02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KONUK HARFLER KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ ‘Cart Sarı Küçük Kurşun Kalem’ r İncila ÇALIŞKAN H epimiz masallarla büyüdük. Masallar düş dünyamızı geliştirdi, umutlarımızı besledi. Türkçemizin en duru, en güzel örneklerini masallarda bulduk. Masalların sonunda, çekilen onca acıdan sonra iyi, doğru ve güzel olanın kazandığını görmüştük. Sevginin, emeğin en yüce değer olduğunu da bize masallar öğretmiştir. Çocukların renkli bir dünya kazanmaları, yazma güçleri, yaratma yetenekleri, doğayı, insanı sevmeleri de masallar ve onların yarattığı tılsımlı dil ile mümkündür. Bu yazımda sizlere, Koza Yayınları’ndan çıkmış, gözlerimizin önüne renkli dünyalar seren, düşüncelerimizi rüzgârlandıran bir yapıtı, Halil Şahan’ın “Cart Sarı Küçük Kurşun Kalem” adlı masal kitabını tanıtıyorum. Dokuz masaldan oluşan kitap; düşündüren yanı güçlü, anlatımı akıcı, dili arı, konuşma ve tartışmalarıyla okurları sürükleyici bir masallar yumağı. Yumak çözüldükçe karşımıza konuşan incir ağacı, şakacı al yanak erik ağacı, konuşan kalem, açgözlü tilki ve tembel keloğlan çıkıyor. İroni satırlar arasına ustaca serpilmiş. Bu özellik hem konuları sevimli kılıyor hem de okuyucunun merakını körüklüyor. Bu kitabı okumaya başlayan çocuk, onu elinden bırakamaz, bitirince yeniden okuma isteği duyar. “Küçük Çoban’la İncir Ağacı” masalı, dede ile torunu Lara’nın konuşmaları, şakaları, birbirlerine takılmalarıyla örülmüş, okuyanı meraklandıran hoş bir masal. Çocuklar tarihi olayları çok severler. Masalın içine serpiştirilip yerleştirilmiş tarihi olaylar, okuyucuda ilgiyi canlı tutuyor. “Al Yanak” masalında, Duru ile Al Yanak adlı erik ağacının söyleşip dertleşmeleri, Duru’nun bazı gerçeklere ulaşmasına ve doğaya ait bilgileri öğrenmesine yol açıyor. Babasının öğrenciliğinde bu erik ağacının altında ders çalıştığını, kitap okuduğunu, kırılan kolunu, komşu kızını sevdiğini, ağaca bu yüzden çentik açtığını erik ağacıyla konuşarak öğrenmesi okuyanın merakını artırıyor. “Padişahın Küçük Kızı ile Keloğlan” klasik masalının son bölümü şaşırtıcı biçimde bitiyor. Bu bölümde, günümüzdeki İzmir sokakları ve yaşamdan kesitler sergileniyor. Sayfa 120’de yazarın güçlü sesi okuru düşündürüyor. “Keloğlan, show room’lara, kafe’lere, pizzacı’lara, paticieri’lere baka baka gezinmeye başladı” cümlesindeki gibi ticaret evlerinin yabancı sözcüklerle isimlendirilmesi sergilenirken, Türkçemizin unutulan güzelliği ve zenginliği okurlara hissettiriliyor. Sonuç bölümünde Keloğlan’ın sözleri okuyanı şaşırtıyor. Sevgi yüceltiliyor ve emeksiz bir yere gelinemeyeceği iletisi okurlara sezdiriliyor. Yazar bu kitabında klasik masal dilini ve söyleyiş kalıplarını, tekerlemeleri masallarının içine özenle yerleştirmiş. Masallar yurdu Anadolu’nun, masal anlatma geleneğine göndermeler yapmış yer yer. Bu durum kıymet bilme duygusunun yanında, köklerimizle bağlar kurma özenidir. Masal türünün ustası Eflatun Cem Güney’i anımsatarak masallarını gökten düşen elmalarla bitirmesi, yazarın masallarına ayrı bir sevimlilik katıyor. Çünkü çocuklar masalları da elmaları da çok sever. n Kozmik / Frank Cottrell Boyce / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Çeviren: Özlem Gayretli Sevim / 345S / 2013 / 12+ Biraz uzun boylu olmanın kimseye bir zararı dokunmaz değil mi? Kimi durumlarda yararlı bile sayılabilir; basketbol takımı seçmelerinde daha az uzunlara oranla şansınız yüksektir, dolapların en üst raflarına kolaylıkla erişebilirsiniz, sınıfta en arka sırada oturup düşlere dalabilirsiniz. Ama zaman zaman başınıza dert olabilir boyunuz. Hele yaşıtlarınızdan çok ama çok uzun boyluysanız. Bu da yetmezmiş gibi sakallarınız da biraz erkence çıkmışsa… Sınıf toplantısında sizi veli sanmaları an meselesidir. Liam, böyle bir çocuk. Henüz on iki yaşında olmasına karşın boyu yaşıtlarına göre birazcık (!) uzun. Üstelik sakalları da biraz erken çıkmış. İlk duyulduğunda kulağa hoş gelen bu durum Liam’ın başına ne dertler açıyor bilseniz. Öyle sıradan, günlük, dünya meseleleri de değil Liam’ı zora sokan. Çünkü Liam, arkadaşlarından farklı konulara ilgi duyan bir çocuk. Uzayı çok merak ediyor örneğin. En büyük düşü bir uzay yolculuğu yapabilmek. Bir gün hiç beklenmedik bir biçimde bu şansı yakalayıveriyor. Ama gelin görün ki bundan ailesinin haberi yok. Ailesinden gizlice Çin’den fırlatılacak bir roketin içinde buluyor kendini. Buluyor demek yanlış aslında, Liam bu yolculuğa biraz planlı programlı bir şekilde çıkıyor. Yanında da arkadaşı Florida var. Florida, aklını fikrini ünlü olmakla bozmuş bir kız. Dünya’nın uydusunun Ay olduğunu bilemese de Paris Hilton’un köpeğini nerede görse tanıyacak denli “şan şöhret” düşkünü. “Liam’la Florida’nın ortak noktaları olabilir mi?” demeyin. Onlar bulmuş bir ortaklık… Senaryo yazarı ve oyuncu da olan yazar Frank Cottrell Boyce, Carnagie Medal ve Guardian Ödülleri’ne değer görülmüş. Yazar, Liam’ın gözünden eğitim sisteminden tutun da çocuk yetiştirme konusu dahil olmak üzere bolca eleştiri yapmış. Yetişkinlerin çocuklarını birey olarak değil daha çok bir mühendislik projesi gibi gördüklerinden, onları dinlemek, çocuklarıyla gerçekten sohbet etmek yerine ağızlarından laf almak üzere kimi yöntemler geliştirdiklerinden yakınan Liam’ın ne denli haklı olduğunu kitabı okudukça anlayacaksınız. Tüm bu eleştirileri yaparken, satır aralarında gizli iletiler verirken Boyce’un romanı Kozmik’in çok da eğlenceli olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Okurken kendi kendinize güleceksiniz. Anneniz babanız bu duruma çok şaşıracak. İyisi mi siz bitirince verin Kozmik’i onlar da okusun. Yetişkinlerin de eğlenmeye hakları var, değil mi? İyi okumalar! Viktorya Hayal Kuruyor / Timothée de Fombelle/ Resimleyen: François Place / Çeviren: Şilan Evirgen / YKY / 2013 / 74 s. / 911 Viktorya, Batı dünyasının en sakin kentinde, küçük bir yerde yaşıyor. “Viktorya, maceralarla dolu bir yaşam, çılgınca bir yaşam istiyordu, onu aşan bir yaşam.” Oysa yaşadığı o sıkıcı kentte, kayda değer hiçbir şey olmuyordu, hiçbir şey…“Kış mevsimiydi. Saat altıda hava kararıyordu. Viktorya, bir çanta dolusu kitapla kütüphaneden geliyordu. Adımlarını hızlandırmamış, ışık yanan pencerelerden uzaklaşarak dar sokaklarda dönüp durmuştu. Arkasından gelen her kimse, onun için bir tehditti. Viktorya bunun genç bir vampir, bir İngiliz casusu ya da hortlak olmasını umut etmişti.” Kızılderililerin baskın yapmadığı, kimsenin Pigmelere esir düşmediği, hortlakların ya da vampirlerin uğramadığı ve zamanın çok yavaş ilerlediği bu kentte, heyecanlı bir şeyler ancak hayallerde olabilirdi ki, Viktorya da hayal kurmakta ustaydı. Rafından birer ikişer kaybolan kitapların ya da evden kaçıp giden duvar saatinin gizemi de onun kurduğu hayallerden biri miydi, yoksa ardında başka bir sır mı vardı? Viktorya, “…aynen küçük kızların olağanüstü bir rahatlıkla ip atladıkları gibi” sınıf atlayan Jo ile birlikte bu gizemi çözebilir mi? Zengin anlatımı ve başarılı çevirisi, Viktorya’nın hayatına açılan bu kısa süreci, okur için zevkli kılıyor. Aslan Kral Kork / Süleyman Bulut / Resimleyen: Sedat Girgin / Can Çocuk Yayınları / 2013 / 48 s. / 6+ Ormanlar kralı Kükreyen Aslan ölünce, tahtına Aslan Kral Kork oturuverir. Yeni kral, üç temel özelliği olduğunu orman halkına duyurmak ister. Bu özelliklerden biri, “Kırk Gözü” olduğudur. Nerede ne yapılırsa, gözünden kaçmayacağını söyler. İş abartıya gelince, öteki özellikleri de Kırk Kulak ve Kırk Pençe oluverir. Bu bilgiler ormanda dolaştıkça, çevreye korku salar. Ama Aslan Kral Kork’un kırk kulağı, kırk gözü, kırk pençesi yok ki? Yoksa ormanda dolaşıp duran aslan, sahte kral