25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DAVID CRONENBERG’DEN “TÜKETİLMİŞ” Maskelenen acımasız zekâ Ünlü yönetmen David Cronenberg, ilk romanı “Tüketilmiş”le okuru, hem garip ilişkiler ağının ve onlarla bağlantılı bir cinayetin hem de filmlerinden âşina olduğumuz teknoloji fetişizmicinsellikbedenin dönüşümü gibi bazı temaların peşine takıyor. Bol karakterli ve mekânlı roman, Cronenberg’in aklımıza düşürdüğü kurtlarla daha gerilimli hale geliyor. Alİ Bulunmaz rup ikisini buluşturuyor. Bu anlamda zihni ve bedeniyle bir makine haline alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr klasik gerilim, korku ve bilimkurgu getirilmeye çalışılan insanın, takıntı formunun da dışına taşıyor. Bu şekilde ve ikilikler içinde bocaladığı filmlere kotardığı, kimlik bunalımı ve ruhsal imza attı ve böylece hem rahatsız eden “K aranlık hikâyelerin anlatıcısı” David Cronenberg için ABD’de ha kargaşa izlekli filmlerle geniş kitlelere, geçmişten bugüne hangi dönüşümlerle yüzleştiğimizi göstermeye çalışıyor. Bunu yaparken ruhsal olanın yanında, formel şiddeti de akışa dâhil ediyor. Cronenberg, yaşamın tersyüz oluşunu anlatırken hissettiğimiz türlü hem de gizliden gizliye kabul edilen gerçekleri gündeme getirdi. Bu filmler, görselle metnin (senaryonun) kuvvetli birleşimiydi ve insanın, ulaştığı noktayla beraber düştüğü karanlığı resmediyordu. Yönetmenin, filmlerinde öne çıkardı zırlanmış bir tıkanmaları, öfke ve şiddet yoluyla aş ğı bağımlılık temasını teknolojiyle bir kitabın, daha doğrusu broşürden ma girişimlerimizi ortaya koyuyor bir arada ele alması, günümüzde çoğun bozma bir metnin başlığı “50 Sayfada bakıma. Bu da bedenin ve ruhun defor lukla göz ardı ettiğimiz hakikatlere de Cronenberg”di. Hemen her şeyi sıkış masyonuyla birlikte kimlik bunalımı göndermeler içeriyor. Düşünmenin ge tırıp küçültmeye eğilimli olduğumuz ve çatışmalarına da işaret ediyor. Bu ri plana itildiği yirminci yüzyılın son günümüzde, filmleriyle seyirciyi geri nedenle Cronenberg, özellikle yakın ları ve yirmi birinci yüzyılın ilk çeyre limin kollarına bırakan ve oluşturup tarihli filmlerinde kişilik çözümleme ği göz önüne alındığında, Cronenberg aktardığı öykülerle yaşamdan beyaz lerini derinleştirmek için psikanalizi filmlerindeki korkunun ve gerilimin, perdeye, beyaz perdeden yaşama yoğun olarak kullanmıştı. insanı düşünme zeminine çağırdığı gönderme yapan Cronenberg gibi bir yönetmeni, haplaştırılmış “bilgilerle” HİLESİZ YÖNETMEN söylenebilir. Başka bir deyişle, teknolojiyle kurduğumuz saplantılı ilişkiye nasıl tasvir edebilirsiniz? Cronenberg’in filmlerini saplantılı dışarıdan bakmamızı sağlayacak gör Derken internette gezindiğinizde biçimde seven ve tu kaka edenlerin sel malzemeyi sunar bize Cronenberg. “Şu kadar dakikada Cronenberg” gibi varlığı, yönetmenin söyleminin bir ba Yani beyin ve gövdenin, oyun hamuru videolara denk gelmeniz işten değil. şarısı olarak da yorumlanabilir. Çünkü gibi şekillendirilişini yansıtır. Zaten böyle bir çalışma, en başta yönetmenin anlattığı hikâyelere say gısızlık. Fakat bir yandan tam da onun her fırsatta işlediği kaosa, bilinmeze, hazcılıkla meydana çıkan kırılmaya ve sanalla ger çekliğin birbirinin yerine geçme imasına da uygun bir durum. Bedeni ve korkuyu, hayli rahatsız edici bi çimde sinemaya aktaran Cronenberg, insanın dönüştürüldüğü maki nemsi varlığı anlatıyor filmlerinde: Zihin ve bedenin, bildiğimizin ötesine geçişine işaret eden yönetmen, insanın bilim aracılığıyla hem kendisini hem de dünya yı doğallıktan uzaklaş tırma aşamalarını felsefi ve psikolojik zeminde eleştiriyor. Bedenin uğra dığı hasar ve dönüşümle zihnin ve toplumun yaşa Cronenberg, yaşamın tersyüz oluşunu anlatırken hissettiğimiz türlü tıkanmaları, öfke ve şiddet dıkları arasında bağ ku yoluyla aşma girişimlerimizi ortaya koyuyor. Sanrıları gerçek kabul eden karakterlerin varlığını atlamamak lazım; onlar da filmlerde yeryüzü cehennemini betimlemek amacıyla birer metafora dönüşür. Benzer şekilde, tuhaf ilişkiler kurduğu eşyaları bedeni gibi kutsamaya başlayan insan, Cronenberg’in gözüne çarpar. Yönetmen buradan hareketle çeşitli deneme ve çeşitlemelere yönelir. Cronenberg, ilk filminden bu yana anlatmak istediklerini özgürce ortaya koydu. Kendi deyişiyle “gün geçtikçe daha doğru anlatmaya başladı.” Hilelere başvurarak izleyenleri sabitlemek yerine herkesi hareketin içine kattı. “Sanat” uğruna kendine ters gelen işlerin içinde olmayı tercih etmedi. Bir başka şey daha yaptı; yazar gibi anlattı. Pek çok dostu ve hayranı, neden bir roman yazmadığını merak ediyordu, Cronenberg bu merakı 2012’de yayımlanan ve geçen günlerde Kıvanç Güney tarafından Türkçeye çevrilen Tüketilmiş’le giderdi. FRANSIZ FİLOZOFLARA GÖNDERMELER Tüketilmiş’e, Cronenberg’in filmle rindeki temaların tek kitapta toplandığı bir roman diyebiliriz. Anlamın yerine tüketim “kültürü”nün ve hızın kondu ğu günümüzde Cronenberg, romanında iki ayrı koldan yürüttüğü fakat sonra birleştirdiği olayların içine atıyor bizi. Romanda altı ana karakter dikkat çekiyor: Gazeteci çift Naomi ve Nathan, Célestine Arosteguy ve onun felsefeci eşi Aristide Arosteguy, Célestine ile Aristide’in öğrencileri Chase ve Hervé. Célestine’in vahşice parçalanarak öl dürülmesi, Naomi’nin bu olayın üstüne gidişi ve habercilerin yorumlarına ba kılırsa en önemli şüphelinin, maktulün eşi Aristide olması, daha ilk sayfalar dan itibaren Cronenberg’in okuru tetik te tutacağının belirtisi. Naomi ve Nathan’ın, ellerindeki cep telefonlarına ve diğer son teknoloji ürünlerine, özellikle de fotoğraf araç gereçlerine meraklı bir çift oluşu ve birbiriyle o alet edevat aracılığıyla ileti şim kurması, Cronenberg’in filmlerin deki teknolojibağımlılık temalarından izler taşıyor. Öldürülen Célestine’i “Orta >> Batılı Amerikalı AVM tipi değil, 10 4 Ağustos 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle