22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hristina Aleksandrou'dan "Lâli Gül: Boğazın Yakutu” Sultan Abdülaziz’in Lâli Gül aşkı Lâli Gül adına yakışır güzel bir kadının, aynı zamanda yazarın büyük büyükannesinin gerçek hikâyesi. Hristina Aleksandrou’nun kaleme aldığı Lâlı Gül: Boğazın Yakutu’ndaki hikâyeyi anlamlı kılansa Lali Gül’ün Sultan Abdülaziz’le yaşadığı aşk. r Rozerin DOĞAN smanlı hükümranlığı, kitaplara sığmayacak denli yoğun hikâyeler ev sahipliği yapar… Devşirmeler, cariyeler, saray entrikaları, cinayetler... Büyük ihtişamın devam etmesi için, evlerinden koparılan genç kızlar, erkekler. Her birinin hikâyesi dramatik sahnelerle başlar. Yalnız onların hikâyesi mi? Peki, ya evlerinden yurtlarından kaçırılan bu gençlerin geride bıraktıkları… Anneler, babalar, kardeşler. Onların acıları…İşte yazar Hristina Aleksandrou romanda böylebir hikâye anlatır okuyucuya ve der ki; “Bu bir masal… Gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazılmış bir masal…” O büyükannesinin bir rüya gibi geçen hayatını ve o hayatın her bir gününü derinden etkileyen aşk hikâyesini anlatır. Üstelik de o bu aşkı Sultan Abdülaziz Han’la yaşamıştır. Eserdeki bazı kahramanların soyadları. yaşayan aile bireylerinin istekleri doğrultusunda değiştirilmiş. Kahramanların ilk isimleriyse gerçek. Lili Vitali, daha hayatının baharındayken, üstelik büyük bir aşkla sevdiği Mihali’yle nişanlandığı akşam evinden kaçırılır. Bir daha dönmemek üzere götürürler onu. Onun özgürlük tutkusuna, vatanına, ailesine duyduğu özleme, geride bıraktıklarının acısı eşlik eder yazarın satırlarında. Nasıl bir acıdır o? Bir gün ne olduğunu anlamamdan, evladınız ortadan kayboluyor. Nereye götürüldüğü, başına ne geldiğini bilmeden çaresizce kala kalıyorsunuz. Lili’nin babası Nikolo Vitali de bu acının yarattığı tahribatla hayata veda eder. HER AİLE İSYANCI SAKLAR Lâli Gül gerçek adıyla Lili Vitali, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında, Girit adasında yaşar. Orada her ev bir sır ve her aile en az bir isyancı saklar. Çünkü Girit’in Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanıp Yunanistan ilhak edilmesine karşı isyan başlamıştır. Romana konu olan Vitali ailesi Venedikliler semtindeki evlerinde iki kızlarıyla yaşarlar. Büyük kızları Karla daha sonra İzmir gelin gidecektir. Küçük kızları Lili oğlan çocuğu gibi sokakta oynayan, ailenin isyankâr kızıdır. Ailenin bütün düzeni Girit ayaklanmasıyla altüst olmuştur. Lili’nin annesi S A Y F A 8 n 2 6 O çay partilerini, arkadaşlarının alafranga evlerinde düzenledikleri şiir gecelerine gitmeyi bırakmış, babası da artık evden çıkamaz olmuştur. Öyle ki, babasının uzun iş seyahatleri bile artık son bulmuştur. Evleri artık yaralıların tedavi edildiği bir merkez haline gelmiştir. Küçük yaşına rağmen Lili de olağanüstü bir gayretle yaralılara yardım ederek ayaklanmaya karşı direnir. Tam da bu sıralarda Lili, evlerine yaralı olarak getirilen Mihali’ye âşık olur. Ayaklanmayı bastırmaya çalışanlarsa kısa sürede evin işlevini öğrenirler. Bu arada Bâbı Âli, Batı’yla özleştiğini göstermek ve azınlıkların hoşnutsuzluklarını yatıştırmak için, ıslahatlar içeren yeni bir program açıklanmıştı. Fakat bu kararlar, asla tam anlamıyla hayata geçirilmemiş, sadece hayal olarak kalmıştı. Dönemin Girit valisi İsmail Paşa, Hıristiyan nüfus üzerinden baskıyı arttırınca, zaten gergin olan atmosfer daha da gerginleşir. Çıkan isyan üzerine, adada huzuru sağlamak amacıyla Giritli Mustafa Paşa, olağanüstü hal valisi rütbesiyle Girit’e gönderilir. Bu da tepkilere neden olur. Çatışmalar giderek sertleşir. Hikâye Girit ve İstanbul hattında geçer. Fakat Lili Vitali’nin ablası İzmirli bir delikanlıyla evlenir ve İzmir yerleşir. Lili’nin annesinin İzmir’e yolculuğu da hikâyedeki yerini alır. Girit ve İzmir Güçlü bir karakterdir. Yazar büyük büyükannesini anlatırken çok güçlü bir kadın profili çizer. Güzelliğini güçlü bu karakterle birleştiren Lâli Gül, haremde kısa sürede öne çıkar… Teorik olarak sultanlar haremlerindeki bütün kadınları eş değerde sever. Haremdeki kadınlarsa; söylemeye bile gerek yok, hepsi padişahı büyük bir hayranlıkla severler. Bu kadınların hepsi de padişah âşık olmanın büyük acı demek olduğunu bililer. Aşık olan kadının vay haline. Bu aşk değil ancak, bir karasevda olabilirdi. Hürrem Sultanlar her dem dünyaya gelmiyordu. Onun gibi şanslı cariyeye tarihte az rastlanılır. Sultan Abdülaziz’in, Lali Gül’ü fark etmesi de müziğe olan düşkünlüğü sayesinde olur. Çünkü Lâli Gül çok iyi piyano çalmaktadır. Sultan, bir akşam La’li Gül’den besteci Eduard Strauss’un kendisine ithaf ettiği valsı çalmasını ister. Lili biraz çalıştıktan, sonra çalmayı teklif etse de, Sultan kabul etmez. Lili, piyanonun başına geçer. Sultan onun farklı bir yorumla çaldığını fark eder ve etkilenir. Bu karşılaşmadan sonra, bütün cariyelerin gıptayla baktığı bir aşka sahip olur. Sultan Aziz, Lâli Gül’ün güzelliğine ve yeteneklerine kayıtsız kalmamıştır. Dolmabahçe Sarayı hareminde ihtişamın gölgesinde, saray entrikalarının arasında âşık olmuşlardır. BİTMEYEN ÖZGÜRLÜK AŞKI Lâli Gül için işler yolunda gider ve Sultan’dan hamile kalır. İkiz bebek bekler. İşler bundan sonra beklendiğinden farklı gelişir. Aslında bir erkek bir kız ikiz çocuklar doğurur ancak, erkek çocuğu doğumhanedex onu kıskanan bir başka gözde alır. Lâli Gül’ün uzun süre bundan haberi olmaz. Bu sırada Lâli Gül’ün babası Girit’te vefat eder ve erkek kardeşleri, ailenin kararını uygulamak için İstanbul’a gelirler. Karar; Lâli Gül’ü bulup geri götürmektir. Aramaya ağabeyleriyle aynı zamanda Lili’yi yetiştiren kadın da gelir ve sarayda Lâli Gül’le buluşmanın yolunu bulur. Lâli Gül bu sırada büyük bir kaçış planı kurgular ve yavaş yavaş gerçekleştirir. Yıllardır içinden hiç atamadığı özgürlük tutkusu ağır basar. Saraydan kaçar. Kaçtıktan sonra yeniden hamile olduğunu öğrenir. Güzel adından vazgeçer ve Evdoksia adıyla Sultan’dan üçüncü çocuğunu bir Yunan adasında doğurur. Sultan Abdülaziz vefat ettikten sonra da İstanbul’a döner ve orada yaşamaya devam eder. Romanda, erotik sahneler de yer bulur. Ancak bunlar kısa ve zariftir. Yazar metnin çeşitli bölümlerine oryantalist motifler eklemeyi ihmal etmez… Kahve falı haremin vazgeçilmezlerindendir. Hamam ve büyük mücevherler de harem yaşantısının vaz geçilmezidir. Yazar bu motifleri kullanarak hikayenin akışını renkli kılar… Hikâye, saray entrikalarına alışkın okuyucuyu bile şaşırtacak gelişmeleri bir kez daha su yüzüne çıkarır. Yazarın hikâyede gerçekler dayanarak aktardıklarıysa en görkemli kurgudan daha şaşırtıcı. n Lâlı Gül: Boğazın Yakutu/ Hristina Aleksandrou/ Çeviren: Zeynep Albayrak/ Literatür Yayıncılık/ 296 s. K İ T A P S A Y I 1232 Sultan Abdülaziz Han, romanın karakterlerinden biri... arasındaki fark iki şehir kıyaslanarak anlatılır. Böylece İzmir’in de hikâyeye eşlik eder… Güzel bir genç kızdır Lili. Hem de sultanların haremlerine cariye olacak kadar güzel. Böyle olunca da fark edilmesi uzun sürmez. Evinden nişanlandığı akşam kaçırılır Lili Vitali. Kendisiyle aynı kaderi paylaşan hemcinsleriyle birlikte zorlu bir yolculuktan sonra İstanbul’a getirilir. Dolmabahçe Sarayı’nda getirilir. Valide Sultan, ona Lâli Gül adını verir. Lâli Gül, bir yandan özgürlüğüne kavuşmayı hayal ederken, bir yandan da artık ailesinin yanına dönemeyeceğinin farkındadır. Çünkü ona, geri dönerse öldürüleceği söylenmiştir. BESTEKÂR, RESSAM, ROMANTİK SULTAN Sultan Abdülaziz Han, sahip olduğu meziyetleri ve kibarlığıyla bir kadının kolayca aşık olabileceği erkeklerdendir. Yazar, Sultan Abdülaziz Han’ı; uzun boylu, güçlü kuvvetli, bal rengi gözlü, kestane rengi saçlı, geniş omuzlarıyla sportmen bir olarak tarif eder. Bu güzelliğe güreşte büyük başarılar eşlik eder. Aynı zamanda çok kültürlüdür. Fransız eğitimi almış, İslami eğitimi yerinde olan bir padişahtır. Üstüne üstlük, usta bir piyanist, klasik müzik bestekârı, ressam ve tam bir deniz aşığıdır. Yazara göre, hâkimiyeti döneminde, diğer dönemlere göre cariye sayısı oldukça fazladır. Hatta cariyeleri gözetlemekle görevli hadım ağaların sayısı da, o zaman kadar hiç olmadığı kadar fazladır. Lâli Gül de haremde, güzelliği ve becerileriyle kısa sürede göz doldurur. Hristina Aleksandrou, gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazılmış bir masal anlatıyor okuyucuya. Yukarıda çevirmeni Zeynep Albayrak’la (solda). E Y L Ü L 2 0 1 3 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle