Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JAVIER MARíAS’TAN “YARIN SAVAŞTA BENİ DÜŞÜN” ‘Oysa ne aradım bunu ne de istedim’ “Yarın Savaşta Beni Düşün”, klasik bir Javier Marías romanı. Yazarının deyişiye ‘başka şeylerin yanı sıra geniş anlamıyla aldatmayı’ konu ediniyor. Ancak tam da Marías’ın kaleminden çıkacak bir roman gibi konu katman katman genişliyor ve ortaya; büyük bir şiiri de barıdıran, kollarını iki dünya savaşına dek uzatan derinlikli bir metin çıkıyor. eray ak erayak@cumhuriyet.com.tr “Javier Marías, derinlikli anlatımıyla kendini hemen belli ediyor ve ardından, bir dolu soruyla yarattığı roman evreniyle baş başa bırakıyor okurunu. Yarın Savaşta Beni Düşün için de farklı bir durum söz konusu değil.” J avier Marías adını Türkçede yayımlanan kitaplarından biliyoruz ancak isminin bilinirliği kadar yazarın değerinden, yaptıklawrından ve kaleminden çıkanların neler üzerinden gittiğinden haberdar olunduğu fikrine sahip değilim. Yani Marías’ın kitapları Türkçede basılıyor, raflarda kendine yer buluyor, özellikle nitelikli edebiyat peşindeki okurun gündemine de geliyor fakat yeterli okur kitlesine ulaşamıyor. Bu yazının konusu Marías’ın kendisinden çok Türkçede yeniden yayımlanan romanı Yarın Savaşta Beni Düşün. Ancak hemen yukarıda bahsettiğim nedenlerden, Marías’ın kendisi üzerine de birkaç şey söylemek gerekir diye düşünüyorum. Daha doğrusu Marías’ın ülkemiz dışındaki algısından ve kaleminden çıkanların neden değerli bulunduğundan... Marías’ın romanları dünyanın pek çok diline çevriliyor ve pek çok ülkede değer görüyor az önce de bahsettiğim gibi. Aynı şekilde Türkçeye de çevrilmiş fakat yankı bulmamış. Yazının konusu Yarın Savaşta Beni Düşün örnekse... 1999’da Pınar Savaş tarafından dilimize kazandırılıyor. Hatırlayan var mı bilmiyorum ancak kitap yeni baskı görmüyor ve o günden bugüne ancak sahaflarda bulunabiliyor. Bunu bir kenara bırakırsak Marías’ın halihazırda yazdığı dil İspanyolca nedeniyle geniş bir coğrafyaya sesleniyorsa da çevirilerle dünyaya da ses verir hale geldiğini söylerek devam edelim. Özellikle de Avrupa’da geniş bir okur kitlesine hitap ediyor Marías ve bugünün önde gelen modern yazarları arasında gösteriliyor. Dahası Nobel Edebiyat Ödülü için de ismi geçiyor. Bu son söylediğimin tartışmaya açık olduğunun farkındayım ancak Marías söz konusuysa eğer, tartışmalı bir mesele de olsa elimizdeki, dile getirmekte yarar var çünkü yazarlık macerasında zor dönemeçleri almış bir isim olarak duruyor şu an karşımızda ve “Nobel mi?” diye sorulursa eğer çok da düşünmeden “Neden olmasın,” diye cevap verebiliriz rahatlıkla Marías adına. Kaldı ki Orhan Pamuk da aynı cevabı vermiş. Ödülü henüz almışken, “Nobel Edebiyat Ödülü’nün, kendisine değil de bir başka yazara verilecek olsaydı bunun kim olmasını isterdiniz?” sorusu yöneltildiğinde Pamuk’a, verdiği isimlerin arasında Javier Marías da yer alıyor. Bunun birkaç anlamı var. Biz her ne kadar Marías kitaplarıyla “yeni yeni” tanışıyor olsak da, bize gelmeden dünya üzerindeki tekamülünü tamamlamış yazar. Bunu da sadece üzerine yazılanlardan ya da konuşulanlardan değil, elimize aldığımız kitaplarından da anlayabiliyoruz. Özgün ve derinlikli anlatımıyla kendini hemen belli ediyor yazar ve ardından, bir dolu soruyla yarattığı roman evreniyle baş başa bırakıyor okurunu. MARíAS VE SHAKESPEARE Javier Marías’ı Orhan Pamuk ve dünya edebiyatı için önemli hale getiren sebepler ise epey fazla. Bunların başını da Marías’ın romanlarını kurduğu dili ve bu dili kullanış şekli çekiyor. Bu dil üzerine söyleneceklerin en başına, Marías’ın bir Shakespeare hayranı, bir adım daha ileri giderek çevirmeni olduğunu getirelim. Sonuçta İngiliz Edebiyatı öğrenimi görmüş bir yazardan bahsediyoruz. Shakespeare hayranlığı ve okur yazarlığını böylelikle anlamlandırabiliriz. Ancak Marías için Shakespeare, “biraz daha fazlası” çünkü önemli romanlarının adını da Shakespeare’den alıntılarla ortaya çıkarıyor. Yarın Savaşta Beni Düşün de Marías’ın kitabın kapağına taşıdığı Shakespeare alıntılarından biri. Tıpkı kısa süre önce yeni baskısı yapılan Beyaz Kalp gibi... Ancak Shakespeare, çevirmenliğini yapması ve kitaplarının ismini onun cümlelerinden çıkarmasından da bir adım ötesi Marías’ta. Yazarın üslubunu belirleyen bir yanı da var Shakespeare’in. Bu ise her kitabında derinlere işlemiş bir ses olarak çıkıyor karşımıza. Yarın Savaşta Beni Düşün için de farklı bir durum söz konusu değil. Bunun yanında, uzun aradan sonra Seda Ersavcı çevirisiyle yeniden okuduğumuz roman, Marías edebiyatına dair pek çok nüveyi elde etmemizi, diğer anlamıyla Marías edebiyatına genel bir çerçeve meydana getirecek nitelikleri sağlamasının yanında, kendi özelinde pek çok farklı bağlamı barındırmasıyla da dikkat çekiyor. KURGU, HAYATA DAHİL Yarın Savaşta Beni Düşün üzerine birkaç laf etmek için ilk sayfadan değil son sayfadan başlamak istiyorum. Marías, kitabının sonuna, “Sonsöz ve İki Not”, başlığı altında metinler eklemiş. Bunlardan ilki, yazarın 1995’te, Caracas’ta, Uluslararası Romulo Gallegos >>Ödülü’nün kendisine teslimi sırasında yaptığı konuşma ve bu konuşmasında Marías, bugün neden hâlâ 12 29 Eylül 2016 KItap