Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ miyle bir araya getiren bu uyarlamada günümüzün modern Japonya’sında yaşayan iki genç âşık, birbirine düşman Yakuza aileleri olan Montague ve Capulet arasındaki kan davasının ortasında kalır. Tokyo sokaklarında yaşanan şiddet, ihanet ve trajediye rağmen yasak aşklarını sürdürmeye çalışırlar. Japon çizgilerinden esinlenen ve Richard Appignanesi’nin Shakespeare’in özgün metinlerinden uyarladığı bu dizi, mangacıların çizimleri ve büyük yaratıcının sözlerini öğrenciler, Shakespeare okurları ve manga hayranları için canlandırıyor. Dava/ Franz Kafka/ Çizer: Chantal Montellier/ Çeviren: Kutlukhan Kutlu/ NTV Yayınları/ 128 s. Bu çizgi romanda yeniden yaratılan “Dava”, bir sabah hiç açıklanmayan sebeplerden ötürü tutuklanan Joseph K’nin hayat verici bir yargı süreciyle mücadelesinin kasvetli hikâyesini anlatıyor. Joseph K, bir kafa karıştırıcı durumdan diğerine sürüklenirken, bilinmeyen suçlamalar karşısında masumiyetini kanıtlama konusunda giderek daha da umutsuzluğa kapılıyor. Birbirine yabancılaşmış uyruklarının hayatlarını ezip geçen otoriter bürokrasinin sert bir portresini çıkaran “Dava” bugün de eski güncelliğini koruyor. Kafka’nın ölümünün ertesi yıl yayımlanmış bu romanı, bürokrasi üzerine en absürd, uç noktalara kadar götürülmüş bir mesele ya da Kafka’nın babasının korkusuyla kaplanmış kâbus kabilinden bir psikolojik düş dünyası olarak algılanabilir. Hamlet/ William Shakespeare/ Çizer: Emma Vieceli/ Çeviren: Sabri Gürses/ Everest Yayınları/ 196 s. Yıl 2017, küresel iklim değişikliği dünyayı mahvetmiş durumda. Artık sürekli savaş halinde olan bir siber dünyada yaşıyoruz. Danimarkalı prens Hamlet, belirsiz bir gelecekle yüzleşmek üzere eve dönmüştür. Bu dizi klasik Shakespeare’i manga çizim leriyle kaynaştıran bir uyarlama. Savaşlarla yakıp yıkılmış bir siberdünyada yaşayan Danimarka Prensi Hamlet, babasının ölümüyle acı çekerken kalenin burçlarında gezinen bir hayaletle karşılaşır. Bu, Hamlet’in ölen babasının hayaletidir ve katilinin adını açıklar: Öz kardeşi öldürmüştür onu. Hamlet, babasının öcünü almaya çalışırken okuyucuyu deliliğe, ihanetlere ve üzücü bir aşk hikâyesine uzanan yolculuğa çıkarıyor. Asker Gramofonu Nasıl Tamir Eder?/ Saša Stanišic/ Çeviren: Levent Bakaç/ Ayrıntı Yayınları/ 298 s. “Benim adım Aleksandar Krsmanovic. Öğrenci, torun, mülteci, uzun saçlı, koca kulaklı, hatıraların peşinde. Bir kızı arıyorum. Asija’yı. Savaş zamanındaki aşkımı. Yugoslavya bölündü, parçalandı. Dostluk öldü, yerini kan aldı. Ortodoks Sırp bir babanın, Bosnalı Müslüman bir annenin çocuğu olarak ben arada kaldım ve gözlerim çok şey gördü. O yüzden, askerlerden nefret ediyorum. Beyaz Kartallardan, Yeşil Baretlilerden nefret ediyorum. Ölümden nefret ediyorum. Ölüm Almanyalı bir şampiyondu; ama Bosna’da dünya şampiyonu oldu. Gece atılan kurşunlardan, nehirdeki cesetlerden ve bedenler suya atıldığında çıkan sesten nefret ediyorum. Gözlerimi kapatsam bile, her şeyin öylece duruyor olmasından ve barışa yatıp savaşa uyanmaktan... O yüzden, her şey eskisi gibi, sevdiğim gibi olana kadar ve aşkımı bulana kadar tamamlanmamış resimler yapıyorum. Benim adım Aleksandar Krsmanovic. Ben ta¥ mamlanmamışlığın şef yoldaşıyım.” Saša Sta Bir Kâbusa Uyanmak/ Yayıma Hazırlayan: Baki Komsuoğlu, Emin Sami Arısoy/ Kocaeli Üniv. Basımevi/ 532 s. İzmit Körfezi’nin çevresinde yaşayan milyonlarca insan, 17 Ağustos 1999 günü 03.02’de bir kâbusa uyandı. Kırk beş saniye içinde oluşan bir dehşet cehenneminde, korkunun, paniğin ve çaresizliğin nasıl kol gezdiğinin farkına bile varamadan, kayıp gitti avuçlarımızdan binlercesi. O gece, Kocaeli Üniversitesi’nin üstüne de bir karabasan olarak indi. Ağır yaralı ilimiz ve kurumumuzun başuçlarında, çaresizce yitirdiğimiz sevdiklerimize ağladık. 17 Ağustos’ta yüreklerimize uğurladığımız binlerce insan sonsuzluğun aydınlığında uyurken bizler, üstümüze çöken o karabasanı çığlıklarımızla yırtmalı, bir toplu kıyımda yaşadıklarımızı birbirimizle paylaşmalıydık. “Bir Kâbusa Uyanmak” bu amaçla yazıldı. Kocaeli Üniversitesi’nce hazırlanan “Bir Kâbusa Uyanmak”ın, fotoğraflarla yansıması sayılan “Çünkü, Bu Yaşananlar Nasıl Olsa Bir Rüyaydı” adlı bir kitabı daha bulunuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1021 SAYFA 27