23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Ezilenler / Necib Mahfuz / Çeviren: Volkan Atmaca / Kırmızı Kedi Yayınları / 408 s. Yoksul bir mahalledeki derviş tekkesinin duvar dibinde bulunan bir bebekle başlar Ezilenler'in destanı: Aşur adı verilen bu bebek büyüdükçe insanlar için büyük ve örnek bir lider haline gelir. Yeri ve zamanı belli olmayan bu mahallede Aşur ElNaci'nin çocukları ve torunları iyi ile kötü, dürüstlük ile düzenbazlık, sevap ile günah, haraç kesmek ile ticaret yapmak arasında gidip gelecektir. Çok sayıda karakterin sahneye çıktığı Ezilenler'de, yaşamın zorlu sınavında yürütülen akıllar ve verilen kararlar kimi zaman muazzam zenginlikleri ve güzellikleri getirirken, kimi zaman da utanç verici yalanları ve haksızlıkları ortaya çıkartacaktır. Necib Mahfuz'un, Mısır'da yoksul halkın ekmek isyanlarına kalkıştığı 1977 yılında tamamladığı Ezilenler, Batı'nın roman kurgusuyla Doğu'nun mesel geleneğini deneysel biçimde harmanlayan, ustalıklı bir yapıt. Her Melek Korkunçtur / Susanna Tamaro / Çeviren: Eren Cendey / Can Yayınları / 228 s. Her Melek Korkunçtur, erişkinlik yolunda bir kız çocuğunun öyküsü. Engel tanımayan, her şeyi silip atan bir boranın estiği bir geceye doğar bu kız. Dengesiz bir annenin, ilgisiz ve soğuk bir babanın çocuğu olarak, aynı şekilde hiddetli çalkantıların yaşandığı bir evde büyür. Uyumaz, kendine ve çevresine hiç durmadan, kimsenin yanıtlayamadığı, düşünmek bile istemediği sorular sorar; buz dağının görünmeyen kısmının, derinlerin dibindeki ışığın peşine düşer. Ama aynı zamanda dünyanın benzersiz güzelliğinin de keşfini anlatır roman. Genç kız ve kadın olma yolunda, şairlerin, yazarların, aşkların, dostlukların tadını çıkaran bir kız çocuğunun öyküsüdür. Susanna Tamaro, Her Melek Korkunçtur'da heyecanlı bir okuma deneyimi vaat ediyor okuyuculara. Sanatçıların Hayat Hikâyeleri / Giorgio Vassari / Çeviren: Elif Gökteke / Sel Yayıncılık / 390 s. Giorgio Vasari, İtalyan Rönesansı’nın belli başlı sanatçılarının hayat hikâyelerini yayımladığında, sanat tarihi disiplininin temellerini de attı. Vasari’nin kullandığı biyografik yöntem, asırlar boyunca sanat tarihi yazımına öncülük etti ve model oluşturdu. İlk baskısı 16. yüzyılda gerçekleştirilen ve ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendirilen Sanatçıların Hayat Hikâyeleri’nden yapılan bu kapsamlı seçki, Rönesans’ın doğuşunu ve gelişimini dönemin belli başlı sanatçıların hayatları ve yapıtları üzerinden anlatıyor. Cimabue ve Giotto’dan Alberti gibi perspektif teorisyenlerine ve Rönesans sanatının doruğunu temsil eden Raffaello, Leonardo ve Michelangelo gibi büyük ustalara uzanan Vasari, sanatçılarla ilgili ilginç anekdotların yanı sıra yapıtları hakkında da son derece ayrıntılı bilgiler veriyor. İtalyan Rönesansı’na tanıklık etmiş Floransa, Roma, Venedik gibi kentlere, mimari ve resimsel başyapıtların sırlarına, Medici ailesinin dünyasına, sanatçıların esin kaynaklarına uzanan renkli bir geçmiş yolculuğu… S A Y F A 2 0 n 1 2 E Y L Ü L 2 0 1 3 Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü / Ivan Turgenyev / Çeviren: Oğuz Tecimen / Notos Kitap / 116 s. “Lüzumsuz Adam'ı edebiyatta belki de ilk kez Sait Faik'ten duyduk. Sabahattin Ali'nin Raif Efendisi'nde, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Suatı'nda, Yusuf Atılgan'ın Bay C.'sinde, Oğuz Atay'ın Selim Işıkı'nda izlerini okuduk. Bize çok da uzak olmayan Rus edebiyatında da kalabalık bir soykütüğü var Lüzumsuz Adam'ın: Puşkin'in Onegin'i, Lermontov'un Peçorin'i, Gonçarov'un Oblomov'u, Turgenyev'in Bazarov'u ve en keskin ifadesiyle Dostoyevski'nin isimsiz yeraltı adamı. İçimizdeki uyumsuzluk istencini hatırlatır bize lüzumsuz adamlar. Çağının iki arada bir derede kalmış gayrimeşru çocuklarıdır onlar; yaşamı seyretmekten eyleme geçemeyen ama belki de bakarak eyleyen öfkeli antikahramanlar. İşte Turgenyev, Türkçede ilk kez okuyacağınız Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü'nde bu aykırı karakterlerin doğuşuna götürüyor bizi.” Seçme Şiirler ve Yazılar / Ahmet Hâşim / Kapı Yayınları / 364 s. “Klasikler, ölümsüz olmadıkları için değil sürekli okundukları için de değerlidir. Bizim klasiklerimiz başlangıçta bazı eksiklik ve acemilik taşısalar bile bu onların kurucu olma özelliklerini değiştirmez.” Bu kitapta, tüm şiirlerinin yanı sıra Bize Göre, Gurebâhanei Laklakan ve Frankfurt Seyahatnamesi'nden seçmeler, mülakat ve mektuplarından örnekler özel bir seçki için bir araya getirildi. Ahmet Hâşim, modern Türk şiirinin başlangıç noktası kabul edilir. Düzyazılarındaki ifadeleri oldukça renkli, cümleleri, zekâ ve hicivle dolu, ayrıntılar ise coşkundur. Mektuplarından mülakatlarına, dili kullandığı her alanda zarafeti rahatlıkla fark edilir. Seçme Şiirler ve Yazılar, büyük edebiyatçının dünyasına girebilmek için hoş bir fırsat... Köpek ve Yıldızlar / Peter Heller / Çeviren: İlke Doğan / Kolektif Kitap / 286 s. Dünyayı kasıp kavuran büyük bir grip salgını sonrasında karısını, arkadaşlarını, tanıdığı herkesi kaybeden Hig küçük bir havaalanı hangarında köpeğiyle yaşamaktadır. Tek komşusu insanlardan hazzetmeyen silah delisi Bangley adında bir adamdır. Günlerini uçağına binip etrafı kolaçan ederek, dünya hâlâ bildiğimiz dünyaymış gibi dağlara çıkıp balık tutarak geçiren Hig bir gün uçağın telsizinden bir çağrı duyar. Havaalanının ötesinde şimdiki yaşamından çok daha iyi bir şeyler olduğu umuduyla dolar kalbi. Ve büyük bir risk alıp dönüşü olmayan noktaya doğru yola çıkar. Kayıplarla dolu bir dünyada, tüm olanaksızlıklara rağmen aşkı, güzelliği ve yakınlığı yeniden keşfetmek için her şeyini tehlikeye atmaya hazır bir pilotun, hem savaşçı hem de hayalperest bir adamın ağzından anlatılan Köpek ve Yıldızlar insan olmanın anlamı üstüne bir roman. Delilik, Siyaset ve Toplum – Toptaşı Bimarhanesi (18731927) / Fatih Artvinli / Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / 308 s. Toptaşı Bimarhanesi, Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyıl son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde faaliyet gösteren bir akıl hastanesi. Toptaşı Bimarhanesi'nin kurumsal tarihini, bir akıl hastanesinin modernleşme çabası eşliğinde, siyasal ve toplumsal tarihle birlikte inceleyen bu çalışma, deliliğin sosyal tarihini, bir psikiyatrik kurum olarak bimarhane perspektifinden ele alıyor. Toptaşı Bimarhanesi tarihinin çizgisel ve ilerlemeci bir tarih anlayışı ile yazılamayacağını savunan bu kitapta, bimarhanenin tarihi, yükseliş ve çöküş, yeniden yükseliş ve yeniden çöküşün bir tarihi olarak ele alınıyor. Kitap, 19. yüzyılın başlarında Süleymaniye Bimarhanesi'nin ıslahı meselesinden başlayarak, 1873 yılında Süleymaniye'den Üsküdar'daki Toptaşı'na, 1924 yılında ise Toptaşı'ndan bugünkü Bakırköy'e taşınan kurumun, yükseliş ve çöküşlerini, siyasal tarihe paralel bir şekilde üç reform dalgası şeklinde özetliyor. Tarih Savunusu veya Tarihçilik Mesleği/ Marc Bloch / Çeviren: Ali Berktay / İletişim Yayınları / 222 s. Marc Bloch'un ölümünden sonra ilk defa Lucien Febvre tarafından yayımlanan Tarih Savunusu veya Tarihçilik Mesleği, tarih eğitimi, tarihçilik mesleği ya da sadece tarih merakını gidermek açısından okunması gereken başyapıtlar arasında gösteriliyor. Annales ekolünün kurucularından Marc Bloch'un tarihçiliğin mahiyetine dair kaleme aldığı bu yapıt, tarihin ne olduğu üzerine de 20. yüzyılda yazılmış birkaç önemli başlıktan biri olma sıfatını taşıyor. El yazması nüshasından faydalanılarak notlanan ve orijinaline sadık kalınarak yayına hazırlanan bu kitap, Jacques Le Goff'un önsözünün rehberliğinde yolu tarihle kesişen herkes için önemli bir kaynak oluşturuyor. Şiir Defteri – Şiir ve Hayat 2013 / Hazırlayan: Şeref Bilsel, Cenk Gündoğdu / İkaros Yayıncılık / 332 s. Şiir Defteri'nin alt başlığı, Şiir ve Hayat birlikteliğini de ayrıntılı olarak irdeliyor. 2012 yılı içinde gündelik hayatımıza doğrudan tesir etmiş sosyal, siyasal gelişmeleri kayıt altına alan bir değerlendirme yazısının yanı sıra çok sayıda şairin katılımıyla gerçekleştirilmiş, şiire dair değişik etkinlik alanlarından hareketle Türk şiirinin durumunu değerlendirmeye yönelen kuşatıcı bir soruşturma da defterin sayfaları arasında yer alıyor. Şiir Defteri, baştan beri, kolektif bir çabanın ürünü olarak okuyuculara ulaştı. Bu çalışma, kimden neşet ederse etsin iyi şiiri görünür kılmak için hep nesnelliği sınayan bir kararlılıkla yoluna devam etmeyi amaçlıyor. Kurbağa Radyosu / Hasan Önürdeş / Dharma Yayınları / 238 s. Hasan Önürdeş'in üçüncü kitabı Kurbağa Radyosu, komik ve sivri dilli bir anlatıma sahip, zekâsıyla öne çıkan bir kitap. Topluma sert eleştiriler yönlendiren cesur bir hikâyeye ve okuyanı bir güldürüp bir hüzünlendirecek kadar gerçek karakterlere sahip. Bir yanda yalanlarıyla kendine mükemmel bir imaj çizen Cemil; diğer yanda mükemmel erkeği arayan, iyi aile kızı Su. Cemil babaannesinin kılığına girerek çektiği emekli maaşıyla geçinir. Komşuların çöplerini karıştırır. Hayatını yalanlar üzerine kurar. Dışarıdan bakıldığında zengin ve başarılı bir işadamı gibi görünür. Cemil kurbağadır. Okuyucu karşısına prens görünümünde çıkar. Herkesi kandırır. Ama Su'nun bir öpücüğüyle dönüşeceği yine kurbağadır. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1230
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle