23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Eleni VAKALO/ Şiirler/ Çeviren: Cevat ÇAPAN ‘Dünya nimetleri ’ iirleri daha önce de bu sayfada yayımlanan Eleni Vakalo 19212001 yılları arasında yaşamış İstanbul doğumlu bir Yunan şairi. Ailesinin Atina’ya göç etmesinden sonra orada klasik filoloji ve arkeoloji, Paris’te de sanat tarihi öğrenimi gören Vakalo kocası ressam ve sahne tasarımcısı Yorgo Vakalo’yla Atina’da bir güzel sanatlar okulu kurmuş, bir yandan bu alanda eğitimci olarak çalışırken bir yandan da şiirlerini Ta Nea Grammata dergisinde yayımlamıştır. İlk şiirleri Tem ve Çeşitlemeler adlı kitapta toplanan Vakalo’nun on kadar şiir kitabı vardır. Soyağacı kitabından bir seçki 1993’te İyi Şeyler Yayınları’ndan çıkan şairin aşağıda aynı kitaptan öbür şiirlerini sunuyoruz. Soyağcı Ne kadar da çok seviyorum şu baygın bakışlı ineği. Bence bütün insanlık sağ elini verirdi ona, o bize o kadar çok şey veriyor ki Dünya nimetleri Çoktur dünyanın nimetleri Örneğin zeytinyağı Şarap Kimde varsa yararlanır onlardan Sonra meyveler Çeşit çeşit Dünyanın verdikleri Etler Hele iyiyse Besili bir hayvanın yağsız döşü Balıklara gelince, söylediklerine göre Uğursuzluk getirirmiş onları düşünmek Ama sabah sabah görmeye değer Balık dolu ağların çekilişini seyretmek Belki o kadar çok sebze yoktur Ama bence Gene de az zenginlik değildir Bütün bunları Evdeki küçük çocukları için Bulundurabilmek Gene de merak ediyor insan aşk nedir diye Bahçenin önüne gelen çocuklarla bu oyunu oynardık, bir ayağımızla üst basamağa sıçrar, öbürüyle aşağı atlardık Sonra yola çıkar yarışırdık, yarıştan sonra da uzaklara gider, iki kız baş başa verip sırlarını nasıl paylaşırlarsa, konunun birini bırakır öbürüne geçerdik At adam yuvarlak izler bırakırdı yerde. Çayırın ucundan bizi seyrediyor şimdi de Kapı açılınca onunla yüz yüze geldiğimde, onu daha önce korudan ahıra doğru koşarken gördüğümü hatırladım da başımı döndürerek acaba ağabeyim gövdesinden değişik mi diye sormuştum kendi kendime Üçgöz Bir gün ağabeyim yüzünü üçe bölen çapraz bağlanmış kurdelelerle çıkageldi. Bir gözü bir yanda, öbürü öteki yanda, üçüncüsü de ortada. Üstelik birinin üstü de bir korsanınki gibi kapalıydı fazla bir şey görmesin diye. Söylediklerime kulak asmayın, diye bağırdım ben Annem yeni doğmuş bir bebek gibi kundağa sarmıştı onu, sargılar içinde bir Lazar. Denizciler de annemden görüp gemilerindeki şarap fıçılarını böyle kalın iplerle çapraz bağlamışlar, sonra da üstlerine insan yüzleri çizmişler, çünkü ancak bu yüzler tatlandırabilirler deniz suyunun tuzunu. Çiftçiler de bir ağaca aşı yaptıklarında kış için onu böyle çapraz bağlarla bağlarlar. Askerler de ayaklarını öyle korurlar, Kader ağlarını öyle örer, yeryüzünün yolları da öyle. Bunu biliyorum çünkü uçakla uçarken öyle olduğunu gördüm. ? 28 ŞUBAT 2013 ? SAYFA 15 Eleni Vakalo (ağabeyimin masallarından) Benim bir de ağabeyim vardı, küçükken onun bir ayağında beş parmağı varmış, öbüründeyse bir parmağı. Şimdi bir at gibi hatırlıyorum onu, iki ayağıyla yürürken bile CUMHURİYET KİTAP SAYI 1202
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle