03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞMAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU KİTAP GÖLGESİ Benim Bir Karışım ? Mavisel YENER ocukların çok sevdiği usta yazar Behiç Ak’ın Meraklı Memo ve arkadaşı Tombiş’in serüvenlerini anlattığı Tombiş Kitaplar serisi, Günışığı Yayınları tarafından yeniden okurla buluşturuldu. İlk baskısı YKY tarafından 1997’de yapılan kitabın yeni tasarımı, güncel yaklaşımın, estetik bakışın başarılı bir örneği. Meraklı Memo, mahallenin onarım işlerini yapan Ali Usta’yla el sıkıştığında onun elinin ne kadar büyük olduğunu ayrımsar. Karışlarını ölçtüklerinde Memo’nun kafası azıcık karışır. Çünkü onun üç karışı Ali Usta’nın bir karışına eşittir. Bu, Memo’yu üzmüştür, yaşam boyu ellerinin küçücük kalacağını, karışının ufacık olduğunu düşünür durur. Bu sıkıntısını yakın arkadaşı Zeynep’le paylaşır. Zeynep’in bu konuda pek fikri yoktur, tek bildiği bir karışının piyanodaki sekiz notaya denk geldiğidir. İnce Do’dan kalın Ç Do’ya kadar olan mesafe Zeynep’in bir karışıdır. Memo bu işi kafaya taktı ya, eve gidince abisinin ellerine bakar, karışının uzunluğunu sorar. Abisi çok şakacıdır, karışını masanın üstünde duran plastik dünya küresine dayar ‘Benim karışım Amerika’yla Avrupa arasındaki uzaklık kadar’ der. Aynı soruyu annesiyle babasına da sorar, hiçbirinden normal yanıtlar alamaz. Hepsi de çok komik yanıtlar vermiştir. TUHAF YANIT... Arkadaşı Ayla’nın yanıtı da onlarınki kadar tuhaftır. Gitarist Ahmet, karışının vücudunun sekizde biri olduğunu söyler. Gerçekten de karışımız vücudumuzun sekizde biri kadar mıdır? Ahmet, Memo’yu resim yaparken ellerini fırça gibi kullanan ressam Kadir’in atölyesine götürür. Kadir Bey, Memo’ya yalnızca parmaklarını kullanarak bir tablo yapabileceğini söyler, Memo karışını aça aça tuvali rengârenk boyar. Bu iş onun pek hoşuna gitmiştir. Minik karışını sevmeye bile başlamıştır. Oradan çıktıktan sonra karşılaştığı herkese aynı soruyu sormaya devam eder: ‘Senin bir karışın ne kadar?’ Bu kez aldığı yanıtlar iyice farklılaşmıştır. Bir dizi oyuncusu ‘Bir karışım bir telefon faturasının ödenmesi…’ deyince Memo ondan bunu açıklamasını ister. Oyuncunun zekice açıklamasını kitabı okuyanlar öğrenebilecek! Çiçekçi için, gözlük kullanan Ayşe, Memo’nun dedesi, emlakçi ve diğerleri için bir karışın ne ifade ettiği konusundaki tuhaf yanıtlar Memo’nun kafasını yine karıştırmıştır. Sonunda Tombiş’le karşılaşır, Tombiş için bu sorunun çok basit bir yanıtı vardır… Herkesin karışı başka bir şey ifade etmektedir. Araştırmaları sonucunda Memo, kendi karışında gizli olan anlamları görmeye başlar. Ak, bu kitabında hem okulöncesi hem de ilk sınıflardaki çocuklara sesleniyor. “Uzunluk”, “Mesafe”, “Ölçü” gibi kavramlar pekiştirilirken çocuklar yaratıcı düşüncenin sınırsızlığını keyifli bir öykü aracılığı ile fark ediyorlar. Öykü kişilerinin her birinin karışında farklı bir dünya gizli aslında. Çocukların kendi sorularını sormaları, kendi öykülerini yaratmaları için esin kaynağı olan Behiç Ak, kitabında onları fikir ve anlam üretmeye özendirirken, gelecekteki felsefe okumalarının da yolunu açıyor. Bireyden bireye değişen kavramları farklı bakış açılarıyla vermesi, okurun öykü kişilerinin yanıtlarının doğruluğunu sorgulaması açısından da önemli. Durun durun… Çocuklara sorgulamayı mı öğretiyor Behiç Ak? Düşündürüyor mu? ‘Bir karışınızın ne kadar uzunluğa denk geldiğini düşündünüz mü hiç?’ diye mi sorduruyor? Toplanın veliler, şikâyet edin hemen. Çocuğun kafasını karış karış karıştırıyor bu yazar! Aklı bir karış havada olanlara da, ağzı bir karış açık kalanlara da diyecek çok şeyi var bu kitabın. Sayfaları karışlayın, karıştırın, okuyun, eğlenin, düşünün, keyfine varın… ? www.maviselyener.com *Benim Bir Karışım/ YazanResimleyen: Behiç Ak/ Günışığı Kitaplığı/ 68s./ 2013/ 5+ OKUYAN/OKUTAN ÖĞRETMENLERDEN MEKTUPLAR Yazar sorumluluğu ve yaşamda evrensel tılsımın gücü ? Bahri KARADUMAN üm eğitimcileri üzen önemli bir gerçek var. Günümüz genci, ne acıdır ki çocukluk yaşlarından başlayarak teknolojiye yönelip sanal oyunlara ve hazır bilginin kolaycılığına sığınıyor. Kitaptan uzaklaşan gençlerin büyük bir bölümü, sorumluluktan kaçarak yaşamı eğlence olarak görüyor ya da anti sosyal bir yaşam içinde bunalımlara sürükleniyor. Bu büyük tehlikenin herkes ayrımında ama suçluyu tanıma, zararı en aza indirgeme konusunda görüşler, düşünceler değişik. Hükümetlerin olaya bakışları, ulusal eğitim politikaları işin farklı boyutları. Yasakçı bir anlayışla sorunun daha da büyüyeceğine kuşku yok. Çözüm için söz çok, eylemse yok denecek kadar az. Birleşilen tek gerçek ise çocuklar için kitabın önemi, yararları… Bugün ülkemizde yazarın sorumluluğu ikiye katlanmış durumda. Yalnız yazınsal sorumluluğunu yerine getirmek yeterli olmuyor. Ailenin, okulun yapamadığını yazarların yapması, bu büyük açığı aydın sanatçıların kapatması gerekiyor. Yazar önce nitelikli yapıtlar üretmek zorunda. İş bununla bitmiyor ne yazık ki. Yazmak yeterli değil. Yazılanları da tanıtmak, yorumlamak, öğrencinin ayağına yani okullara gitmek, söyleşmek; yaşamın kirine, pasına bulaşmamış yüreklerle iletişim kurarak yarının okurunu oluşturmak gerekiyor. Kitapla yetişen çocuk, önce çevresini sonra başka yaşamları, farklı dünyaları tanır ve duyarlı olma, duygudaşlık kurabilme T özellikleriyle donanır. Kaliteli kitap kültürüyle yetişen, kültürel birikim kazanan bireyin yaşama ve dünyaya bakışı onu sıradan olmaktan kurtarır. Soran, sorgulayan çocuk, yaşamını anlamlı kılar, çevresine ışık saçar. Bu nedenle çocuk yazınının işlevsel önemi, diğer türleri arka plana iter. Çocuğa, ergene kitabı sevdirme, genci nitelikli kitaplarla eğitme, yönlendirme konusunda yazarların emeğine saygı duymak, o emeği görmezden gelenlere inat, yazarları da üretilen yapıtları da yüceltmek gerekir. Emeğini, kalemini bu yola adamış yazarlardan biri de hiç kuşkusuz Mavisel Yener. Günümüz gençlik yazınında Mavisel Yener gerçeğini kimse yadsımamalı. Yener, çocuğu kitaba yöneltmede, gencin kitaba ilgi duyması konusunda büyük çabalar harcıyor. Yazıyor, yayımlıyor; yazılanları tanıtıyor ve kent kent, okul okul dolaşarak okuyan öğrenci sayısının çoğalması için olağanüstü gayret gösteriyor. Dolunay Dedektifleri dizisi pek çok çocuğun kitaplığının vazgeçilmezleri: İz Peşinde, Dehşet Mektuplar, Mumya Dükkânı, Korkunç Satranç, Ölüler Ormanı ilk beş kitap. Dizinin altıncı kitabı Yarasa Yarışları* adını taşıyor. GİZEMLİ BİR ÖYKÜ Kimi yazar sevdanın rengini sorarken kimi yazar da aşkın renginin siyahlığında karar kıldı. Mavisel Yener ise aşkı, sevdayı ötelemiş Yarasa Yarışları’nda. Yazar, gençliğin gözüyle yaşam tılsımının ne renk olduğunu sorguluyor. Sonraki kuşaklara aktarılması gereken ama çözümü neredeyse olanaksız çok bi linmeyenli bir denkleme yönelmiş. Kitabın ilginçliği, çekiciliği de o gizde, çözümsüzlükte saklı. Doğanın döngüsü bir Hitit efsanesinin yolunu Dolunay Dedektifleri’yle birleştirmiş. Hititlerin kutsal Nerik kentinden günümüzün güzel kenti Vezirköprü’ye, oranın Taşhanı’na, oradan da Ankara’ya Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne uzanan gizemli bir öykü ince ince işlenmiş. Mavisel Yener’in Yarasa Yarışları’ndaki çıkış noktası, yetişkinlerin alışılmış olanın bıkkınlığına karşın, çocukların yeni olana, farklı olana ilgi duymaları; her şeyi merak etmeleri. Çocuğun bilgilenme ve yorumlama isteği. Yazar buyurgan, kuru bir iletinin çocuğu etkilemediğini çok iyi biliyor. Çocuğun eğlenerek, düşünerek öğrendiğini hiç unutmadığını da… Birce, Ece, Oğuz, Bilgecan, Ada, Burç gizemli serüvenlerin peşinden koşan bizden çocuklar. Teknolojiden yararlanırken kitabı ihmal etmeyen, düş kurmayı, müzik dinlemeyi, doğayı seven, hareketli, cana yakın çocuklar. Hepsi emekle elde edilen değerin bilincinde. Kişilikleri, psikolojik, sosyal özellikleri okurun dünyasıyla uyum içinde. Bu nedenle olağan dışı maceralarda bile inandırıcı, sevecen ve okura yakınlar. Başarmanın verdiği sevinç ve mutluluk da romanda egemen olan duygu. Mavisel Yener, çocuk yazınında öyküleme tekniğini çok iyi kullanan önemli bir yazar. Çocuk gözü ve bakış açısıyla anlatmada hayli yetkin. Çocuksu bir nitelikte yazma tuzağına düşmeden çocuğa göre yazan bir dil ustası. Bu tür yapıtlarıyla yalnız kendi yazarlığını değil Türk çocuk yazınını da yüceltiyor. Ülke olarak teknolojiyi bilinçli kullanan, çok okuyan, iyi düşünen, çalışkan, yapıcı bir gençliğe gereksinimiz var. Umut yazarlarda, nitelikli yapıtlarda. Umut yarınlarda. Çocuk kitapları çoğalmalı, daha çok çocuk daha çok okumalı… ? *Yarasa Yarışları Dolunay Dedektifleri6/ Mavisel Yener/ Bilgi Yayınevi/ 187 s. Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com [email protected] SAYFA 22 ? 14 MART 2013 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1204
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle