Katalog

Vitrindekiler Sophie Dean'i Terk Etmek / Alexandra Whitaker / Çeviren: Seçil Ersek / E Yayınları / 336 s. "O akşam Adam bahçeye çıkıp evini izledi; ihtiyacı olan sakinliği ve cesareti bulmaya çalıştı. Önünde onu bekleyen bir görev vardı: Karısı Sophie Dean'i terk etmek..." Sophie Dean'i Terk Etmek; evlilik, boşanma, kişisel özgürlükler, çağımızın aile yapısı gibi konuları eğlenceli bir üslupla sorgulayan bir roman. Roman, geleneksel boşanma hikâyelerindeki "erkek aldatır, evlilik biter, adam metresiyle hayatına devam eder; kadınsa çocukların bakımı, ara verdiği kariyeri ve hayatın zorluklarıyla baş başa kalır" düzenine çomak sokuyor. Kitabın yazarı Alexandra Whitaker, ünlü yazar Trevanian'ın kızı. Trevanian'dan çok farklı tarzıyla Türkçedeki ilk kitabı okuyucu karşısına çıkıyor. Sosyal Bilimleri Düşünmemek / Immanuel Wallerstein / Çeviren: Taylan Doğan / bgst Yayınları / 288 s. Immanuel Wallerstein "Sosyal Bilimleri Düşünmemek"le, hepimizi, on dokuzuncu yüzyıl kökenli egemen sosyal bilimler paradigmasının kavramlarıyla "düşünmemeye" çağırıyor. Bunun için egemen varsayımlardan üçünü ele alıyor. İlki, ulus devletleri incelerken sıkça başvurulan "gelişme" kavramı. "Gelişen", değişim geçiren tek tek "ulus devletler" mi, bir bütün olarak kapitalist dünya ekonomisi mi? İkincisi, tek ve doğrusal zaman, türdeş coğrafya varsayımı. Fernand Braudel'in savunduğu gibi yapısal, konjonktürel ve kısa dönemli eğilimler varsa, araştırmalarımızda farklı zamansalmekânsal ölçekler kullanmamız gerekmez mi? İçini sonradan devletler ve toplumlarla doldurduğumuz tek biçimli zaman ve uzay kategorileri, gerçek bir tarihselleştirmeye izin veriyor mu? Üçüncüsü, toplumsal gerçekliği ekonomi, devletsiyaset kurumu ve toplumkültür diye ayırabileceğimizi savunan on dokuzuncu yüzyılın o eski öncülü. Toplumsal süreçler bir bütünse, sosyal bilimlerin ayrı ayrı disiplinlere bölünmesinin gerçeklikte bir karşılığı var mı? Albert Camus: Özgürlük ve Devrim / Gülser Erçel / Kafekültür Yayıncılık / 300 s. Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından Albert Camus 7 Kasım 1913 günü Cezayir'de doğdu. Aynı zamanda çağının örnek bir filozofu olan Camus, tiyatro eserleri, denemeleri ve öyküleriyle C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I de sanattaki başarılarını genişletti. 4 Ocak 1960 günü taşrada geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirdiğinde cebinden aynı gün için satın aldığı ama sonra kullanmaktan vazgeçtiği bir tren seferi bileti çıkacaktı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Combat gazetesinde yazdığı yürekli yazılarla çağının gerçek bir tanığı olduğunu ispat ederken hem Fransa'nın Cezayir ile yaşadığı sorunlar hem de kısa süre önce üyeliğe kabul edildiği ve yükselişini sürdüren Komünist Parti ile mesafelerini açıkça ortaya koydu. Yazar ve editör Gülser Erçel'in hazırladığı Albert Camus: Özgürlük ve Devrim kitabı Camus üzerine biyografik bir çalışma. Yeryüzünün Sosyal Fethi / Edward O. Wilson / Çeviren: Gül Tonak / Say Yayınları / 400 s. "Nereden geliyoruz? Neyiz? Nereye gidiyoruz?" Edward O. Wilson söze dev ressam Paul Gauguin'in ünlü tablosuna adını veren soruları sorarak başlıyor. Yazara göre, yaradılış mitleri ve dinler hiçbir zaman bu sorulara tatmin edici yanıtlar bulamadı ve bulamayacak fakat bilim son birkaç yüzyıl içinde bu soruları yanıtlamakta büyük ilerleme kaydetti ve yakın gelecekte bazı tartışma götürmez bulgulara ulaşacak. Gelişmiş sosyal yaşam Homo Sapiens, yani insan türünün ayırt edici özelliklerinden biri. Bilim gelişmiş sosyal yaşamın neden var olduğunu araştırıp açıklayabilirse, ünlü ressamın sorularına yanıt bulma maratonunda önemli bir mesafe kaydetmiş olacak. Wilson, sosyal yaşama ilişkin araştırmasını tıpkı insanlar gibi gerçek sosyal yaşam biçimine sahip olan karıncalar, arılar ve termitler üzerinde yaptığı incelemelerle paralellikler kurarak gerçekleştiriyor. Kierkegaard / Alastair Hannay / Çeviren: Nur Nirven / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 528 s. Soren Aabye Kierkegaardun (18131855) eserleri, günümüzde hâlâ ilgi görmesine karşın bir bağlama oturtulmamış, yaşadıklarıyla yazdıkları arasında bir bağlantı kurulmamıştır. Halbuki bu yazı faaliyetinin içine yerleştiği genel bir felsefi şema bulunmaktadır. Kierkegaard, hayatını, var oluşun derin anlamına dair karmaşık keşiflere adamış bir yazardır. Bu anlamda bütün yazdıkları, kendi hakkındadır. Öte yandan okurlarını kendi var oluşlarıyla yüzleştirmek isteyen bir düşünür olarak yazdıkları sadece kendisiyle ilgili değildir; dünyada birey olma mücadelesine kafa yormuştur ömrü boyunca. Oslo Üniversitesi Felsefe Bölümü'nün kıdemli hocası Alastair Hannay'ın, Kierkegaard düşüncesinin oluşum evrelerine odaklanarak ilerlediği kitap, 1242 5 A R A L I K 2 0 1 3 n S A Y F A 2 7