Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Tanrının Çocukları / Mary Doria Russell / Çeviren: Başak Bekişli / Metis Yayınları / 542 s. Mary Doria Russell, Serçe’den on üç yıl sonra onun devamı niteliğindeki Tanrının Çocukları’yla yeniden Türkçede. Romanda, Jana’ata ve Runa adlı akıllı iki türün bulunduğu Rakhat gezegenine yapılan ve bir felakete yol açan seyahatin ardından yeni bir sefer için çalışmalar başlar. Süreç tamamlanır ve iki gezegenin halkları Rakhat’ta karşılaşır. Russell, Dünya’daki bu hazırlıkları anlatırken Rakhatlıların yaşadığı değişime okuru da ortak ediyor. Karakterlerin karmaşık iç dünyalarına ışık tutan yazar, farklı tür ve kültürlerin bir arada yaşaması, katı geleneklerin zulmü, değişimin kaçınılmazlığı gibi konuları irdeleyip bilimkurguya antropolojik zeminde bir parantez açıyor. Arı Kovanı / Camilo José Cela / Çeviren: Gökhan Aksay / Jaguar Kitap / 310 s. Nobel Ödülü sahibi Camilo José Cela, dünyayı yabancılaştırıp eğlenceli ve hayali bir alana dönüştürerek içinde esrarengiz güçlerin egemenlik kurduğu aslında bir araya gelmez gibi görünen şeyleri bir oyun havasında buluşturan bir evren yaratıyor. Grotest realizmin yetkin örneklerinden sayılan Arı Kovanı, roman kahramanı Bayan Rosa’nın zihninde yarattığı dünyaya girip çıkan; acılarını, umutlarını, aşklarını ve bağlı olduğu hayatlar hakkında konuşan üç yüzden fazla karakterin anlatımıyla hayat buluyor. Cela, romanında, Bayan Rosa’nın, Madrid’teki kafesinden ayrılmadan çıktığı serüvene okuru da davet ediyor. Üçgen / Ercan Çitlioğlu / Destek Yayınları / 376 s. ASAM’da (Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi) terörizm konusunda danışmanlık görevini sürdüren Ercan Çitlioğlu, bu alana dair görüşlerini ve araştırmalarını paylaştığı kitaplarına Üçgen adlı romanıyla bir yenisini ekliyor. Çitlioğlu, karakterlerin tümüyle hayal ürünü olduğunu belirttiği Üçgen’i, yakın tarihten ilham alıp olayların büyük bir bölümüne sadık kalarak kurguluyor. Yazarın “Yalnız savaşçıların; onurlu ve tek başına diyenlerin hikâyesi” olarak nitelediği romanda; CIA, KGB ve Türkiye ekseninde bir dönem gözler önüne seriliyor. Büyü / Thomas Olde Heuvelt / Çeviren: Begümnaz Yürekli / Nemesis Kitap / 496 s. Lanetli bir kasabada geçen Büyü, on yedinci yüzyıldan beri hayatta kalmayı başarmış bir kadını konu alıyor. Gözleri ve dudağı dikilmiş olan bu kadın, aksi halde bakışları ve sözleriyle insanları büyüleyecek güce sahip. Bir de kendine ait bir kasabası var: “Black Spring”. Katherine adlı bu cadı tarafından lanetlenen halkın buradan çıkmasıysa yasak. Katherine’in görmeye ve konuşmaya başladığını duyan halk, cadı onlara bir şey yapmadan teker teker kendini öldürmeye başlar. Thomas Olde Heuvelt, fantastik öğelere yer verdiği romanıyla korku toplumuna ışık tutuyor. İstanbul’un Sessiz Kitabeleri / Rüknü Özkök / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 246 s. Hayatın akışında fark etmeyip ancak şehri gezerken dikkatimizi zaman zaman çeken, onun dışında önünden geçip gittiğimiz anıtlar... Rüknü Özkök, İstanbul’un Sessiz Kitabeleri’nde, Suriçi’nde yer alan altmışı aşkın anıtın; zor okunan, söz sanatlarıyla örülerek bezemeli tarzlarda yazılmış kitabelerini günümüz yazısı ve diliyle okura aktarıyor. Ayrıca yazar, eseri yaptıran kişiye de değinerek deyiş ve göndermelere dair açıklamalarla o dönemlere ışık tutuyor. Osmanlı Türkçesine hâkim olanların bile kolaylıkla anlayamadığı bu metinleri irdeleyen Özkök, anıtların tarihini ve öykülerini de irdeliyor. Çalışmaya, Özgür Doğan Özkök’ün çektiği güncel fotoğraflar eşlik ediyor. Suda Bıçak İzleri / Paolo Bacigalupi / Çeviren: Ömer Mülazım / Martı Yayınları / 526 s. Paolo Bacigalupi, sıklıkla duyduğumuz “Gelecekte su petrolden ve altından pahalıya satılacak; su savaşları yaşanacak” yorumlarına Suda Bıçak İzleri’nde kendi penceresinden bakıyor. Dünyanın ekolojik dengesinin bozulduğu gerçeğine eğilen Bacigalupi, küresel ısınmanın önlemez zararlarına ışık tutuyor. Distopik bir kurguyla kaleme alınan roman, Colorado Nehri’ndeki suyun azalması ve yanlış politikaların uygulanması sonucunda baş gösteren çatışmalar üzerinden ilerliyor. Yazar, bölgesel bir zeminde anlattığı hikâyeyle tüm dünyayı ilgilendiren kuraklık sorunu ve iklim değişikliği gibi konuları işliyor. Kibrit Ev / Murat S. Dural / İthaki Yayınları / 234 s. Murat S. Dural ilk öykü kitabı Kibrit Ev’le okura merhaba dedi. İnsanın karanlık tarafına ilişkin kaleme aldığı öykülerden oluşan kitapta Dural, masum ve sıradan insanlarla korkunç ve yabanileri karşılaştırıyor. “Mum musun karanlık mı?” sorusuyla okuru, ruhunun çıkmazlarına doğru bir yolculuğa çağırıyor. Yazar, taşradan plazaların kalabalık ama yalnız hissettiren dünyasına kadar geniş bir alandan seçiyor kahramanlarını. Kitapta yer alan on iki öykü, ikili ilişkilerin görünmeyen boyutlarına da değinip geçmişi bir hayalet gibi peşinde dolaşan insanların hayatlarından kesitler sunuyor. Gül Rengini / Mehmet Özkan Şüküran / Varlık Yayınları / 62 s. “Tenha öpüşlerin sesi kalmış akşamdan / kulakları delen bir sessizlik / karanlıkta dökülmüş / ve göğün gürültüsüne tutulmuş sabah / sesi yitirilmiş bir kaval / lacivert kederi dağılmış ölümlerimizin.” Mehmet Özkan Şüküran, üniversite yıllarının ardından arkadaşlarıyla çıkardığı fanzine yazdığı şiirlerle edebiyat dünyasına adım attı. Ardından Varlık ve Evrensel Kültür dergilerinde şiirleri yayımlandı. Şüküran, Gül Rengini isimli şiir dosyasıyla 2016 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne değer görüldü ve aynı adlı şiir kitabıyla okura merhaba dedi. Bakışın Senin / Ahmet Telli / Everest Yayınları / 102 s. Ahmet Telli’nin kitabı Bakışın Senin, yayımlandı. “Şiir parmak izi gibidir. Hem insana özgü olmasıyla ortak bir bilgidir hem de tek, biricik olmasıyla özeldir. Şiir, bilgi ile yaşamın birleştirilmesiyle var olur ” diyen Telli, şiirin tümüyle duygu ya da düşünceden oluşmadığını vurguluyor. Bu edebi türü anlama değil anlamlandırma üzerine bir etkinlik olarak tanımlıyor şair. Muhacir Kelimeler Haritası / Sedat Şanver / Yazı Kültürü Yayınları / 64 s. “Bir nehre bakar gibi geçmedi ömür/ Dağın altında kaldı kadeh/ Taş ezdi parçaladı efsaneleri/ İnsan eti çürümeye, söz kokmaya başladı/ Kambur tepeleri acımadan kırbaçladı coğrafyanın sahipleri/ Dişlerimi çıkarıp öyle oturdum yanına/ Tırnaklarımı söküp yumruğumu rüzgârda imtihan ettim”. Sedat Şanver’in yeni şiir kitabı okurla buluşuyor. Parantez / Yazan ve Çizen: Élodie Durand / Çeviren: Damla Kellecioğlu / Desen Yayınları / 222 s. Hikâyeleri ve çocukgençlik kitapları çalışmalarıyla tanınan Elodie Durand’ın, bu kez ilk yetişkin romanı Parantez Türkçede. Durand, yirmili yaşlarının başındaki bir genç kızın hikâyesini anlatarak onun içsel yolculuğuna okuru da ortak ediyor. Roman kahramanının geçirdiği hastalığın yaşamına etkileri bağlamında mücadelesine ve gelgitlerine perde aralayan yazar, böylelikle belleğin ve hatırlamanın önemine de atıfta bulunuyor. Gerçek bir olaydan ilham alan bir kurguyla kaleme alınan kitapta Durand, metinleri ve illüstrasyonları aracılığıyla edebiyatı çizgilerle buluşturuyor. Çöp Adamın Gayri Resmi Tarih Tanıklığı / Enis Berberoğlu / Söyleşi: Gürkan Hacır / Asi Kitap / 182 s. Enis Berberoğlu, Çöp Adam’ın Gayri Resmi Tarih Tanıklığı’nı, “mesleki bir akıl defteri” olarak tasarladığını dile getiriyor. Otuz yılı aşkın süredir medyada çalışan Berberoğlu, bu kitapla mesleğin tarihsel gelişimini ve bir habercinin yaşamından kesitleri meraklılarına ve basın yayın öğrencilerine aktarmayı hedefliyor. Gürkan Hacır’ın sorularına kaçamaksız yanıtlar verdiğini belirten Berberoğlu’nun anıları ekseninde medya ve basının tek sesli hale getirilmek istenmesi, Türkiye’nin Suriye politikaları, Fethullahçı Terör Örgütü’nün arka planı ve Kürt sorunu da kitaba yansıyor. Çalışmada, asker, polis, istihbaratçı, siyasetçi, gazeteci ve Kürtler gibi konu başlıkları yer alıyor. Yaratıcı Yazarlık Teknikleri / Yayına Hazırlayan: Şenol Erdoğan / Çeviren: Dilara Keçeli / Altıkırkbeş Yayın / 128 s. Şenol Erdoğan; Freud, Breton, Willi am Blake ve Salvador Dali gibi isimlerin konuya ilişkin yazılarını >> 36 17 Kasım 2016 KItap