mıdır? İktidar hırsı ve korkuyla sindirilmeye çalışılan orman halkı… “Ayaküstü kırk yalan atan bir kral. Böylesini hiç görmemiştim doğrusu.” Orman halkı görmemiş olabilir ama aslında pek de yabancı gelmiyor kulağa... Çocuk Olmaya Hakkım Var / Alain Serres / Resimleyen: Aurèlia Fronty / Çeviren: Füsun Önen /Yapı Kredi Yayınları / 2013 / 44 s. / 6+ Çocuklar kendi haklarını bilse ne işe yarar ki, yetişkinler bilmedikten sonra… Bu nedenle, bu kitabı çocuklara değil, özellikle ve öncelikle büyüklere öneriyoruz. Lütfen, anneler babalar, amcalar, teyzeler, öğretmenler, siyasetçiler, hepiniz okuyun. Her çocuğun adının, soyadının, ona gülümseyen bir ailesinin ve evinin olacağı bir ülkede yaşamaya hakkı olduğunu bilin. Koşmaya, zıplamaya, tırmanmaya, eğitim almaya, tedavi edilmeye, şiddetin hiçbir biçimine maruz kalmamaya ve hiç kimse tarafından istismar edilmeden yaşamaya hakkı olduğunu bilin. Ülkemiz 192 ülkeyle birlikte Uluslararası Çocuk Hakları Anlaşması’nı imzaladığı için değil, çocuklarımız, kız ya da erkek fark etmeksizin, sadece ÇOCUK olduğu için haklarına saygı göstermemiz gerektiğini bilelim. Para Nedir? / Claire Llewellyn / Resimleyen: Mike Gordon / Çeviren: Burcu Ünsal / Redhouse Yayınları / 24 s. / 57 Paranın ne olduğu, çocuklar için algılanması zor bir kavram. Çoğu kez parayı, kendi isteklerini gerçekleştirmek için var olan sınırsız bir kaynak sandıklarından, bitip tükenmez istekleriyle anne ve babalarının başının etini yerler. Bu nedenle, para nedir, nasıl harcanır, nasıl biriktirilir gibi bazı temel bilgileri onlara küçük yaştan kazandırmak, en doğrusu. İşte bu dizi de, anne ve babalara bu fırsatı sağlıyor. Dört kitaplık dizi, Para Nedir, Paramla Neler Yapabilirim, Paramı Nasıl Harcarım, Paramı Nasıl Biriktiririm sorularının yanıtlarını eğlenceli bir şekilde anlatarak, çocuklara, paranın dondurma, şeker, oyuncak almaktan başka işlevleri de olduğunu fark ettiriyor. Ayrıca, paranın tutsağı değil, yöneticisi olabileceğimizi de küçük yaştan kavratıyor. Son sayfalarda, anne babalar ve öğretmenler için hazırlanmış olan notlar ve etkinlik önerileri de, öğretilen bilgileri pekiştirmek için çok yararlı. İlk kitap “Para Nedir?”, paranın ne olduğunu anlatıyor. “Paramla Neler Yapabilirim?” başlıklı ikinci kitap, yaşamımız için olmazsa olmaz şeylerin neler olduğunun ve neleri almamak gerektiğinin bilgisini veriyor. “Paramı Nasıl Harcarım?”, üçüncü kitap. Bu kitap da, alınan şeyin ederinin nasıl ödendiğini ve paranın nasıl harcandığını anlatıyor. Dördüncü kitap, tam beklediğiniz gibi: “Paramı Nasıl Biriktiririm?” Yeni neslin en çok kazanması gereken değerlerden biri olabilir “biriktirme”. Bu alışkanlık nasıl kazanılır ve hangi hedefler için biriktirilir? Bu birikim nerelere harcanabilir? Penguen Curcunası, Eyvah Penguenler Kaçırıldı / Jeanne Willis / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Resimleyen: Nathan Reed / Çeviren: Fügen Yavuz / 173 s. / 2013 / 8+ Penguenler, soğuk karlı bir günde buz tutmuş havuzda oyun oynamak için bir araya gelirler. İmparator penguenler, Altın penguenler, Çene bağlı penguenler ve yavruları… Ne yapsak, ne oynasak diye düşünürken Paulie yanında iki pofuduk imparator penguen yavrusuyla çıkagelir. İri yarı koca Paulie’nin bir işi olduğundan yavruları penguen Rory’e emanet eder ve koşarak daha doğrusu buzun üzerinde kayarak uzaklaşır. Daha önce hiç bebek bakmamış olan Rory ne yapacağını bilemez. Onlarla biraz oynar, şakalaşır. Derken yorulan yavru penguenler yumuşacık kara yatar ve birbirlerine sarılıp mışıl mışıl uyurlar. Biraz nefes almak isteyen Rory, güzel kar yağışını kaçırmak istemez ve arkadaşlarıyla oyuna dalar. Bundan sonra olacakları heyecanla okuyacaksınız… n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1242 5 A R A L I K 2 0 1 3 n S A Y F A 2 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle