkında minyatürlerden örnekler de göstererek kültür tarihimizi akıcı ve detaylı bir şekilde anlatıyor. Kitabın kapağında yer alan, Türk müziğinin temel enstrümanı diyebileceğimiz tanbur, akıllara hemen bu yıl ölümünün 100. yılı olan Tanburî Cemil Bey’i getirmekte. Neredeyse bütün konuşma çözümlerinde, bir şekilde bahsinin bulunduğu bu büyük usta ve dahi müzisyen hakkında bilgi edinmek isteyen herkesin edinmesi gereken bir kitap olduğu tartışmasız bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Türk müziği severlerin, icra edenlerin, öğrenmek isteyenlerin faydalanabileceği ve kütüphanelerinde bulunması gereken Usta’lar OMAR’da isimli kitap, kültür, sanat ve tarih ile ilgilenen geniş bir kitleye hitabın sorumluluğunu başarıyla yerine getiriyor. n Ustalar OMAR‘da 1. Uluslararası Türk Müziği Yaz Okulu Konuşmaları / Yayına Hazırlayan: Gönül Paçacı Tunçay / OMAR ve PAN Yayıncılık ortak yayını / 120 s. 10 29 Eylül 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle