29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

XÂşık Dante / A. N. Wilson / Çeviren: Mustafa Zeki Çıraklı / Hece Yayınları / 386 s. “Dante’nin eserlerinin merkezinde ‘aşk’ yatar. Popüler şarkıların, müziklerin, filmlerin, dizilerin aşk meselesi etrafında döndüğü bir kültürde yaşamamıza rağmen entelektüeller bu konuyu araştırmaktan ve konuşmaktan biraz çekiniyor. Biz, bugün ‘Aşk’ konusunda konuşmayı popüler şarkıcılara bırakmış sürünüyoruz.” “Âşık Dante”, Dante’nin kadın hayalleri, şiire nüfuz etme isteği, hayata dair yakıcı sorulan cevaplama ve kalbin en derin arzularını anlama ihtirası arasında bir bağ kurmakla kalmıyor, Ortaçağ’dan modern döneme kadar, âşıkla ressam; zalimle mazlum; şairle filozof; özgürlük sembolüyle faşist; sapkınla dindar; farklı Dante portreleri arasında ve tabii Dante eserlerinin farklı çevirmenleriyle yorumcuları arasında ilginç bağlar kurup sorular soruyor. Hiç Olmamış Gibi Yapalım / Jenny Lawson / Çeviren: Boran Evren / Yabancı Yayınları / 418 s. “Hiç Olmamış Gibi Yapalım”da Forbes dergisinin kadınlara yönelik en iyi 100 internet sitesi listesinde yer alan bloggess.com ile dünya çapında üne kavuşan çılgın, ironik, komik ve samimi blog yazarı Jenny Lawson’ın yaşamında kesitler sunuyor. Jenny Lawson “Hiç Olmamış Gibi Yapalım”la ayrıca, 2011 Weblog ödüllerinde finalistlerden biri olmuş. Bununla birlikte Goodreads.comda aldığı oylarla 2012’nin en iyi mizah kitabı seçilmiş. “Bu kitap şaşırtıcı bir keşifle ilgili; korkutucu biçimde insani anların sanki hiç olmamışlar gibi yapmayı tercih ettiğimiz anların aslında bizi bugün olduğumuz kişiye dönüştüren anlar olduklarının keşfi. Hayatımın en iyi hikâyelerini bu kitaba sakladım.” diyor yazar kitabı için. Behice Boran’ın Mektupları I II / Editörler: Tuba Akekmekçi, Tuğba Yıldırım / Tarih Vakfı Yurt Yayınları / 260 s., 320 s. “ (...) ben hapis yatmakla ayrı bir çile, meşakkat çekiyor da değilim, bir kahramanlık da değil mahpus yatmak. Bir acıma duvarının duvarı da değiliz. Hiçbir yerde, hiçbir zaman sosyalizme giden yol; dikensiz, taşsız, dümdüz, şahane bir yol olmamış. Yüzyılların ötesinden sürüp gelen mücadelede; hapse atılanların, haksızlığa ve bin türlü belaya uğrayanların biz ne ilkiyiz, ne de sonuncusu olacağız.” Behice Boran’ın mektupları Tuba Akekmekçi ve Tuğba Yıldırım’ın editörlüğünde kitaplaştı. İki cilt halinde okuyucuya sunulan mektuplar, 1932’den 1986’ya kadar geçen zaman dilimine yayılıyor. Mektuplarda okuyucular, bir dönemin adı en çok anılan kişiliklerinden olan Behice Boran’ı özel yaşamından siyasi tutumuna kadar geniş bir yelpaede tanıma fırsatı bulacak. XMozart Viyana’da – Olgunlaşmanın Romanı / Felix Hunch / Çeviren: Erdoğan Okyay / SevdaCenap And Müzik Vakfı Yayınları / 616 s. Geçen aylarda ilk cilfi yayımlanan ve Mozart’ın gençlik ve sanatının oluşum çağlarına odaklanan kitabın ikinci cildi meraklıların karşısına çıktı. Bu ikinci kitapta dâhi bestecinin Viyana’da geçiridği son on yılı ve ölümü romanlaştırılmış: Babasının koruyucu eli üzerinde olmaksızın, sarayda sürekli bir görev arayışı içinde çırpınan, üzüntüler içinde tutulmayan sözler ve kıskançlıklar yüzünden C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1223 sonunda umutsuzluğa dönüşen ve yoksulluğu tattıran bir yaşam dilimi kitapta anlatılan. Ama diğer yandan, müzik tarihinin o güne kadar görmediği bir dehanın ateşlediği hiç sönmeyen bir yaratma tutkusu ve peşpeşe gelen ölümsüz eserlerin de izdüşümü var romanda. Felix Hunch, kitaplarında derinlikli araştırmalar ve belgeleri bir edebiyat yapıtı haline getiriyor. Atatürk’ün Bakanı Şükrü Kaya / Mustafa Solak / Kaynak Yayınları / 472 s. Şükrü Kaya, 1927’den 1938’in sonuna kadar ‘Atatürk’ün İçişleri Bakanı’ sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmet etti. Modern belediyecilik anlayışını yerleştirdi. Toprak Reformu yasa tasarıları hazırladı. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığın gereği olarak Devletçiliği benimsedi. Laikliğin kurumsallaşması için; ağa, hacı, hafız, efendi, bey, paşa gibi unvanların kaldırılmasına, bazı kisvelerin giyilmeyeceğine, ulusal bayramlar ve tatillerin kabulüne dair yasaların çıkarılmasına öncülük etti. Mustafa Solak da Cumhuriyet devrimlerine öncülük eden Şükrü Kaya’nın yaşamından önemli kesitleri ve siyasi atılımlarını kitaplaştırdı. “Atatürk’ün Bakanı Şükrü Kaya” okuyucu karşısında... Ölü Çocuklar Şehri / Aziz Üstel / Sayfa 6 Yayınları / 188 s. Bir yanda, hunharca öldürülen faili meçhul çocuk cinayetleri ve bu cinayetlerin peşini bırakmayan, İstanbul’un yeraltı kumarhanelerinden randevuevlerine, haraç kesen kabadayı bozuntularından sokaktaki bul karayı al parayı oynatanına hiç kimsenin saygıda kusur etmediği, aksine karşısında durmaya çekindiği eski savcı Kâmil Çakır. Sıkıyönetimin kol gezdiği, millet ya da devrim uğruna bıyığı terlememiş delikanlıların birbirini öldürdüğü, kahvehanelerin tarandığı yıllar... Diğer bir yanda Güneydoğu’dan İstanbul’a uzanan uyuşturucu mafyası... Ağalar, mamalar, babalar... Ve hunharca öldürülen küçük çocuklar... Eski savcı Kâmil Çakır arka sokakların karanlığı kadar karanlık ilişkileri sayesinde işlenen cinayetlerin katilini bulmayı başarabilecek mi? Aziz Üstel’in kaleminden devlet, kanun ve mafya üçgeninde gündüz kanunu uygulayan, geceyse racon kesen, kendi kanunlarını yazan bir Savcı Bey hikâyesi “Ölü Çocuklar Şehri”. Zamanın Efendisi / Maxime Chattam / Çeviren: Hakan Tansel / Doğan Yayınları/ 384 s. Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları yirminci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor.Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, yeni arayışlar içindeyken rahat bir yaşamın yaratıcılığına köstek vurduğunu, daha gerçekçi yazabilmesi için lüks hayatını terk etmesi gerektiğini düşünür. Bir sabah, karısını ve kızını bırakıp gider. Önceleri bir otelde kalır ve sefih bir hayatın içine dalarak bir randevuevine gidip gelmeye başlar. Bir süre sonra, bu randevuevinde yaşamaya başlar. Bir gece, randevuevinde çalışan kızlardan biri öldürülmüş halde bulunur. Polisi bir fahişenin öldürülmesine pek aldırmaz ve olayın peşini bırakır. Guy, randevuevinde çalışan genç ve güzel Faustine ve Müfettis Perotti’le birlikte olayı araştırmaya başlar. Ekibin araştırmaları, aynı şekilde öldürülen başka fahişeler olduğunu da gösterir. Bütün cinayetlerin fuar alanında işlendiği, fuarın imajı bozulmasın diye cinayetlerin örtbas edildiği anlaşılır. Cinayetlerin işleniş biçimleri ise, Şeytana tapan bir grubun varlığını akıllara getirmektedir. 2 5 Fi / Akilah – Azra Sarızeybek Kohen / GOA Yayınları / 592 s. “Fi”, “Ci”, “Pi” üçlemesinin bu ilk kitabının başında yazar Azra Sarızeybek Kohen, kendi potansiyelini keşfetme cesaretini gösterebilmiş dört gerçek karakterin hikâyesini anlatıyor. Ne pahasına olursa olsun açlığını çektiği şeyin peşine düşme cesaretini gösteren acımasız bir avcının, köşeye sıkışmışlığın içinden mucizeyle kendi potansiyeline doğan bir savaşçının, kendi yeteneğinin ağırlığı altında ezilen bir müzisyenin ve lanetlenmiş şanssızlığının içinde hayatta kalmayı başarmış bir bilgenin hayata nasıl sahip çıkacaklarını ve hayata sahip çıkanların dünyayı nasıl değiştirebildiğini anlatıyor “Fi”. Kitapta, bu dört insanın deneyiminin içinde kaybolmak yerine, deneyime nasıl sahip olduklarının peşine düşüyor okuyucu. Doğada Fotoğrafı Görmek / Tarık Yurtgezer / Say Yayınları / 160 s. “Doğa Fotoğrafçısının Elkitabı” isimli bir önceki kitabında doğa fotoğrafının hangi konuları kapsadığını, hangi konunun ne şekilde çekilmesi gerektiğini ve başarılı bir çekim için nelerin gerekli olduğunu sade ve anlaşılır bir dille anlatan tecrübeli doğa fotoğrafçısı Tarık Yurtgezer, bir kez daha okuyıcu karşısına çıkıyor. “Doğada Fotoğrafı Görmek”, basit bir günbatımının nasıl etkili bir fotoğrafa dönüştürülebileceğinden, bir çakıltaşını fotoğrafta nasıl ana konu yapılabileceğine kadar pek çok bilgiyi içeriyor. Yurtgezer, fotoğrafçılıkta belli bir temeli olan ancak doğaya çıktığında ne çekeceğini göremeyen fotoğraf sevdalılarına da ışık tutuyor. Necip Fazıl Kısakürek / Hakkı Karatekeli / Kaynak Yayınları / 198 s. Hakkı Karatekeli imzasını taşıyan “Necip Fazul Kısakürek”, şairin yaşamıyla ilgili pek bilinmeyen, hem kendi yapıtlarında hem de onunla ilgili yapılan araştırmalarda dağınık halde ele alınan önemli hatıra ve detayları bir araya getiriyor. Kısakürek’in yaşamını çocukluğundan başlayarak kronolojik bir düzen içinde dönemin olayları ile birlikte derleyen kitap, şairle ilgili bugüne kadar yapılmış araştırmalar arasında dikkat çeken bir biyografik yapıt. Şairin yaşamı ve yapıtları, farklı yönleri, çeşitli konulardaki görüşleri, anekdotları, hazırcevapları ve hakkında söylenenlerin bölümler halinde ele alındığı çalışma; şairle ilgili birçok soruya da yanıt veriyor. Hilal Şafağı / Clive Cussler ve Dirk Cussler / Çeviren: Sezer Soner / Altın Kitaplar / 606 s. M.S. 327 yılında paha biçilmez yük taşıyan Romalılara ait bir savaş gemisi, korsan saldırısından son anda kurtulur. Yüzyıllar sonra, 1916 yılında bir İngiliz savaş gemisi Kuzey Denizi’nde esrarengiz bir şekilde infilak eder. Yirmi birinci yüzyılın başlarında Türkiye ve Mısır’da önemli camiler bombalanır. Peki bu olayların arasındaki bağlantı ne? NUMA Başkanı Dirk Pitt ve ekibi bu bağlantıyı bulmak için işe koyulurlar. Türkiye ve İsrail’de bulunan Romalılara ait tarihi eserler, radikal bir grubun Osmanlı İmparatorluğu’nu tekrar diriltme çabalarını işaret etmektedir. Sonucunda ise Washington’dan Londra’ya ve Yakındoğu sahillerine dek süren bir kovalamaca başlar. Nefes nefese temposu ve gerilim yüklü kurgusuyla yeni bir Cussler romanı daha okuyucuyla buluşuyor. n T E M M U Z 2 0 1 3 n S A Y F A 2 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle