06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN İvan TSANEV/ Şiirler/ Çeviren: Ahmet Emin ATASOY Senin kanatlarından saçılıyor etrafa balın ve acının kokuları. Ah, azmimin kızkardeşi benim, yaklaşmak ne zormuş yanına. Okşamak istesem de, hemen iğneni batırıyorsun bana. Ve işte o, senin için bir şarkının köküdür, ey ölen arı. “Bir gece bir meçhul garda ben o düşü bulacağım.” Ü nlü Bulgar şair İvan Tsanev 1941 yılında Ruse’ye bağlı Ostritsa köyünde dünyaya geldi. Liseyi doğduğu kentte bitirdi (1959). Sofya Üniversitesi’nin Rus Filolojisi Bölümü’ne devam etti (19661967). Üniversite yıllarında Studentska tribuna (Üniversitelinin Kürsüsü) gazetesinde çalıştı (19621965). Rodna reç (Anadili) dergisinde danışmanlık (19691971), Plamık (Alev) dergisinde (19771981) ise şube yönetmenliği yaptı.1986’dan beri Bılgarski pisatel (Bulgar Yazarı) yayınevinde redaktör olarak çalışmaktadır. Edebiyat yolculuğuna çok genç yaşta Puls (Nabız) gazetesinin düzenlediği “En İyi Şiir” yarışmasını (1965) kazanmakla başlayan İvan Tsanev, daha ilk şiirlerinde, kendini özgün bir biçimde ortaya çıkarma çabası içinde olduğunu gösterdi. Varoluşçuluğa yakınlık gösteren şair, ele aldığı konuların hemen hepsinde, tüm evrene yayılmış, onunla bütünleşmiş olan benliğiyle çatışan gerçeklikleri, yabancılaşma kıskacındaki insanın açmazları olarak ortaya koydu. Dünyayı ve insanlığı bir bütün olarak ilgilendiren sorunları irdelerken, bunu geçmiş ile gelecek, tarih ile insan, kişi ile insanlık, hak ile sorumluk, istek ile vicdan, baskı ile irade vb. ilişkilendirmelerin diyalektiği içinde gerçekleştirmeye özen gösterdi. Sadece Bulgaristan’da değil, Avrupa ülkelerinde de büyük ilgiyle karşılanan şairin şiirleri birçok dile çevrildi ve çeşitli ödüllere değer görüldü. Güçlü oyunları, düzyazı yapıtları ve çocuklar için yazdıklarıyla da ünlenen İvan Tsanev’in şiir kitapları şunlardır: Hafta (1968), Pazar Günü Depremi (1973), Gündüz Çırçırı (1975), Telgraf (1977), Tek Bir Sözcük (1981), Yedigün (1987), Şiirler ve Dize Araları (1992), Dizeler ve Dize Araları (1995), Tepedeki Ağaç (2001). AN Bilinmez bir tren garında altında loş ışıkların aklımı çaldı bir anda çağ güzeli – genç bir kadın. Rüzgâr saç, ok kirpik, onda, ip üstünde yürüyen cin – kitaplardan çıkmış, ya da sohbetinden erkeklerin. Gece görüp dal boyunu ertesi gün yitirsem de, tanıyordum sanki onu gördüğümden önce bile. Hızlı hızlı geçti kadın nabız atışlarım gibi. Ben öylece donakaldım ve unuttum ellerimi. Tren düdüğü duyulanda hâlâ umutlaşır acım: bir gece bir meçhul garda ben o düşü bulacağım. CIRCIRBÖCEĞİNE – Akıp yayılıyor melodin senin, her zaman yayıldığı gibi, araba izlerince temmuzun, fışkıran otlar arasından geçerek, aşıp boydan boya, adını bile duymadığı, sararmış ekinlikleri, gider işte öylesine, gidebildiği yere dek. Tanelerle topaklar engellese de sen, kendinden geçmişçesine, sürdürürsün çalgını yaz sofrasında. Ve tüm tokluğuyla ruhun takılır her gece zikzaklar çizerek koşan bir şarkının peşine ve sallanır üzerinde en derin bir uykunun. Coşkunun zirvesine erişirsin gecenin yarısında, ama neden acımasız ve korumasız sesinde alay havası