Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Rabıta’nın Zabıtası/ Işık Kansu/ um:ag Vakfı Yayınları/ 114 s. “Rabıta’nın Zabıtası”, Rabıta kitabından 26 yıl sonra yayımlanıyor ve ilk kaleme alındığından bu yana olaylar ile kişilerin üzerinde öbeklenen tozları silkeleyerek şu anda kimin nerede olduğunu, büyük Rabıta planının hangi noktaya varmış bulunduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, kimi girişimlerin ardındaki gerçek nedenleri daha iyi kavrıyorsunuz, Rabıta’nın güncellendiği bu yapıt sayesinde. 4+4+4’lü eğitim sisteminin bütün yapıtaşlarının nasıl Rabıta örgütü tarafından sabırla hazırlandığını görüyor, olaya bambaşka, daha aydınlatıcı bir açıdan bakma olanağını buluyorsunuz. Vampirin Kültür Tarihi/ Gülay Er Pasin/ Ayrıntı Yayınları/ 474 s. Vampirin Kültür Tarihi; ölüm korkusu, ölüm ötesi, ruhun biricikliği, ölümsüzlük düşü gibi insanın en temel korkularını ve arzularını simgeleyen vampir karakterinin hangi kültür örüntüleriyle bugünkü kavranışına vardığını anlama çabasının ürünüdür. Aynı zamanda bir kültür tarihi olarak da okunabilecek bu kitap, dünyaya döndüğü andan itibaren vampirin kan izlerini takip ederek ona varlık kazandıran temel insani sorunlara eğiliyor. Anadoluculuk ve Tek Parti CHP’de Sağ Kanat/ Metin Çınar/ İletişim Yayınları/ 294 s. Turancılığa da Osmanlı’ya da sırt çeviren, milletin ve vatanın özü olarak sadece ve sadece Anadolu’yu gören Anadoluculuk, erken Cumhuriyet döneminin biraz kenarda köşede kalan bir düşünce akımıydı. Siyasette yer tutamadılar, buna karşılık entelektüel alanda küçümsenmeyecek bir mesaileri oldu, kadrolaştılar. Bu birikim ve kadrolaşma, tek parti döneminin son evresinde CHP içinde güçlü bir grup teşkil etmelerini sağladı. Anadolucu ekip, CHP içindeki muhafazakâr kanadın omurgasını oluşturdu. Metin Çınar’ın çalışması, Anadoluculuğun öncü şahsiyetlerinin, Mükrimin Halil Yinanç’ın, Remzi Oğuz Arık’ın, Nurettin Topçu’nun düşünce dünyasını ele alıyor. Bir Son Duygusu/ Julian Barnes/ Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu/ Ayrıntı Yayınları/ 150 s. Julian Barnes’ın son romanı Bir Son Duygusu, yazarın önceki birkaç yapıtında da görüldüğü üzere, Barnes’ın yazarlığının gitgide başat öğesi haline gelmiş olan “anımsama yoluyla hayatı irdeleme” izleğinin çarpıcı bir açılımıyla başlıyor. Hikâyenin ana kahramanı Tony Webster, kırk yıl önSAYFA 24 ? 14 MART 2013 ce yaşadığı bazı olayları anımsar ve onları zihninde gelişigüzel bir sıraya dizer. Ne var ki, başlangıçta sıradan bir şeymiş gibi görünen bu anımsama edimi, Tony Webster’ın kendisine bir günce bırakıldığını öğrenmesiyle birlikte, kahramanın hayatını durmadan sorguladığı ve sonunda kendi kişiliğine ilişkin son derece karamsar sonuçlara varacağı acımasız bir kimlik arayışına dönüşecektir. Hayatın Düşlere Borcu Var/ Yılmaz Odabaşı/ Nemesis Kitap/ 172 s. Yılmaz Odabaşı’nın, farklı temaları bir araya getirdiği ve tümü de hayatın sokaklarına çıkan denemelerinden oluşan “Hayatın Düşlere Borcu Var”, daha önce yayınlanan kitaplarıyla bu kitabından sonra yayımlanacaklar arasında bir köprü, bir “ara kitap” olarak tasarlandı. 2002’de yayımlanan son şiir kitabı “Buğulu Atlas” ve 2004’te yayımlanan “Şarkısı Beyaz” adlı romanıyla edebiyat ve yayın dünyasından uzaklaşarak münzevi bir hayatı yeğleyen Yılmaz Odabaşı, yaklaşık on yıl aradan sonra bu kitabıyla yazın ve yayın dünyasına geri dönüyor. Kara Arşiv/ Ali Yılmaz/ Metis Yayınları/ 254 s. 12 Eylül 1980 darbesini takip eden yıllarda binlerce insan tutuklanarak başta Mamak, Metris ve Diyarbakır olmak üzere tüm Türkiye’de bu amaçla yeniden düzenlenen cezaevlerine kapatıldı. Kapatılan insanlar hapsedilerek cezalandırılmakla kalmadı; düşüncelerinden, inançlarından vazgeçmeleri için ağır işkencelere maruz bırakıldı, öldürüldü, sakatlandı ve teşhir edilerek günah keçileri haline sokuldu. Askeri bir düzenin hâkim olduğu bu cezaevlerinde yaşananlar dünya literatürüne geçecek kara bir arşiv oluşturuyor. Araştırmacı Ali Yılmaz, iktidarın cezaevlerinde ürettiği ve uyguladığı “kapatma, yıldırma, yeniden şekillendirme ve imha” politikalarını ve disiplin tekniklerini tek tek ele alırken cezaevlerinde işlenen suçların cezaevi idarelerinin “keyfi, münferit ve akıldışı” gibi görünen uygulamalarınınaslında nasıl organize, sistematik ve bilinçli bir yönetselliğin parçası olduğunu ortaya koyuyor. Eleştirel Bakış/ Yayına Hazırlayan: Peter Osborne/ Çeviren: Elçin Gen/ İletişim Yayınları/ 264 s. Radical Philosophy dergisi yirminci yüzyılın son düzlüğünde radikal filozoflarla çeşitli söyleşiler yaptı. Marksizm, feminizm, postkolonyal teori, edebiyat teorisi, eleştirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve psikanaliz bu “sert” tartışmaların çerçevesini oluşturuyordu. Judith Butler, Cornelius Castoriadis, Drucilla Cornell, Axel Honneth, István Mészáros, Edward Said, Renata Salecl, Gayatri Chakravorty Spivak, Cornel West, Slavoj Zizek’in Radical Philosophy dergisinin editörleriyle yaptıkları söyleşileri bir araya getiren Eleştirel Bakış, 21. yüzyıl için de geçerliliğini koruyan soruları yeniden önümüze seriyor. Söyleşi yapılan isimlerin fikirlerini en saf, en belirgin şekilde dile getirdikleri; sorularını çekincesizce ortaya koydukları; dönemin ruhuna karşı en serinkanlı analizleri olanca sertliği içinde ifade ettikleri bir ruhu da yansıtan Eleştirel Bakış, toplumsala dair sorulara verilen cevapların yavanlaştığı bir dönemde yeni bir ruh yaratacak asıl soruları yan yana diziyor. Felsefe, siyaset, kültürel çalışmalar alanlarında dolaşarak günümüz entelektüel soluna ilişkin genel bir bakış sunuyor. Giden Bir Kedinin Ardından/ Ferit Edgü/ Notos Kitap/ 110 s. Ferit Edgü, 1950’lerin sonlarında başlayan öykü serüveninde karamsar bir dünyanın gerçeklikten kaçan bireylerinin iç dünyalarını ve iletişimsizliklerini yazdı. Kişilerini gerçeğin dışından alırken yeni bir gerçeklik arayışı içine girdi. Oldukça karmaşık dünyaları, bazen felsefi boyut kazanan anlatısını yalın bir dil üzerine kurdu. Sonra Doğu geldi Ferti Edgü’nün metinlerine. Doğu’nun dünyası, insanları, sorunları ve son kertede oluşan yalınlığı yazdıklarının niteliğine önemli katkılar yaptı. Nitelikli edebiyat nedir, sorusunun karşılıklarını ararken önümüze ilk çıkan yazarlardandır Ferit Edgü. Giden Bir Kedinin Ardından onun yeni kitabı. Edebiyat dünyasını ve dilini bütün özellikleriyle yoğunlaştıran öykülerden oluşuyor. Yanıp Kül Olmadan Önce/ Gaute Heivoll/ Çeviren: Deniz Canefe/ Can Yayınları/ 286 s. 1978 yılında bir pazar günü, Norveç halkı tarihinin en dramatik cinnet vakalarından birine şahit olur. Çılgınca koşan bir piroman evleri küle, ağaçları alev topuna dönüştürür. İçlerinden hangisi bu derece kendini kaybetmişti? Bunu neden yapmıştı? Alev alev yanan evin önünde sessizce oturan kimdi? Tüm yaşamını ateşin hikâyesiyle geçiren Gaute Heivoll, yıllar sonra bu izleri takip ederek gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği doyumsuz bir esere imza atacaktır. Yanıp Kül Omadan Önce; kaybın, özlemin, anıların, insan ruhunu saran görünmez alevlerin incelikle dokunduğu edebi bir şölen. Travesti/ Mircea Cartarescu/ Çeviren: Leila Ünal/ Ayrıntı Yayınları/ 140 s. Nobel adayı ve çağdaş Rumen edebiyatının kült yazarı Mircea Cartarescu ülkesinde ve çevrildiği ülkelerde büyük ilgi gören Travesti romanında Victor adlı kahramanının cinsel kimliğiyle yüzleşme sancılarını anlatıyor. Cartarescu, Travesti’yle Victor’un sanrılarla alt üst olmuş bölük pörçük zihninde, çarpıcı benzetmeler ve erotik imgelerle dolu ancak bir o kadar da heyecanlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Walter Benjamin’in Mezarı/ Michael Taussig/ Çeviren: Burç İdem Dinçel/ Yapı Kredi Yayınları/ 278 s. Walter Benjamin’in mezarını aramaya gelen Hannah Arendt hiçbir şey bulamamıştı, görüp görebileceği en ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1204