Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler bu ilginç felsefecinin eserlerini hayatının içine oturtan ve hayatıyla felsefesinin örtüştüğünü ortaya koyan ilk biyografi. Sosyal Antropoloji ve İnsanın Kökeni / Alan Barnard / Çeviren: Mehmet Doğan / Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / 224 s. Alan Barnard bu kitabında, insanın kökenini ele alan bir sosyal antropoloji dalı kurulmasını savunuyor ve böyle bir çalışma dalının çerçevesini çizip geçmişini özetliyor. Barnard’a göre, disiplinler arası bir alan olan insanın kökeni araştırmaları, sosyal antropoloji içinde meşru bir alt disiplin olabilir ve olmalıdır. Barnard arkeoloji, biyolojik antropoloji, hatta dilbilim alanında çalışan akademisyenlerin, toplumsal ve kültürel unsurlara yeterince eğilmediğine dikkat çekiyor. Sosyal Antropoloji ve İnsanın Kökeni, antropoloji araştırmalarında büyük bir boşluğu doldurmayı hedefleyen öncü bir çalışma. Kadınlığın Uzun ve Dolambaçlı Yolu / Elda Abrevaya / Bağlam Yayıncılık / 414 s. Nesnenin aşkını kaybetme kaygısına rağmen kızın babaya sonradan sevgiliye dair kadınsı dürtülerine sahip çıkması bir cesaret işidir. Bu anneye olan derin bağlılığına rağmen her ne pahasına olursa olsun kadınsılığına sahip çıkmanın cesaretidir. Yaşamı boyunca farklı evrelerde karşısına çıkacak olan bu sınav, kadını en fazla menopoz ve sonrasında zorlayacaktır. Bu doğrultuda kadınsı erotizm sadece cinsel ilişkiye indirgenemez kültür nesneleriyle ve ötekiyle kurulan ilişkiyi de nitelendirir. Böylelikle kadınsılık kadının içinde gömülü olan karanlıklardan ve sislerden sıyrılıp toplumsal sahnede ötekine dair bir tasa taşıyarak arzulu olmasının serüvenidir. Elda Abrevaya'nın kitabı işte bu serüveni anlatıyor okuyuculara. Unutmamak / Kemal Bekir / Remzi Kitabevi / 288 s. Unutmamak, Kemal Bekir’in anılarının önemli bir dönemini kapsıyor. Bu kitapta, İkinci Dünya Savaşı sonu ve 1950’lerde yaşanan ve hâlâ izlerine rastladığımız Soğuk Savaş fırtınasının sanatçılar, kültür adamları üzerindeki etkisi anlatılıyor. Kemal Bekir, 1940’lardan 1970’lere uzanan tanıklıklarının yanı sıra baskılara, ihanet ve tutuklamalara karşı bir avuç aydının mücadelesine yer veriyor. Bu anıların aynasında Sabahattin Ali’den Sait Faik’e, Melih Cevdet Anday’dan Salâh Birsel’e, Orhan Veli Kanık’tan Nusret Hızır’a, Edip Cansever’den Metin Eloğlu’na, Muhsin Ertuğrul ve Carl Ebert’ten Cüneyt Gökçer’e kültür ve sanat dünyasının sayısız siması ilginç yönleriyle yansıtılıyor. İlk Kitap: Sarı / Serdar Şekerci / Ayrıntı Yayınları / 106 s. Ölüme giden son on saniyenin nasıl ölememek kadar uzun sürdüğünü, gelecekte son nefesini verecek Boğaz Köprüsü'nün göz hizasından anlatıyor Serdar Şekerci. Sol bileğindeki ölümsüz dövmesine verev bir jilet atan bir kahraman avucunda sıktığı fotoğrafla Adalara doğru denize bırakırken kendini, kelimeler sert bir örsün üzerinde kızarmaya başlıyor ve hepimizi yakacak ateş olan son infilaka kadar sürüyor. S A Y F A 2 8 n 5 A R A L I K 2 0 1 3 Yangın Yeriydi Yurdum / Yaşar Seyman / Bilgi Yayınevi / 374 s. Yaşar Seyman, örgütlü toplum mücadelesinde bir sendikacı olarak yerini almış. Ödüller kazanan bir yazın sevdalısı aynı zamanda. İnsana ve doğaya akıl gözüyle yürek dolusu bakmak gerektiğini bilen, bildiğini işleyen, işlediğini sevgiyle sunan Yaşar Seyman yeni kitabı Yangın Yeriydi Yurdum'la kendi toprağının insanlarına sarılıyor. Hasankeyf, Dicle, Van, Munzur, İstanbul, Ankara, Erzincan, Kars, Sivas, Hopa, Ordu ve Giresun ve daha nice kent tekrar canlanıyor Seyman'ın kaleminde. Değişik inançların ve kültürlerin görsel şölenlerini aktarıyor kalemiyle Seyman. Kırmızı Pabuçlar: Rosemary Sullivan / Margaret Atwood / Everest Yayınları / 444 s. "Yıllardan 1948 ya da 1949, küçük bir kız bir sinema salonunda Kırmızı Pabuçlar'ı izlemektedir. Dünyaca ünlü bir balerin olan Victoria'nın filmin sonundaki kaderi kızın ümitsizce koltuğuna gömülmesine neden olur. İşte o küçük kız, kadınların yaratıcılık tutkularının bastırıldığı bir devirde doğmuş, buna karşın Kanada'nın dünya edebiyatına armağan ettiği en önemli yazarlarından biri olmayı başarmış olan Margaret Atwood'dur. O salonda başlayıp yazar olarak kazandığı uluslararası başarılara uzanan yolculuğu bu kitapta anlatılan hikâyelerden yalnızca biri. Zira yazını masallardan ve mitolojiden beslenen Margaret Atwood'un hikâyesi birçok kadın yazarın ortak hikâyesinin bir parçası. Bu kadınlar, hem erkek hem kadın sanatçıya atfedilen ikonografiyi geri dönülmez bir şekilde değiştirdiler." Margaret Atwood, Kırmızı Pabuçlar: Rosemary Sullivan'la okurların karşısında. Karanlık Madde / Gregory Sholette / Çeviren: Murat Şaşzade / Doruk Yayınları / 350 s. Gregory Sholette sanatçı, akademisyen, aktivist ve örgütçü kişiğiyle çok yönlü bir yazar. Sholette, elinizdeki kitabın adı olan "Karanlık Madde" sözcüğüyle mecaz yapıyor. Evrenin yüzde 96'lık çok büyük bölümünün "kayıp" ya da "bilinmeyen" anlamındaki karanlık maddeden oluşması gerçeğini sanat dünyasının durumuyla ilgili iletisinin zemini olarak değerlendiriyor: Sanatsal etkinlik, bilinmeyen, görünmeyen ama her yerde olan bir yıldız kümesi gibidir. Starlar aysbergin görünen bölümü gibidir. Bu kümenin görünmezleri, eleştirmenler, sanat tarihçileri, koleksiyoncular, satıcılar, müze ve galeri yöneticileri, sanat yönetmenleridir. Karanlık Madde kitabının amacı, bu bilinmeyen dünyaya ışık tutmak, yazarının kendi sözleriyle biçimzemin ilişkisini "altüst" edip yeniden kurmaktır. Cinsellik, Aşk ve Ölüm / André ComteSponville / Çeviren: Canan Özaltay / İletişim Yayınları / 336 s. Heyecan verici, doğru ama pratik ettiğimiz kadar basit ve dolambaçsız konular değiller. Sponville iki konuşma metni ve bir yazısını bir araya getirdiği bu kitapta hayatımızın bu gündelik ama can alıcı meselesini pedagojik bir biçimde, gayet ciddi felsefi referanslarla, hiç sıkmadan, bilakis eğlendirerek ele alıyor: Çift olmak, cinsellik, erotizm, mutluluk… Bir yandan da ahlak, erdem, sevmek nedir, aşk yapmak nedir? André Comte Sponville kitabında, yolumuzun sık sık Montaigne, Descartes, Platon, Aristo, Schopenhauer, Rochefoucauld, Blaise Pascal gibi düşünürlerle kesişeceği felsefi bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Michel Foucault ve Düşünce Sistemleri Tarihi / Veli Urhan / Say Yayınları / 464 s. Michel Foucault, hem düşünceleri hem de yaşantısıyla tam bir özgürlük serüveninin kahramanıdır. Onun bu ilginç karakterini kendisiyle yapılan söyleşilerde kimi zaman kullandığı, "Yaşamın ve çalışmanın temel amacı, kişinin başlangıçta olmadığı kişi olmasıdır; oyun ancak sonunda ne olacağını bilmediğin zaman oynamaya değer olur; kitaplarımın her biri benim yaşamöykümdür" gibi ifadelerinden çıkarmak da mümkündür. İnsanların yaşadıkları, yaptıkları ve düşündükleriyle ilgili kesin ve rahatsız edici yargılar vermekten olabildiğince kaçınan Foucault, tersine, daha çok onları anlamaya ve incelemeye özen gösterir. Foucault'nun bu tavırları Veli Urhan'ın hazırladığı kitapta okurlara sunuluyor. Aşk Üzerine Bir Diyalog / Eve Kosofsky Sedgwick / Çeviren: Özge Karlık / Ayrıntı Yayınları / 296 s. Aşk Üzerine Bir Diyalog, queer kuram denildiğinde akla ilk gelen isimlerden Eve Kosofsky Sedgwick'in meme kanseri tedavisinin ardından gelen depresyon nedeniyle görüştüğü terapist Shannon Van Wey ile seanslarının izleğini anlatıyor. İlk bakışta hem terapist hem de danışan tarafından alınmış notlar gibi görünse de, esasen, bir dizi derinlemesine içe bakışın, karşılıklı dönüşümün, aşkın sınırsızlığının hikâyesi denilebilir bu kitap için. Sedgwick'in Türkçeye çevrilen bu ilk kitabında, kadınlık/ kadın oluş, cinsiyet/ cinsiyetsizlik, cinsellik, aşk, arzu, çocukluk, şişmanlık, beden, hastalık, ölüm/ ölümsüzlük, dostluk, şiir/ şiir oluş, yazı/ yazı oluş üzerine allak bullak eden bir düşünce silsilesini sunuyor okura. Kasabadan Çizgili Anılar / İbrahim Ersaraç / Patikalar Dergisi Yayınları / 124 s. İlk karikatürü 1945’te Doğan Kardeş dergisinde basıldı. Hemen hemen bütün mizah dergilerinde çizdi. Tan gazetesinden sonra çıkan İstanbulYeni Gazete’de “Bay Yaboz” tiplemesini bant olarak uzun süre çizdi. Hürriyet Yeni Gazete’de “Haftanın Gölgesi,” başlığıyla aktüel konular çizdi. Akbaba’da olduğu gibi Çarşaf Mizah Dergisi’nde de kapanıncaya kadar çizdi. Varlık Sanat Dergisi’nde desenler, kapak resimleri ve illüstrasyon çalışmaları yanında, resim sergisi kritikleri ve sanat yazıları yazdı. İtalya Tolentino ve Bulgaristan Gabrova Uluslararası Karikatür müzelerinde eserleri bulunuyor. 19581966 yıllarında Doğan Kardeş Dergisi’nin karikatür ve resim işlerini yönetti. Ersaraç "Kasabadan Çizgili Anılar"da, Mustafakemalpaşa'da yaşadıklarına karikatürleriyle yer veriyor. 11. Lânet / Deniz Tural /Kora Yayın / 88 s. Aristo bilen, Hegel, Schopenhauer, Heidegger, Kafka okuyan bir katil nasıl olur? Ya da Cibran'ın şiirlerini ezbere bilen, Kavafis'in dizelerini mırıldanan bir cellat, bir toplum mühendisi... Edgar Allen Poe'nun gizemle ölen kahC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1242