06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hepimizin sözcüklere ihtiyacı var ama “farkındalık yaratmak” deyince de benim tüylerim diken diken oluyor. İçi boş bir kavram. Ama hissettirmek ve sezdirmek öyle mi? Kavramın kendisi olmadan zaten mevcut olan şeyler. Bu insanın kendisine dair, insanın insana dair, insanın tabiata, hayvanlara dair ve elbette insanın yazıya dair temel istekleri, arzuları… Zaten şiir de öyle bir şeydir. “Ben bu şiiri anladım ya da on beş yaşında okuduğumda anlamamıştım ama yirmi beş yaşında okuyunca anladım” demek doğru bir şey değildir. On beş yaşında okuduğunda da sevmişsindir, sezmişsindir. Yirmi beş yaşında da o yüzden o şiiri bir kez daha okursun. Yaşların hissettirdiği şeyler kuşkusuz farklıdır ama o şiirle bir ilişkin olmasa, o şiiri bir daha okumazsın. O yüzden oradaki temel şey sezmek ve sezdirmektir. ”Oyun yazılmaz, kurulur” diyorsunuz. Neden bazıları kendi oyunlarını kurarken bazıları başkaları tarafından kurulmuş oyunlarda figüran öyleyse? Ben bir şiir toplayıcısıyım. Dünyadan, insanlardan, hayattan, tabiattan, hayvanlardan, kitaplardan ve başka şiirlerden topluyorum şiiri. Şöyle düşünüyorum: Şiir bizi hakikate götürmez. Bir yolculuktur, bir arayıştır ama hakikate götürmez. Daha doğrusu oyun ve hakikat aslında diyalektik bir bütünlük içindedir. Belki Paradoks Diyalektika da böyle bir şeydir. Oyun yoksa hakikat de yoktur, hakikat yoksa oyun da yoktur. İkisi birbirini içselleştirir. Şiir de bunların ikisinin arasında gidip gelen bir şeydir. Bazen oyun yerine geçer, bazen hakikatmiş gibi görünür ama olamaz. Çünkü hakikatin kendisi de bir arayıştır, şiir gibi, bir yolculuktur. “Anlamak, bizim olgunluğumuz, oyunumuz, derinliğimiz, düzeyimiz, yüksekliğimiz, isteğimiz, kavrayışımız, göze alışımız, elde tutuşumuz ve dünyaya bakışımızla ilgilidir” demişsiniz. İnsanın bu ‘anlama’ düzeyine gelebilmesi için sizce de bir tür nirvanaya ermiş gibi olması gerekmez mi? O halde herkesten bu anlayışı bekleyebilir miyiz? Bir bütün olarak bakıyorum. Az önceki oyunhakikat meselesi gibi, anlamaya ulaşmak da bir şeydir. Belki de en sonunda bir nokta var, anlama noktası. Bütün çabamız oraya ulaşmak için. Okuduğumuz, araştırdığımız, gördüğümüz, izlediğimiz her şey “anlamak” diye bir şeyi var etmek için olabilir. En sonunda insan dünyaya bakıp “ben hiçbir şey anlamamışım” da diyebilir. Ya da “pek az şey anlamışım” diyebilir. Kimse de pek bir şey anlamıyor aslında. Sonuç olarak hakikat ve oyun arayışı birlikte sürdüğü gibi, anlamaya yönelik de bir yolculuk var. Ama yönelik bir yolculuk sadece… Anlıyor muyuz, anlamıyor muyuz, çok emin değilim. Hiçbir şey anlamamış olmak. Ama hiçbir şey anlamadan anlatıyoruz galiba. O anlatmalar benim de yaptığım ya da yazan herkesin yaptığı gibi. Belki de anlatmak anlamak için olabilir. Belki de benim ansiklopedi de öyle bir şey. Paradoks Diyalektika. Derdini Anlatamayanlar İçin Ansiklopedi ya. Anlatarak anlamak insanın bildiği bir şeyi sevdiği bir şey, istediği bir şey yapabilir. Bu tiyatro için de, müzik için de, resim için de böyledir. Şiir için, deneme için de böyle. Anlatarak anlamak. Çok yazı yazarım, pek çok yerde yazarım. Herhangi bir konuda ? bir yazı istenir. O yazıya kafamda hiçbir şey olmadan başlarım. O yazıyı yazarken aslında anlamaya başlarım meseleyi. Yazının içinde, yolculuğun tam içinde anlamaya başlarım. Baştan kafamda kurmam. Pek çok yazarlık yöntemi var. Yöntemlerden bir tanesi hatta yöntem bile demiyorum yöntemsizlik olabilir, budur. Belki de çok yazdığım, acelem olduğu için de olabilir. Genellikle yazının yarısına gelince hem konunun gerçekte ne olduğunu hem de benim aslında ne yazmak istediğimi anlıyorum. O yüzden tekrar başa dönüp yazının başlığını filan değiştirdiğim çok oluyor. “NE KADAR ÇOK İNSAN YAZARSA O KADAR ÇOK ANLAMIŞ OLURUZ DERDİMİZİ” “İnsan en çok kendinden yorulur. Neyse derseniz hali pür melal’im de anlaşılmış olur” demişsiniz. Bazı “neyseler”sinirlendirir insanı. Hafife alındığınızı, umursanmadığınızı, fikirlerinize değer verilmediğini hissettirir size. Yani her zaman hali pür melal’iniz anlaşılmaz da bazı ‘neyseler’ halinizi pür melal yapabilir. Sizce de böyle değil midir? Ne dersiniz? Yoksa neyse mi desek... “Neyse”, kitabın içinde tam da ortaya bir yere denk geliyor N harfi. Zaten bir tek onun adı “Neyse”, diğerleri hep kavram. O yazı benim kitap için yazdığım bir yazı değildi. Radikal’deki köşe yazılarımdan bir tanesiydi. Sonra Paradoks Diyalektika’yı oluştururken N harfine geldiğimde aklıma geldi. Aslında bu kitabın ana fikri gibi. Çünkü “Neyse”, en çok da sinirlendiğiniz, umursanmadığınız, aldırış edilmediğiniz yerde en çok başvurduğunuz bir şeydir. Diğer türlü neyseler daha geçici şeylerdir. Ama asıl olarak kullandığımız şeyler bunlardır diye düşünüyorum. Neyse... “Paradoks Diyalektika”ya ‘interaktif’ bir kitap diyebilir miyiz? Bugüne dek kaç okur, yazarınız oldu? Bu kitabı okuyanlardan üç kişi bana yazdıkları kavramlardan gönderdiler. Bazı arkadaşımlarım yazacaklarını söylediler. Derdimizi anlayalım. Ne kadar çok insan yazarsa o kadar çok anlamış oluruz derdimizi diye düşünüyorum. “Derdini Anlatamayanlar İçin Ansiklopedi: Paradoks Diyalektika” adlı bu uzun isimli kitabınıza bir Haydar Ergülen sözlüğü diyebilir miyiz? Evet diyebiliriz. Sonradan şöyle düşündüm, bu A’dan Z’ye alfabe, diğeri de A’dan Z’ye, Şairler Sözlüğü diye bir şey yapacağım otuz beş yıllık yazılarımı toplayabilirsem A’dan Z’ye. Her şeyden bir kitabım olsun gibi bir düşüncem mi var acaba diye düşünüyorum. Bir ansiklopedi, bir sözlük, bir alfabe, bir derleme... Galiba kendiliğinden öyle bir şey oldu. Hem galiba kolayıma geliyor hem de doğrusunu isterseniz insan oradan yeni denemeler çıkarabiliyor, yeni başlıklar çıkarabiliyor. Üretken bir şey. O anlamda da benim yazmamı kolaylaştıran ve yazıyı çoğaltan bir şey. ? Cümleten İyi Yolculuklar/ Yayına Hazırlayan: Haydar Ergülen/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 280 s. Derdini Anlatamayanlar İçin Ansiklopedi: Paradoks Diyalektika/ Haydar Ergülen/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 264 s. Nar Alfabesi/Haydar Ergülen/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 116 s. 4 NİSAN 2013 ? SAYFA 15 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1207
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle