Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O D kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Marilyn Monroe’nun Notları Marilyn kitaplara, defterlere sürekli notlar almış, şiir taslakları yazmış. Yazdıklarını atmayıp biriktirmiş. Monroe 5 Ağustos 1962’de, henüz 36 yaşındayken Los Angeles’daki evinin yatak odasında ölü bulunduğunda bu notlardan kimsenin haberi yoktu. Tüm kişisel eşyası ile birlikte iki kutu dolusu şiir ve yazıyı da Lee Strasberg’e bırakmıştı... ünya onu “seks sembolü” ve “popüler kültür ikonu” olarak tanıdı. 20. Yüzyılın en önemli ve unutulmayacak adlarından biri oldu. Hâlâ da öyle... Sarışındı, güzeldi. “Sarışınlar aptal olur” diye yaftalandı. O da kendine yakıştırılan bu kimliğe uydu, “neşeli ve ışık saçan bir Marilyn Monroe imajı yarattı.” “Marilyn Monroe Notlar”da Marilyn Monroe’yu bildik imajının tamamen dışında ve tersinde bir kimlikle tanıyoruz. “Şiirler, kişisel metinler ve mektuplar” alt başlığını taşıyan “Marilyn Notlar”da (Ağustos 2014, çev. Betül Tüccarbaşıoğlu Uğur, Artemis yay.) set aralarında bir köşeye çekilip kitabını okuyan Marilyn Monroe var. Notlar’ı okuyunca Marilyn’in James Joyce’un Ulysses’ini okurken çekilmiş fotoğrafının entelektüel görünmek için verilmiş bir poz olmadığını anlıyoruz. Marilyn Monroe 1926’da doğmuş. Annesi şizofreni teşhisi ile hastalanınca bir yetimhanede ve çeşitli bakıcı ailelerin yanında büyümüş. 9 yaşındayken yanlarında kaldığı annesinin çok yakın bir arkadaşının kocasının, daha sonra da yine yanına sığındığı halasının oğullarının cinsel tacizine uğramış. 16 yaşındayken komşusunun 21 yaşındaki oğlu ile bir süre flört ettikten sonra evlenmiş. Dört yıllık evlilikten sonra boşanmış ve bir mankenlik ajansına girerek modellik yapmaya başlamış. Oyunculuk ve şarkıcılık kurslarına katılmış. Saçını kestirip, platin sarısına boyatması da aynı döneme rastlıyor (bkz. tr.wikipedia.org/ wiki/MarilynMonroe). Onlarca dergide fotoğrafları yayımlandıktan sonra 1947’de Dünya’nın en büyük film şirketlerinden birinin yöneticisinin dikkatini çekmiş ve adını Marilyn Monroe olarak değiştiren Norma Jean filmlerde oynamaya başlamış. İlk iki filminde başarısız olunca da modellik mesleğine dönmek zorunda kalmış. Oyunculuk dersleri almış. Oynadığı iki filmdeki küçük rollerde eleştirmenlerin dikkatini çekince sinemaya dönmüş. İlk başrolü 1952’de, şöhreti ise 1953’de çekilen Niagara’da yakaladığı belirtiliyor. Marilyn Monroe’nun edebiyata, kitap okumaya merakı da sinemaya başladığı döneme, küçük rollerde oynadığı yıllara rastlıyormuş. Öngösterimlerde, galalarda, partilerde neden görünmediğini sorduklarında şu cevabı vermiş; “Okula gidiyordum! Liseyi bitiremediğim için geceleri UCLA’e başlamıştım, çünkü gündüzleri filmlerde küçük roller alıyordum. Edebiyat ve ülke tarihi derslerinden sonra çok okumaya başladım. Harika yazarların S A Y F A 12 n 2 hikâyelerini okudum” (s.3). 1962 yılının Ağustos ayında öldüğünde Marilyn Monroe’dan geriye klasiklerden çağdaş yazarlara dek dört yüzden fazla kitap tan oluşan bir kitaplık kalmış. Monroe’nun D.H Lawrence hayranı olduğu, Dostoyevski ve Hemingway’in birçok eserini okuduğu biliniyor. MONROE’NUN KİTAPLIĞI Albert Camus, Alexander Dumas, Scott Fitzgerald, James Joyce, Jack Kerouac, Thomas Mann, George Bernard Shaw, Mark Twain, Aristoteles, Gustave Flaubert, Marcel Proust, Emile Zola, Molière, Freud, Samuel Beckett, Dylan Thomas, William Faulkner, Stendhal, Oscar Wilde, Lewis Carroll ve William Shakespeare’in kitapları Marilyn Monroe’nun kitaplığında bulunanlardan bazıları. “Marilyn Monroe Notlar” kitabını yayıma hazırlayan Stanley Buchthal ve Bernard Comment “Editörün Notu”nda “Beyazperde ikonunun binlerce fotoğrafı var. İmajı çoğunda ve bazen gaddarca denebilecek EKİM 2014 şekilde kullanılmıştır. Ama bu kitapta, gerçeklerin dünyası, kahredici bir nitelikte ortaya dökülüyor. Bugüne dek bilinmeyen bir Marilyn ortaya çıkıyor” diyorlar. Aslında “bilinmeyen” Marilyn’in ipuçlarını kitap okurken çektirdiği onlarca fotoğrafta vermişti. Ama “sarışın güzel” imajı o kadar köklü bir biçimde belleklere yerleşmişti ki entelektüel Marilyn görüntülerine kimse dikkat etmedi. “Ben kimseyi kandırmadım. İnsanların kendilerini kandırmalarına izin verdim sadece. Kimse, gerçekte kim olduğumu, ne olduğumu öğrenmeye zahmet etmedi. Benim için bir karakter yarattılar. Onlara karşı çıkacak gücüm yoktu. Belli ki, olmadığım birini seviyorlardı.” demiş Marilyn Monroe. Ne kadar haklı olduğunu “Marilyn Monroe Notlar”ı okuyunca anlıyoruz. Marilyn kitaplara, defterlere sürekli notlar almış, şiir taslakları yazmış. Yazdıklarını atmayıp biriktirmiş. Monroe 5 Ağustos 1962’de henüz 36 yaşındayken Los Angeles’daki evinin yatak odasında ölü bulunduğunda bu notlardan kimsenin haberi yoktu. Tüm kişisel eşyası ile birlikte iki kutu dolusu şiir ve yazıyı da Lee Strasberg’e bırakmıştı. Strasberg, yönetmen, aktör ve yapımcı olarak tanınmasının yanında önemli bir oyunculuk yönetmeni. Aralarında Laurence Oliver’in de bulunduğu bir çok oyuncuyu kendine has yöntemi ile eğitmiş. Öğrencilerinden bir de Marilyn. Marilyn Monroe’nun “Zelda Zonk” takma adıyla Hollywood’dan kaçıp New York’da kendi yapımcılık şirketini kurmasında ve kariyerine Shakespeare karakterleri oynayarak devam etme arzusunda Lee Strasberg’in etkisi olduğu açık, kendi de bu etkiyi mutlulukla karşılamış, gizlememiş. Lee Strasberg, Marilyn’den kalan kişisel eşyayı ölene dek saklamış. Lee Strasberg 1982’de ölünce karısı Anna bunların sahibi olmuş. Yıllar sonra Lee Strasberg’in kâğıtlarını düzenlerken de Marilyn’in yazdıklarıyla karşılaşmış. “Bunları ne yapalım?” diye aile dostu Stanley Buchthal’e danışınca da kitaplaştırma düşüncesi doğmuş. Yazılar kronolojik şekilde sıralanmış. Marilyn’den kalan ilk not 1943 yılından. Henüz 17 yaşında ve evli bir kadın. İnsanlardan, yaşamdan ve evlilikten neler beklediğini daktilo ile yazmış. Güvensizliğini nasıl aştığını, evlilik düşüncesine nasıl ulaştığını içtenlikle anlatıyor. Kocasının hayatında başka bir kadın olduğundan şüphelendiğini, kendini “aptalcasına sadık” olmakla suçladığını yazıyor. “Bence benim aşkım, eğer ona bu adı verirseniz, istenmenin, sevilmenin ve cinsel açıdan ilgi görmenin verdiği muhteşem ve başdöndürücü histi” diyor. Editörler yazının başına koydukları açıklamada “insan (...) bu on yedi yaşındaki kızın olgunluğu karşısında hayrete düşmeden edemiyor” diyor. Haklılar. Marilyn Monroe, çok sayıda şiir denemesi yazmış, geriye bir çok taslak kalmış. Ama hiçbirini tamamlamamış, yayımlanmış bir şiiri de yok. Sadece çok yakın dostları şiir denemeleri yazdığını biliyormuş. Kitapta tüm belgelerde olduğu gibi bu denemeler de orijinalleri ve ingilizce metinleri ile birlikte yer alıyor. Monroe’nun bu metinler üzerinde çalıştığı, düzeltmeler, değişiklikler yaptığı görülüyor. Marilyn Monroe’dan geriye defterler de kalmış. Defterlerin sadece birkaç sayfası kullanılmış, çoğu yaprağı boş. Bu defterlerde, yalnızlığı, çaresizliği, korkuları, güvensizliği hakkında açık yürekli itiraflar da, şiir parçaları da, oyunculuk hakkında aldığı notlar da var. Kendi hakkında yaptığı yorumlar, ruhsal durumunu anlamaya, yorumlamaya çalıştığı satırlar özellikle etkileyici. OTEL ODALARI Marilyn Monroe’nun yaşamında otel odalarının büyük yeri olmuş. Otel odalarında kendiyle başbaşa geçirdiği zamanlarda otellerin antetli kâğıtlarına notlar almış. Düzensiz, birbiriyle kolayca bağlantı kurulamaycak ama Marilyn’in yaşadıkları ve ruh hali hakkında önemli ipuçları taşıyan notlar bunlar. Arthur Miller’la evliliğin sırasında da kâğıtlara, defterlere yazmayı sürdürmüş. Miller’a inancının bitmesi ile aşkının tükenmesi, evliliğini sürdüremeyeceğini anlamasının izleri bu notlarda görülüyor. Marilyn Monroe, günlük hayatı, yapacağı işler ve birlikte çalıştığı kişilere vereceği emirler hakkında da birçok not tutmuş. Sık sık yapılacak işler listeleri oluşturmuş, pişireceği yemeklerin tariflerini ve yapılış aşamalarını not etmiş. En etkileyici olanlar ise doktorları ile yaşadıkları hakkında notları, onlara hitaben yazdıkları. Marilyn Monroe’nun nasıl bir bunalıma girdiğini ve yaşamını sonlandırmaya doğru nasıl bir ruh haliyle ilerlediğini de bu notlar da izliyoruz. Defterlere karalanmış, daktiloyla yazılmış ya da otellerin mektup kâğıtlarına el yazısıyla kendisi için aldığı notlar, yazdığı mektuplar ve şiirlerden oluşan ve Marilyn’in kitap okurken ya da entelektüel dostları ile çekilmiş, bazılarını ilk kez gördüğümüz birçok fotoğrafını içeren “Marilyn Monroe Notlar” hem Monroe’nun bilinmeyen yönlerini, özelini aydınlatıyor hem de yaşam öyküsü ve ölümü hakkında önemli ipuçları veriyor. n K İ T A P S A Y I 1285 C U M H U R İ Y E T