vardır ey çırçır? Şarkıların en erişilmezini söyleyince karanlığın renginden senin şeklin şemalin sanki bir başkalaşır. Benim şarkımı pespaye sözlerinizle aşağılamadan önce siz, ben geceden çıkıyorum – ve çınlayışını dinliyorum her anın. O yıldız aralıklarından bakıp gördüklerimi biçmekte gündüz tüm acımasızlığıyla bir altın orağın. ANMA LEVHASI Akşam yemeğini mutfakta yer, bizimle birlikte yatardı, bir şeyler yapardı bunun dışında, bizim bilmediğimiz. Merdivenlerde defalarca geçiştiğimiz olmuştur onunla. Yine de alabildiğine zorlanıyoruz anlamını kavramakta taş levha üzerine oyulmuş şu sözlerin “Kahraman burada yaşadı…” Aslında o çoktan ölmüş olsa da, biz nedense yıllar sonrasında öğrenebildik onun kahramanlığını. Kendi ağzından duymak istiyorduk belki, gelip de: – Hey, benim için de bir yer koruyun panteonda! demesini. Bir gün olacak olan şeyin o masum körlüğü işte. En azından tren perondan kopup çekildikten sonra neden sürdürmedin ey kız, el sallamayı arkasından askerin? Yoksa kurşun onu okşar mı sandın senin yerine? Ve gelip geçenler ayırdında değiller mi yoksa miyop gözleriyle kendini kitaba kaptırmış o salağın hızla yaklaşan tramvaya karşı yürüdüğünün? Durdurun onu, kanseri iyileştirecek ilacı icat etmemiş olsa bile! Konuşurken heyecandan kekeleyen gence baktıkça akıllılık belirtisi alaycı bir gülücük parlıyor yüzlerimizde. Oysa acemice, ama kesin şeyler konuşuyor o, bellenilmesi ağızdan ağza dolaşması gereken şeyler. Ama onu dikkatle ve sevgiyle dinleyen kaç kişi var ki? S A Y F A 18 n 26 E Y L Ü L 2013 Önemli olan şey etrafımızda, ayrıntılar içinde boğulmuş, ve hiçbir tellal duyurmuyor onun geleceğini. Kömürcü kıyafetleriyle dolaşıyor ortalıkta havariler. Güncelliğin rastlantısal ve istençdışı hareketleri gözlerimizin önünde taşlaşıp kalıyor sık sık en son ve en trajik jestleriyle. ARI Kulaklarımda hep senin vızıltın, ey saz benizli emekçi. Çiçektozu kırılgan adın mıdır yoksa, ağızlara yapışan? Sürekli sensin gün ışığı gibi dalların arasında dolaşan ve zerreler sayende birleşir, seninle tatlanır varlığın içi. Hayret dolu bakışıma bağlanmışsın bir iplikçikle ipince, yukarı çıkıyorsun her çiçeği basamak yapıp yükselişine. İmrenmemek elde değil beyaz ağaca candan veda edişine ve çın çın ötüp eğlendiriyorsun uçarak ıssız günü kendince. O kaba saba sepetinde dikkatle gizlediğin defineler nelerdir ve bu istifleme açgözlülüğün neden doymak bilmiyor senin; bilirim bağlardaki saltanatlar zor günlerdir yaşamın için, kehribar salkımın yüzündeki damla, süzülen kahverengi terdir. TEPEDEKİ AĞAÇ Belleğimden çıkmamalı katiyen tepedeki ağaç, en sapa yerde; o ağaç ki, adsız, meçhul bilinen ve şefkat arayan dost gecelerde. Tepedeki ağaç. Bana, gecenin en sahipsiz girdabında yeşeren, çırçır seslerini anımsatacak. Tepedeki ağaç. Keşke hep sevse, candan sevse, unutmasa hiç beni. Sabır, koyacağım, ad gerekirse, överek o yeşil sessizliğini. Düşüncemin armonisi bu ağaç! – bulutlarla sırdaş, aynı yerinde, karanlık masallar dinliyor aç aç rüzgârlardan, fısıltılar halinde. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1232
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle