Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Almancadaki özgün adı). Bu şiirler, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ilgi çeker ve Rilke’nin XX. yüzyıl modern dünya şiirindeki önemi, dünya şairi olmasının kökleri, ipuçları gençlik şiirlerinde aranır. 19 yaşından itibaren her Noel döneminde yazdığı kitapların ilki Yaşam ve Şarkılar’dan kendisi uzaklaşmış, diğer üçünü İlk Şiirler adıyla bir arada yayımlamıştır. 1924 yaş şiirlerine “Genç Rilke” değil “ÖnRilke” derler ve “Yeni romantik” yerine de “Jugendstil” kavramını kullanırlar. Rilke, ilk şiirlerinde Stefan Georgie’yi usta sayar. Sabırla çalışmayı öğütler; “Şiir bir düşüncenin değil, atmosferin yansıtılmasıdır” der ve bunu uygular. Sevmek bölümündeki şiirlerinde sevgi izleğine somut şeylerden yola çıkarak iç boyut katar; Düşlemek bölümünde şiirsel deyiş aşkınlaşır ve şiiri içdış söyleyişle biçimlenir: “Dünyalar yolcusu/ huzurla devam et yoluna…/ kimse bilmez nedir acısı/ insanın senin kadar… Bir dünya deryası ışık dolu/ sevgilinin gözünü sarar/ düş çehreler seliyle sağı solu/ basınca tertemiz ruhu sular.” (Sevmek) Üçüncü kitap Advent’te (Varış, Vuslat), kutsal sayılan Noel öncesi dört pazar gününü anlatır, 24 Aralık günü “vuslat” gerçekleşir. Orta Avrupa ve Almanca konuşulan ülkelerde Advent boyunca pazar günleri güneşin ışıklarıyla “vuslat”a yaklaşılır. Bu atmosferi yansıtan şiirde, topluma, insana huzur, barış, sevgi iletileri sezdirilir. Bir boyutun izleği sevgi olurken öbür boyut insanların yoksulluğu, acıları, ölüm izlekleriyle özellikle güze ve kışa özgü doğa ve çevre manzaralarıyla bütünleşir. “ŞİİR BEN” Bana Tören’de, içe dönük, içkinlik şiirleriyle olgunluğa yakın “Jugendtstil”dir karşımızdaki. Rilke uzmanı Kaete Hamburger, bu gençlik şiirlerinde Rilke şiirindeki temel duruşun, iç biçiminin tohumlarının sezildiğini söyler. Belirli şey ve kokulardan söz edilir. Şeye, olguya göre olan “Şiir ben”i bunu gözlemleyen yaşamdır. Rilke’ye göre, “Gerçekten bakarak görülen her şey şiir olmalı”dır. “Şiir beni”nin kendisi özlem, özlediği de kendi dışındaki evrendir. Şiirlerindeki “ben” yalnızca çevreyle, doğayla çevredeki şeylerle onları gören ve algılayan olmakla vardır. Beşinci kitap Beyaz PrensesSancaktar’dır. Beyaz Prenses’te bir tiyatro oyunu kurgulanır. Konuşmaların şiir olarak kurulduğu bir şiirsel oyundur. Sancaktar ise Sancaktar Christop’un yoğun bir dille anlatıldığı sahne sahne gelişen küçük bir epostur. II. Dünya Savaşı öncesinin güzellemesidir. Dilin, deyişin, imgenin dorukta olduğu, savaşı estetize ettiği için eleştirilen bu şiirde cephedeki aşk, aşk ve ölüm, ana ile sevgili anlatılır. Cepheye giden askerlerin çantasında moral veren bir şiir olmuştur. Dualar Kitabı: 12 olan altıncı ve yedinci kitaplar Keşiş Yaşamı Üzerine ve Hac Üzerine’de günün tüm vakitleri için biçim, deyiş ve imge olarak dualar vardır. Tanrı kavramını aradığı bu dinsel şiirdeki tanrıyla onun tanrısı örtüşmez. Sekizinci kitap Yoksulluk ve Ölüm C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Üzerine’den bazı dizeler: “Büyük kentler gerçek değil; aldatırlar/ gündüzü, geceyi, hayvanları ve çocuğu,/ susmaları yalan/ gürültülerinde yalan var/ ve eşyalarında, duran uslu uslu. (…) çünkü yoksulluk içten yükselen büyük bir ihtişam. (…) Kentler ama yalnızca kendi paylarını ister/ ve her şeyi çekerler kendi akışlarına/ Hayvanları boş tahta gibi paramparça eder. (…) Ne diye yükselmez o alacakaranlıklarına şimdi/ Yoksulluğun büyük akşam yıldızı.” Dokuzuncu kitap İmgeler Kitabı, Rilke’nin olgunluk döneminin şiirleridir: “Yalnızlık bir yağmur gibidir;/ Akşamlara doğru denizden yükselir;/ Uzak ve sapa düzlüklerden gelir;/ Çıkar gökyüzüne, onundur her zarar;/ Ve gökyüzünden kente düşer ardından. (…) Ve aradığını bulmadan bedenler/ bezgin ve üzgün birbirinden kopar;/ ve birbirine nefret dolu insanlar,/ bir yatakta yan yana yatarsa;/ o zaman akar yalnızlık ırmaklarca.” Onuncu kitap Yeni Şiirler, Rilke’nin “yüzeyden derine şey” dediği şiirdir. Örneğin Buda’ya Ululama şiiri şöyledir: “Merkezi bütün merkezlerin/ çekirdeği bütün çekirdeklerin,/ içine kaplanan ve tatlanan badem,/ bunların hepsi bütün yıldızlara değin/ senin yemişinin eti: sana selam.” On birinci kitap RequiemDuino Ağıtları, Rilke’nin başyapıtıdır. Yakın dostu bir ressam kadının ölümüyle genç bir yeteneğin üzerine yazdığı Requem ölenle söyleşidir. Nesneleri ve her şeyi dile dönüştürür. İçeriksiz soyutluğa karşıdır. Şiirin önce kurgu ve dil sanatı olduğunu kanıtlar sanki... Duino Ağıtları ise en derinlikli, en katmanlı yapıtıdır. On ikinci kitap Orpheus’a Soneler’de yakarı ve söylemden dinleme ve duymaya geçmiştir. Yaşamaya övgü dolu zincirleme bir şiirdir soneleri. Bu şiirle XX. yüzyılı çağdaş biçimde yeniden kurgulayarak modern şiirin biçimlerinden biri haline getirir: “Solumak, ey görünmeyen sen!” Ona göre yaşam şiirle özdeştir, şiir var oluşun belirgin biçimidir. İşte birkaç örnek dize: “Ey sevecenler, sokulun bazen/ sizi kastetmeyen soluğa/ bırakın yayılsın yanaklarınızdan/ arkanızda titrer, tekrar gelip bir araya. (…) Sen dostum, yalnızsın çünkü… Biz sihirli kalıyoruz sözle ve parmak işaretiyle. (…) Kim gösterir parmakla bir kokuyu?/ Oysa bizi tehdit eden güçlerin/ hissedersin çoğunu. (…) Beni dikme kalbine. Çok çabuk büyürsün.” n Bütün Öyküler, Floransa Günlüğü, Genç Bir Şaire Mektuplar, Kalbin İşi, Malte Louis Brigge’nin Notları, Cezanne Üzerine Mektuplar, Sanat Üstüne, Augustine Rodin, Çünkü Zordur Sevgi/ Rainer Maria Rilke/ Çeviren: Kâmuran Şipâl/ Cem Yayınevi İyi Ruhlara Adak, Düşten Taç, Advent (Varış, Vuslat), Bana Tören, Beyaz PrensesSancaktar, Keşiş Yaşamı Üzerine, Hac Üzerine, Yoksulluk ve Ölüm Üzerine, İmgeler Kitabı, Yeni Şiirler, Duino Ağıtları, Orpheus’a Soneler/ Rainer Marie Rilke/ Çeviren: Yüksel Pazarkaya/ Cem Yayınevi. Geçip Giden Her Saat Daha Gençleşiyor Rainer Marie Rilke’nin Yaşamı ve Şiiri/ Yüksel Pazarkaya/ Cem Yayınevi/ 80 s. 1230 1 2 E Y L Ü L 2 0 1 3 n S A Y F A 5