Katalog

irdelerken Jakobenizmin “tepeden inmecilik” olmadığını söylüyor. Jön Türk, İttihat ve Terakki, 1908 Devrimi ve 1923 Cumhuriyeti’nin de tepeden inme olmadığını savunuyor. Liberalizmin tutucu olduğunu, dinci gericilikle birlikte hareket ettiğini, Prens Sabahattin’in de liberal olduğunu belirtirken bugüne değin liberalizmin sıralamasını yapıyor: Hürriyet ve İtilaf (19091912), Serbest Fırka (1930), DP (19461960), AP (19621980), ANAP (19832002), AKP (20022014). “YETMEZ AMA EVET” 1990’lar yaşanan küreselleşmenin, kapitalizmin zaferi olduğunu, eşitsizliği ve sömürüyü arttırdığını vurgularken sol liberalizmin, “Bir yaşlılık hastalığı” olduğunu savunuyor. Postmodernistlerin bilimi ve tarihi reddettiklerini, sol liberallerle birlikte yeni gerici tarihsel bir blok oluşturduklarını ileri sürüyor. Ergenekon soruşturmasını değerlendirirken “Demokratikleşme ve derin devlet tasfiyesinin” palavra olduğunu, Cumhuriyet’ten rövanş alma olduğunu söylüyor. Sol liberallerin karşıdevrime hizmet ettiklerini vurguluyor. İsim de veriyor: İhsan Dağı, Yasemin Çongar, Mehmet Altan, DSİP (Demokratik Sosyalist İşçi Partisi), Taraf gazetesi, Murat Belge, R. Ozan Kütahyalı, Baskın Oran, Ahmet Altan, Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal vb... 12 Eylül 2010 oylamasında “Yetmez ama evet” diyenler, AKP’nin Türkiye’ye demokrasi getirdiğini savunuyorlar. Yazar, bunları “siyasal dönekler” olarak nitelendiriyor. Bugün kumpasın ortaya çıkmasının, onların yazdıklarını boşa çıkardığını belirtiyor. AKPCemaat birliğiyle örtülü darbenin gerçekleştiği ortada. Yazar, “Birinci Cumhuriyeti yıktılar ama ikincisini kuramadılar” saptamasını yapıyor. Günümüzde, milliyetçilik, ulusallık ve yurtseverlik kavramlarının yanlış algılandığını, ülkücü ve faşist milliyetçiliğin, Turancıırkçı olduğunu ve İslamcılığa taşınarak Türkİslam sentezinin doğduğunu söylüyor. Bu bağlamda yurtseverlik, aydınlardan ve laiklikten yana olmaktır, soldur, “Ulus devletlerin kalktığı neoliberal bir yalandır” der. AKP’yi savunan Baskın Oran, Agos’taki yazısında AKP’nin kendilerini yalancı çıkardığını, solculara karşı rezil ettiğini yazar. Yanardağ, dönek ve eski solcu olmanın da gizini araştırıyor. AKP ve Gülen tarafından desteklenen operasyon gazetesi Taraf’ta eski solcularla yapılan söyleşilerde içyüzlerinin ortaya çıktığını, emperyalizmi yok saydıklarını, dönekliğin zor şey olduğunu, onların “kullanılmış aptallar” olduklarını belirtiyor. AKPCemaat iktidarını “Askeri vesayetten kurtulma palavrasıyla” destekledikleri anlaşılıyor. GEZİ DİRENİŞİ VE AYDIN İHANETİ Yanardağ bu doğrultuda kitap boyunca önemli saptamalarda bulunuyor. Cumhuriyet’in dindarlara hiçbir zaman zulüm etmediğini anımsatırken faşist darbelerin İslamcıları destekleyip büyüttüğünü belirtiyor. 28 Şubat 1997 olayının İslamcılar ile devletin güvenlik güçleri arasındaki ilişkinin sonlandırılması için yapıldığını, başarısız olduğunu, askeri vesayetten kurtulma derken, tek parti diktatörlüğüne gidildiğini, TSK’nin kendi ülkesini işgal eden antikomünist örgüte dönüştüğünü ileri sürüyor. Liberal enkazdan portreler sunuyor. Ufuk Uras, AKP destekçisi, “evetçi” olarak yerini alıyor. Yazar, Birikim’den Ahmet İnsel’i, Ümit Kıvanç’ı, Ömer Laçiner’i, sözlerini örnek alarak eleştiriyor. Ümit Kıvanç, AKP’ye devrimci parti, Taraf’a solcu gazete diyor sözgelimi. İdris Küçükömer’in tezlerini eleştiriyor. Onu İkinci Cumhuriyet felsefesinin kurucusu olarak görüyor. Halil Berktay, sol liberal olarak 1 Mayıs 1977 kıyımını solcuların kendilerine yaptığını savunuyor. Oysa kıyımı kontrgerilla ve Özel Harp Dairesi’nin yaptırdığı ortaya çıkıyor. Oya Baydar, Adalet Ağaoğlu da “yetmez ama evetçiler” olarak yazardan paylarına düşeni alıyorlar. Merdan Yanardağ, Gezi Direnişi’yle aydın ihanetinin, liberal ihanetin bozguna uğradığını, onların yenildiğini, bu direnişin Cumhuriyet tarihinin en büyük eylemi olduğunu, tarihsel ilerici blokun bir halk cephesi oluşturduğunu savunuyor. Cumhuriyet’le hesaplaşan Cumhurbaşkanı’nın “Siz kimsiniz ya!” sözlerine de şöyle yanıt veriyor: “Öyle anlaşılıyor ki ‘biz kimiz’ sorusuna doğru yanıtı verdiğimiz takdirde, bu ülke ve bu halk, diktatörü fazla bekletmeyecek ve bizim ‘kim’ olduğumuzu ona anladığı dilden anlatacak. Onu bu kez liberalleri de kurtaramayacak. Göreceksiniz!” Yanardağ’ın, Liberal İhanet’le yaptığına önemli değerlendirmelerde bulunarak korkusuzca bir çıkış olarak nitelenebilr. Liberal İhanet’in sonucunu görmek isteyen her aydının bu yapıtı okuması gerektiğini de belirtmeliyiz. n Liberal İhanet/ Merdan Yanardağ/ Kırmızı Kedi Yayınevi/ 263 s. Merdan Yanardağ, Gezi Direnişi’yle liberal ihanetin bozguna uğradığını, bu direnişin Cumhuriyet tarihinin en büyük eylemi olduğunu savunuyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1300 1 5 O C A K 2 0 1 5 n S A Y F A 1 5