25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLA R A Ernest Hemingway, Ketchum’daki evinin oturma odasında, uzun namlulu W. C. Scott tüfeğiyle hayatını sonlandırdığında 62 yaşındaydı. Ölümünün üzerinden 54 yıl geçen yazar, şimdi 116 yaşında. “Ölümsüz Hemingway”de Hemingway’i bu kez bir başka yazar, Clancy Sigal anlatıyor bizlere. “Ernest Hemingway, birçoklarına göre hayatını dolu dolu yaşadı ama o hayat nelerle doluydu? Usta yazarın eserlerinin arkasında bu ‘dolu’ hayat mı yatıyordu yoksa önemli olan, hayatındaki boşluklar mıydı?” Clancy Sigal’in “Ölümsüz Hemingway” kitabı, bu sorulara cevap verme iddiasını taşıyor. Sebatlı çevirmen Ricardo’nun tek kabahati gönlünü fettan mı fettan, bin bir surat “Hınzır Kız”a kaptırması. İki sevgilinin imkânsız aşkının arka planındaysa 20. yüzyılın ikinci yarısında hem Peru’yu hem de dünyanın geri kalanını şekillendiren tarihi ve toplumsal dönüm noktaları. Mario Vargas Llosa’nın, “Aşka dair ilk romanım,” dediği “Hınzır Kız” 1950’lerin Liması’nda alevlenip Paris, Londra, Tokyo ve Madrid’e uzanan, sönmez bir sevdanın öyküsü. Yavuz Özdem’in ilk şiir kitabı “Göl”ün ardından “Bir Yüzle Yürümenin Kitabı”, “Adınız Kime”, “İstanbul Yolcusu Kalmasın”, “Yer Gece Dinlenir”, Gümüş Ten Fotoğraf”, “Benim Yapamadığımı Yap” ve “Meydanda Kalalım” okurla buluşmuştu. Şiir dışında, Özdem’in “Şiir ve Dil” ve “Şiirin Sözü” isimli poetik yazılar toplamı olan iki kitabı daha var. Yeni dizeleri ise “Yaşlı Kitap” adıyla yayımlanan Özdem’le kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler… turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap P astlantı mekaniği, geometrisi, bâtını ve bâtılı üzerine bir dolu cümle kurdum yazı yaşamım bounca, dileğim bir gün oturup olanaksız bir kuram geliştirmek bu konuda. En uygun yeri yaşamöyküsel metinler zincirinin halkalarından biri olabilir diye düşünüyorum: Herkesin hayatına serpilmiştir anlamlandırması pek güç rastlantı türleri, benimkisine de: Biri ikisi bütün akış çizgisini değiştirmiş, bir çoğu cilveli süsler olarak içeriye nakşolmuştur. Zincir demişken, bazılarının gösterdiği zincirleme gelişim özelliği yaşayana pusulasını şaşırtır ya, işte seçkin örneği: 2011 yılının Nisan ayındaydı, Norgunk’la ortak projemizin ürünü bir sergi, eşlik eden biri Türkçe ötekisi Frenkçe versiyonuyla küçümen kitabı Hayalet & Le Fantôme ile birlikte İstanbul Taksim’deki Fransız Kültür Merkezinde açıldığında ben birkaç aylığına Paris’teydim, fotoğraflarımdan ve metinlerimden oluşan sergiyi göremediğim için hâlâ hayıflanırım. (Bu konuda iki ufak çıkma için, bkz: Merak Cemiyeti Tutanakları). Ayşe ve Alpagut Gültekin, özenle hazırladıkları serginin mekânının iç ve dış fotoğraflarının yanısıra, özenle yayımladıkları çifte kitaptan onar adet Mouffetard adresime hemen gönderdiler; aramızda geçen bir telefon konuşmasında Alpagut bana sorduydu: Az sayıda, simgesel düzeyde de olsa, kitabın Frenkçe versiyonu bir kitabevinde bulundurulabilir miydi? Fransız yayıncılarımdan biri, Bleu Autour’un sahibi Patrice Rötig’le zaman içinde yakın arkadaş olmuştuk; girişimci, becerikli, sıcak kişiliği konuyu açmamı kolaylaştırıyordu, duraksamadan kabul etti oyuna katılmayı. Haftasınaydı, La Hune kitabevinin önünden geçiyorduk Tülin’le (henüz bulvardaki yerinden taşınmamıştı), ne görelim: Le Fantôme hem de vitrindeydi! Coşkuyla içeri daldık, beş dakika geçti geçmedi, tuhafın tuhafı bir sahne yaşandı: Kitabevinin şiir bölümüne göz atıyorduk ki karşıdan, boynunda sıkı bir fotoğraf makinası asılı, ortayaşlı bir adam, elinde Le Fantôme yaklaştı, son derece gizemli bir konuşmanın ardından kitabı imzalamam için uzattı: Erhun Şerbetçi’nin fotoğraf sanatçısı olduğunu (44A’daki sergisi vesilesiyle) öğrenecektim sonradan. Benim açımdan bu kadarı yeterince şaşırtıcıydı: La Hune’un kitabı vitrine koyması, bundan habersiz önünden geçmemiz ve görünce içeri girmemiz, daha önemlisi: O gün o saat, daha önce hiç karşılaşmadığım, birkaç ervasız Pertavsız ENİS BATUR Henüz karşılıksız bir soru R ‘Neden bilmem’ dedim ya, o kitapları ve dergileri neden toplamış olduğumu da bilmiyorum aslında: Yılların içinde hiçbirinin kapağını açmış değilim; mektup “konu”suyla hiçbir zaman ilgilenmedim; hayatım boyunca doğru dürüst mektup yazmadım, kimselerden pek mektup aldığımı da söyleyemem; bunca kitap yazdım, bir yazı/n türü olarak mektuba ilişkin tek satıra rastlanmaz hiçbirinde… “La Hune kitabevinin önünden geçiyorduk Tülin’le, ne göredolayısıyla, hazırladığın lim: Le Fantôme hem de vitrindeydi!” özel sayıdaki yazıları, başta Tahir Abacı gibi gözünden birşey kaçmayan bir şairyazagünlüğüne Paris’e gelmiş rınki olmak üzere okurken, bendeki bu koilgili bir Türk’ün orada nuda kayıtsızlığın, merak yoksunluğunun, olması. Gelgelelim iş bu hayatımızda onca yeri olmuş bir iletişim kadarla kalmayacaktı: kanalına ilişkin deneyimsizliğimin ve bilgiAraya tamıtamına sizliğin kaynağı üzerinde, dört yıl girdi. 2015 yılının Mart ayıydı, bir gerekçeleri hakkında degün Tülin’le uzun bir yürüyüşe çıktık, bir rin derin düşünmeye kosüre Beşiktaş’ta oyalandık, eve dönmek yuldum. İşte bir derginin üzere taksiye bindiğimizde akşam saatı işlevine, bir özel sayının yaklaşıyordu. Topağacı yokuşuna çıkarken yararlarına sağlam kanıt, yol tıkandı, aramızda konuşurken birden daha ne olsun? konu Nişantaşındaki eski ve ünlü bir keEmeği geçmiş herkesin bapçıya geldi dayandı, o an karar vererek ellerine sağlık. n güzergâhımızı değiştirdik, kapıdan girince dip masaya yerleştik, yemeklerimizi ısmarladık. Yemeğin sonuna doğru masanın yanında Erhun Şerbetçi’nin belirmesinde şüphesiz özel bir gariplik yoktu, özel gariplik şuradaydı: Çantasından, dört yıl önce bana imzalamam için uzattığı kitabı çıkardı ve “ithafın altına imzanızı atmayı unutmuşsunuz” dedidüpedüz dilim tutulmuştu: Ona, bir gün karşılaşılır düşüncesiyle kitabı hep yanında mı taşıdığını sormayı akıl edemedim. Turgay Fişekçi TURHAN GÜNAY TURGAY FİŞEKÇİ’ye AÇIK MEKTUP Sevgili Turgay; Sözcükler’in “Edebiyatçı Mektupları Özel Sayısı”nı (2015/55), neden bilmem büyük bir heyecanla karşıladım, sonra da dergiyi kütüphanemdeki ilgili bölüme yerleştirdim: Beş raf dolusu yazarsanatçıdüşünür mektup kitaplarının, TercümeTürk DiliOluşum dergilerinin özel sayılarının, Posta Kutusu dergisinin takımının yanıbaşına. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 7 2 3 T E M M U Z 2 0 1 5 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle