03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Balkonumda Kuşlar / Ahmet Günbaş / Resimleyen: Murteza Albayrak / Top Yayıncılık / 64 s. / 2014 / 8+ “Balkon” temalı şiirler yazmak en çok bir İzmirliye yakışırdı herhalde. En iyi bir İzmirli anlatabilirdi “Balkonları”… Ama özellikle oyunları, gülmeceyi, şiiri, soluk alıp vermeyi, çocuklarla ve dostlarıyla çoğalmayı seven biri; tıpkı usta şair Ahmet Günbaş gibi… Balkon Kucağı şiirini okuyalım, hak vereceksiniz… “Balkon Kucağı / Çocukluk işte, kıpır kıpır! / Kâh uslu, kâh yaramaz… / Kimi söz dinler siner saklanır, / Kimini bağlasan durmaz. / Sığmaz odalara oyun çağı; / Kaş göz eder çağırır. / Anne sitemiyle iki haylaz / Kırıp dizimizi oturduğumuzda; / Beni de kardeşimi de, / Balkon büyüttü biraz!”. Gidip gören bilir, görmeyen bilenden öğrenir, bahar dediniz mi balkonda yaşamaya başlar İzmirliler. Sabah kahvaltısıyla başlayan ılık günler, sıcak yaz akşamlarında balkondan balkona sohbetle şenlenir. Kocamandır İzmir’in balkonları, tıpkı insanların gülüşü gibi, aydınlık, ferah, aydın… Sadece balkonları anlatmamış şair, kuşlar da var dizeler de mevsimler de. Ama en çok çocuklar ve düşleri. Tıpkı şu şiirde olduğu gibi; “Konuksama / Bir gün / Gökkuşağını da konuk edecekmiş bahçe, / İzin verirse yağmur. / Herkese duyurulur! /. Örneklerini verdiklerimizden başka ne şiirler var böyle; dizelerine düşler dizilmiş, oyunlar, kaygılar, sevinçler, hüzünler. Hayata balkonundan bakmış şair ve balkonuna hayattan. Ne iyi yapmış. Birbirinden güzel şiirler yaz sıcağında içinizi serinletecek. İyi okumalar, renkli düşler! Böcekler İçin İlkyardım Merkezi / Guido Sgardoli / Resimleyen: Andrea Rivola / Çeviren: Yelda Gürlek /Yapı Kredi Yayınları / 150 s. / 2014 / 8+, Camilla’nın babası Dario, veterinerdir. Ama artık karnı ağrıyan, kafa derisi kabuklanan, nefesi kokan, tırnakları batan ve daha nice arıza ile kapısına getirilen hayvanlara bakmaktan bıkıp usanmıştır. Bir köpeğin kolunu ısırmasını bahane ederek kapısını kilitler, telefonun fişini çeker. Ohhh, artık kafasını dinleyecektir. Ama kızı Camilla’nın babasını rahat bırakmaya niyeti yoktur. Onun hayali böcekbilimci olmak. Karşılaştığı bütün böcekleri listelediği, tanımladığı ve resimlerini çizdiği bir günlük tutuyor. Şimdi babası da evde olduğuna göre, tavanarasında duran tozlu zooloji kitabını çıkarmanın zamanı gelmiştir. Camilla’ya böcekleri neden sevdiğini sorarsanız tam da şöyle yanıt verecektir: “Belki de tam olarak bu yüzdendir, yani çok küçük ve…ve çirkin oldukları ve ayrıca herkesin onları kolayca ezdikleri ya da üzerlerine hiç acımadan zehirli ilaç sıktıkları içindir. Oysa onların da diğer bütün canlılar gibi yaşamaya hakları var.” Hasta hamamböceği, bacağı kırık çekirge, annesiz kalan KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ akrep yavruları, kanadı kırık kelebek ve diğer hayvanlar… Camilla hepsini babasına getirir. Böceklerin de bir veterinere ihtiyacı vardır, öyle değil mi? Bu kişi neden Dario olmasın ki? Burcu ve Berk KorkMuYoRum / Defne Ongun Müminoğlu / Resimleyen: Esra İlter Demirbilek / Artemis Çocuk/ 35 s. / 2014 / 4+ Hepimizin küçükken korktuğu şeyler vardır. Kimi zaman olmayan şeylerden korkarken kimi zaman da gerçekten var olan şeyler korku kaynakları haline gelirler. “Korkacak ne var?” demek işe yaramaz her zaman. Korkudan kaçmak yerine bu duygu ile yüzleşmek kurtulabilmenin tek şartı aslında. Defne Ongun Müminoğlu, Burcu ile Berk’in yaşadıklarından yola çıkarak korkularla başaçıkma konusunda küçük okurlara ipuçları veriyor. “Burcu ve Berk ile…”serisinin diğer kitapları: Hislerimiz, Kendimi Koruyorum, Hayır Diyebilirsin, Sağlıklı Besleniyorum, Vücudumuz, Cinsellik, Sosyal Yaşam. Kitapların hepsinin çıkartma hediyeli olması çocuk okurları sevindirecek. Kömürcü Çocuk / Çetin Öner / Resimleyen: Claude Leon / Can Çocuk / 2014 / 92 s. / 79 Binboğa’dan Uzun Osman’ın torunu Dursun. Sarıkız’ın köylüğü Yalak’tan… Ama o artık ailesiyle büyük kentte oturmakta. Büyük kentte parasız yaşanmaz ya, Dursun da kömür toplayarak eve katkı sağlamaya çalışır. Çalışır da neye yeter? “Kadın içeri girip bir süre dönendi ortalıkta. Yağlığının ucuna düğümlediği paralarını çıkartıp saydı. Değil et, ot almaya bile yetmezdi bu paralar. ‘Yokluğun gözü kör olsun, kör olsun gözü yokluğun,’ dedi içinden.” Dursun ipe bağladığı tenekesini tangır tungur sürükleyerek, çamurlu, daracık sokaklarda yürüdü. Yürüdü, yürüdü… Kömür deposuna kadar yol çok uzundu. Ama düşünmek ve düşler kurmak sanki kısaltıyordu yolunu. Çok özlediği dedesini, Binboğalar’ı, köyünü, düşünür. Sonunda ulaşır depoya. Şimdi diğer çocuklarla birlikte depodan çıkan kömür yüklü kamyonların ardına takılmak gerek. Sağa sola bakmadan, ardına önüne bakmadan, sadece düşecek kömürlerin peşinde koşmak… Değer miydi be çocuk? Oyuncaklı Öyküler / Derleyen: Efnan Dervişoğlu / NezihEr Yayınları / 268 s./ 2013 / 14+ Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Efnan Dervişoğlu, derlemenin ilk sayfalarını, oyun ve oyuncakların antik çağa uzanan hikâyesine ayırmış. Toplumlar ve yaşam tarzları değiştikçe oyuncaklar da değişmiş. Kitapta yer alan öykülerde yazarlar, oyuncakların en yakın arkadaşa dönüştüğü çocukluk dönemlerini aktarıyorlar. Bu çalışmanın, daha önce Konak Belediyesi tarafından basılan, çağdaş yazarların öykülerinin yer aldığı “Oyun ve Oyuncak Öyküleri” isimli kitaptan farkı, farklı dönemlerde yaşamış yazarların oyun ve oyuncak öykülerini biraraya getirmiş olması. Halid Ziya Uşaklıgil, Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Cahit Sıtkı Tarancı, Aziz Nesin, Oktay Akbal, Naim Tirali, Erdal Öz, Demir Özlü, Burhan Günel, Kemal Ateş, Feyza Hepçilingirler, M.Sadık Aslankara, Leyla Ruhan Okyay, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hürriyet Yaşar, Sibel K.Türker, İlknur Özdemir, Zeynep Aliye bu seçkinin konukları. Çocukluklarındaki oyuncakların sihirli evrenini aktaran yazarların çocukluk fotoğrafları da kitapta yer alıyor. Anıöykülerin sıralanışı zaman dizgesine göre yapılmış. Edebiyat görevini yapmış, oyuncakları öykülerine kavuşturmuş. Doni ve Arkadaşları / Borzoo Saryazdi / Resimleyen: Ali Mafakheri / Çeviren: Fulya Alikoç / Evrensel Çocuk Kitaplığı / 24 s./ 2014 / 4+ Doni, canının çok sıkıldığı bir gün dışarı çıkıp evin önüne oturuyor. Kendi yaşlarında bir çocuk yanına geliyor, onunla arkadaş olmak istediğini söylüyor. Doni buna çok seviniyor. Doni’nin arkadaşının iki arkadaşı daha var. Doni onlarla da tanışıyor, Doni’nin artık üç arkadaşı oluyor. Yeni arkadaşların başka arkadaşları derken, Doni’nin çok arkadaşı oluyor. Arkadaşlık ve iletişim konusunda, bol renkli resimleri aracılığı ile de iletiler veren bu kitabın bir de ödülü var. Yüzyüz / Leo Lionni / Çeviren: Kemal Atakay / Elma Çocuk / 32 s. / 2013 / 4+ Minik balıklar sürüsü, denizin kuytu köşelerinden birinde mutlu mutlu yaşar. Hepsinin rengi kırmızı, içlerinden birininki siyahtır. Siyah olan kardeşlerinden daha hızlı yüzer, adı Yüzyüz’dür. Günlerden bir gün, kocaman bir balık tüm kırmızı balıkları yutuverir, yalnızca Yüzyüz kaçabilmiştir. Yüzyüz önce kendini yapayalnız duyumsar ama sonraları başka deniz canlılarıyla tanışma olanağı yakalar. Derken, eski sürüsüne benzer kırmızı balık sürüsüyle karşılaşır. Bu kez büyük balığın onları yemesini engellemek için YüzYüz’ün cesurca bir fikri vardır. Dünyaca ünlü tasarımcı, grafik sanatçısı Leo Lionni’nin bu kitabı, 2012’de Scholastic tarafından en harika 100 kitap seçkisine girdi. 101 Yanıltmaca / Derleyen: Süleyman Bulut / Resimleyen: Burcu Yılmaz / Tudem / 2014 / 72 s. / 8+ Tekerleme sever misiniz? Süleyman Bulut severmiş, önsözünde anlattığı bir çocukluk anısı sayesinde tanışmış tekerlemeler ile. Bu nedenle tam yüz bir tane tekerlemeyi sizin için bir araya getirmiş. Oldukça zor tekerlemeler seçmiş, örneğin kısacık ama oldukça zor bir tekerleme; “Bu pikap, şu pikap, o pikap.” (sayfa: 57). Bulut, kitabın önsözünde şöyle tanımlamış yanıltmacayı; “Söylenişleri birbirine yakın seslerden kurulu sözcükler, anlamlı olduklarına bakılmaksızın yan yana getirilir. Bu tür cümleleri çabuk çabuk ve hiç yanlışsız söyleyebilmek gerçekten güçtür. İnsanın dili dönmez bir türlü; dolaşır, sürçer.” (sayfa: 9). Hal böyle olunca da eğlenmemek mümkün mü? Ama yanıltmaca / tekerlemeler sadece gülmece unsuru değildir, dil becerilerinin gelişimine büyük katkısı vardır. Bir örnek daha verelim; “Şu meşelikte peş peşe üç meşe, dört köşe üç, beş meşe.” (sayfa:26). Bakalım en çabuk ve en doğru kim söyleyebilecek? Ama başarısız olup da vazgeçmek, yok, yanıltmaca / tekerleme sürekli tekrara dayanır. Sarıkamış DüşTü / Yavuz Gölbaşı / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2013 / 182 s. / 12+ “Yüzbaşı yaşanan kritik saatlerin önemini şu şekilde açıklar; “Arkadaşlar hepimizin siciline “şehit” kaydı düşülmüştür, haberiniz olsun ona göre savaşacağız.” (sayfa:144).” Bu sözler Sarıkamış’ta şehit düşmüş askere seslenen bir Yüzbaşıya ait. Yıllardır konuşulan Sarıkamış Harekâtını ayrıntıları ile gün be gün anlatan kitap aynı zamanda bu harekâtın önemli isimleri olan Hafız Hakkı Paşa, Hasan İzzet Paşa ve Başkomutan Vekili Enver Paşa hakkında da bilgi veriyor. Kitap Birinci Dünya Savaşı ile başlıyor. Savaş öncesi tüm Dünya’daki genel durum, savaşın başlaması, Osmanlı’nın savaşa girişi ve II. Bölüm; Sarıkamış… Tüm harekâtı, hem Rus hem Osmanlı askerinin tarafından gün gün anlatan kitapta kısa anılar, “Biliyor musunuz?” başlığı ile kısa ek bilgiler de var. Kitabın son bölümünde bir “Sözlük” ve zengin bir kaynakça yer alıyor. Basılı kaynakların yanı sıra gazete ve internet sitelerinin adresleri de verilmiş. Kitapta yer alan fotoğrafların da kime / hangi koleksiyona / koleksiyonlara ait olduğu yazılmalıymış. Tarih derslerinde çocuklara yardımcı olabilecek bir kaynak kitap. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1274 1 7 T E M M U Z 2 0 1 4 n S A Y F A 2 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle