Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şiir Atlası CEVAT ÇAPAN Else LaskerSchüler/ Şiirler/ Çeviren: Arife Kalender ‘Yolların son güzelliklerini topluyorum’ er şey benimle bitecek, öldükten sonra sevemem” diyen ve Nazi Almanyası’nda ‘aşkı’ direnç simgesi olarak gören Else LaskerSchüler; 1869’da, Elberfeld’de doğdu. İlk ürünlerinde, eski Alman gerçeküstücülerin izlerini taşıyan LaskerSchüler’in eserleri arasında ‘Aşk Lirikleri”, bugün de tanınmış eseri olarak karşımıza çıkar. Şiirlerinin geri planında ise dinsel motifler ile Doğu felsefesi göze çarpar. 1932’de toplu şiirleriyle Kleist Ödülü’nü alan şair; 1943 yılında önemli eserlerinden biri olan ‘Benim Mavi Piyanom’u yayımlattı. 1944’te ağır bir kalp krizi geçiren şair, 1945 yılında Jerusalem’de yaşama veda etti. ÖZLEM Sevgilim, yanımda kal Gecenin esrar perdesinden korkuyorum. Nice acılardan geçtim Ürküyorum fırtınanın ulumasından Ve çınıltısından kilise çanlarının Gözyaşlarım sessizce Özlemlerime dökülüyor Bir çocuğu kucaklar gibi Kucakla bedenimi. Rüyamda genç bir kadın görüyorum O kadın benimtanrısından ayrılmış Sevgilim, güzel şeyler anlat! Bir şarkıyı bahar neşesinde söyle! Ve gönülden yumuşacık bir söz… Böylece karga alınyazısını kovalasın. Sevgilim, solgun hayaleti görüyor musun? Gece yarılarında bulutlar taşıyan Çekinmeden pencerelere vuruyor ‘Yaşam dolu ölümlü’ diyor bana Ona hayat ağacından tomurcuklar veriyorum Ve ezilip dağıtılmış bedenimden zerreler! Sevgilim, öpücükler, öpücük beni ateşe iter Sevmelerinde boğulayım bırak Seller geçsin üzerimden VEDA MEKTUBUM “Ah, hiçbir zaman ellerim ellerinde olmadı” – zarflar içinde dizilir, Ernest Sesindeki sevimli iletiler. Sahra kumlarının üstünde bulutlar birikiyor Bildik yataklarda Göksel ışıkları karartmak için. Başımı avuçlarına bırakıyorum Avuçlarında dinleniyor ruhum, ellerin benim vatanım Orda soluyor düşler, şiirler… SONBAHAR Yolların son güzelliklerini topluyorum…. Bir melek bana ölüm giysisi dikiyorKendimde farklı dünyalar taşıyorum. Ebedi yaşam‘onda’ aşkın varlığı söylenir Her şeyi ayaklandırır insanda aşk Sonra nefret başlar, meşale alevlerine benzer. Aşka dair çok şey söylemek istiyorum Güçlü fırtınalar estiği zaman, Girdaplarda savrulurken ağaçlar, Kalbimde onların ağırlığı var. Acılar yaşadım…. Dolunaylar sorularını yanıtlar. Günlere nasıl tutunduğumu ay görüyordu, Parmaklarımın üstüne basarak geçtiğim korkular. SONRA …..Sonra gece senin rüyanla geldi Issız yıldızların ışıltısında. Gün neşeyle geçti içimden Vahşi güller nefes aldı soluğumda. Bahar günü gibi özlüyorum Aşkının varlığını. Bin yıllık düşlerle Yanmak istiyorum dudaklarında. AŞK ŞARKISI Gittiğin günden beri Şehir karanlık. Gölgeleri biriktiriyorum Sen palmiyelerin üstünde, Altında dolaşırken. Aynı melodiyi söyleyip duruyorum Dallarda asılı bana gülümseyen. Yeniden seviyorsun beniKime sevincimi söylesem? Bir biçimde düğünlere benzer, Seslerden sezilen mutluluk. Beni ne zaman düşündüğünü Her daim biliyorum. Çocuklaşıyor kalbim Ve çığlık atıyor. Yollara açılan her kapıda Oturup düş kuruyorum; Evlerin duvarlarına güzelliğini çizmek için güneşe yardım ediyorum. ? SAYFA 23 “H Ernest’e Artık gözlerimi açamam Gördüklerim zamanla birlikte yok oldular. Sildi renklerini günbatımları Altın ışıltıların güzelliğinden yoksunlar. Akşamın yıldızları çınlıyor Ernest Ellerini sıkıca tutuyorumSenin ve benim İkimizin yetişkin içtenliğiyle. Otların arasındaki mandalin ağacında Yuvadaki kuş şarkı söylüyor Artık kızarmaktan utanmadığımı Hüzünlerimin acısından da. Ernest… Bir kez ‘seni seviyorum’ de! Dudakların eğer Dört yapraklı yoncaya değerseÇiçek tarhlarında düş gülleri açar Işıldar bedenim, Ernest. Beni yükselen sulara bırak İçinde yarınların uyuduğu Terk edilmiş kentlere dön. Yollarda kimsesiz, Ernest, şiirler. Nasılsa karşılaşırız, Artık senin ve benim olmayan Anılarımızla, Ernest. Cezam devam ediyor, Geceler ağarana dek Ernest. Yük arabasını çekiyor at Umutsuzluğun yüküyle yorgunVe –kırbaç darbeleriyle. Yüreğim çimlerin üstünde aşka inanışını, otlayan hayvanlara anlatır, Beyaz ve kırmızı tomurcukların arasında, Ernest. CUMHURİYET KİTAP SAYI 996