18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gündüz Vassaf’ın kaleminden ‘Mostari’ Köprü’nün yazar bekçisi Yazar ve psikolog Gündüz Vassaf’ın Mostari kitabının macerası, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde çalışırken Bosna’da yaşayan kuzeninin Mostar’daki evinde kalabileceğini söylemesiyle başlar. Mostar’a varışının ertesi günü, Mostar Köprüsü’nün yolunu tutar, yanında taşıdığı küçük defterini çıkarıp birkaç gözlemini yazar. ? Hâle SEVAL kşam geldi güneş battı/ ama senin yüzünde hâlâ parlıyor” eski bir Boşnak türküsü. Gündüz Vassaf’ın güneşin bu parıltısını hiç batırmadığı mekân da Mostar Köprüsü. Sadece köprü mü? Yoksa her sabah köprübaşında karşılaşılan başka birileri de var mı? Kim bilir? Belki MostariBir Köprü Bekçisinin Günlüğü’nde bu sır açığa çıkar. O köprü ki yazar tarafından, “Çıplaklığının özgürlüğünde ama hiçbir yere gitmeden. Köprü başında; duyular teyakkuzda, düşler fora; dünbugünyarın arası bir yerlerde bir evrende” (1) diyerek tanımlanır. MAKEDONYA’DA ZAMAN Yazar Mostar Köprüsü’nün başında bekleyerek kendini bir Köprü Bekçisi’ne dönüştürür. “Akşam nöbetime nazlanarak çıktım. ‘Evde kal. Kitap oku’. ‘Köprü’yü rahat bırak. Uzaklaş!’ demem nafile. Hele bir çıktım mı, eve dönesim gelmiyor. Köprü gece sessiz. Issız değil” (s. 140). Güvercinler de başında beklediği köprünün vazgeçilmez yolcularıdır. “Güvercin. Ortaçağ Avrupa sofrasının baş tacı. Evlerde sırf bu yüzden beslenmekte. Yirmi birinci yüzyılda, dokunulmazlıklarının güvencesinde. Köprü duvarında, güneşin sıcaklığının rehavetinde”(s. 42). Vassaf, bazen de Mostari’nin görevini yapmadığını düşünür: “Uluslararası gözlemciler. Biri zenci. Biri beyaz. Pazıbentlerinde İsviçre yazıyor. Köprüde nasıl adım atıyorlar diye arkalarından bakmayı unuttum. ‘Behey Mostari! Nöbette uyuyorsun!” (s. 50). İnsanın içinde bulunduğu coğrafya (Vassaf için Makedonya) farklı dönemlere ait mekânsal varoluşların görselleştiği bir yerdir. Bir de o coğrafya çekirdek aileye ait kökleri içinde barındırıyorsa, zaman şimdi olmaktan çıkmış, “dünbugünyarın” Mostar Köprüsü’nün iki yakasına inen merdivenlerinde, Köprü Bekçisi’nin not defterinin sayfalarında durmuştur. Mostari de mekân, yalnızca olayın üzerinde geçtiği topografik bir zemin olmaktan daha ileri giderek, senben ilişkisi içerisinde zamanı durdurarak, birbirine hükmeden SAYFA 4 ? 2 MAYIS “A KÖPRÜ GEÇİLİR Mİ? Gündüz Vassaf Gündüz Feneri adlı söyleşi kitabıyla, kişisel tarihinin eteklerindeki tüm çakıl taşlarını dökerek, bundan sonra yapılacak olanı arar. Bir anlamda kimsenin onu tanımadığı, onun da kimseyi tanımadığı bir mekânda, Makedonya’da, Mostar Köprüsü’nün ayakları ucunda zamanın tüm önce ve sonraları içinde kaybolur. Köprüye yüz metre uzaklıktaki camiden gelen ezan sesi ona günün vakitlerini, köprü üzerinden Neretva’nın soğuk sularına atlayan çocuklar geleneği, bir hamamın taşı, tepe kubbesinden çıkan sıcacık bir buğunun hayali annesini hatırlatır, ki o anne (5) Rumelinden yola çıkıp anavatan dedikleri yerde gençliğini, okul hayatını geçirmiş, bir imparatorluğun kapanışına cumhuriyetin doğuşuna tanık olmuşsa ve sonra da uzak kıtanın yolcusu olup, zamanın önünde gitmişse. O anne Belkıs Halim ise her şey daha da farklı olur. “Annem 94 yaşında öldü. Dört yaşında öksüz. Dört yaşında yetim. Son yıllarında konuşturmasaydım, Annem Belkıs kitabında, Balkanlar’da soykırımdan söz etmeyecekti bana. Acı tacirliği iyi gelmez annelerin çocuklarına. İyi anneydi (…) Sessiz kalan iyi anneler gibi” (s. 153). Yazar, günün ilk soluk ışıklarından gecenin ağaran karanlığına kadar, küçük not defterine yazdıklarıyla var olur. Gündüz Vassaf Halebija’da geceye Gündüz Vassaf’ın MostariBir Köprü Bekçisinin Günlüğü’ bir deşöyle not düşer: “Köprü nemeyle başlayıp, günlük, anı gibi çeşitliliği de içinde barındırasessiz/ Defter kelimesiz” rak farklı bir okuma yolculuğu sunuyor. 2013 ikili bir oyuna dönüşmüştür. “Köprü beni, ben köprüyü doğurdum” (2). Mostari’de belirgin ve elbette başat bir mekân olan Mostar Köprüsü, yazarın varoluş kaygısını yenerek “zamanın sonsuz akışında yitip gitmek istemeyerek tutunduğu ‘dışarıdaki içerdelik’ niteliğinde bir yerdir. Ancak bu yer, çevre niteliğindeki herhangi bir alan değil, Lukacs’ın ‘kavranabilen ben’ dediği ‘sorunsal ben’in kendini dinlemek, tanımak ve dünyada konumlamak üzere seçtiği, duraksadığı bir yer’dir” (3). Aslında Mostar Köprüsü, yazarın dünyadan koparıp kendileştirdiği bir uzamdır. Bir edebiyat eseri olan MostariBir Köprü Bekçisinin Günlüğü’nün türü kendinden çıkışlı bir denemeyle başlayıp, günlük, anı gibi çeşitliliği de içinde barındırarak farklı bir okuma yolculuğu sunar. “Çünkü edebiyat, bir yandan duyular aracılığı ile materyaller toplar, diğer tarafta bilginin sunumu için gerekli olan söylemi geliştirir ve tekrar tekrar üretir” (4). Bu tekrarlanan üretim de türler arasında örtüşmeyi, kırılmayı, geçişgenliği sağlar: “Mostar’dayım Bayram sabahında, acılar Köprü’nün yıkık taşlarında. Acıyı yaşatmanın tanıtmanın tanıtılmasının sağlıklı olduğunu kim den öğrendik?” (s. 152153). Balkanlarda olup acıyı, hüznü, savaşı hatırlamamak mümkün müdür? Her ne kadar görünebilir yerlerden uzun süren savaşın izleri yok edilse de, yüreklerdeki o izler görülüp, silinebilir mi? “Ümit”in olmadığı günleri kim unutur? Mostari de bu günleri unut(a)maz. (s. 189). Tara için ise şu sözleri yazar. “Bu ayağa daha sık gelir oldum. Tara, aitliğimi hafifletiyor. Halebija, yerleşikliğimi hatırlatıyor” (s. 227). Kitabın bir diğer özelliği de fotoğraflar ve sayfalara çizilmiş küçük küçük köprü resimleriyle şenlenmesi ve o köprünün geçilip geçil(e)memesi üzerine kurulan oyunu bize hatırlatmasıdır. Mostar Köprüsü, bir adımını atsa geçivermeye başlayacağı köprü, köprü geçilir mi dersiniz? İşte! Kitabın en can alıcı yönü de budur. Köprü sadece fiziksel olarak mı geçilir? “Dün geceyarısı Köprü başında yazarken arkamdan geldiler. Maria başta, koluma girdiler. ‘Haydi mister, gidiyoruz’ dediler” (s. 141). Köprü geçildi mi dersiniz? Gündüz Vassaf geçmediğini söylüyor ama, Mostari Maria’ya dur diyebildi mi? Kim bilebilir ki? Ya geçirildiyse! Balkanlar’ı anlamak, Balkanlar’ı hissetmekten geçer. Bir de Balkanlar’da yaşarsanız, annenizin kökleri Gündüz Vassaf’ta olduğu gibi burada, yanı başınızda durursa, Balkanlar bir tutku haline dönüşüverir. Elbette bu tutkunun psikolojik, sosyal, kültürel, toplumsal pek çok nedeni vardır. Kuşkusuz, her Mostari okuyucusu kendi iç dünyasıyla bunu yakalayacaktır. Gündüz Vassaf, zıtlıkların olduğu yerde ömrünün büyük çoğunluğunu geçirir ve nihayet bu zıtlıklardan ve totalitarizmden uzak bir köşede dinlenmek ister. Yazar mikro kozmosunda özgürlüğünü zenginleştirme yolunu Mostar Köprüsü’yle seçer. Ama belki de hiç beklemediği bir şey, bir kavram, “aşk” onu köprüye bağımlı kılar. Bu öyle bir aşktır ki, azad edilse de ayrılığı yoktur. Artık yazar köprü’yle, köprü de onunla yeni bir varoluş yakalamıştır. Köprübaşından ayrılsa da Mostari’nin köprü aşkı bitebilir mi? Bit(e)mez, çünkü Mostar Köprüsü’nün zıvanasından çıkan taşları Mostari’nin sayfaları arasında ruhunu geri kazanır. Mostar Köprüsü yıkılmış mıydı, kimse hatırlamaz. “Tarihi, efsaneleri, şarkıları duruyor ve ruh maddeden ağır basıyor” (6) ve Neretva Nehri hep o aynı Mostar Köprüsü’nün altından artık bir başka coşkuyla akar, köprübaşında Mostari varmış gibi. Hep söylerim, bir kenti sevmek bir sevgiliyi sevmekten daha kolaydır, sevgililer terk eder ama kentler sizi bağrına basar. Ya etrafında güvercinleriyle bir mermeri kırık sokak çeşmesi ya da Mostari de olduğu gibi zamanı 456 kalıp taşının altında saklayan Mostar Köprüsü’yle: Stari Mostar (7). ? (1) 8 Mart 2013, Radikal Kitap, Sibel OralGündüz Vassaf söyleşisi. (2) a.g.y. (3) Ramazan Korkmaz, R. Mekânın Poetiği, Kıbatek, Yakın Doğu Üniversitesi, 2328 Ekim 2005, s. 435. (4) Birsen Karaca; Edebiyatta Değişen Zaman ve Mekân Algıları, Kıbatek, Bilecik Üniversitesi, 2527 Nisan 2011, s. 12. (5) Gündüz Vassaf, Annem Belkıs, İletişim Yayınları. (6) a.g.y. (7) Boşnakça. Mostari Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü/ Gündüz Vassaf/ Yapı Kredi Yayınları/ 368 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1211
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle