07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ali Püsküllüoğlu’nun Türkçeye katkısı Ali Püsküllüoğlu’nun yaşamını, bu yaşama sığdırdığı eşsiz yapıtları öğrendikçe bir mucizeyle karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız hemen. Tüm yaşamını Türk dilinin doğru şekilde kullanılması ve geliştirilmesine adayan Ali Püsküllüoğlu, dişini tırnağına takarak, bir Külliyat ortaya koymuştur. ? Safa TEKELİ Dil savaşçısına saygı na verdi. 196266 arasında Ankara Radyosu’nda Kitap Saati, Türkiye Radyoları’nda Türk Dil Kurumu adına Arı Dile Doğru, Ana Dilimiz, Öz Dilimiz adlı programları hazırladı. Nisan 1970Nisan 1971 arasında Ulus gazetesinin (51 sayı), 1973’te Halkçı gazetesinin sanatedebiyat sayfasını yönetti. Ocak 1979Aralık 1980 arasında adıyla özdeşleşen şiir dergisi Yusufçuk’u çıkardı (24 sayı). Ahmet Miskioğlu’nun çıkardığı Türk Dili Dergisi’nin yazı kurulunda yer aldı ve Çağdaş Türk Dili dergisinin kurulmasına ön ayak oldu; dergiyi genel yayın yönetmeni olarak bir süre yönetti. Hürgün gazetesinde serbest yazar olarak çalıştı (1985). “DARBELERDE KOMEDİ!” Komik mi desem? Dilde de gericiliği egemen kılmak isteyen Osmanlıcacı 12 Mart yönetimi, Püsküllüoğlu’nun Öz Türkçe Sözlük’ünü toplattı. Sözlük, yargılama sonunda aklandı ama 12 Mart’ın bağnazlık yüklü ideolojisi açığa çıkmış oldu. İkinci komiklik 12 Eylül döneminde yaşandı. Püsküllüoğlu’nun çocuklar için yazılmış şiirlerden oluşan Türk şiiri seçkisi, üstelik Kültür Bakanlığı’nca yayımlanan Kırlangıcın Kanat Vuruşu için de 12 Eylül döneminde savcılıkça takipsizlikle sonuçlanan bir soruşturma açıldı. Bu iki olay, ulusal dil savaşımının ne denli yaşamsal ve değerli olduğunun kanıtıydı. Dil Derneği’nin ve Edebiyatçılar Derneği’nin kurucularından olan Püsküllüoğlu, 24 Haziran 2008 günü yaşamını kaybetti. İlk şiiri 1950’de Kadirli’de Oba gazetesinde yayımlandı. Şiirleri ve yazıları Adam Sanat, Anadolu Ekini, Ant, Çağdaş, Çağdaş Türk Dili, Çağrı, Çevre, Damar, Değişim, Dil Dergisi, Dize, Dost, Dönem, Düşlem, Gurbet, Hisar, Hürriyet Gösteri, İstanbul, Karşı, Kaynak, Mavi, Milliyet Sanat Dergisi, Oluşum, Özgür İnsan, Papirüs, Promete, Söylem, Şiir Sanatı, Şiirlik, Türk Dili, Türk Düşüncesi, Türk Sanatı, Türkiye Yazıları, Varlık, Yaklaşım, Yansıma, Yaşasın Edebiyat, Yazko Edebiyat, Yeditepe, Yelken, Yeni Biçem, Yeni Ufuklar, Yenilik, Yusufçuk ve daha birçok dergiyle Akşam, Barış, Bugün, Cumhuriyet, Ulus, Vatan, Yeni Halkçı, Yeni Gün, Hürgün, Milliyet gibi birçok gazetede yayımlandı. Bu liste bile Püsküllüoğlu’nun çalışkanlığını göstermektedir. Halk şiirimizin konu ve duyarlılığıyla örülü ilk şiirlerinden sonra yöneldiği İkinci Yeni anlayışından toplumcu şiire doğru yelken açarak toplumsal olayları işledi. Böylece duru diliyle, halk şiiri sevgisi ve yapısıyla, insancı, toplumcu ve güncel tarihe tanıklık eden konularıyla temellenen, her dizesi özeniyle ve içtenliğiyle dikkat çeken özgün şiirine ulaştı. Ardında Pembe Beyaz (1955), Aydınlık İçinde (1956), Karanfilli Saksı (1958), Uzun Atlar Denizi (1962), Sırtımızda Kızgın Güneş (1965), Unutma Onları (1976), Yaz ve Yağmur (1978), Gül Sevgili Yurdum (1983), Eskidikçe (1992), Babadat (Toplu Şiirler 19501997, 1998) adlı şiir kitaplarını bırakan Püsküllüoğlu’nun duru bir Türkçeyle ve sözcüklerin müziğiyle oluşturduğu şiirini en iyi Cemal Süreya tanımladı: “İlk şiirleriyle halk şiirine yakındır. Daha sonra İkinci Yeni’nin imge anlayışına katılmış, sonra da toplum ? ? cu Am ğının m 1981 (Nasre Ödülü Yunus dosya) Açlar a ye kaza lu’nun maların 1966 Konuşm çe sava maları 1963 nın ilk nın dor bu büy mesine ğü olan Öz T rimleri Dil De nın gör “68 K “Dil Hazinesi Dizisi” li Püsküllüoğlu Külliyatı’nda neler mi var? Onlarca kitap, hem de çoğu dil üzerine; çeşit çeşit sözlükler; öz Türkçe, atasözleri, deyimler, kılavuzlar; yaş dilimlerine, öğretim bölümlerine göre özenle hazırlanmış. Şiirler, dergiler… Hepsinin altında, Ali Püsküllüoğlu’nun emek ve alın teriyle atılmış imzası var. Öyle kolay değildir sözlükçülük; iğne oyası gibi işlemek ister. O yüzden bir mucizedir aslında Ali Püsküllüoğlu’nun bize armağan ettiği yapıt. Peki, bu “mucize” nasıl ortaya çıktı? Bu mucizenin oluşumunu, Tahsin Şimşek, Ali Püsküllüoğlu’nun kuruluşuna öncülük ettiği Dil Derneği’nin, onun anısına adadığı Ekim 2008 tarihli Çağdaş Türk Dili Özel Sayısı’nda çok iyi özetliyor: “Ali Püsküllüoğlu yaşam fırınında pişmiş biridir. Mayası Çukurova’da, kökleri, Yaşar Kemal gibi Karacaoğlan’da, Dadaloğlu’nda…” Çünkü Osmaniye’nin (o yıllarda Adana’ya bağlı) Kadirli ilçesinde, 1 Ocak 1935’te doğan Ali Püsküllüoğlu, ilk ve ortaokulu burada okuduktan sonra, Mersin Lisesi’ndeki öğrenimini hastalığı nedeniyle sürdürememişti. Tahsin Şimşek, işte buna, “İyi bilinmesi gereken başka bir gerçek de orta öğrenimini bile tamamlayamamış olmasına karşın, gösterdiği tükenmez çaba, kutsanası emektir. İşte bu gerçek, bir bakıma diploma ve unvanla caka satma fosluğuna atılmış dört dörtlük bir tıkattır” diye vurgu yapıyor aynı yazısında. Öner Yağcı ise “Dil savaşçısı” diyor onun için. Gerçekten de Mustafa Kemal Atatürk’ün Dil Devrimi’nin yorulmak bilmez bir neferi gibidir Ali Püsküllüoğlu. Yağcı, onun “dil savaşımının ulusal kültür savaşımının temelini oluşturduğu düşüncesini, yaşamla bütünleştirdiğini ve bu bilinçle var olan bir yazın ve dil ustası, bir dil savaşçısı” olduğunu vurguluyor. Yağcı, yine SAYFA 12 6 EYLÜL A Ekim 2008 tarihli Çağdaş Türk Dili Özel Sayısı’ndaki yazısında, Ali Püsküllüoğlu’nun örnek alınması gerektiğine şöyle işaret ediyor: “Ali Püsküllüoğlu’nun yaşamı, lisede terk edilen eğitim sürecinden sonra sanatçı ve aydın olmayı başarmanın ve üstelik özgün bir aydın olarak toplumunun yükselmesine katkıda bulunmanın örneği olarak algılanması gereken bir yaşamdır.” Öner Yağcı, sahipliğini Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’in üstlendiği Çağdaş Türk Dili dergisinin Mayıs 2004 tarihli sayısında yer alan “Çağdaş Türk Dili Belgeliği” dizisinde Ali Püsküllüoğlu’nun kaleme aldığı özgeçmişinden yararlanarak, şunları anlatıyor: 1 Ocak 1935’te bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak doğduğu Kadirli’de ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra Mersin Lisesi’nde sürdürdüğü öğrenimini sağlık nedeniyle yarıda bıraktı (1952). Kadirli, Adana ve İstanbul’da çiftçilik, gazete satıcılığı, sinema biletçiliği, avukat yazmanlığı, redaktörlük, gazetecilik, yayıncılık gibi işlerde çalıştı. Okul eğitimiyle değil ama yaşam içinde kendini yetiştirmeyi başardı. Yaşamını sanatla, kültürle, dille, öz Türkçe sevdasıyla zenginleştiren bir halk bilgesi, bir Anadolu aydınlatıcısı oldu. O anlamlı, dirençli, çelebi ay Ali Püsküllüoğlu, yapıtlarıyla birikimimizi zenginleştiren bir Anadolu ve Türkçe bilgesiydi. dınlığına kattığı müthiş çalışkanlıkla örnek bir yaşamın da göstergesi olmayı başardı. 1959’da İstanbul’da Çevre Yayınevi’ni kurdu. 1960’ta Kadirli’de Karacaoğlan adlı haftalık bir gazete çıkardı (12 sayı). 1960’tan itibaren yayın ve tanıtma kolu uzmanı olarak çalıştığı Türk Dil Kurumundaki görevinden 12 Eylül yönetiminin Kuruma el koyması üzerine 1983’te istifa etti ve kendisini tümüyle dil ve yazın çalışmaları Türk nın baş mine b Kuşağı oldu. Ö masına sözcük ve katk lışma b mamız Ali P lük’en sözlükl Kurum şans ve dınlarım değerle mizi um Püskül mail H çısı, Nu Ömer A hattin E Nesin, Fakir B mız gib akadem rak ayd sevdalı güzelle sürdür kapattı rumlul dan bir doldur 1974 özgü an için haz ile yazı 1980’d gösteri Kılavuz Çağd okullar İlkokul Sözlük Almany onun y se yöne Seçil (1990) Türkçe dil kayg ğü (199 (1996) ğalttı. ? 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1177 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle