22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İsmet Özel: Daha önce ne yazdıysa şiirlerinde, bugün de onu yazdığı kanısındayım. Onu Müslüman ve sağcı bir şair olarak göremiyorum. Müslümanlık ve Türk toplumu üzerine söyledikleriyle şiiri arasında hiçbir ilişki göremiyorum. Doğasına ters laflar ettiğini düşünüyorum yazılarında. Sait Faik: Ondaki düzyazı şiirdir. (Hazırladığı bir antolojiye onun öykülerini şiir diye koyar.) Abdülhak Hamit: Bir şiir devrimcisidir. Rahatça her şeyi kırıp geçmiştir. Tanzimat denilen edebiyatın içine baltayla girmiş ve darmadağın etmiştir. Ben onda on tane mısra buldum, bu on mısrayla onu büyük bir şair ilan edebilirim. Nâzım Hikmet: Bu kadar dışarıda kalmasına karşın şiiri çok çağdaştır ve sanki dışarıdan hiç etkilenmemiş gibi, kendini Türk olarak görebilen bir şairdir. Yani, bu Türk lafı çok önemli, çünkü bir Oktay Rifat’a, bir Orhan Veli’ye baktığımız zaman çağdaş şiiri görüyoruz tabii, ama bir ecnebilik de görüyoruz. Orhan Veli yine de bir ‘cıgara’ diyebilen bir şairdir. Sabahattin Kudret Aksal: Ben bir yazı okumuştum Sabahattin Kudret hakkında. Yazı da onun neden yeterince bilinmediği üzerineydi. Ben bunu düşündüğüm zaman gerçekten de iyi bir yere dokunuyor Sabahattin için dedim. Sabahattin gerek şiirlerinde gerekse tüm yazılarında son derece dikkatli, özen göstermeyi bilen bir şairdi. Kendi kendime düşündüğümde şöyle bir şey buldum. Sabahattin, yazılan bir şiiri yazdı, yazılanın dışında yazmadı. Yazılanla yetinip iyi yazdı. Yeterince bilinmemesinin nedeni de bu olabilir. Şair yeni bir şey getiriyorsa, yazılanın dışından bir şeyler geliyorsa, varlığı böyle anlaşılır. Şair yıkıcı bir adamdır. Namık KemalZiya PaşaTevfik Fikret: Bu şiirlerde şiire ait hiçbir şey göremiyorum. Ama, onlar bizim toplumumuzda büyük şair olarak kabul edilmişlerdir. Dürüst insanlardır, devletle ilgili yararlı ilkeler getirmişlerdir, kahramandırlar. Ancak, şiirle hiçbir ilgilerini göremiyorum. Ahmet Muhip DıranasFazıl Hüsnü Dağlarca: Tragedyası olmayan beyaz şairler. ¥ kadar sıkılganım ki, böyle bir şeyi yapmama imkan yok, bunun tam tersiyim. Değil bir insanın, bir çocuğun bile yapmayacağı şeyler yükleniyor. Benim üzerime yaratılan efsanelerin doğruluğu üzerine eğilinmiyor. Benim şiirimi seven, benimle şiirim üzerine konuşmak isteyenlerden kesinlikle kaçınmışımdır konuşmaktan, ilk adımda benden söz edilsin istemem hiç. Benden etkilenildiğini görmek, etkimi çevrede görmek çok sıkar beni, hatta tiksinirim bundan. Leyla Erbil, TÜYAP’taki bir panelde bu anekdotu kendisine anımsatınca sadece gülümser.) (2) Salim Şengil (3) Günel Altıntaş (4) Arif Damar (5) Batur, Enis, ‘Ucuz Bir Çelebilik Örneği, Güneş, 21 Nisan 1990. (6) Ahmet Oktay, Gece Defteri, YKY, İstanbul 1998, s. 92, 93, 104. (7) Bir soru: Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ın Güneşi Yakanların Selamı’nı okuduğunu biliyoruz; acaba bu son satırları okumuş muydu? (Selahattin Özpalabıyıklar) (8) Can Yücel, İlhan Berk İçin. * Berk, İlhan, Toplu Şiirler, YKY, İstanbul 2003. (1923 sayfa) ** KAYNAKLAR İLHAN BERK’İN YAPITLARI: Berk, İlhan, Toplu Şiirler, YKY, İstanbul 2003. Berk, İlhan, İnferno, YKY, İstanbul 1994. 2003. Berk, İlhan, Uzun Bir Adam, YKY, İstanbul 1993. Berk, İlhan, El Yazılarına Vuruyor Güneş, YKY, İstanbul 1992. Berk, İlhan, Şairin Toprağı, Simavi Yayınları, İstanbul 1992. Berk, İlhan, Poetika, YKY, İstanbul 1997. Berk, İlhan, Kült Kitap, YKY, İstanbul 2001. Berk, İlhan, Ben İlhan Berk’in Defteriyim, Alkım Yayınları, İstanbul 2004. Berk, İlhan, Kanatlı At, Yaşantı, İlhan Berk’le Söyleşiler, 2. Baskı, YKY, İstanbul 2005. (Yararlanılan Söyleşiler: Ali Gevgili, Vatan 1962; Cüneyt Ayral, Oluşum 1979; Öner Ciravoğlu, Gösteri 1981; Ahmet Sel, Varlık 1980; Cüneyt Ayral, Gösteri 1983; Bedirhan Toprak, Düşün, 1988; Berran Gelgün, Argos 1989; Orhan Koçak, İskender Savaşır, Defter 1992; Sunay Akın, Gösteri 1994; Enver Ercan, Varlık 1994; Berat Günçıkan, Cumhuriyet 2000; Alper Çeker, Yasak Meyve 2003.) KİTAP: Andaç, Feridun, İlhan Berk’le Şiirin Anayurdunda, Dünya Yayınları, İstanbul 2004. Özpalabıyıklar, Selahattin, A’dan Z’ye İlhan Berk, Kitaplık Dergisi Eki, Sayı: 64, Eylül 2003. YAZI: Cemal Süreya, 99 Yüz, İzdüşümler, Söz Senaryosu, Kaynak Yayınları, İstanbul 1996. Cemal Süreya, Sevda Sözleri, Can Yayınları, İstanbul 1990. Damar, Arif, N. İlhan Berk, Hayvan, Sayı: 13, Nisan 2003. Altıntaş, Günel, Marilyn Monroe Gibi Karım Olsa, Seçme Kitaplar Yayınları, İstanbul 1997. Şengil, Salim, Anılarda Kalan Portreler, Cem Yayınları, İstanbul 1991. Doğan Hızlan’la Söyleşi, Hürriyet Gösteri, 1981. Acu, Neslihan, İlhan Berk ile Şiirin Kıyısında Bir Söyleşi, “Çok Sevdiğim Genç Şairler Var”, Ünlem, Sayı: 3, OcakŞubat 2004. Bozkurt, Ayhan, İlhan Berk’le Söyleşi, Öküz, Sayı: 55, Aralık 1998. Ahmet Oktay, Gece Defteri, YKY, İstanbul 1998. Batur, Enis, Ucuz Bir Çelebilik Örneği, Güneş, 21 Nisan 1990. SAYFA 15 ZEVAL KENTİ 32. Bodrum, onun zeval kentidir. Kayrak taşlarından örülmüş bir mağara/çalışma odasında yazar şiirlerini. Çoğunluk sabahları çalışır, bol pipo tüttürerek. Masasının üzerinde çeşit çeşit kurşunkalem, silgi, kalemtıraş ve muhakkak bir sap bitki durur; adaçayı, ebegümeci ya da nane. Masa başında otururken, yaşı olmayan bir çocuk gibidir. Yüzü kırışıktır; ama gözleri küçük bir çocuğun meraklı gözleridir. Bir böceği, bir yaprağı, bir meyveyi hiç bıkmadan saatlerce inceleyebilir. Uzun bir süredir nesnelerle ilgilidir. Nesnelerin yaşamı onu çok ilgilendirir. Çünkü nesneler korkunç gizemler üretir. Nesnelerin saçtığı gizem onu altüst eder. Nesnelerin bir yaşamı olduğunu düşünür. Onlara cansız diye bakamaz. Doğrudan onların hayatına bir bakışın peşindedir. Dünyaya bakıldığında yeryüzünde insanların binde bir yeri varken, nesnelerin bütün yeryüzünü kapladığını görür. Dilsiz büyük bir dünya vardır. Bunların görülmesini ister Ancak, ne yazık ki kimse de görmez bunu. Şair tavrını çok önemser. Bir şiirde şairin bakış tavrı görülüyorsa, ona şair der. Çünkü, şairin baktığı herhangi bir şeyi değiştirdiğine inanır. Bir ömür, nesnelerin boşalan dünyasını şiirle doldurur. Bir ağaca, bir yaprağa hep aşkla bakar. Borges gibi, dünyanın birkaç eğretilemeden kurulduğunun künhüne varmıştır ya da dünyanın bir sayfadan ibaret olduğunun. Nesnelere yalnızlıklarını duyurur. Bütün nesnelerin ‘bizden birisi’ demelerini ister arkasından, hep bir ağızdan.** ? (1) Cemal SüreyaArif Damar (1989’da Argos’ta Berran Gelgün’le yaptığı söyleşide bu konuda şunları söyler: ‘Doğrusu ben o CUMHURİYET KİTAP SAYI 970
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle