Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Kaçkınlar Kahvehanesi / Barlas Özarıkça / Encore Yayınları / 286 s. “Kaçkınlar Kahvehanesi”nde, Babür Tayga herkesi, kendisi gibi hayatlarının derinlerinde bir “içben teröristi” olmaya çağırıyor. Çünkü “Kaçkınlar” isyan etmeyi bilip de adanın sahiplerini, “Kaçkınların Efendilerini” dönüştürebilseydi sonuç nasıl olurdu diye soruyor. Barlas Özarıkça Ters Adam ve Kaçkınlar Kahvehanesi’yle en azından, arkadaşladı Yusuf Atılgan ve Oğuz Atay’ın ulaştığı yeri hak ediyor. Özarıkça’nın yeni romanı, okurlarla buluşuyor. Dün, Bugün, Yarın / Sophia Loren / Çeviren: Eren Yücesan Cendey / Kırmızı Kedi Yayınevi / 300 s. Sophia Loren, 60 yıllık oyunculuk kariyeri boyunca, çarpıcı güzelliğiyle, müthiş oyunculuğuyla ve Cary Grant, Frank Sinatra, Marlon Brando, Gregory Peck, Jack Lemmon, Paul Newman’la oynadığı filmlerdeki dramatik rolleriyle tanındı. Onu Hollywood’dan Paris’e, oradan İtalya’ya ve tekrar Hollywood’a ulaştıran hareketli ve farklı oyunculuk serüveninin ardından yabancı bir dildeki performansı sayesinde Oscar kazanan ilk İtalyan film yıldızı oldu. Güzel yıldız, anılarını büyük bir içtenlikle paylaşıyor. Simsiyah / Bülent Çallı / İletişim Yayınları / 300 s. “Bana her şeyi anlatmana gerek yok. Beni bu boka bulaştıran Hikmet Usta, bu lağımın nasıl çalıştığını da anlatmıştı. Siyah Paltolu Adam’a doğrudan ulaşılamadığını biliyorum. Ben sana geldiğimde, sen bir başkasına gidiyorsun, o da bir başkasına gidiyor ve sonra belki bir başkası daha. Bana tek söylemen gereken senden sonra kime gideceğim. Sonra tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi birbirimizi bir daha görmemek üzere ayrılacağız. Çürük evler, bakımsız sokaklar, ne kadar yaşlı olduğunu bilmeyen dükkânlar ve ağır ağır yanan ruhlar… Bülent Çallı, yalın bir sesle tekdüzeliğin, arzunun ve baştan çıkarılışın hikâyesini anlatıyor. “Simsiyah”, fantastik bir sessizliğin, güneşin doğuşunu bekleyen açgözlü insanların romanı... Her şey, zifiri bir siyahlığın içine gömülüyor. Sese Gelen Sevgili / Sami Baydar / Yapı Kredi Yayınları / 248 s. Toplu şiirlerini yayımlandığı sırada, 2012’de yitirmiştik Sami Baydar’ı. Ardında iki de öykü kitabı bırakmıştı: “Dünyadan Çıkış Yolları” (1990) ve “Dünyada Anılara Bakıyorum” (1991). Bu iki kitabına, yirmi beş yıl boyunca, kimi dergilerde yayımlanmış, kimi daktilolu sayfalarda dostlarının elinde kalmış on altı öykü daha eklendi ve kitabın adı da böylece ortay çıktı: “Sese Gelen Sevgili”. Toplu şiirleri “Dünya İnancı”ndan sonra, Hasan Aydın’ın derleyip hazırladığı toplu öyküleri “Sese Gelen Sevgili”yle Sami S A Y F A 2 0 n 2 3 T E M M U Z Baydar edebiyatı tamamlanıyor. İşgal, Direniş, İç Savaş / Damla Demirözü / İstos Yayın / 192 s. “Savaştan Barışa Giden Yol” kitabı ve çeşitli makaleleriyle tanıdığımız akademisyenyazar Damla Demirözü, “İşgal, Direniş, İç Savaş” kitabında öncelikle ülkemizde yayımlanmış kaynaklarda dağınık halde ulaşılabilen, veya hiç bilinmeyen savaş dönemi Yunanistan tarihinin Türkçe dilli okuyucu için ilk kez bütünlüklü ve kapsayıcı bir sunumunu yapıyor. Daha sonra ise etkisi hâlâ süren bu esaret, zafer ve felaket döneminin edebiyatına, yani 45 Kuşağı yazarlarının eserlerine ilgisini yöneltiyor. 12 yazara ait 12 eser (roman, öykü ve deneme) yetkin bir araştırmacının gözüyle hem kendi tarihleri hem de “öteki”yle olan ilişkileri açısından irdeleniyor. Anadolu’nun Gözyaşları / Yaşar Yılmaz / YEM Yayın / 312 s. “Anadolu’nun Gözyaşları”, büyük çoğunluğu 18301922 arasında, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden, farklı yöntemlerle götürülmüş, günümüzde Avrupa ve ABD’deki müzelerde sergilenen tarihi eserlerimizin, bugüne dek hazırlanmış en kapsamlı envanterini sunuyor. Yaşar Yılmaz, çoğunluğu Batı’da bulunan, Anadolu’dan gitmiş eserlere sahip müzeleri tek tek gezerek “Anadolu’nun Gözyaşları” adıyla yayımlanan elinizdeki envanteri derledi. Astrolojide Ay Düğümleri / Samiye Özbaş Soysal / Astroloji Okulu Yayınları / 240 s. “Bu hayata ne için geldik? Yaşam amacımız ne? Geçmiş yaşamlarımızdan bu yaşamımıza neler taşıdık?” Son dönemlerde çeşitli yöntemlerle bu ve benzer soruların cevaplarını arıyoruz. Samiye Özbaş Soysal’ın kaleme aldığı “Astrolojide Ay Düğümleri”, bu sorulara astroloji penceresinden bakmanıza ve yanıt bulmanıza yardımcı olmayı hedefliyor. Sanatçının Mektupları / James Joyce / Çeviren: Kudret Emiroğlu / Notos Kitap / 210 s. “Yapmaya çalıştığım şey ile kilisedeki ayin arasında bir benzerlik yok mu sence de? Ben de gündelik hayatın ekmeğini, kalıcı sanat değeri olan bir şeye dönüştürerek insanlara bir tür zihinsel zevk ya da manevi haz vermeye çalışıyorum” der Joyce, kardeşi Stanislaus’a. Sanatına kutsal bir misyon yükleyen Joyce, hayata uhrevi değil, dünyevi bir büyü verme çabasında. Joyce’un gündelik hayatına ışık tutan bu mektuplarda, yalnızca sanatının arkasında yatan özel hayatını değil, aynı zamanda sanatının kendisini okuruz. Karganın Duyduğu / Ali Deniz Uslu / Esen Kitap / 122 s. “Karganın Duyduğu” acı bir farkındalık, vazgeçiş 2 0 1 5 ve yoldan çıkma kitabı. Ali Deniz Uslu, gündelik hayatın ve sistemin uyuşturduğu şehirlilerin kurulu düzenlerinde bir delik açmayı deniyor. Şiir, düz yazı, aforizma ve sayıklamalarla ilerleyen kitapta farklı anlatım biçimleri öne çıkıyor. Karganın Duyduğu yedi bölümle okuru karşılıyor. Her bölüm, Volkan Diyaroğlu’nun eserleriyle açılıyor. Babıâli Anılarım / Osman S. Arolat / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 188 s. Deneyimli gazeteci Osman Arolat, 50 yılını verdiği gazetecilik mesleğinde biriktirdiği anılarını “Babıâli Anılarım”da derledi. Babıâli’nin en hareketli ve hararetli dönemine ışık tutan kitap, aynı zamanda kendisi de 68 Kuşağı’ndan olan yazarın izlenimleriyle siyaset ve ekonomi dünyasının tarihçesini gözler önüne seriyor. Ülkemizde gazeteci olmanın doğal sonucu olarak birçok zorlukla mücadele eden Osman Arolat, bir dönemin sol siyasetçileriyle olan anekdotlarını nüktedan bir üslupla paylaşıyor. Çizgilerle Ateistin El Kitabı / Rius / Çeviren: Barış Yıldırım / Yordam Kitap / 152 s. Rius (Eduardo Humberto del Río García), “Çizgilerle Ateistin El Kitabı”nda dinlerin, özelde de Hıristiyanlığın tarihini anlatıyor. Bütün dinlerin egemen sınıflar tarafından nasıl kullanıldığını, insanları bazı şeylere inandırmanın sömürü düzeninin “bekasını” nasıl sağladığını örneklerle ve tarihsel referanslarla gösteriyor. Kitap, tarihsel ve teolojik belgelere rağmen gözden kaçırılmaya çalışılan, bu yüzden de pek bilinmeyen “Gerilla İsa” figürüne özel bir vurgu yapıyor. TürkYahudi Basın Tarihi / Naim A. Güleryüz / Gözlem Yayınları / 288 s. Yüz yetmiş üç yıl içinde yayınlanan gazete ve dergilerin, özetle olsa da kuruluş amaçlarını, içeriklerini, sorunlarını kapsayan anlatımını bir başlık altında toplamanın artık zamanı geldiğinden hareketle Naim A. Güleryüz’ün kaleme aldığı “TürkYahudi Basın Tarihi” adlı çalışma var olan boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Kitapta, bu yayınların mimarlarını; fedakâr yayıncı, yönetici, başyazar ve yazarlarının yaşam öyküleri de olanaklar oranında derlenip okura sunuluyor. Müebbet Aşk / Joyce Maynard / Çeviren: Kıvanç Güney / APRIL Yayıncılık / 220 s. Her şey, delirtici sıcak bir yaz gününde başladı. Ergenliğini yeni keşfeden Henry, hayal kırıklarından yorgun düşmüş annesiyle süpermarkette alışveriş yapıyordu. Yanlarına şapkasının altından kan sızan bir adam yaklaştı: Frank. Yardım isteğini geri çevirmediler, onu eve götürdüler. Geçirdikleri beş günde Henry, beyzbol sopasını nasıl tutması gerektiğini, leziz bir turtanın nasıl yapılacağını, kıskançlığın nasıl acı verici olabileceğini ve ihanetin sınırlarını öğrendi. En önemlisi de gerçek sevginin neye benzediğini... “Çilek Kızlar”la geniş bir okur kitlesine ulaşan Maynard, “Müebbet Aşk”ta tutkuyu, büyüme sancılarını ve ihaneti anlatıyor. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 7