06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

de ve bütün o betimlemeler kişileri ve anlatılanları gerçek kılmak için zorunlu bence. Roman yazmaktan söz ettim ama bunun bir de Türkçe yazmayı öğrenmesi de var, onu da vurgulamam lazım. Ben Türkçe yazmayı da Sait Faik’ten, Yaşar Kemal’den, Bilge Karasu’dan, Yusuf “KADINLAR SALTANATINA Atılgan’dan, Nezihe Meriç’ten öğrenRAĞMEN BU, BİR ERKEK dim... Hatta bütün Elli Kuşağı’ndan: ROMANI” Tahsin Yücel’den, Ferit Edgü’den, Demir Özlü’den, Orhan Duru’dan, Erdal Kendisini bir yere ve birine ait hissetÖz’den, Adnan Özyalçıner’den... Galiba meme duygusu. Yabani damarla yakından sinemayı da vurgulamalıyım. Çocuklukilgili bir metin Yaz Üçgeni. tan beri sinema en büyük tutkum. Sine Daha doğrusu “hissedememe” ma günlük hayatla kurulur... Senaryo gibi duygusu… Kendisini kendisine ait bile mi yazıyorum ne? hissedemiyor ki Barış. Bunu tartışıyor Barış’ın dünyası romanlarla sarmalakendiyle de birkaç yerde. Yabani damar, nıyor nefes aralıklarınD. H. Lawrence’in öyda... Edebiyat, zehrini külerinde, romanlarınalıyor... Kitap, yazar da da vurguladığı şey; seçimleri eşlik ediyor tenin çağrısı. Bu bizim ruh haline, karakterine, insan oluşumuzla ilgili anlarına... bir şey. Hayvanlarda, Barış, malum, edegen yapıları bize en çok biyat okumuş biri... benzeyen hayvanlarda Benim roman kişilerim bile olmayan bir şey. okuyan kişilerdir. Sevişme dediğimiz şey. Ya köklü bir ticaret Hayvanlar çiftleşiyor, burjuvasından gelme biz sevişiyoruz (bunu ya da bürokrat kökenkarıştıranlar var ya, hadi lidirler (ben onları da değinmeyeyim). ortaburjuva sınıfından Üçgenin sarmala sayarım)... dönüştüğü anlar da az Ama bu romanda değil metinde... İris’in Barış’ın asıl “zehrini ardından hele ki “dişi alan” müzik... Ne çok Dorian Grey” Hale’yle müzik dinliyor Barış! hissedilenler düşünülürBir yazar dostum, Yaz se... Tüm kadınlarıyla Üçgeni’ni okurken ilişkilerini nasıl yönetisözü geçen müzikleri yor Barış? ürkütücü yalnızlık insanın içindeki de dinlediğini, bunun Sarmal hatta girdap! “En uçurumu görüp bir şey yapamaması...” Barış’ı daha iyi anlaÇok doğru! Ama “dişi diyor Güven Turan. masına neden olduDorian Grey” deyip ğunu söyledi. Her yazara lâzım böyle haksızlık ediyorsunuz Hale’ye. Ben hesap okur! ettim, söylediklerinden, 38 yaşında falan olmalı Hale. O yaşta Hale kimliğindeki “SERT FİNALLERDEN kadınlar ilk çocuklarını doğuruyor! KURTULAMIYORUM! Öyle değil mi? Dikkat ettiyseniz Melis, SHAKESPEARE SAĞOLSUN!” Hale’yle Barış’ı gördüğünde Barış’a pek Pencereden dışarıya bakmalar, gündütepki vermiyor. Hale’ye veriyor. Çünkü zün, gecenin, gökyüzünün halleri... Barış Hale’yi rakip olarak görebiliyor. İris’e sık yapıyor bunu. gelince… Roman bitince, Barış dahil Metaforik bir anlamları yok... Gündeherkesten kurtuldum ama İris’den kurtulik yaşamın titizlikle aktarılmasının gerelamıyorum. Hâlâ kafamı kurcalıyor. Bir ği, etkisi neyse, bu olayların etkisi, katkısı gizi var İris’in. Merak ediyorum. Beşinci da o romana. Barış bütün duyularını roman artık Kalebend olur diyordum açmış, yaşamı yakalamaya çalışıyor. Her ama İris beni rahat bırakmıyor. Kadınlarşeyin farkında olmak için... Her şeyin la ilişkisini yönetmek mi? Barış yönetmitadını alabilmek için... yor ki, kadınlar yönetiyor: Yalnız Hale, Sert bir final, zarlarından azade, net, Melis, İris değil, Deniz, Ayşe, Güner, kız hızlı... Bu tercihinizin nedeni? kardeşi, annesi, babaannesi... Tam bir Tam sekiz yıl, yok on yıl Shakespeare kadınlar saltanatıyla karşı karşıya değil okuttular. Ben de en çok tragedyalarını miyiz? sevdim. Elimde değil, kurtulamıyorum Fakat bir kadın romanı değil Yaz Üçsert finallerden! geni. Postmodern anlatıyla mesafenizi sora Hayır, bu yoğunluğuna rağmen gene rak bitirelim söyleşimizi? de bir erkek romanı. Postmodern üzerine ilk yazanlardan, “KENDİMİ FAULKNER, WOOLF, onunla ilgili konuşmalar yapanlardan LAWRENCE’DEN ÖĞRENMİŞ BİR biriyim sanırım. Ta 70’li yıllarda ilgilenZOLA SAYARIM!” meye başlamıştım. Özellikle edebiyattaki yerini de iyi bildiğimi sanıyorum. Günlük hayat betimlemelerinin, pek Ama ben daha önce de söylediğim gibi çok yaşama karşılık gelebilen o evrensel iflah olmaz bir Modernist’im! Belki rutinin yazınınızdaki ağırlığını değerlendibir iki öykümde yakınlaşmış olabilirim rir misiniz? postmodern anlatıya ama romanlarımda Ben kendimi, romanı Henry hiç yaklaşmadım. Sanıyorum. n James’den, Faulkner’dan, Virginia Woolf’tan, D. H. Lawrence’den, öğ[email protected] miş bir Emile Zola sayıyorum. Tamam, kömür işçileri falan yok romanlarımda Yaz Üçgeni/ Güven Turan/ Yapı Kreama gerçekçiyim, hatta natüralistim gene di Yayınları/ 216 s. ğı doğru ya da yanlış birini öldürüyordu. Yalnız mısın’daki Orhan bir işadamı. Kararları, beklentileri var. Her şeyi idare etmeye, yönlendirmeye çalışıyor. Soğuk Tüylü Martı’da daha farklıydı. Zaten kişilerin arasındaki ilişki çok farklıydı. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1320 4 H A Z İ R A N 2 0 1 5 n S A Y F A 1 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle