19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Alev Coşkun’dan ‘Devrimin İlk Karşıtları’ Hangi özgürlük hangi devrim? Alev Coşkun’un kitabı Osmanlı döneminden başlayan demokrasi ve özgürlük mücadelemizin serüvenini ele alıyor ve özetle iki temel konuya odaklanıyor. Birincisi, Osmanlı toplumunda filizlenen özgürlük düşüncesinin siyasi / toplumsal ortamdaki gelişim mücadelesi. Diğer nokta ise, bu özgürlük mücadelesine verilen en somut tepkinin adresi olan 31 Mart hadisesi veya ayaklanması. ? Osman Selim KOCAHANOĞLU* onfüçyüs’ün bir sözünü ara sıra hatırlarım: “Tanrım, bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver.” İnsanı doğa ile düşünce arasında tanımlayan bu anlamlı sözün arkasındaki anlam, benim bilinçaltıma kitap sevgisi olarak yerleşmiştir. Kitap sözcüğü içeriği olmadan bile bende doğa güzelliği gibi çağrışır. Öncelikle kitabı yazan beyin bir düşünce evrimi geçirir; sonra da okuyanı düşündürür. Bu girişi yapmamın nedeni son günlerde okuduğum bir kitaptır. Yakın tarihimizle ilgili kitaplar yayımlayan Alev Coşkun, önce Atatürk’ün Bilinmeyen 6 Ayı (2008) isimli kitabıyla dikkatimi çekmişti. Şimdi de 300 sayfalık yeni bir kitapla karşımıza çıkmış: Özgürlük Mücadeleleri Tarihimiz / Devrimin ilk Karşıtları (2012). Kitabın sadece görünen satırlarını okumakla kalmadım, aynı zamanda olayların tarihsel derinliği içinde düşüncelere de daldım. Dolayısıyla bu yazı, hem kitapta üretilen tarihsel bilgi ve yorumlardan, hem beni düşünmeye sevk eden olaylardan esinlenerek kaleme alındı. Adından da anlaşılacağı üzere kitap, oldukça geniş ve iddialı bir zaman dilimine yayılmış... Osmanlı döneminden başlayan demokrasi ve özgürlük mücadelemizin serüvenini ele alıyor ve özetle iki temel konuya odaklanıyor. Birincisi, Osmanlı toplumunda filizlenen özgürlük düşüncesinin siyasi / toplumsal ortamdaki gelişim mücadelesi. Diğer nokta ise, bu özgürlük mücadelesine verilen en somut tepkinin adresi olan 31 Mart hadisesi veya ayaklanması. Yazar kitabının ilk bölümleride, erken dönem Osmanlı toplumu veya bürokrat elitlerinin zihinsel projeleri üzerinde önce bir ısınma turu yaptıyor. Geniş bir kaynakça kullanmasına rağmen, tarihsel olayları günümüze uyarlarken akademik üslup ve iddiadan arınmış güzel ve sade Türkçe ile yazılmış... Epey eskide kalSAYFA 8 ? 16 AĞUSTOS K mış tarihsel olayları, hatta ağır ve sıkıcı konuları bile anlam kayması yaratmadan rahat ve kolay kavrama olanağı veriyor. OSMANLI ALTYAPISI Osmanlı’nın özgürlük / hürriyet mücadeleleri III. Selim ve II. Mahmut dönemindeki yenileşme hareketleriyle başladı. İlk reformcu sultanımız olan II. Mahmut’un eğitim ve askeri reformları üzerine tarihsel bir arka plan çizilirken, arkasından gelen bölümde dönemin bir adım ilerisinde yaşanan Tanzimat (1839) ve Islahat Fermanı (1856) üzerinde duruluyor. Osmanlının ilk anayasal / hukuksal belgesi sayılan bu iki ferman üzerine ilginç saptamalar yapılmış. Bu iki ferman şekil açısından anayasa normunda olmasa da, Osmanlı toplumu için düşünülen hak ve görevlerin, vatandaşlık ve eşitlik hukukunun ilkeleridir. Toplumun öz dinamikleriyle değil padişahın tebaasına ihsanı olarak sunulsa bile bir reform başlangıcıdır. Batı’yı sadece fethedilecek toprak parçası ve kâfir ülkesi gören Osmanlı sultanlığı, dev uykusundan geç uyanmıştır. Batı’daki sosyal/siyasal/bilimsel ve ekonomik gelişmelerin gerisinde kalmış, Devletin toplumsal/siyasal yapısını düzenlemek, kendini ayarlamak zorunluluk haline gelmiştir. Sultan II. Mahmud ve Abdülmecid reformları, Japonya’nın Meiji dönemiyle aynı yıllarda yola çıktılar. Bu iki devletin Batı’ya yöneliş karakterleri karşılaştırılınca birbirine benzediği görülür. İki devrim de sultan veya imparatorun emirnameleri ile yukarıdan dayatılmıştır. Japonlar da bizim gibi geleneklere bağlı bir toplumdu; ama her yeniliği “günah” ve “küfür” gibi imani referanslarla reddeden, kendi hakanını “gâvur padişah” diye öteleyen bizdeki medrese uleması orada bulunmuyordu. Japon toplumunun modernleşmeye bizden daha kolay ve problemsiz uyum sağlama nedeni budur. Âli ve Fuat Paşa’ların Fransız 2012 Kod Sivil’i veya “doğal hukuk” önerisine Abdülaziz dönemi uleması karşı çıkarak Hanefi mezhebine dayalı “Mecelle”yi getirmiştir. Sultan Abdülaziz, Abdülmecid’e kıyasla daha İslamcı ve gelenekçidir. Cumhuriyet devrimlerinin izi sürülünce II. Mahmud dönemine kadar iner, M. Kemal onun yapamadığını yapmıştır. JÖN TÜRKLER Alev Coşkun önce bu noktalarda gezindikten sonra, kitabının uzunca bir bölümünü Yeni Osmanlı ve JönTürk hareketinin yeri ve rolüne ayırmış. Bir aydın ve fikir hareketi olarak ortaya çıkan JönTürklerin Osmanlının çöküşünü durdurmak üzere öne sürdüğü görüşleri ve toplumdaki etkilerini incelemiş. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa ve Ali Suavi gibi o devir entelektüellerinin basın ve edebiyat yoluyla yarattığı etkiler özgürlük mücadelesine epey yer ayrılmış. Vatan, millet, özgürlük, kamuoyu, parlamento, basın özgürlüğü, vatandaşlık gibi topluma ilk defa giren modern kavramların etkileri incelenmiş. Bu gelişmelerden adım adım ilk Osmanlı anayasasının incelendiği Birinci Meşrutiyet günlerine gelinir.. Osmanlı Devleti Tanzimat ve Islahat Fermanlarından sonra ilk yazılı anayasaya dönemine gelmiştir. Abdülhamid tarafından yürürlüğe konulan ilk Osmanlı anayasası olan 1876 Kanunu Esasi’sinin Sadrazam Midhat Paşa’nın etki siyle hazırlandığı açıktır. Alev Coşkun kitabında, anayasa düşüncesi arkasında çarpışan tez ve antitezleri ayrıntılara girerek vermiş.. Ne var ki anayasa çok geçmeden rafa kaldırılacaktır. Alev Coşkun’un anayasal mücadeledeki öncülüğünü dikkate alarak Midhat Paşa’ya özel bir önem verdiğini görüyoruz. Bu öncülük Midhat Paşa’nın hayatına mal olmuştur. Yıldız mahkemesinde yargılanmış, Abdülaziz’in katline karışma gerekçesiyle idama mahkum edilmiş; yeterli görülmeyip sürüldüğü Taif zindanında boğdurulmuştur (2 Mayıs 1884). Bir utanç belgesi: Alev Coşkun mahkeme üyelerine ve Yıldız’daki yargılama safhasına kitabında geniş yer ayırır. Bu noktada iznini isteyerek biz de konuya bazı katkılar sunmak isteriz. Midhat Paşa’yı idama mahkum eden Yıldız Mahkemesi, Abdülhamid’in saray bahçesinde kurdurduğu Özel Çadır Mahkemesidir. Çadır tiyatrosuna benzer. Platformda mahkeme üyeleri dışında, zamanın Adliye Nazırı Ahmet Cevdet Paşa için de bir koltuk konulmuştur. Benzeri tarihte görülmez. Cevdet Paşa her duruşmada koltuğuna oturuyor, Lofça’dan çocukluk ve kabineden siyaset arkadaşı olan Midhat Paşa’nın idam hükmü giymesi için üyelere taktik veriyordu. Midhat Paşa’nın tek cümlelik savunması: “Bu iddianamenin başındaki besmelesi ve sonundaki tarihi hariç hepsi düzmecedir.” Yargılama şekli ve Abdülhamid huzurunda Pehlivam Mustafa’ya yapılan işkenceler, Osmanlı adalet sistemi için utanç kaynağıdır. Mahkeme dosyasında bulunan rüşvetin belgesini de Uzunçarşılı yayımlamıştır. Okuyalım: “…Âlim, fazıl ve değerli bir zât olan Cevdet Paşa maalesef karakter zaafı ile malul olup, Yıldız Mahkemesinden sonra Abdülhamid tarafından dört bin liraya sarraf Köçeoğlu Agop’tan satın alınan Bebek’teki Mütercim Rüştü Paşa yalısı kendisine ihsan olunmuştur...”[Bkz. Yıldız Evrakı(hususiye), sene 1300 muharrem, numara 32,45/ İ.H.Uzunçarşılı, Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi, s. 358, TTK. Ankara 1967] Bu belge, Mecelle müellifi Ahmet Cevdet Paşa ile HalifeSultan adına yüz karasıdır. İdam kararını sürgüne çevirerek vicdanlı davrandığını gösteren Abdülhamid, Taif zindanında yatan Midhat Paşa için vur emrini vermekten de çekinmedi. Hicaz Kumandanı Osman Nuri Paşa’ya gönderdiği telgraf da Yıldız evrakında: “...Şişko Mahmud ile Midhat katillerine İngilizlerin fikrine göre bir müşevvik peyda olur da firara cüret ederlerse, benim hanedanı Osmaniyeme sadık namuslu askerlerim, hükmü kanun mucibince tüfenklerindeki kurşunlarıyla, ketefeynlerinin orta yerini (tam ense kökünü) nişan alarak, hanedanıma hizmet etmiş olurlar... Bu vechile şu melunların vücutları da ? şö Mart 1 sırai İb ? kü 31 M Alev nü ve n dediği bın en Meşrut olayı k Nisan kadar ç sale yay çiler bi mamış lamcı c dururk duyma denleri Mart o saray v dan ve körükl Fırkası mi Cin gösteri kun’un ğerlend girmek cak şun lanmas önemli Birin dülham nik’e sü Kurnaz yen Ab ve umu ci nokt mesidi İttihatsiyasete cüsü d özgürlü kırılma “Şeriat isyanda ci” kav olmuşt tarafın sünden karşısın Alev Coş yayılmış alıyor ve ayaklanm CUMHURİYET KİTAP SAYI 1174 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle