23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kayıp balıkçıyı bulurmuş. Kasaba halkı Deniz Sineği’ni beklerken, Huysuz Balıkçı orman tarafından karaya çıkıp gizlice kulübesine dönmüşmüş. Sonra ne mi olmuş? Sonunu kitaptan okuyabilirsiniz. Barış ÇocukAtatürk’le Kurtuluş Savaşı’nda / Bilgin Adalı / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 130 s. / 8+ “Kongreler, toplantılar ve bildirilerle, kupkuru bir tarih dersi olarak anlatılır Kurtuluş Savaşımız derslerde. Oysa, bir ulusun tümüyle katıldığı gerçek bir serüvendir bu savaş. O çağda yaşamış olan, genci yaşlısı, kadını erkeği ve çocuğuyla tüm Anadolu halkının yarattığı bir destandır.” Bilgin Adalı, Cumhuriyet tarihi üzerine pek çok araştırmalar yaptı, belgeseller hazırladı. Bu kitapla da, Kurtuluş Savaşı’nı ders kitaplarından çıkarıp, heyecanlı bir serüvene dönüştürmeyi ve böylelikle tarihimizin çocuk okurların belleklerinde kolayca yer edinebilmesini sağlamayı hedefledi. “Hazırlayacağı ödev için internette Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları arayan Barış, birdenbire karşısına çıkan bir fotoğrafın içinde bulur kendini: Tarih 16 Mayıs 1919.” Adalı’nın, şehitlere, gazilere ve Cumhuriyetimizin kurucusu yüce Atatürk’e armağan ettiği bu kitabı okumayan çocuk kalmasın… Garfield ile Arkadaşları11. (Hipnozcu) / Jim Davis / Animasyon / Çeviren: Elif Gökteke /Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 32 s. / 7+ Televizyondan çizgi romana uyarlanan Garfield animasyon dizisinin on üçüncü kitabı da yayında. Bu kitaptaki öyküler: Siber Ev, Hipnozcu ve Canavar Terlikler. İlk macera olan Siber Ev’de, Jon evin bütün işlerini bir bilgisayara emanet eder. Ne var ki ev ahalisi ummadığı bir sürprizle karşılaşır. İkinci macerada Jon uykusuzluğuna çözüm bulamayınca son çare olarak bir hipnozcuya gider. Derdine derman bulduğunu sanır. Ama hipnozun ummadığı sonuçları olacaktır... Canavar Terlikler adlı son macerada Jon’un Halası eve misafir gelir. Kedilere ve köpeklere tahammül edemeyen Sylvie Hala, Garfield ile arkadaşlarının hışmından zor kurtulur... Çizgi romanı, Garfield’ı ve komik öyküleri sevenler için harika bir karışım… Cornelius ve İmkânsızlar Ambarı / Sedat Girgin / Çeviren: Havva Mutlu / Can Çocuk / 2014 / 158 s. / 9+ Her yaşta zevkle okunabilecek bir roman… Yamukköy’de aklınıza gelebilecek her şey yamuktur. Ama köy halkı bu düzene alışmış, konukların uğramadığı bu uzak tepede günlük yaşamlarını sürdürmektedir. Mar, küçük bir kız. Gözleri görmeyen ama rüzgârın fısıldadıklarıyla çevrede olup bitenleri herkesten daha iyi sezen Lucas dedesi ile sıcak bir yaz günü yolu seyrederken, köye yaklaşmakta olan iki kişiyi fark ederler. Biri yaşlı bir adam, diğeri on yaşlarında bir oğlan çocuk… Bu iki kişi, köydeki bütün yaşamı altüst edecektir, ama nasıl? Mar, Tobias’la arkadaş olur. Dedesi de yaşlı Cornelius ile. Köye gelen bu iki kişi, kimsenin oturmadığı Dar Eve yerleşir ve orada İmkânsızlar Ambarı’nı açarlar. Ambarda, imkânsız görünen her şey vardır: Uyku, kararlılık, sükunet, sabır, cesaret, konuşkanlık, utangaçlık, ihtiyat, korku, nezaket, güven, azim, yavaşlık ve kısacası, kişiliği oluşturan her ne özellik aklınıza geliyorsa… Her biri ayrı ayrı, kocaman deniz salyangozlarında, onlara ihtiyaç duyacak sahiplerini beklemektedir. Parayla satın alınmayan ama herkese göre çok gerekli olan her şeyin olduğu bu ambarda Bayan Uykusuz’a uyku, Oton Konuşmazgil’e konuşma yeteneği, Rut Çenesidüşük’e susma becerisi, Doktor Unutkan’a hafıza, Angelina Ürkekev’e cesaret… Köy halkı, kendisinde eksik olanı İmkânsızlar Ambarı’ndan tamamlarken, bu işten hiç hoşnut olmayan biri vardır: Köyün tek dükkânının sahibi Bay Narineller… Ama hoşnut olmayan sadece o değildir ki! Köy halkı da, her gün ambardan aldıkları günlük dozdan daha fazlasını, daha da fazlasını istemekte ve bunun için birbirleriyle kavga etmektedir. Ve sonunda… Eğlendirici, bir o kadar da düşündürücü bir roman. “Bir sabah, güneş doğarken gittiler. Üstlerinde kalın giysiler ve ellerinde şemsiye vardı. Yük olarak sadece küçük bir sırt çantası taşıyorlardı.” Geride bıraktıkları ise, değişimin imkânsız olmadığıydı. Günaydın! Günaydın! / Süleyman Bulut / Resimleyen: Burcu Yılmaz / Can Çocuk / 2014 / 48 s. / 68 Kitap iki bölüm: “Hangisiyim Ben?” ve “Günaydın! Günaydın!” İlk bölüm, akrabalık ilişkilerinde kime nasıl seslenileceği konusunda kafası karışan çocuklara (ve hatta büyüklere!) yardımcı olacak dizelerden oluşuyor. Sırasıyla anne, baba, büyükbaba, babaanne, anneanne, dede, teyze, hala, amca, dayı, teyze kocası, hala kocası ve sonunda çocuğun kendisi ile ilgili, herkesin farklı seslenişlerini dillendirmiş yazar. Öyle ya, çocuk “anne” diyor ama teyzesi “abla”, dayının karısı “görümce”, amcanın karısı ise “elti” diyor. Çocuk, “Kafam karışıyor benim de, annem hangisi?” diye sormakta hiç de haksız değil. İkinci bölümdeki masalımsı öykü, bir halk hikâyesinden yola çıkarak yazılmış. Hani, annesi Keloğlan’ı bakkala tuz almaya gönderir ya, işte bu öyküde de Hayrettin Bey’in eşi, yemek yaparken tencereye ne kadar tuz konacağını öğrenmesi için onu tencereyi satan satıcıya gönderir. Ve öyküsünün sonrasında, Hayrettin Bey’in düştüğü komik durumlar anlatılıyor. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener. com n [email protected] S A Y F A 2 6 n 1 5 O C A K 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1300
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle