Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ insanlık tarihine sahip çıkmak gerektiğini anlatıyorlar. lenceli macera raflardaki yerini alıyor. Yarın Yokum/ Lee Child/ Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş/ Artemis Yayınları/ 562 s. “İntihar bombacılarını fark etmek kolaydır. Sırlarını açık etmekte üzerlerine yoktur. Çoğunlukla gerginliklerinden kaynaklanır bu durum. Diğer bir deyişle hepsinin ilk seferidir. Bir intihar bombacısını açık etmenin on iki kuralı vardır. Polis teşkilatında çalışmış herkes bu on iki kuralla yaşar. New York’ta metro istasyonunda, saat sabahın ikisi. Jack Reacher etrafındaki yolcuları inceliyor. Dördü normal, beşincisi değil...” Jack Reacher’ın maceraları, Artemis Yayınları tarafından okurlara sunuluyor. Halkla İlişkiler Üzerine/ Derleyen: Fatih Keskin, B. Pınar Özdemir/ Dipnot Yayınları/ 302 s. Fatih Keskin ve B. Pınar Özdemir’in beraberce düzenledikleri derleme, halkla ilişkilerin disiplinlerarası niteliğinden hareketle, son dönemde bu alana dair geliştirilen kuramsal yaklaşımları özetleme amacında. Okur, halkla ilişkilerin egemen paradigması olan Grunig’in ‘mükemmellik teorisi’ne yapılan son katkıları; bu paradigmaya karşı geliştirilen güncel eleştirileri ve sosyal teoriyle halkla ilişkiler arasında kurulan bağları görme olanağına kavuşuyor. Bu derleme, okurların zihinlerinde var olan ve pratikte uygulanan halkla ilişkiler üzerine yeniden düşünmeyi sağlıyor. Öfkeli Yıllar/ Altan Öymen/ Doğan Kitap/ 612 s. Altan Öymen’in yeni kitabı “Öfkeli Yıllar”, Türkiye’nin 1950’deki ilk iktidar değişikliğinden sonra geçen yıllarını, bir öfke döneminin başlangıcını anlatıyor. Siyasi partiler arasındaki tahammülsüzlük ve öfke eğilimlerinin o yıllarda hızla tırmanışı, öfkenin, dış politika söylemlerinde de yer alması, komünistlik şüpheleri, Öymen’in değindiği konular arasında. Yapıtta, dönemin ülke içi olaylarının başlıkları arasında, ‘167 komünist’ davası, Malatya suikastı, Atatürk’ü Koruma Kanunu, 67 Eylül Olayları, Halkevlerinin kapatılması, CHP mallarının alınması, Kırşehir’in cezalandırılması ve basını dize getirme girişimleri de yer alıyor. O dönemde gazeteciliğini sürdüren Altan Öymen’in kendi gençlik yıllarını anlattığı bölümler de yapıtın ilgi çekici yanlarından biri. KESK Tarihi1/ Canan Koç, Yıldırım Koç/ Epos Yayınları/ 604 s. “Yaşadığımız zamanda, büyük fedakârlık, emek, akıl ve duyguyla bugünkü KESK’i oluşturan şahsiyetlerin önemli bir kısmı ya meslek dışına itildi ya da emekli oldu. Dışarıda kalan kurucuların büyük çoğunluğu bugün de aynı dinamizmi taşıyor.” Türkiye emek hareketinin tanınmış uzmanlarından Canan ve Yıldırım Koç, bu yeni çalışmalarında kamu emekçilerinin, Ka mu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) kurulmasıyla doruğa ulaşan bu mücadelenin tarihini ele alıyor. 31 Mart Ayaklanması ve Sultan Abdülhamid/ Osman Selim Kocahanoğlu/ Temel Yayınları/ 654 s. Temel Yayınları, yüzüncü yılında bütün yönleriyle 31 Mart Ayaklanması’nı irdeleyen bir yapıt yayımlıyor. 31 Mart’ın perde arkası ve siyasal İslamın zihniyet sorunu, ulema ve askerin meclis baskını, isyanın figüranları, destekçileri ve kışkırtıcıları, Abdülhamid ve ulemanın isyanın hangi cephesinde yer aldığını enine bouyuna anlatan yapıt, Osman Salim Kocahanoğlu tarafından kaleme alındı. İntiharın Genel Provası/ Duşan Kovaçeviç/ Çeviren: Bilge Emin/ MitosBoyut Tiyatro Yayınları/ 92 s. Yugoslav yazar Duşan Kovaçeviç’in dilimize aktarılan ikinci yapıtı “İntiharın Genel Provası”, intihar etmek üzere Tuna Köprüsü’ne gelen bir adamın, intihardan vazgeçirilmesiyle gelişir. Kendini, anlamlandıramadığı bir oyunun içinde bulan adam, sistemin kurbanı olur. Kara mizahın ustası olan yazar, toplumsal eleştirisini yaparken, kuru ve fantastik bir bakış açısı yerine, nesnel ve fantastik bir üslubu tercih ediyor. Dilsiz Martı/ Tarık Sipahi/ Phoenix Yayınevi/ 280 s. “Töreye göre, evlenecek prenses iki talibi arasında kalırsa ve bir türlü karar veremezse damadı bir oyunla belirliyordu. Adaylardan diğerine göre daha yaşlı olan damat adayı bir şekil yapmasını istiyordu kızdan. Yedi siyah tahta parçasıyla, kız istenilen şekli yaparsa adaylar arasından istediğini kendi belirtiyordu. Yok, kız istenilen şekli yapamazsa adaylar arasında seçimi müneccim başı yapıyordu.” Keyifli, insana dair, değişmez şeyler yazmaya çalıştığını söyleyen yazar Tarık Sipahi’nin romanı “Dilsiz Martı” geçmişle gelecek arasında bir yerden okura sesleniyor. Toplu Öyküler1/ İnci Aral/ Turkuvaz Kitap/ 356 s. “Zamanın önemli olmadığı bir zamansızlığın başındayız seninle. Bir an sessiz ve kımıldamadan oturuyoruz. Nicedir kapalı kaldığım bir evin gölgelerini bırakıp yeniden dünyaya açılıyormuş gibi duyuyorum kendimi. Kesinliği, düzeni, alışkanlıklarımı, kendimi kötülüklerden aldanışlardan koruduğum inancını yersiz buluyorum. Anlamı, anlamsızlığı ve sınırları belirsiz, cam gibi kırılabilir bir süresizlikte her şeye, her an yeniden başlanabilir diye düşünüyorum. Okyanuslara dalmış, dağlara tırmanmış, çölleri dolaşmış adama, sana bakarak.” Türk öykücülüğünün önemli isimlerinden İnci Aral’ın “Sevginin Eşsiz Kışı”, “Uykusuzlar” ve “Gölgede Kırk Derece” adlı yapıtlarındaki öykülerden oluşan “Toplu Öyküleri1”, okurla buluşuyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1033 Uluslararası İlişkiler Tarihi 1234/ Hazırlayan: Vladimir Potyemkin/ Çeviren: Atilla Tokalı/ Evrensel Basım Yayın/ 2128 s. SSCB Bilimler Akademisi’nden yirmiyi aşkın profesörle, Paris Üniversitesi’ne bağlı Collège de France ve Institut du Droit International üyesi üç profesörün kolektif çalışmasıyla ortaya çıkan “Uluslararası İlişkiler Tarihi”, kendi kategorisinde oldukça kapsamlı bir çalışma. Bu çalışmanın en önemli özelliği, ilkçağlardan modern çağlara diplomasinin tarihsel gelişimini materyalist bir gözle analiz ederek, uluslararası sistemdeki güçler dengesini, sınıf mücadelelerini devlet ve toplum düzeyindeki gelişmelerle birbirine bağlayışı. Sarıkamış DestanıBeyaz Dram/ Baha Rahmi Özen/ Kendi Yayını/ 60 s. Baha Rahmi Özen, yıllarca edebiyat öğretmenliği yapmış, bir yandan da yapıtlarını kaleme alımş bir yazar. Günümüze kadar gelen birçok yapıt kaleme alan yazar, okurun karşısına, “Sarıkamış DestanıBeyaz Dram” adlı iki perdelik tarihi bir oyunla çıkıyor. Bunun yanında, ödüllü oyunu “Haykırdı Çanakkale Çanakkale Diye Diye” adlı yapıtı da okurlarıyla buluşuyor. Kırmızı Deniz/ Şenol Karadeniz/ Phoenix Yayınevi/ 112 s. “Beni bir el bulmalıydı. Bir çocuk eli. Ürkek. Küçücük elleri güçsüz. Acıtmadan canımı kanadımı okşamalıydı. Yaralarımı tımar eyleyip, beni gökyüzüne salmalıydı. Yaralıyım. Kanadım mı kırık yoksa bir kör sapana mı kurbanım, bilinmez. Kara bir haber gibi gelip yüreğimi dağladığında... Sendeledim önce. Sonra. Kızardı gözümün akı. Üzerinde süzüldüğüm denizdi, kızıllandı. Her bir dalga birer kırmızı kiremit.Ya da kan. Sızım sızımdım. Yönsüzdüm. Yorgundum da. Yüreğim titremişti, yaslı gövdem bir kırık kiremidin üzerine düştüğümde. Öldüm sanmıştım..” Şenol Karadeniz yeni öykü kitabıyla okurlarıyla buluşuyor. Yirmiler Kızı/ Sophie Kinsella/ Çeviren: Bige Turan/ Artemis Yayınları/ 564 s. “Lara Lington, hayalperest bir kızdır. Lara Lingston’un hayalgücü birdenbire vites yükseltir ve kızın başına iş açmaya başlar. İşinde gücünde, sıradan birinin başına hayaletler musallat olmazdı herhalde! … Olur muydu yoksa? Lara’nın büyük teyzesi Sadie’nin ruhu gizemli bir şekilde ortaya çıktığında tek bir dileği vardır. Yetmiş yıldan fazladır kendisine ait olan kayıp kolyesinin bulunması. Bu Lara’nın becermesi gereken bir vazifeydir artık, aksi takdirde, Sadie’nin ruhu rahat etmeyecekti.” Artemis Yayınları’nın okurlarına sunduğu bu eğSAYFA 28