Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Tosin GBOGİ/ Şiirler Çeviren: İlyas TUNÇ ‘Dün çimlenen bir hatıradır geçmişin koltukaltında’ T osin Gbogi, 1987’de Nijerya’nın Ondo Eyaleti’ne bağlı Oka Akoko kasabasında doğdu. Adekunle Ajasin Üniversitesi’nin İngilizce bölümünden mezun oldu. Kraft Yayınları’nda editörlük yaptı. 2007’de ABD’de Uluslararası Şiir Kütüphanesi ödülünü kazandı. İlk kitabı The Tongues Of A Shattered sky 2012’de Blackgraphics Yayınları’ndan çıktı. Halen İngiltere’deki Anglia Ruskin Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı konusunda doktora sonrası programına devam eden Gbogi’nin The Emperor Has Spoken And Other Poems adlı ikinci kitabı yakında yayımlanacak. TANRI BİR ULUSU SEVİNCE şeytan gıdıklar koltukaltını koltukaltını kahkahanın koltukaltını geçmişte kalır böylece kötü hatıralar ya da bilmez mi kimse düşmanlık çok beklerse dışarda soğukta girer lanetler odacığına? kimse bilmez mi? DÜN ÇİMLENEN BİR HATIRADIR GEÇMİŞİN KOLTUKALTINDA bu çiçek demeti belleğimle süslediğin ne çok tomurcuk verdi geçmişin hatıralarıyla yapraklanan: yıldızların doruğunda yürüdüğümüz eski günler iyi geceler demek için kurnaz aya rüzgârın sapları üzerinde dans ettiğimiz eski günler judo yapmak için yarı sarhoş dalgalarla mırıldanan şarkıcıyı öptüğümüz, papağanı kucakladığımız eski günler duymak için yaprakların cızırtılı fısıltısını çözülebilir bütün maddeleri çözen eski günler ve rüyalardan uyandıran bu çiçek demeti ölümümü sakinleştirdiğin çok sayıda larvaya dönüştü iribaşları hatıralar kurbağalarına dönüştüren larvaya: beraberce mayolarımızla yürüdüğümüz zamanın hatıraları kuramo kumsalında patenler üzerinde sahte evraklar götürdüğüm günün hatıraları ispanya elçiliğine ve önemsiz bir mühürle rezil olduğum nedeni: müracat eden kişi ikna etmemiş olabilir büyükelçiyi ispanya’daki ameliyatı tamamlanınca nijerya’ya döneceği konusunda. bir yıldız kırpıcının yıldızları kırptıktan sonra kendinden nasıl geçtiğinin hatıraları ve sonunda şeytanın aynı rahatsızlıkla bana ne kadar eziyet ettiğinin keşke şu anda büyükelçilikte olsam bu çiçek demeti açık morgda bana mutlu bir ölüm günü dilediğin bu çiçek demeti yandı kül oldu yandı kül oldu hatıraların alevlerindeki küller gibi… C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I şeytan gıdıklar kaburga kemiklerini kaburga kemiklerini kırılgan kaburga kemiklerini barışın geçmişte kalır böylece kötü hatıralar ya da bilmez mi kimse bir savaş şarkısı haykıran hükümdar bitirmez o şarkıyı? kimse bilmez mi savaş iyidir iyidir barış ama kötüdür aşırısı her şeyin bilmez mi kimse? şeytan gıdıklar bulutları gökyüzü ayrılır ikiye, parçalanır kimse bilmez mi tanrı sevince bir ulusu şeytan onu daha çok sever… SOKAKLARDAKİ ÖFKE düşündüm yapı taşlarını korkumun uğraştım bir araya getirmek için onları öfkenin anlam birimleri halinde değerlendirdim özünü ruhumdaki her hecenin parça tesirli her bombanın işaretledim ömrünü duyumsadım nabzını her duraksamanın… çizdim çevre uzunluğunu düşlerimin izledim leş yiyen domuzları masum bir ülkenin kalıntıları üzerinde gördüm söyledim korkumu son gelişten çok önce… işte zamanı dinle dinle dinle zamanı yakın şimdi şimdi şimdi gördüm söyledim korkumu son gelişten çok önce… n 1274 17 T E M M U Z 2014 n S A Y F A 23